Pa 4 Sayfa K Bigada Sebze Bolluğu Biga ( Hususl ) — Şehrimizin yaz ve kış sebzesi çok Her hafta başında pazar yerine getirilen sebze, birkaç kaza hak kını doyuracak kadar — artıktır. Bu bolluk sön doğurmaktadır. Kasaba çarşısına gelen ara- balar dolusu Jâhna ve pırasalar, yeyici ve alıcı bulamadıklarından çürüyüb atılmağa — mahkümdur. Bir bahçevanın özene bezene tiştirdiği pamuk gibi — yumuşak kamain “bolçası gibi gişkin, beş ve sekiz kiloluk lahnalar yok pa- hasına satılmaktadır. Beş kiloluk bir lahna yüz paradır. Ya o ke- | reviz, kırmızı turşu pancarı, havuç, turup bolluğuna na dersiniz? Cı- varımızda şehrimiz kadar sebzesi bol bir yer yoktur. Biganın hem merkezinde, hem de köylerin- de artık sayıda sebze yetiştiği için sebze kıymeti inmiştir. Flatlar düşkün olduğu için sebze yetiştirenlerin ceblerine pek adeta hiçe az para girmektedir. Bu ucuz satış, sebzecilerin emeklerini korumamakta İse de eiinde biricik işleri bu olduğu için yine bahçıvanlıktan vazgeçe- | memektedirler, Yaz günü patlıcanın tanesi beş paraya indiği gibi domatesin kilosu 50 paraya ve dolmnlık biberin tanesi bir paraya Hele taze bakla turfanda iken beş kuruştur. İner, Pazar yerine gelib de satıla- mayan — canım gsebzeler, birkaç gün içinde çürümekte ve çaya atılmaktadır. Burada mübadil ve gayrimübadil üç yüzden artık ay- lak adam vardır. Bu işsiz yurddaşlara iİş bw | lunmuş olmak Üzere bir konser- ve fabrikasına çok hızlı bir ge- reklik olduğu güneş gibi mey- dandadır. Memleketimizde birkaç yurddaşın böyle bir fabrika kur- ması pek arzu edilmektedir. Bu sayede şehrin hem sebrze- ciliği korunmuş olacak, hem de © Üç yüz işsiz vatandaşa İş bu- lunacaktır. Birçok yurddaşlar paralarını yer altı bankalarına gömerek saklamakta, Iş bilmemizlik yüzün- den paralar — böylece piyasaya uzak tutulmaktadır. Vaktile meş- rutiyetin ilânımı kovalayan gün- lerde şehrimizde yirmi bin liralık bir bakkaliye şirketi kurulmuştu. Bu kurum, bir ikl yıl son ra hissedarların biribirine ettikleri fenalık yüzünden bozuldu. Bunu kendilerine örnek tulan bugünün zenginleri — bir türlü — paralarımı ortaya atamıyor ve bir fabrika kurmıya yeltenemiyorlar, Kahvehaneler, İşsiz genclerle doludur. Böyle bir fabrika açık dığı takdirde çok ucuz İşci bulu- nabileceği —aşikârdır. — Şehrimiz piyasasına dökülen dağlar gibi küme küme sebze'erin çüriyüb ziyan olduğunu gördükce acıma- mak elde değ ldir. Opire Te aa boldur. | derece ucuzluğu | SON POSTA Çarşının Kırşehir (Hu- susi) — Muştan vilâyeti ta- yin edilen vali Midhat Saylam Kırşah'rde büyük bir — bayındırlık faaliyetine baş- lamışdır. — Yık lardanberi Kır- şehirlilerin — ta- hakkukunu bek- ledikleri — istek- lerini, yavaş ya- vağ yerine ge- tirmektedir. Ba- | yındırlık lşine şehrin — ortalık yerindeki çarşı- da başlanılmıştır. Baş mühendis Mazhar Demirkan ba bayındırlık İşlerinde - valinin sağ eli mesabesinde bulunmak- tadır. Çarşının!çamurlu dar sokak- ları genişletilmekte, kerpiç dük- kânlar, bodur evler yerine yeni ve asri bimalar — yapılmaktadır. Şimdiye kadar bir arada bulu- nan tuhafiyecilerle kasaplar, de- ekmekçiler Sivarlıda Kültür Faaliyeti Sivarlı (Husust) — Sivarlı Bes- ni kaza ağlı bir nahiye mer- kezidir. Bütün halkı okur mirciler ayın Öön ayak olması nelicesi ola- rak bu sene köyün ortalık yerinde 3 gınıflı bir mekteb yaptırılmış ve bu İş için 1500 lira sarfedilmiştir. Mektebde 80 talebe okumaktadır. 250 ev vardır. Bütün arazi Üzüm bağları ve fıstıklıklarla kapalıdır. Köye her sene 15 bin lira kadar para girmekte, halk müreffe bir şekilde yaşamaktadır. Yeni muh- tar Bay Bekir Doğan köy büd- cesini bi lira yökseltmiştir. Iğdırda Halkevi Üyeleri Kayak Müsabakaları Yapıyorlar Iğdır. ( Husust ) — Bu sene havalar çok iyi gitmektedir. Ihti- Lıılıı kış mevsiminde şimdiye adar bu kadar iyl hava görme- diklerini söylemektedirler. Iğdır Ha'kevi spor kolunun kadın ve erkek Üyelerinden 20 kişilik bir kafile 30 kilometro mesafedeki ye —gitmişler, kayaklarını da Burada kayak müsabakaları yapılacaktır. Karamanda Mahsul Vaziyeti Karaman, (Hususl) — Bu ge. ne mahsul vaziyeti çok - İyidir, bir aralık kuraklık tehlikesi baş göstermiş, fakat pek kısa sürmüş, köylü endişeden kurtu'muştur. Buğday koruma kanunun tatbiki | Özerine mahsul fiatları yükseldi- ğinden köylü memnundur. Tireboluda Felâketzedelere Yardım Tirebolu, (Hususi) — Marmara felâketzedeleri için burada iane |toplanmiya başlanmıştır.Raşid peh- | Hivan tarafından da hasılatı bu işe verilmek Üzere bir müsamere | terlib iş, halk çok rağbet gösler birbirinden | | Tarsus Kulübünün Senelik Kongresi yazar- | dır. Bunun için kültür işlerine çok | ehemmiyet verilmektedir. C. Tün- | Nahiye merkezi olan köyümüzde | Etrafında Kırşehirden bir görünüş ayrıltılmaktadır. Çarşının Bedestan kısmında yüz kadar dükkân yıkılmıştır. Çarşının yeni plâmı yapılmaktadır. Dağınık bir halde olan şehrin çarşı etrafında bilhassa Gace bey | gemtinde toplanılmasına - çalışıla- caktır. Çarşı plânından sonra da gehir plânı yapılacaktır. Vali bütün esnafları Belediye Tarsus (Hususi) — | seçilmişlerdir. Kırşehirğe I_S_îıyındırlık işleri Yeni Bir Çarşı Yapılıyor, Şehir Toplana cak salonuna çağıra- rak işleri etrafında konuşmuş, dedik- lerini dinlemiş ve bu esnaflara he- men birleşerek bir | inşaat şirketi kur malarımı - tavsiye etmiştir. Şirketin kurulması — işile de Cumhuriyet Halk Fırkası Baş- kanı M. Seyfeli ve Belediye Baş- kanı M. Turgud meşgul olmakta- dır. İlkbahar baş- larken yapı şirketi kurulmuş, — çarşı plânı Ikmal edi!- miş, çarşı da hazırlanan plâna göre yapılmaya baş'amış olacak- tır. Yeni çarşının meydanına da Atatürkün — güzel bir heykeli konacaktır. Hülâsa yeni valimiz Midhat Saylam Vanda ve Muşda olduğu gibi burada da güzellikler ve yenilikler yapmakta, bütün leraatı ile Kırşehirlileri kendisine bağlamaktadır. a i '. 8 kulübü azaları bir arada u8. kulübünün senelik toplantısı yapılmış, kulübün bir senelik faaliyeli hakkındaki rapor okunmuş, kaymakam Bay Fikri de kongreye iştirak etmiştir. Yapılan seçimde idare heyeti Başkanlığına Bay Ahmed Kocak, Durmuş Gürbüz, Adiye Başkâtibi Mustafa Balam, Baki ve Bekir sit Fabrikası Zonguldak (Hususi) — Iş Ban- kasile Sumer Bankın birleşik te- şebbüslerile şehrimizde yapılmak- ta olan Türk antrasit fabrikasının kuruluşu epey İlerlemiştir. Fabrikanın bina kısmı hemen tamamile bitmiş gibidir. Yarım kok çıkaracak fırınlarla, kömürün gazından ve öteki terkiblerinden karışık kimyevi mahsulü almıya mahsus daireler yapılmaktadır. Fabrikanın açılması bu yılın ağustos ayı içinde yapılmış ola- çaktır. Antalyada Talebe Pansiyonu alya (Hususi!) Lisede tahsil için muhtelif vilâyet ve karalardan elen talebenin ötede beride dâ- ğgınık bir halde İkamet etmemeleri için bir büyük bi kiralanması ve talebelerin burada pansiyon olarak ikamet etmeleri kararlaş- tarılmıştır. Zonguldak Antra-| Dıvr;ğın Bir Yıllık Ihracatı Divrik, (Hususi) Eurada Selçukilerden evvel yapılmış bir kale vardır. Ulu camiin karşısın- da olan bu kale şehre hâkim bir tepe Üzerinde kurulmuş bulun- | maktadır. İçinde bir cami ile birçok su mahzenleri vardır. Ka- lenin kapıs ile cami güzel san'at- lerden birer şaheser — addedil- mektedir. Kazanın dört nahiyesi, 120 köyü ve 31 bin müfusu vardır. Her yıl kazadan vasat! olarak 5 milyon kilo buğday, İki milyon kilo arpa yarım milyon kilo bakla ibraç edilmektedir. Amasya Belediyesinde Amasya, (Hususi) — Belediye şehrin 3 yerinde umumi abdesane İ yaptirmiya karar vermiştir. | çevrilen Konuşma Çevirme Yanlışları Nurullah Ataç Kerim Sadi kendine eğlenctlİ bir iş edinmiş: Başka diller kitabların — asılları türkçelerini — karşılaştırıp yerlerini gösteriyor. — Birço' bizim dilimize çevrilirken büs' tün — başkalaşıyor, — asıldakltli tersini, hattâ onunla yakin hiç bir ilişiği olmıyan söylemeğe kadar gidiyor. şeylef | | | | i ! | dilleri niçin Bir gün Ahmed Haşim: jı de, demişti. Bern mukaveli kabul edip tercüme kitablarif asıl muharrirlerini — telif hal ödenmesine razı olmalıyız. Avtl pahlar, pek nadir dö olsa, W bir iki yazımızı dillerine çevi yorlar; onlar için telif ha alırız. Bizim başkâ — dillerdet çevirdiklerimize gelince, bir bal sınlar, benzer yerini bulurlarlf biz de parayı veririz. ,, Evet, bir alay, bir alay a8f ma gerçekten de bisbütün uzüf değil. j Her dilin tercümelerinde bif” takım. yanlışlar bulunabilir, hassa güç, karışık parçaları Meselâ Andr& Gide, ezerlerindef birini ingilizceye tercüme edıi bir. yazarın, bir musiki wtılali olan “ aceord parfait ,, yi * pal” fait accord ,, ile karıştırıp ,, tafif bir anlaşma ,, anlamına geldiğitli sanmış olduğunu söylüyor. Fakâ! bizim yanlışlarımız. böyle incf noktalarda değildir. Niçin böyle oluyor? Yaband dilleri iyi bilmediğimizden diy&” ceksiniz. Doğru! Ancak yabanti iyi bilmediğimiz d0 ayrıca sorulmağa değer. İngilir” ceyi, almancayı bir tarafa bırakt” hm; fakat bu memlekette fransızdi he Özamatidan beri — öğreniliyof Onu da iyice bilmiyoruz. Niçim | Kerim Sadi'ain çıkardığı yanlış” | rine: “ Ben, | kafalı lara bir bakın, niçin öğreneme ğimizi anlarsınız: Mütercimleri: zin hepsi, asıl metne dikkâf etmiyecek, lügât kitabına bakmif yacak, anlayıb anlamadığını kotf” trol etmiyecek kadar kendilerii beğeniyor. Sanki kendi kendile' benim kadar akıllir bir adam İleb demedeti leblebiyi anlar, onun için lügat bile bakmaz,, diyor. Kerim Sadi, Zarathoustra')! türkçeye çevirirken, “karaya çı mak,, veya “kara İnmek,, demi olan fransızca “atterrir,, sözül *“topraklaşmak,, diye çeviren mütercimden bahsediyor. Yanlıştfi. kökü belli: adamcağız: “Anladıttı demiş; terre toprak olunca atteri de topraklaşmak. Hay aklımlA yaşıyayım!,, demiş ve lügat kitâ” bımı açmağa tenezzlil etmemiş. Kerim — Sadi'nin - kitablarıff okuyun; çünkü bu yaptığı hayıl bir İştir. Belki birkaç kişi utandırır da kendilerini ke; ) meden çal ğ DOLAŞAMAZSINIZ FAKAT $ DAKİ , BİR. Bürün üLkeyi HER GÜN W"V eee DK AKALIKU G