aç F CR A GN K 2 . MW g © AM DA SÜİ GAĞAT M PN VA "e li Me İsteklerimizi gerçekleştir- "_'_'by- bu yoldaki işlerimizi ba- tü l'lok4 için ulusun iç ve dış U“" güclerini ayaklandırmak ve Olu, 'mek gerektir. Hangi biçimde un girişilen bir işte ka- #tmek İçin yaşadığımız © Yöndemlerine göre ğılır ve kendimizi onların öteden- nenmiş ökonomik disipli- bipling? durmakla olabilir. Bu di- ..ıı% ©n büyük gerekenlerin- tek Ti Çalışmanın değerini bil- Ve ondan sonra da yöndemi » Plışmaktır. de İşinin istediği şeylerden biri ;qı"ıl!lndın veya az çalışarak Sumaktır. Bu istek adam i kd. teknik alanında ilerleme- ""ıd:h'l"n“ Ye z n biri ol ..k'"'“ işleri makinelere gürdür- Yerim * böylece az yorularak çok .'—"' tlde etmek çağımız öko- H.k."“llı ana yasası olmuştur. “de çağına karşı birçoklarının E:"dliî kızgınlık bit kerteye Üzer, Zanc elde 4f onun bütün işleri kendi he alarak bir çeşid çalışma ZL :ı;ıtınıı olmasından ileri edir. Fakat bu düşünüş ,_'ğ;': değildir. Makinenin kendi dne e düşünen, İşliyen ve ken- ina Öre isteği olan bir varlık da “Oği bellidir. Makine rejimin- Maki, Ötülük görülüyorsa bunu, h“."tnın kendinde değil, onu denadan adamların - işi Mizliğinde aramak gerektir. ile yurd, çalışma ile yurd- d.||!l'ııındı her vakit göz önün- bir ütulması eyi olan karşılıklı q'ğlçn vardır. Ulusal varlığın ull ve düzeni bakımından bu arşı Başta gelir. Bir de uluslar Ai İş bölümü ve çalışma bera» lı' ği gibi vakit vakit ya dara- N veya çoğalan şeyler dolayısile Meydana gelen başka bir ölçü itdir ki ona bel bağlamak pek un.ui'“ olmaz. Iş alanı buna bağlı ha , İlşlır uluslararası sıyasası- H'Pnılerinı uymak sıkıntısına .Dlıp"' ve gümrük — saınırlarının iş Ve kapanmasınt göre kendi Vakit dîllıımn düzenlerini vakit lar, nı'lîîılirmeği gerekli bulur- bundan (© Gikeler için işsizlik ve den İi 'oğan diğer kötülükler- Zordür, Ttulmak gerçekten çok d..B'îı:l Yurdumuz İş bakımın- tok ullîı İişletilmeye başlanan olmıı İd"lİll_ bir enerji ocağıdır. “'İiğlq,;n bizim yarınki ökonomik lera a Z büyük ve sağlam temek dar ök..yıııııııkııdır. Şimdiye ka- tik, a Ğ:i_"( alanda az İş yap- h'!lı 'hçılıııık ve böylece de İçin a alara göre yoksulluk Tİmi biz:hdık. Şimdi Türk dev- ek oldı D Ve İş gücünün ne tir. 'R'ıud.“ 4 eyice öğretmiş- h'ldiııılı © sonra kendi işimizi h"“hl.,, Böreceğiz, ve ökonomik Ülz, " kendimize çevirece- çalışma verim- a %“ı:îlm dir. Bizdeki ça- un iîlı'd ara kadar böyle idi. IY' * işe ve çalışmıya kar- — Yeni meydana gel dürü, ökonom ik ydüıeııl:ı.lı'.liı"ll eden değiştirmek Ü- e öne Sonra ulusça en * Çalışma d ':n yiıvıncınıın Şeref m ; v Sirketi Haş Ptan Öldü K.ı Tünun ır;,,").ğn'" 74 numaralı Plan — Jün aT meşhur Şeref Bugün Si Fatihte ölmüştür. Mülecekti, O9 götürülerek gö- Mar Ü aşın K“"kll uşu pön — kurtulı ebri tuluş yıldönümü fadan Hi Dizdeki Maraşlilar tüzaz İüla d güllkevinde n Şiir. merasimle kut- Zeki Mes'nd. Alsan eeei ']—ı Ökonomik kalkınma ve yük- SON POSTA Sayfa 3 Münukaşa, hakikatleri bilgi ve mantık yollarından meydana n fikir çarpışmasıdır. İhııııılınnurmi gi azıya almasını malıdır. Bilâkis — g mücakaşalardan faydı müdakaşalar cemiyet için İhtiraslarına SON TELGRAF HABERLERİ köstek vurmasını bilemiyen an ağız dalaşınasına ve yumruk düellosuna kadar Böylelerini El Münabtaşada Usul Bi insanlar kafa dinlemeden — geçmemiz elbette ki İtalyada Seferberlik ! 1911 Sımıfından iki Fırka Silâh Başına Roma,12( Husust ) —Afrikada Italya müstemlekelerile Habeşis- tan arasındaki hudud üzerinde çıkan son hâdiseler üzerine 1911 sınıfından 19 ve 29 uncu fırkaların seferberliğine karar verilmiş * ve bu kararın derhal tatbikine baş- lanılmıştır.Hariciye erkânından bir zat, Habeş hudud hâdiseleri inkişaf ettiği tekdirde Italyanın harb ilân etmesinin muhtemel olduğunu bildirmiştir. Londra, 11 (Röyter) — Roma- dan gelen haberlere göre, bir ta- Çağırıldı müfrezeleri taşıyan bir tren dün akşam Romadan cenubi Italyaya hareket etmiştir. Bunların Afri« kaya gönderildikleri tahmin edi- liyor. Fakat resmi makamlar, sevkiyatın, Habeşistan üzerine o kım zabitler, askeri doktozları ve | madığını bildiriyor. Kurultay Başkanı Bugün İzmirde Esnaf Ve İşçilerle Yemek Yiyecek Izmir 11 — Şehrimizde bulu. nan general Kâzım Özalp Çocuk yuvasını Debağat fabrikasını ger- miş, Burnova Belediyesi tarafından şerefine verilen ziyafette hazır bulunmuş, akşam da fırka tara- fından şerefine bir ziyafet veri- miştir. Yarın akşam da af ve işçiler birliği bir ziyafet verecek- lerdir. Devlet Demiryolları Memurlarının Tekaüdlüğü Ankara, 11 — Devlet demir- yolları memur ve müstahdemle- rinin — tekalidlüğü için yapılan yeni projede tekalidlük müddet- leri yirmi beş, otuz, otuz beş sene olarak kabul edilmiş, vücudundan istifade edilecek olanların tealid- lük taleblerinin kabul edilmemesi için de kayıdlar konulmuşdur. Ödemişte Bir Cinayet Ödemiş (Hususi) — Kaymakçı köyü kahvesinde bir cinayet ol- muş, Abdullah adlı biri eski ba- canağı Süleymanı tabanca ile öldürmüştür. Müddeiumumi Havptmanın Tecziyesini İstedi Flemington, 12 ( A. A, ) — Lidbergin çocuğu davasında müd- deiumumi, suçlu Havptmanı itham ederek tecziyesini istemiştir. Eski Posta Genel Marsilya Faciasının Müdürünü Muhakemesi Ankara 1l — Eski Posta ve Telgraf Genel Müdürü Fahrl ile muavini Suphl ve eski Telgraf Müdürü İhsan Cemalin muhake- melerine devam edilmiştir. 3 saat süren muhakemede iddia makamı suçlular hakkında ceza kanununun 208 incl maddesi tatbik edilme- sini ve muhakemeye — devama karar verilmesini istemiş, suçlu vekilleri takibata İmkân olmadı- ğını söylemişlerdir. Mahkeme muhakemenin de- yamına karar vermiştir. Bundan sonra suçlular tahriri müdafanla- rını vermişler, vekilleri de müda- faalarını yapmışlardır. Muhakeme evrakın okunması İçin yarına ( buügüne ) bırakılmıştır. Mızıkçılık Yapan Biz Değiliz Ankaradan bildirildiğine göre, Fransa, aramızdaki klering mu- kavelesine rağmen muayyen nis- bette Türk malı Idhalâtına imkân vermemektedir. Buna rağmen Fransa ticaret bakanı bizi itbam eden l:yı- ulunmuştur. Halbuki bilia- ::I:.llbıı::ır Iı'imTlrlıiyıılı bu- günkü dünya — buhranında hiç ayrılmıyacağı politika, malımızı alanın malını almaktır. Muhakemesi Suçluların Avukatları İsteklerde Bulundular Marsilya, 11 (A.A.) — Yugor lavya — tedhişcilarinin - avukatları, Marsilya suikasti hakkındaki tah- kikatı İcraya memur İstintak hâkiminden — kralın — arabasında bulunmuş olan merminin müta- hassıslar tarafından muayene edil- mesini ve sulkasd filminin avu- katlara gösterilmesini taleb et- mişlerdir. Marsilya, 11 (ALA.) — rikıd:ki[hir Hırdv(ı: kıı)rumu.AMr:î silya faclası suçlularını |ç1îı Parisli bir ıınht.lu::::::ı:ıı_ Meclis 2 Martta Toplanıyor Ankara, 11 — Beşlaci Ulus Kurultayı 2 mart cumartesi günü toplanacaktır. Mart içtimaında evvelâ Riyaset Divanı intihab, sonra da Reisicümhurluk ıoçiın.i ,ıpılıcık!m Hükümet, Meclişe vereceği izahatlı hazırlamaktadır, Y"fi meclis 15 Hazirana ka- dar- birçok — kanunlarla birlikte 1935 bütcesini de müzakere ede- cektir. Fırka umum! . k, Nisanda toplınıeınî“:lglâılî: heyeti bugün toplanarak muhtelif meseleleri müzakere etmiştir. İSTER İNAN ISTER INANMA! Düa bir gözetede gu satırları okuduk t * Son günlerde Artvin mülhakat ndan bir köylü kırk Öküz getirmiş, mallarını burada, mez- Bu köylünün kırk öküzün satış İstanbula bahada — satmıştır. bedelindsa - masraf hati - cline İSTER TNAN İSTE yekânu ( 1441 ) liradan ibarettir. gelinceye kadar gerek vemaire masrafı olarak (620) lira vermiştir. Şu h göre Artvin mülhakatından İstanbula satış için hayvan getiren bir müstahsil malının dörtte bir kiyetini masraf olarak hk“dı’" demektir. , İNANMA! Hayvanları buraya baytar resmi, gerek nakli Sözün Kısası Kestane Satmak Uğurlu İştir Amma.. M4 Tarlabeşın 'a Lir kes aneci, yaptığı işin uğurlu olcuğunu bilemediğindean, porasını — istemekte — acele — elmiş, Müşterisinin canı sıkılmış, kestaneciyi ağır bir halde yaralam:ş. Zavallı kes- tanecil Sonatımın ne kadar uğuru olduğunu bilseydi, birkaç kuru, mak için acele etmezdi de k: zenginliğe götürecek olan işin ederdi. Kestane sa'tmanın uğurlu iş oldu- ğuna en büyük — delil, İstanbulda meşhur zenginlerden olarak tamdığı- mız bir zattır. Ortalığın hali acayib, bu günlerde ötede beride hırsızlar türesiğini gizeteler yazyor, onun için bu meşhur zenginin adını yazmı- yac gim, fakat meşhur. zengin oldu: ğunu size temin ederim. Zenginliğini —zaten kendisi de açkea sözliyen bu zat ticarete ve Zengin olmağa l başladığını bir gün bana kendisi anlatmıştı. * — Daha küçük y: şta, G latasaray lisesinde leyli talebe idim, demişti, babım beni okuma yazma meslekle- rinden birine koymek İstiyordu. izinsiz kalınca öndermezdi. O hafta da öyle vakitler irinsiz kalan talebeyi oldu. mekteb mubassırları gezmiye çıkarır- lardı. Findikli tarafından küçük bir taburla geçerken önümüze bir kes- taneci — çıktı. Büyük — sepetin İçine dizilmiş, nar gibi kestânelı kadaş- ların birçoğu paralarını vererek aldı- lar. Bende para olmadığı İçi dım, kestanelere, ağzımın suyu rak, bakıyordum. O babamın tanıdıklarından biri Benim bu halimi görünce niçin kestane almadı- gımı sordu. Ben sebebini anlatınca! — Öyle ise sana beş kuruş ödünç yereyim de sen de kestane al. dedi. vakitki beş kuruşla adama bir çok kestane verirlerdi. Banada kes- taneci, — ödünç aldığım — beş kuruşa karşılık birçok kestane verdi. Yolda ben kestaneleri daha bitir. meden, arkadaş estaneleri bitti. Bana yanaştılar. Bende kalan kesta- nelerin tanesini — birer kuruşa satın aldılar. Benirm beş kuruşum gerl gel- dikten başka beş on kuruş da arttı. Bu ilk alışverişten ticaretin tadımı aldım. Ertesi hafta kendi harçlığımı da katarak, kazandığım para ile yine kestane aldım. İzinsiz kalmış arka- daşlara birer birer satlım, Böyle böyle daha İizede iken ticarete alıştım. Daha sonra büyük mektebe girdim. Orada cuma günleri kaşar peyniri alır, hafta içinde kâr ederek arka- daşlara satardım. Bir aralık bir fesci ile ortak oldum. O bana bir yığın fesi depo olarak bıraktı. Mektebde kim fes alacaksa bandon alırdı. Ben de kâr m. Hulâsa beş kuruşluk kestane alıb satmanın verdiği tüccarlık zevki ile büyük tüecar oldum. * — Bu meşhur zenginin kestane sala- rak başlaması bir tesadüftür, bilfarz kâğıd, kalem alıb da arkadaşlarına şatsaydı, yine zengin olurdu. Bunda kestanenin hiç teğiri yoktur. Demeyiniz. Çünkü kestane tlcare- tinin uğurlu olmasının tarihte sebebi de vardır. Bilirsiniz. ki, ilk kestanı im Bursa ovasında çıkmıştır. kestane ağacı çıklığı o vakitte Tan- rıların hepsi Uludağda otururlarmış. Bunu eski tarihlerin hepsi yazıyor. ida — oturdukları de, birgün baş Tanrı, kendi yenada giden peri kız'ardan birine âşık olur. Kızı almak - ister. Baş Tanri ihtiyar olduğu için peri kızı ona yüz vermez. Fakat Tanrının elinden ne kurtulur? Birgün peri kızı ormanda giderken onu kaçırır, ken- disine öd.lk yapar. Peri kozi buna - fFena hölle kızır. İhtiyar baş Tanr.ya oda'ık olarak kal- makdansa yaşamamanın d.h hayırlı olduğunu düşünerek, kaldırır. ken ti sini Nlüfer çâyını atar. Baş Tanrı o kadar sevdiği p " kizımı — çayda — biraksmiyze-iindan, , onu, İezzetli meyva , Bursa ovasının or.a- sında kestane ağacı olarak ciker, — Oaun içindir. ki, © vakittenberi kim kestane Hicaretine girerse mul- laka zengin o'ur. M Bunu Tarlabaşındaki lı:ı-'-::e' i;: l birkaç — kuruş oei gea TÜyirkçe ilrmeete Böayan ”