Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— a A eT , Muharririt 4.R, Tefrika No 17 Osmanın Hünerleri.. —Hak Nazardan Saklasın.. Senin Gibi Yiğit, Bizlere Herdaim Lâzım Olur. Seni Silâhdar Yaptım Başını uzattı. Yüzünü yere : dayadı. Güya, (padişahı zaman, Üçüncü Ahmed Han)ı selâmladı. Üçüncü Ahmed, büyük bir gürür hissetti. Ayni — zamanda < hayret ve takdirini de esirgemedir — Peh.. Peh.. Elhak, tahsine lâyık bir hünerdir. Dedi. Osmanın gösterdiği — hüner, yalnız bundan ibaret değildi. Gözleri sımsıkı bağlı olduğu halde ©o azgın atın Üzerinde daha pek- çok cesurane marifetler göster- mişti. Hele birer adım fasıla ile yere dizilen yumurtaları ata çiğ- netmeden elindeki kılıçla birer birer kırması, padişahla beraber herkesin takdirini celbetmişti. Bunlar bittikten sonra padişah Osmanı tekrar huzuruna çağırmış: — Hak, nazardan saklasın.. Senin gibi yiğit, bizlere herdaim lâzım olur. Seni silâhdar yaptım. Var sağlığıma dua et., Şurada ardımca dur. Diye büyük bir Iltifat göster- mişti... Osman, hemen padişahın önünde diz çöküb üç defa yer öptükten sonra, padişahın yan gelib oturduğu sedirin arkasına dolaşmış.. Padişahın arkasında elpençe divan durmaya başlamıştı. Sıra, (çengi kolu) na gelmişti. Fakat.. Raksa girişilmeden evvel, bazı taklidli oyunlar göste- rilecekti. Ortaya, etrafı hamam peşte- mallarile örtülmüş olan dört köşe bir kafes getirildi. Bu kafesin, cebheye tesadüf eden ciheti, bir hamam kapısına benzemekte idi, Kafesin içindeki iki kadın, güya hem hamamda yıkanıyorlar, hem de aşk ve muhabete dair açtık- ları bahse devam ediyorlardı. Yavaş yavaş bir ses işitildi. | Bir kilci (H, arkasındaki merke- bin yularını çekerek yavaş yavaş geliyor; hazin sesi ile bir aşk şarkısı söylüyordu. Merkeb, ha- kiki bir merkeb değildi. Kolun yardakçılarından biri, üstüne mer- keb renginde bir örtü örtmüş, başına da — bezlerden yapılmış merkeb kafası şeklinde uzun ku- laklı bir maske geçirmişti. çengi- lerden ( Saçlı Zünbül ) de kilel kıyafetine girmişti. Saçlı Zünbül, merkebi yavaş yavaş çekerek hamama doğru ilerliyor, şarkısına devam ediyor.. arasıra da durarak: — Aaah.. Bize, ne ettise, gö- nül etti... Hele şimdi, işimize ba- kalım. Diye söyleniyor.. sonra elini ağzına siper ederek: — Kilci geldi.. Kil alın, kil,.. Diye bağırıyordu. Hamamda yıkanan kadınlar kilcinin sesinl işitmişlerdi. Hem kil almak, hem de kilci ile eğlen- mek İstemişlardi... Hamamdan bir ses işitildi: — Hilci.. humuu, kilcil.. Kilci, yanık —yanık — cevab verdi: — Buyur. ) — Sen buraya buyur. (1) O devirlerde hamamlarda sabun- dan sonra ( kil ) kullanmak âdetti. Ocun için kleiler, hamam kapıları önünde şarkı söyliyerek gezerlerdi. — Vardım. — Kilin iyi mi?.. — Ooo kadınım, hiç sorma İnsanın yalnız kirini değil.. günah- larını da eritib götürüyor. Bu muhavere, gülünc ve biraz da açık saçık bir halde uzuyor. Kadınlar, bu saf kilci ile biraz daha fazla eğlenmek İstiyorlar. mak istiyorlar. Fakat kilci, çıplak kadınları görür görmez birdenbire azıyor.. kuduruyor.. zaptedilemez bir hâle geliyor. Nihayet güzelce bir dayak yiyor.. Yarı çıplak bir halde kendisini hamam kapısın- dan dışarı atıyor. Orada duran merkebine atlıyor. Canını dar kurtariyor. Küçük bir komediye benziyen bu ( hamam oyunu )ndan sonra sira (kalyoncu oyunu )na gelmişdi. Kolun çengi takımını teşkil eden kızlar, iki tekerlekli güçük bir. kalyonu omuzlarından aşır- dıkları iplerle yavaş yavaş çeki- yorlar.. Akıntılarda yedek çeken yedekciler gibi, iki büklüm bir halde, ağır ağır meydana İilerli- yorlardı. ( Urkam var) Bir Günlük Hava Vaziyeti Ankara, 1 (A.LA. ) — Ziraat Vekâleti Mmeteoroloji enstitüsün- den aldığımız malümata göre son 24 saatte yurdun Karadeniz Ak- deniz kıyılarile ege mıntakasında Manisa, İzmir ve çevreleri yağ- murlu, diğer yerler kar ve karla karışık yağmurlu geçmiştir. Karadeniz kıyılarında yağış, bazı yerlerde fırtına ile karışık olmuştur. Ölçülen en çok yagış miktarı Rize, Giresun ve Orduda 46, Dörtyolda 21, Edremid ve Siirtte 23 milimetredir. Toprak sathında karın en farz la kalınlığı Karsda 59, Sarıka- mışta 53, Bayburtta 35, Sivasta 30 santimetredir. Dün Edirnede tekrar taşan Tunca nehri bugün yatağına çe- kilmeye başlamıştır. Düne naza- ran suhunet dereceleri 4 jilâ 6 derece etrafında büyük bir farkla düşmüştür. En düşük suhunet dereceleri sıfırın. altında olmak Üüzere Karsta 11, Erzurumda 8, Afyon, Sivas ve Ankarada 4 tür. En yüksek suhunet dereceleri Adanada 18, Antalya ve Döryol- da 16 derecededir. Bugün Ankarada öğleden son- ra saat 14 de suhunet sıfırın Üs- tünde bir dereceye yükselmiştir. Rüzgâr garp ve şimali garbiden devamlı olarak saniyede bir metre sür'atle esmiştir. Hava sabahleyin temamen kapalı idi. Hava derece derece açılmaya başlamış ve 14 den sonra açıklık ziyadeleşmiştir. ; Paris Borsasında Paris, I (ALA.) — Esham Borsası dün başlangıçta daha ziyede kararsız bir vaziyetten sonra iyl temayülât göstermiş ve Fransız rantlarının — yükselmesi sayesinde mahalli <rantlar pek az mahsus olmakla beraber müte- addit kazanç kaydetmişlerdir. İçeri alıyorlar. Onu soyub yıka- | Deniz Altında * Deniz kızı — Bir kadınla ko- nuşuüurken, şapka çıkarmanın bir nezaket — mecburiyeti bilmiyor musunuz? olduğunu | | azlığındadır. Dünya İktısad Haberleri l İ Ka Lehistanın Kömür İhracatı Gittikçe Ârtıyor Lehistan — İstatistik — dairesi i || tarafından verl!'en t î:’ı't;;em;f;iî muvakkat rakam- lara göre 1934 den fazladır | yılı içinde dışarı- ya satılan maden kömürü mikdarı 10,410,000 — tondür. 1933 — yılı içinde bu memleketin dışarıya yaptığı maden kömürü satışı 9,703,000 tondu. Şu hesabca ih- racatta bu yıl 707 bin ton bir çoğalma vardır. Bu artış nisbeti yüzde hesabile 7,3 tür. * Danimarka'da Yumurta Ihra- Ttmantar | CRİ şirketi İtalya- J| da çalışan İngiiz Vtalqaya ıf"" ve belçikalı firma- “TW_GO”' larla hususi suret- deriyor te hazırlanmış yu- murta ihraç etmek Üzere bir an- laşma yapmıştır. Bu yumurtalar üÜzerine parafin sürülmüş mukav- va kutulara konulacak ve bu ku- tular da havası alınmış çe'ik san- dıklara — yerleştirildikten — sonra hava yerine içerisine hamızı kar- bon verilecektir. * Tokyodan bildirildiğine göre gelecek Mart ayın- _İl;porı!arl da dokuma sana- yeni pazartar| b lerile — ihracat peşinde tacirlerinden mü- rekkeb bir heyet Brezilya ile Japonya arasındaki ticari müna- sebetlerin genişletilmesi yollarını | araştırmak Üzere Brezilyaya gide- cektir. * Birleşik Amerikada 1934 — yı- lında 155 milyon dolar (aşağı yu- karı 200 milyon lira ) Amerika tü- tün rekoltesi zdır. Fakat fiatler yük- | 564,5 milyon libre seliyor —| ( yuvarlak hesabla 320 bin ton ) tütün yetiştirilmiş- tir. Bir yıl öncekı rekolte 738,6 milyon libre olduğu halde değeri 122 milyon dolar tutmuştur. Fia- tın — yükselmesi tütün ekiminin daraltılmış olmasından ileri gel- mektedir. değerinde - -—— TAKVİM —— Gün CUMARTESİ Kasım 28 2 ŞUBAT 935 87 Arabi Rumt 28 Şevval I7 261 Kânun 1350 Vakit Eıınl|Vıntt Vaklit Ilıınl Vasa Güneş | 146 (|7 1i Akşam (12 — | 17 22 Öğle | 702 | 12 27| Yatsı | 4 34 | 18 54 İkindi | 9 43 | 16 09| İmsak | 12 041 8 30 Günün Meseleleri | İstanbul Ka.saplarıBeled;- yeyeBirTeklif Yagıyorlar | ( Baştarafı 1 inci yüzde ) kesilir. Müstahsil, semiz hayvan getirmekle bugün bile zarar gör- mektedir. Kilo başina alınacak dokuz kuruşluk resim bu zararı çoğaltmaktan başka bir şeye ya- ramaz. Bütün mesele İstihlâkin Mühim bir kısım halk, et yiyemiyor. Sartiyat eski senelere nazaran yüzde 50 nisbe- tinde azalmıştır. Ve böyle müte- madi şekilde rüsum ilâve edile- cek olursa, müstahsil zarar gö- receği gibi istihlâkin çoğalması- na da imkân kalmaz. Et satışını çoğaltmak, mls- tahsil memnun etmek ve günlük şikâyetlerin ardını almak İçin be- lediye şimdiki resmi yarı yarıya İndirmeli, bilhassa şark vilâyet- lerinden yapılan hayvan sevkiya- tını kolaylaştırmak için de navlun Gcretlerinin — ucuzlamasını etmelidir.,, Belediyeye bir Teklifi Diğer taraftan bu işle uğra- şanlardan Bay Hâmid de şunları söylemektedir: “ —— Kilo üzerinden resim alın- ması esas İtibarile müstahsilin zararınadır. Çünkü hergün mez- bahada binlerce hayvan kezsilir. Bunların kesilir kesilmez soğur madan tartılması gerektir. Mev- cud kantar binlerce hayvanın ard arda tartılmasına yetİşmiyeceği için hayvan ağırlığından kaybeder ve müstahsil zarar görür, Kaldı ki, bugünkü resimler ağır geliyor. Bir koyuna Trab- zondan İstanbula kadar 80 kuruş navlun veriyoruz. Diğer resimlerle beraber hayvan başına edilen masraf 6 lirayı aşıyor. Tasavvur ediniz. ki, Erzurumda bir çift koyun sekiz liradır. Burada Be- temin - lediye 465 kuruş resim alıyor. Aradaki nisbet yüzde 50 yi de geçiyor. Bizim Belediyeye bir teklifimiz var. Buişte çok büylük fedakârlık yapmak kendi menfaati bakımın: dan çok kârlıdır. Bugünkü mez- baha resminla yarı yarıya indi- rilmesi lâzımdır. Bu takdirde satışlar yüzde elli artacaktır ve Belediye üç aylık varidatını bir ayda çıkaracaktır. Biz bunu teahhüd edebiliriz. Yeter ki Tresim İndirilsin.. Bu takdirde koyun satışlarının bu- günkünün iki misline çıkacağını da kat'iyetle söyliyebilirim. Bu işle kaçak hayvan kesilmesi de çok yakından alâkadardır.., Hayvan tacirlerinden Bay Mah- mud da mezbaha rismli ve et fiatleri etirafında çok dikkate değer mütalâalar yürütüyor. Bu zat diyor ki: “ — İstanbula semiz hayvan ekseriyetle memleketin urak köşe lerinden gelmektedir. Yeni resmin agır çeken hayvan sevkiyatını durduracağına kanlim, Bir kere bugün tatbik edilmekte olan nis- betin zararlı vaziyetleri vardir. Karsdan gelen 200 - 250 kiloluk öküzler için 10 liralık mexbaha resmi Öödenirken, 100 - 130 kilo | gelen hayvanlar için de ayni para verilmektedir. Sonra, Ögeç tabir edilen ve fazla semizletllerek 35 kiloyu bulan koyunlarla cılız hay- vanlar için alınan resim de aynı- dır. Bir defa bu, haksız ve nis- betsiz bir vaziyettir. Biz, resmin kilo başına alınmasına itiraz etmi- yoruz. Fakat, 9 kuruşun fazlalığına kanliz. Belediye, bugünkü ücreti yarı yarıya İndirsin, eğer mexzbaha' varidatı artmazsa ben kendimi mezbaha kapısına asarım, ,, Yunanistanda İhtilâl Korkusu Var! Baştarafı 1 inci yüzde ) nin kabineden çıkarılmasını iste- mişlerdir. Başbakan, bu zabitleri teskine çalışmış, ayni zamanda muhtemel bir isyanın önüne geç- mek Üzere şiddetii tedbirler ahn- masını emretmiştir. Bu —arada donanmanın cebhanesi de alına- rak depolarda muhafaza altına konulmuştur. Fakat hükümet, efkârıumumi- yeyi teskin için bu şaylaların uydurma olduğunu ve bunları yazan gazeteler hakkında kanun! takibat yapılacağını — bildirmiş, bu hususda — müddeiumumiliğe müracaat olunmuştur. Dün gece yarısı ise Atinada bir ihtilâl çıkacağı hakkında çok heyecanlı şayıalar çıkmış, hükü- met polise, jandarmaya ve askeri kuvvetlere, her ihtimale silâh başında hazır emrini vermiştir. Bu ihtilâlin General Plastiras taraftarı olan kadro harici zabit- ler tarafından ve bazı haberlere göre de General Metaksas taraf- tarı zabitler tarafından çıkarıla- cağı — söylenmektedir. — General Meotaksas taraftarı zabitler ara- sında bir ihtilâl çıkarmak için bir beyanname imzalandığı, bu beyannamenin — kükümetin eline geçtiği ve derhal çok şiddetli durmaları karşı * tedbirler alındığı da İleri sürülü- yor. Diğer taraftan tayyare ka- rargâhında da muhtemel — bir ihtilâle karşı tedbirler alınmıştır. Bundan başka devlet memur- ları Damaskopulosun komünistlik su- çundan menfaya — gönderilmesi üzerine devlet memurları arasında başgösteren galeyan devam edi- yor. Cemiyetin idare heyeti dün çok şiddetli bir beyanname neş- retmek suretile Atina memurlarını hükümet aleyhinde ayaklanmıya memurlar bugün öğleden gsonra dahiliye bakanlığı — önünde protesto nümayişi yampışlardır. . A, V. Arnavutluk'ta Neler Oluyor ? , ( Baştarafı 1 inci yüzde ) lerine — dönmesi önünde tutarak bir şey yapama" dan geri dönmüştür. arasındaki koşnudsuzluğu arltır mıştır. Habers verildiğine gört şimale bağlı, Prenk Previzi & bir şef de tekaüde sevked miş ve bu hâdise, bayrakdarif müslümanlar arasında doğurduğ! | sında da meydana koymuştur. cemiyetinin relisi olan bay — bir ihtimalini gö — : CÖF Bu vak'alar ordudaki zabitaf a vaziyetin aynini Katolikler arâ” — | 4 " -d çağırmıştır. Bunun Üzerine bütün — İ