Londra Görüşmelerinden Beklenilenler Sar kömür havzasının mukadderatı artık anlaşıldı. Söylenenlere inanmak Tüzimgelirse « ki inanın ldu. Bu münasebetle Al. ğ şbakanı Bay Hitlerin aöyle- ği söylev, umumi şeklile hoş görül. dü. Fakat barı Alman gazeteleri, bu töyleve Fransız başbakanı Bay Flan- den tarafından yapılan mukabeleyi Pek iyi Bulmuyorlar. Bay — Hitler, söylevinde, Fransa le A'manya aa. ada arık hiç bir toprak ihtilâfi kalmadığını kaydediyor, s'ra, Alman- yanıa hukuk — beraberliğini temine diriyor, bu arada barı; lı::ıııı için wuslar arasın aki çıVıın:: Ş ıı;.ı. ehemmiyetine işaret ediyor- ıTıı y Flenden ise, Almanya ile 'Tansa :nııudnkı bütün Mmeseleler'n urumu bakımı lebileceğine iş '.’.'."Lı'.".'ı;!.“'"ıf nsa, Sa; bE Aın.: meselesi bitlikten i ve bir ııle & :' mılnyw Almaayı bütüı 'ı:n:ılnl €sas ilibarile u'us kııun b hü'le ib başardıktan ıoıır' iruma dhrbnıcegıul sezdiriyor, B: üşü bir hayli sayesindedi; Eıö yle bi . ki ü Daedana çıkarlabiler AieLEeki geçimsiz'ik OnuşMA devam ktir. — Süreyya Lahavana, 16 ' İS(AA, :Llı:ın quııllh Esasiye nt'kn_“ emina. bmiş ezme devre. İııı irm g tinde he Nüm Ş v 'İr!l sa mahü: eyrhud müsbeer Tuçlularının 'üm edi mesine 'ı,.:,, PİN Cezasıı "'llllı Ticaret Vermiştir, Anlaşması V- Hindistan H l“Uy::un Şinasi de k“'k kesik Cıddq: mükemme 1... aşını Öne İ ""“'lınrdu- __u';' bı:.::':'! gü alnız, affınızı rica ede- ';îllıı lok hl-')'miım Vapır Arun Şinasi, bozul: Yad Galib, ...__ __"'i_“t':dşı" Cevad Galib, içinden; — Türl “'dnhmd.u yar man çıktı. Hillat gelecek, deyilüdan evvel, Hilkatın Beyhanı buııd.kıyx: tlbette muvafık.., Türkân, iyi ldare etmiş... Dlyadıı. Londrada azırlanan Görüşmeler Londra, 16 (A.A.) — Fransmx baş bekanı bay Flanden ile dışarı İşleri bakanı bay Laval ayın 31 nde buraya geleceklerdir. İngiliz ve Fraosız devlet adaml'arı görüşmelerin mevruu çok olacak, başlıca , Bu terenin öteki Avrupa e yapacağı görüşmelere başlangıç olacaktır. * Londra, 16 (A.A.) — Röyter ajan- sından: Londrada yakında cereyan edecek Fransız-İngiliz mükâlemelerin- den — maksıd, Avrupanın — vaziyeti Üzerine fikir teati etmektir. Bu mükâlemeler olacak, fakat hiç ki taraflı bir hareket teşebbüsü olmıya- caktır, * Londra, 16 (A.A.) — İngiltere hü- kümeti Almanyanın silâhları bırakma konferansına ve Uluslar - derneğine dönmesini Istemek tedir, * Paris, 16 ( A.A. ) «« Bugüne ka- der birçok —uluslar aram — mese- lelerl ile uğraşmış olan B. Laval, silâhları — bırakma işinde Fransanın yaziyetini henüz tesbit edememiştir ve kabine arkadaş'arı ile anlışmadan, silâhları bırakma işini derln bir şekilde tedkik etmesl için maddi imkân bulamamıştır. Fransız Adliye- sinde İslahat Poris, 16 (A.A.) — Adiye bakanı beş kanun lâyihası ile beş emirname Projesinde — teklif edilen — tedbirleri ildiriyori D —Adit — ve ulyast — kuvvetleri ayırmak sureti'e hâkimlerin iatiklâlini temin etmek. 2 — Cinay€ Savalarının görülme- aini çabuklaştırmak. 8 — A'âkadar bakanlıkların adil hareketlerini tanzim etmek. llk temenni, Adliye bakanına karşı ——— 17 /1/ 935 Harım Şinasi, — bir. koltuğun kenarına ilişmişti: — Nasılsınız? Bursa seyaha- tinizi bizden sakladınız, Beyhan, geldiği zamanki cese- ret ve kuvvetini kaybetmek Üzere idi, sesi tutuklaşıyordu. — Pek ani oldu da arkadaş- lara haber vermeğe vakit bula- madım, Cevad Galib, bu bahsın uza- masını istemiyordu: — Mademki muhterem baya- ni vakıtları darmış, — bir. çay almazlar mı? Beyhan gülümsiyerek teşekkür etti. Cevad Galib bir teşrifatçı tavrı takınmıştı: — O hbalde, lütfen karşı salona geçmek zahmetini ihtiyar buyu- rurlar mı? Beyhan, bakışında: — Serti, he dersin? Suali vardı. Türkân, buna, cevab olarak mantosunu çıkarmıya başlamıştı: — Şu mantolarımızı, şapkala- rımızı, bir çıkaralım... Beyhan, dayanamadı sordu: Türkâna baktı. Bu Sarda Vaziyet Almanyaya Geçmek Meselesi Anlaşıl- dıktan Sonra İşler Ne Şekilde ? Yeyiâm gününden evvelki Almanların Sarda yaptıkları muazzam miting Sarbrük, 16 (ALA) — Sosyalist ve komünist gazeteleri dünden İtiba- ren neşriyatı tatil etmişlerdir. Londra, 16 — Bütün İngiliz gaze- teleri Sar işinin kolaylıkla halli " üze- rine memnuniyetlerini gösteriyorlar ve hepsi de bu sayede Avrupa ba: şının kuvvetlendiğini yazıyorlar.Deyli Telgraf, acaba Hitler bu zaferi nasıl kullana- cak? diyor. Berlin, 15 — Bütün A'manya Sar üksek zaferden dolayı ne beyecanı içindedir. Alman gazeteleri çılgınca heyecanlı makalelerle doludur. * Sarbrük, 16 (Havze Ajansından)— Rey verilmesinden sonra Sar'da büyük .ııı--ıyııı halz olmayan bazı hâdi- seler olmuş, Alman “cebhesi mensub« ları sosyal - demokrat firka merke- zini kuş-:tmışlar içeriye girmeye teşeb- büs KU çarpışmaların önüne adile hükümet burasını Hitlerciler de birçok ev- r, bazı yerlerde zabta rini Üniformalı Nazi- erdir. Hükümet ko- — Karşı ııloudı. kalabalık var mı? Cevad Galib, başını geri itmişti : — Hayır, bizbizeyiz; bizden başka kimse yok... Fakat bu yalnızlık ta genc kızı ürkütür diye korktu: — Yabancılar, bizi rahatsız etmesin, diye, kiraladık... Garson- lar hizmet ediyor, o kadar. Beyhan, mantosunu çıkarırken Cevad Galib, yardım ediyordu: — Umum! salonların kalaba- ;lığı, gürültüsü, insanı pek rahatsız ıdlyoı Ne konuşulduğu da anlaşıl- "T Hıkhıııı var, Arka, büyük salona geçtikleri zaman, Beyhanın gözleri kamaş- mıştı. Duvarlardaki aynalara vuran elektrik ışıkları, karşılıklı akislerle odanın dört köşesinde titreşiyor- lardı. Üzeri — çiçeklerle — donanmış masa, Beyhanın gözlerine sıcak göründü. Genc kız burada emni- yetsiz bir hava duymamıştı. Masaya doğru ilerlerken içinde ani bir şüphe uyanmıştı, bütün vücudü'ürperdi. Çaya davet et- mişlerdi. Fakat masanın üzerinde küçüklü büyüklü boy boy kadeh- ler, surahiler; çatal, bıçak, tabak yıağını, bir çay ziyafeti hazırlığına benzemiyordu. —Dalma telikte duran Cevad Galib, Beyhanın en küçük hareketini bile gözden ka- — münistlerin — toplantılarını — yasak etmiştir. 16 (A.A ) — Eko dö Parl Sar'da Naziler tarafından arın tehdid edildiğini on beş n evlerinden — kovulduğunu şı Ti Frz yazıyor. Macaristanın Düşünüşü Budapeşte, 16 (A.A.) — Başvekil Bay Gömböş, Macar telgraf ojansı Gübakirtü aşağıdakl beyanatta bu- lunmuştur: # — Macaristan, Sar plebistinin neticesini samim! bir kıvançla se'm- inç çok büyüktür. Çünkü bu meticeyi adaletin ve bir halli, milletlerin zaruri malarına mani olan engileri aldırmaktadır. Fransanın bu meselede göstermiş olduğu itidal müstakbel siyaset man- zumesinin tekâmülü bahsinde bütün Avrupa için hayırlı bir âlâmattir.,, 200 bin kişilik bir fener ılıyı Sarbrük, 16 ( A. A. ) — Sarin Al- lan bir '*e n içinde mişti sat 18 de ıl_’;ı'üu[e çırmıyordu. Onun bakışlarındaki ani Ürkekliği derhal farketmişti. Garsonu çağırdı: — Çay hazır değil mi? Vasil, Cevad Galibin biraz sert söyleyişinden, mesleğine hâs uyanıklıkla — vaziyeti kavramıştı, eğilerek cevab verdi: — Emredersiniz, Cevad Galib, Vasilin açıkgöz- lüğüne emin olduğu için — falso yapmıyacağını biliyordu, — gönlü rahattı. Beyhanı, hasır koltuklara doğru götürdü: — Şöyle rahat oturmaz mısınız? Beyhanın — içi ferahlamıştı, Cevad Galibe, âdeta minnettar, gülüyordu: — Morsi, Hasır koltuğa oturdu, etrafına bakmağa beaşladı: — Burası, ne iyi, ne sessiz yer! Harun Şinasi, uzaktan cevab verdi: — Değil mi? Sokağın gürültü- leri duyulmaz. Burada oturunca insan, konuşmanın zevkini tadıyor. Bilhassa — yabancı — mütecessis Igöılenu. kulakların — bulunmayışı Yü Beyhan, nezaketen gülümsü- yordu « — Çok doğru. Cevad Galibe dönmüştü: — Bu sofra, başka misafirler için mi hazırlanmış ? Bu, soruşa, yerinde ve idareli | Gönül İşlerı | |(Çocukluk, Genclik Arkadaş- larında “Vefa,, *“Samsun, dan “ Gül Ender , imzasile bir mektub aldım, Gül Ender 20 yaşında ciddi bir genc kızdır, sergüzeştlerden hazetmez, şimdiye kadar hiç ma- cera geçirmemiştir, bundan sonra di doğru yolda yürümeye azimkârdır. Kendisini tebrik ederim, yalnız Gül Ender üzüntü içindedir; *“Bir gene kız arkadaşım vardı. Hiç görmediği bir adamla nişr*- landı, evlendi, başa bir memle- kete gitti ve gittikten sonra da bir mektub bile göndermedi, bu ne vefasızlıktır teyzeciğim ? ,, Görüyorum ki “Gül Ender,, in umumi hayat kaidesinden henüz haberi yoktur? En sağlam dost- luklar muhakkak — çocuklukta başlayan, genclikte inkişaf eden- lerdir. Fakat bu, iki tarafın muhitini — değiştirmemesi, hattâ hayata atıldıkları zaman ayni sahada, ayni müsavatta kalmaları ile mümkündür. Iki dostu yıllarca biribirinden — ayırını, bu uzun yıllar içinde muntazaman mek- tuplaşmalarını temin edi: ? buna rağmen karşılaştıkları zam » yek- diğerine —yabancı kala- (“asını görürsünüz. Mektubların eş karşılaşmıya tahammül edemoz, erir. Gul Ender Benden : * Tanışılmıyan — bir. - erkeği ıevmonn mümkün olub olamıya- Cl mı,, Soruyor, Uıuı ııllddel nişanlı durmanın, tanışmıya geniş vakıt bırakmanın aleyhindeyim, buna rağmen “kısa, çok kısa ,, bir zamana inhisar etmek — şartile Jlüzumuna da kanilim. — Atalarımızm — “ aşk sonradan gelir,, dediklerini ve ekseriyatle doğru gördüklerini de hatırlarım. TEYZE eee aa ehir sokaklarından — gezmiye Alaya Iştirak edenlerin evvelden tamin edi! ni fazlasile geçtiğini söylemek mübaleğalı olme yacıktır. bir cevıb vermek lâzımdı; Ceyad Galib, uzun bir tereddüd geçire- cek olursa, genc kızın tekrar şübheleneceğini anlayordu: — Hayır, metrdotelin işgüzar lığı... Kendisini, marifetinl göster- mek istemiş... Beş çaylarında, apertif alınır. Şayed - İsteyen olursa, diye, ım:doı süsleyip, leyip hazırlaı pııılBı’ı'ı,ıır ıçıy=q gibl Beyha- nın kulağına eğilmişti: — Bunlar, bahşiş koparmak için kurulmuş tuzaklardır. Be;han, gözbebekleri pırpır yanarak bakıyordu: — Siz de bu mıklıfı. pek düşersiniz | Cevad Galib, utanmış - gibi ellerini uğuşturuyordu: — Mahcub ediyorsunuz. Türkân, onlara yıklı—ılı — Gizli gizli neler fısıldaşı- yorsunuz ? Beyhan, kırık kırık gülüyordu: — Bay Cevad, bana kur ya- Cı d Galib, hemen iki elinin ba, p'ııııııığ:nııb'yoleğlnlı koltuk sokmaş, — göğsünü — Eveb Bayan Beyhan, bu- gün benim flörtüm. Türkân, tehdid eder gibl par- mağını sallayordu : — Behiceye söyliyeceğim! Cevad Galib, sahte bir kayıt- sızlıkla dudak büküyordu: — Kimseden korkum — yok, söyleyiniz. < ( Arkas var ) 4 . el