F Siyaset Âlemi ) Bulgarlar Roma Anlaşmalarından İngilterede Memnun Değiller İtalya ile Fransa arasında Roma- da yapılan müzekere ve varılan an- laşmalar komşu Bulgaristanı memnun etmemişe benziyor. Çünkü Bulgar matbuatı, genel heyetile bu andlaş- malar hakkında çok ihtiyatlı davra- mayor. Ne biz hüküm veriyor, me de müsbet herhangi bir mütalca ileri #ürüyor. Maamafih bunların içlerinde bazıları var ki memnuniyetsizliklerini =ı vurmaktan çekinm'yorlar. Bun- fikrine göre Roma müzakerele- :Hs"' -uıh;iului değiştirme taraf- ları ağır bir zübi; lardır. t OĞ Slovo gazetesi, acı bir. istihza Ne Bay Müszo'ininin, bu anlaşma protokollarına Romonyanın şu ara İmza Mmasımı istemesini garib buluyor, bilâkla, bu vesikaların tam Bay Tita! takonun imza edebileceği — geyler olduğunu — söylüyor. Diğer tarıftan e .!nğ!cıl de, Mmuabedelerin tâdil ilib edilmömesi bahsinde biribirine rd YOİ tutan Fransız ve İtalyan d P- ıln.llilnüıîn anlaşı bilmelerindeki :smlı- bakışları şekiyor ve İtalyayı *-.:nı:i ;:ı. etmiş olmakla ittiham Fakat bütün bu hüküm'er mücsı reddir. Umumllir. Keti ve sarih b'l; tehlil yapılmamaktadır. — Süreyya ——— Macar Gazeteleri- nin Bir İsteği “_lrıily_ı İşinin Çabuk Bi. esini e Sürü Budapeşte, 14 (A A-u)l'n—y:lı'î:l' Matbuatı, Marsilya işi hakkımda Ce —lıı'ıd:ulıı Macar — mülitirasının _._'l Toeği tarıfından çabük ve bir surette tedkikini müttefikan :: ve bu tebligatin Avrupa Havasını Müsa'emetine bir mukad- Slme olduğunu bildirmektedir. Bir Alman Komünisti Münist * M (A A,) — Alman ko- alşam bir Hantirlerden Toller, dün tler a'eyhdarı toplantıda kada Almı, scekti. Fakat son dadi- 280 Osunun — talebi Mmenedilmiştir. Üzerine bu bi Tefrika 46 —bC:..ıd Galib, :İd'ıvıc— ı_f’"."-!— potkara- Haran Şinasi gaşkın — şaşk doğrulmuştu : — Neden ? Cevad Galib, kaşlarını çattı, kollarını kavuşturdu : — Beyham görünce, Hılkâtten Yüzçevirib —somurtacak mism? Sakın ha? Kadınların izzetinefis- lerile, haysiyetlerile, bu şeki'de oynanmaz ! Öyle bir kin ateşl alevlenir ki hepimi -i yakar, hepi- Mİz yanarız |.. Belki de — tamir kabul etmez bir hadise çıkıverir, Bir insanın, diğer insanlarla bir ::d' yaşayab.lmesi yalmz kendi » kendi — düşüncelerine bağlı değildir. İnsanları biribirine bağlıyan duyga ve düşünce telle- ""'ı! Zayet maharetle akord etmek ı:."' Şinasi, ayağa kalkmıştı: Ulalalığı birak... Peki, ne ""a"“: Bir akıl öğret... VA G.IIL donamı d, S aN 5e7 kürmede “LUK DS 1 » Sevmediğine —— Âşık 15 /1 / 935 Yeni Sıyasa Kaynaşmaları Londra, 14 (A. A.) — Dişişleri Bakanı B. Con Simon, dün gece Cenevreden Londraya — dönmüştür. Sebebi, Çarşamba günü toplanacak iken, Başbakanın İngilterenin şima- linde yapacağı #aöylevler yüzünden bugüe toplanacak olan kabinede hazır bulunmaktır. Gazeteler, kabinenin daha çok dış siyasa işleri le, bu arada Cenvrede görüşülen işlerle silâbları bırakma ve Fransa Başbakanı B. Flanden ile Bay Laval'ın Londraya gelmeleri iş'erini görüşeceğini #sanmaktadırlar. B. Con S'mon, Roma anlaşmaları ve Cenev- rede B. Laval ile yapltığı görüşmeler Üzerine #öz söyliyecektir. Deyli Telgrafın siyasa yazıcısı diyor ki * *“İngiltere hükümeti, bugün harb sonrası mesele'erinin toptan bitirik mesi İçin yeni bir fırsat çıktığını ve bu yapılabilecek alursa, Fransz ve İtalyan hükümetlerinin yardım ede- ceklerini sanmaktadır. , Berber Salonunda Bü Tren Vagonu Şarlot ( Amerikada ) — 14 — Bir lokomotif yoldan çıkmış, ikl kişi öl- müş, kömür vagonu yerinden firlıya- rak bir berber dükkânının içine düş- müştür. Deniz Konferansı Londra, 14 (A. A.) — Uluslar aram deniz konferansının başlangıç toplanması bugün o'muştur. İngiltere, Fransa, Almanya bir'eşik Amerika, Belçika, Damımarka, Fiolandiya, Yu- nanistan, Hollanda, İtalya, Japonya, Norveç, İspanya ve İsveç konferansa girmiştir. Konferans, dünyaca arzedilen ton hacminin t uydurmağa çalışacak ve bu İşi yapabilmek — için teklifler hazırlayacakt r. 16 Kişl Yaralandı Londra, 14 (A. A) — Dün akğam London Briç yakınında vukubulan bir otobüs çarpışmasında Üçü ağır olmak üzere 16 kişi yaralanmıştır. uyanıktır ve hareketlerini gayri- ihtiyari, şaur altında olmıyarak bile, idare eder. Fakat sempati'er öyle değildir; insan, ne kadar gaşret —etse, yine sırrını İfşa ediverir. Harun Şinasi, masaya doğru yürümüştü; çiçeklerden sarkan rı, çiçekleri düzeltiyordu: — Kadının da bunu hissetmesi lâzım, değil mi? Cevad Galib, kahkaha gülüyordur — Kadın, daha bımu havada iken kapar. En evvel hissettiği, edeceği budur. Harun Şinasinin yanına yaklaş- mıştı: — Hem, sen, ne kendini sıkı- ya koyuyor, üzülüb duruyorsun? Ben, Türkân, Behice, hep senin hesabına çalışmıyor muyuz? Hattâ arada bir alet olduğunun farkına varmıyarak, o kurnaz geçinen Hilkat te ayni gaye için çalışmı- yor mu? Daha, no istiyorsun? Iran İle İrak Arasındaki Hudud Anlaşamamazlığı Uluslar Derneği Konseyi Şimdi De Bu İşi Görüşmiye Başladı Tahrah, 14 (AJA ) — Başbakan | Faragi Haa, İran-İrak ihtilâfı hakkın da mecliste yapılan bir istizaha cevab vererek demiştir ki: * — Uuslar derneğine — daima müsaid ve Cenevre kurumunun adalet rubuna ve kendi isteklerinin baklı olduğuna güveni olan İran, tahkika- tın kendisi tarafından tazyiık harekâ- tında bulunulmudığını ssbat edeceğine intizar etmektedir. ,, Furugi Han, ihti'âfın bir tarihçös «ini yaparak bunun İran ile Osmanlı imparatorluğu arsamda bududu tesbit eden 1913 protokolüne aid bulundu- gunu, fakat bu protokolün muteber olmadığını, çünkü kanuni bir surette tasdik ddilmediği gibi Türkiye tara- fından da iptal edilmiş olduğunu bil- dirmiştir. Uluslar Derneğinde Cenevre, 1M (AA) — Uluslar Derneği konseyi, bugün — bilhassa hüdud tahdidi bakkındaki İran - İrak ihtilâfı ile meşgul olacak ve son bir kaç hefta zerfında az çok — şiddeti Uluslar Derneği İtalya Tarafından Romada Toplanması İteniyor Cenevre, 14 (A. A.) — Bazı maha- file göre, İta'ya Uus'ar derneği kon- sey'ni, Öaümüzdeki toplantılarından birini Romada yapmaya duvet ede- cektir. Evvelce bazı toplaatılarını, Parit, Madrid, Londra, Brüksel ve Romada yapmış olun Konsey 1930 dan- beri devamlı suresite Cenevrede top- Tantmaktadır. Danunçiyonun Bir Romanı Mi'ano, 14 ( A. A. ) — Gazeteler, Gabriyel Danunçiyonun senelerdenberi çalıştığı muazzam bir romanın yakın- da neşredileceğini haber - yeriyorlar. Cevad Galib, saate baktı: — Dört buçuğa geliyor. — Yarım saat geri olduğunu unutma... — Hayır... Bir çeyrek geri... — Kaçta geleceklerini tahmin ediyorsun? * — Beşten evvel gelemezler, erken koparabilirse, dört buçuk, beşe çeyrek kala gelir. Harun Şinasi, sofrayı gözden geçiriyordu : — Eksik var mt acaba? Cevad Galip, elini salladı * — Olsa da tamamlatması mü ? Arkadaşının koluna girmiştı : — Haydi buradan çıkalım. Otura otura içime sıkıntı bastı. Hem sigara dumanı da do'du, Vasile söyliyelim. biraz hava ah- dırsın. Biz de öndeki küçük sa- londa otarur, sokağı — söyrederiz. Zaten gelir gelmez, onları buraya almak da değru değildir. Haren Şinasi, onun kolunda w“— * — Burada oturmamızı — teklif eden sendin! — Vasil biraz dalgacıdır. Ba- gada durmazsan, ağırdan alır; bir işi, seksen saatte çıkarır. Otelin ön taraftaki sokağa bakan küçük salona geçmişlerdi. Harun Şinasi, pencere Sönündeki bir koltuğa oturmuştu, — elini çe- nesine dayadı, İşlek sokaktan gelen geçenleri seyre başladı. T Gönül İşler Kadın Münasebetlerinde Para Bahsi.. Bay ( H. Ş. ) soruyor: — Kabahat kadında mı, er- kekde mi? Anlattığı hikâye hemen aynen Şa: “Bir kadınla tanışmıştım, seviş- miştim. Kendisini kız sanıyordum, öyle de söyliyordu, — alacaktım. Fakat bir gün, yalnız kaldığımız bir zaman, boğazıma sarıldı, ka- dın olduğunu söyledi, hem de evli olduğunu ilâve etti. Yalvarıyordu: — Kızma kuzum, münasebeti- mizi bozma, diyordu. Iki şartla razı oldum, birincisi kocasından ayrılmiya kalkışmıya- caktı, ikincisi beni sokakta tesa- düfen başka bir kadınla görürse kıskançlığa kapılmıyacaktı. “ Münasebetimiz devam — etti. Ara sıra buluşuyor, birlikte ge- ziyorduk. Kadın zengin değildi. Buna rağmen ezintiler esna- sında yapılan Masrah — çahsan vermeye çalışıyordu. Bazan da Iran Millet Meclisinde bir suale gevab veren Fürügi han artan Arnavud'uktaki Yanan azlık- lorı mese'es'ni tetkik edecektir. . »e 4 İşsizlik Holandada Korkulacak Derecede Çoğalıyormuş Lâhey, 14 (A. A.) — Uruslar arası iş bürosmmun — istatistiklerine göre, birçok ülkelerde bubran azalmakta ise de Hollanda'da — korkulacak bir gekilde artmaktadır. — Nüfusu sekiz milyon olan Hollanda'da 1934 niha- yelinde 3S0 bin işsiz vardı ki bunun 40 bin 275 1 yalnız Roterdam Hima- mında bulunuyordu. * Bu liman diışari tcaretinin azak ması yüzünden — çok mütcessir ol- maştur. Umumi ihracat mikdarı nisbetle mıştır. Mevzuu, umumi harbe aid olan bu. romanın İlk kısımları tab'a verilmiştir. Cevad Galib, elleri arkasında odada bir aşağı bir yukarı dolar şıyor. ve ağır bir sesle söyleni- yordu: — Düşünüyorum, bu daha ne kadar devam ılw::?.. Kış yaklaşıyor, yağmurlu, karlı, ?ı—rh, soğuk günlerin eli kula- gında... O zaman ne yapacağız?. Bu, bu'uşmalar, o vakit, gücleşe- cek... Harun, beni dinliyor mıs:n? Harun Şinasi, başını çevirme- den cevab verdi: — Dinliyorum! — Cevad Galib, sevine ne dolaşıyordu: X3 — Can kulağile dinle, yav- rum... Ne yapıp yapıp, kat'i birne- ticeye bağlamalıyız. Yoksa; sefi, perişan olacağız. Senin masrafla- rın aldı, yürüdü. Baban, bu işte me diyor? — Onun bir den — hal yok ki... Te -. — Peki giden paralardan da haberi yok mu? — Giden kaç para canım? Cevad Galib, biran, Harun Şiıııhiğı önünde durdu: — Eğer defter tutsaydık, künu görürdün! MA Tekrar dolaşmıya başlamışlı: — Ben, şöyle hayalen bir he- sab ediverecek oluyorum aklıma durgunluklar geliyor. Sonra, düşü- nüyorum; peki, bunlar, me İçin? netice? Hiç! müsbet — bir netice almış olsaydık, giden paralara 1929 a yüzde yetmiş —beş azal- veriyordu. Geçende ben başka bir kadına gönül kapdırdım. Randevularına gitmez oldum. Bu sırada da kendisinden bir mektub aldım, Bu mektub sizin gönül İşleri sütununda çıkan bir yazınızdır, içinde “ kadından a alan erkeğin, erkek sayılmıyacağı » anlatılır. Sikildim, kizdim, fakat bü parayı kadın benim — arzuma rağmen veriyordu, diye söylendim ve şimdi soruyorum : — Kabahat kimde? Kadında mı, erkekte mi?,, Bu okuyucuma, açık kalble cevab vereyim. Kabahat erkek- tedir. Hem de itiraz götürmez bir şekilde, Bir defa evli olduğunu bildiği bir kadınla nnmııbhî: irişmiştir, sonra bu a ::î:: parası ile kendisine ıiyıfîln çekilmesine razı olmuştur. Müuhalefetine, itirazına ebenmiy_d vermiyorom. Çünkü kadının ilk teşebbüsünde, hakikl bir isyan onun elini çantasında bırakırdı, diyorum. vErri acımazdım. Harun Şinasi, dönüb baktı: — Senin şikâyete hakkın yok. Behice ile aran mükemmel. — Görünüşte — öyle.. hakikatte, sıfır.. Yavrum, bugü- nn kızlarını dünkü kızlar gibi — zannetme.. B&ıe;.— b:ll yüzüme lüyür, Çöünkü meclis :.yuı:w.m,a—. onu güldürüyor, eğlendiriyorum. — Hepsl okadar. — Nikâhla isteyecek olayım da bak. nasıl suratı asıverir? — Neden? Cevad Galib, durdu, kollarını iki yana sarkıttı: — Çünkü benim züğürd, me- teliksiz, kopuk olduğumu biiyor. Yalnız nükte ve zarafette bugü- nün kızlarını avlayamıyor.. Para ve mevki de istiyorlar. de bunların biri yok! Artık ne ?e-r retle, Behiceyi i el ::l olursa? — Sevmesi, evlenmesine maui değildir ki,.. Sevebilir, fakat ha- yalım bağlamak için aradığı şart- ları bılduîl Sevgi, art. eri bir. gençlik rüyası- dır. Hayat sei, bu rüyayı siler, — Sen, bugün bedbinsin... — Kabahat bende mi? Senden geçti... Bi aklımla, bu tecrübemle .uevıuıı in, bem çok zengim olmak m. 5 ( Arkası var) kekle de evlenir. — i j : ; : Â ; ğ — BĞ ÜL A ğ