h | | | | | | İ | Wançini Katil Mi? 29 Birinci kânun Hergun ) # * Siyasi, içtimat, iktısadi ulus Ve dünya işlerinin tahlil yeri olan sütundaki gu başlık sizi her halde şaşırtacaktır. Evet.. tekrar toruyorum: — Mançini katil mi? Ben, Ingilteredeki son cinaye- fin muhakeme tafsilatını okuduk- ve mahkemenin kararını öğ- tendikten sonra “ Mançini ,, is- Mini cezasız kalan cinayet ve abahatlerin sembolü olarak ka- bul etmiye başladım. Hadiseyi, Son Postada uzun Uzadıya okudunuz. Fakat ben sü- tunumda yine kısacık bir hulâsa — Yapayım: Geçende İngilterede bir kadın — Öldürüldü. Cesedi ikiye bölündü, yti ayrı iki bavula konuldu ve garımııar iki ceset taşıyan bu iki avul biribirinden uzak iki istas- | Yona birakıldı. Öldürülen kadının hüviyetini anlamak için İIngiliz î:llsi bir. hayli ter döktü ve ni- yet buldu: — Bu kadın, Mançini adında bir adamın karısıdır. Fakat : — Katil kim? Bu sualin cevabını vermek ko- ! lay olamadı ve İngllı'ı polisi Man- Çiniyi suçlu olarak mahkeme kar- Hısına çıkardı. Mahkemede bu adamın katil “ olduğu şüphesini çok kuvvetlendi- ren birçok deliller ortaya atıldı. Fakat ne de olsa bu deliller bü- tün Şşübheleri ortadan kaldırıp Mançininin suçluluğunu katileş- tiremiyordu. Ve İngiliz jürisi : U — Bir masumu asmaktansa bir caniyi Berbest dolaştırmak daha doğrudurl,, Kaidesine uyarak Mançini hak- kında beraet kararı verdi. İhtiyar tarihin sağır kulakları ,r çınlasın. Onun kambur sırtı Üs- tünde bence masum insanlar, bazan bir ihtiraz, bazan da bir ihtilâl uğruna darağacına çekil- mişlerdir. Ve ben İngiliz adaletinin şu tecellisine şaşıyorum. Teabiait.: ve kâlnatta mutlak ve katl ne ver- dır ki?.. Hakikat telâkki ettiği- miz her şeyin bir pürüzlü taraf:, mutlak sandığımız her hâdisezin bu kaldıran bir şübhes: yok nıudur? Fakat adaletin zulümden bu derece ifratkârlıkla uzak tutulması da az kazanç olmasa gerektir. Şimdi biz yine soraduralım: — Mençini katil mi? İki Çarpışma Ve ] Birçok Ölüm /15 Kişi Öldü Ve 50 # Kadar Yaralı Var Montgoömeri ( Amarikada ) 28 — 350 mnden işçisini götüren trenin lokomatifin n kazanı patlamış, 13 işçi “Ölmüş, 35 işçi yaralanmıştır. Loko- Motif ile beraber 8 vagon parçalan- mMmıştır. Cesotler havaya f.rlamış ve yakında oün bir bina tuzla buz olmuştur. Kolombüs (Amerikada) 28 — Bir yolcu treni yoldan çıktıktan sonra bir marşan ixz trenine çarpmış, maki- histi ile ateşçi ölmüştür. Ön iki kadar yarılı vardır. Kazanin, yolun tahrib edilmiş olması yüzünden çıkmış olduğu söylenmektedir. Yedi Kişi Daha Kolonya, 28 (A. A.)— Gazetelerin ÂAmsterdamd.n öğrendiklerine göre, Alman sınırına yakın ve Felemenk toprağın 'a bu'unan bir yerde dokuz kişiyi götürmekte olan bir otomobil, bir köprünün yan duvarıanı yıkarak kanala düşmüştür. Yedi kişi ölmüştür. © Tramvayda Yangın Dün gece saat 21 de Beşiktaşa gitmekte olan 101 numaralı tram- vay arabasında birdenbire bir yangın çıkmış, yolcular büyük bir tehlike geçirmilşerdir. Araba- nın motörü yanmıştır. Riz— T — —0 17 sök FT ÇEEİE UŞ ” _ MBAirakB Resimli Makale günün yıldönümünde Kadın artık Türkelinde de bütün siyasal haklara sahib oldu. Siyasa ala- nında sör söylemek hakkı, erke.le müsavi olarak kadına da verildi. Bu, yalvız kadın ık İçin de- gil, yürt için de çok büyük bir kazançtır. Fakat unut- mamalı ki erkek sİyasa ve idare İşlerile soluk soluğa uğraşırkem ba- balık vazifesini ihmal etmemiştir. Kacdın da anaık borcunu unut- mamalıdır. Kadına siyasal ve göysal İş- lerde bütün hakla- rını kazand.ran en kuüvvetli sebeb, analığına olan bağlılığıdır. SON TELGRAF HABERLERİ - Kütahyalıların Dilekleri Fırka Genel Kâtibi Kütahyada Köylülerle Hasbihal Etti Kütahya,28—C, H. F. Genel - kâtibi Bay Receb Peker fırka ve belediye teşkilâtını gezdikten sonra Halk Evinde büyük bir toplantı ya pıldı. Uşak, G;dlz, Simav, Emet, Tavşanlı kazılarından gelen ve sayısı bin! geçet, dörtte biri ka- dın olan îöylü!erin de İştirak ettiğzi bu — büyük — topiuntıda Bay Receb —Peker memleket işleri konuşulacağını söyliyerek konuşma mevzularının bizzat ken- dileri tarafından seçilmesini iste- Halktan Bay Kadri Kütahya- | nın İiseye ihtiyacı olduğunu, Ba- yan İsmet kadınlara verilen siya- sal haklar münasebetile duygu- larını, pancar ekiciler derdlerini dileklerini, bir köylü köy siğara- larının — aslahi İicab — ettiğini, bir kadın muallim bazı kadınla- rın henüz medeni kıyafet alma- dıklarını söylemişlerdir. Bunun Üzerine Bay Receb Peker bir söylevle bunlara cevab vermiş, ve söylev alkışlar arasında bitmiştir. Tekzib Ediliyor Bay Hitlere Veriinde Suikasd Yapılm:ziş Rerlin, 28 (A A.) — Bay Flit- lere karşı burada suik.sc ya- pıldığına — dair dışarda - çıkan haberler gülünç bulunmaktadır. Sülâhiyettar maLafil Bay Hitlerin Berlinde deği! Bavyerada oldu- | guuu bildirmektedirler. Ankarada Muzikal Festival Ankara, 28 Halkevinin tertib ettiği muzikal — Festival bütün büyüklerin hazır bulundu- ğu resmi bir temsll ile açılmıştır. Atatürk bizzat bu gecede bu- luarak gençleri — gönendirmiştir. Bay Necib Ali kısa bir söyle ile Atatürkün Ankaraya ayak bastığı gençlerin gösterdiği muvaffakiyetten bahset- miştir. Menemende Atatürkün Heykeli Menemen, 28 (Hususi) — Me- nemen İler Hükümet önündeki mey- dana Ataürkün bronzdan büyük bir heykelini dikmiye karar ver- mişlerdir. Heykel Bay Ratip Aşıra sipariş edilmiştir. lrak Başbakanı AnkarayaGidiyor Eskişehir. 29 (Husui) — Irak Hükümeti Başbakanı Ankaraya gitmek Üzere tayyare İle şehri- mize gelmiştir. Başbakan gece saat dörtte kalkan trenle An- karaya hareket etmiştir. Yunanistan Haberleri Başbakan Türk - Yunan Müzakerelerinin İyi Gittiğini Söylüyor Atina, 28 — Başbakan Bay Çaldaris vukubulan beyanatında Ankarada yapılan müzakerelerin pek dostane bir hava iİçinde cere- yan ettiğinl, hükümetin Türkiyeııin 9 samimiyetinden emin olduğunu, papas kisvelerinin mevzuubahs olmadığını, İstanbuldaki Rum ekal- liyetine ait işlerin memnuniyeti mucip bir halde olduğunu söyle- miştir. . Bay Karahan Sovyet Rusyanın Ankara elçisi Bay Karahan mezunen Moskovaya gitmiştir. Müdhiş Şeyx Binlerce Kişi Vebaya Tutuldu Nankin, 29 (A.A) — Nanki- nin iki yüz mil şimalinde Tsing- kiang yakınlarında binlerce - kişi vebaya tutulmuştur. Buradan dok- torlar ve yardım heyetleri gönde- rilmiştir. Bir Çocuğun Cinayeti Biga (Hususi) — Geçen cuma gecesi şehrimizde bir cinayet ol- muş, çok haşarı ve yaramaz olan 14 yaşlarında Abdullah oğlu Emin isminde bir çocuk, 17 yaşlarında ÂAziz oğlu Lütfiyi, kalbine bir bı- çak saplamak suretile öldürmüş- tür. Cinayete sebep sudan bir ağız kavgasıdır. Kar Ve Fırtına İnebolu, 28 ( A. A.) — Dün akşama doğru yıldız. poyrazdan fırtına başlamıştır. Fırtına bütün şiddetile devam ediyor. İzmir ve Ege vapurları fırtınanın şiddetin- den Umandan aytilmeya mecbuür kalmışlardır. Dün başlıyan sürekli yağmur bugüu kara çevirmiştir. ' N Sözün Kısası Apartmanlara Niçin Birer Ad Takılır? ' İSTER İNAN İSTER İNANMA! Bu yıl yurdumuzda bollük yılı öldü. Bolluk, ucuzlük getirir, derler. Fakat İstanbulda bunun aksini gösteren sahneler pek çoktur. En iyi buğdayın kilosu dört kuruşa, ekmek doküz kuruşa olduğu halde bir dilim ekmekten dahe az olan kurüboğaça beş kürüşa - Batiliyor. Bir kilo börek, bazı börekcilerde bugün yüz yirmi kuruştur. kuruştur. Yumurtanın tanesi iki kuruş olduğu halde lokantalarda iki yümüurtayı sahanda pişirip yirmi kuruşa salıyor- lar. Hele piyazeılarda suda pişmiş bir yumurta beş Lâfın doğrusunu söylemek lâzimgelirse, buna düpe- düz “ İktikâr ,, derler. İSTER İNAN İSTER İNANMAİ! N * * Avrupalıların — İstinbulla — tuhaf buldukları şeylerden biri de apart- manlara büyücek yapılara birer ad takılmasıdır. Avrupada şehirlerde ya- pılar ne kadar büyük olursa olsun, hepsinin ancak birer numarası o'ur. Yalniz pek eski, tarihde bir ad bırak- mış familyaların oturmuş oldukları yerlerin birer adı olur, © da fımil-: yanın — soyadıdır.. Roma şehrindeki eski familyalardan kaimış saraylar gibi. Bir de, baz: şehirlern kenar mahallelerinde, b hçeli, süslü köşk gibi küçük —evlere villâ denildiği vakit yanına, en çok defa bir kadın adı katılır: Villâ Graziellâ gibi. Onun İiçin İstanbula gelen Avru- pa'ılar, burada şehir ortasında en son kübik — sisteminde kurulan — büyük yaplara, numaradan başka birer ad takıldığını gördükçe bunu tuhaf bulur lar. Bunun hikmetini bilmiyen, fakat Avrupayı görmüş bazı genç İstanbul- lular da, her yer'le yapıların ancak birer numarası olduğu hzlde, İstanbul. da numaradan başka bir de adları bulunmasına Şaşarlar. Halbuki İstan- bulda yalnız büyücek yapıların değil, en küçük evlerin bile birer adı bulunması pek lâzım bir şeydir. İstanbulun biraz kenar mahallele- rinin birinde, bahçe ortasında bir evin henüz sağlam olan duvarları yıkılıyor, yeniden fakat başka hiza- dan tekrar — yapılıyormuş. Oradan | geçen altmış' k bir adam yanındakile- re, yeni yapılan duvarları gösterereki - bu evin duvarla- — Ben, dömiş, bununla rının tekrer — yapıldığını Üçüncü defadır görüyorum. Bu sözün m-nasını kolayca anlar- sınız. Çünkü İstanbulda hiçbir ev gerçekten aile ocağı değildir. Avru- pada aile ocağı olan bir ev satılmaz, parçalanmaz, onun için duvarları da değişmez. İstanbu da alle ocağı olmadığı gibi, yapıların üzerine konulan numaralar da daima muvakkalttır. Bir kere ev sahiblerinin ellerinde bulunan tapu senedlerinin hemen hepsinde “atik şu numara,,, “cedid şu numara,, diye mutlaka iki sayı vardır. Fakat evin şimdiki numarasına bakarsanız tapu : senedindeki numaraların — hiçbirine uymaz. Çünkü ev numaralarını de- giştirmiye hakkı olan her kim ise, aklına estiği zaman, veyahud bizim anlıyamıyacağımız bir lüzum gördüğü zaman evlerin numarasını değiştirir, yerlerine başka numaralar taktırır. Bugünlerde gezeteler yuzıyorlar, 1935 yılında yapılacak nüfus sayı- İarına esas olmak üzere evlerin nu- maraları yine yeniden takılıyormuş. Evlere yeniden numara verilecekse bunun elbette bir sebebi vardır. Ben bu sebebin ne olduğunu anlamıya | lüzum görmüyorum. Yelnız neticeyi görüyorum, o da şudur ki, İstanbulda ev numaraları sık sık değiş'yor. Ben kendi hesabıma, daha altmışlık olma- | dığım halde, kira ile oturduğum ev- lerin bile en azdan iki defa numara değiştirdiğini gördüm. Halbuki bir evin numarası temelli bir iş olmak lâzımdır. Hele büyük apılarda apartımanlarda tüccarlar, zomiıyoneıılır oturabilir. Bunların basılmış fırmaları, firmalarında temelli birar ev numaraları bulunmak Jlâ- zımdır. Fırmaya numara koysa, yapının numarası değiştikçe kâğ tla- riıni yeniden y zdırması, mektublaş- tığı bütün bildiklerine, başka mem- leketlerdeki fabrikalara, — tüccarlara haber vermesi İâzım olacak. şte buna imkân olmadığı için, İstanbuldaki büyük yapılara, bari her defa nüfus yazıldığı vakit değişmeye- cek birer ad takmak âdet olmuşturl.. Eskiden, küçük evleri de, pembe boyalı, yeşil kapılı, çeşmeye bakar kırmızı cumbali diye tarif etmek | âdeti şübhesiz bundan ileri gelmiştir. Şimdi evlere boya sürülmediği gibi, kapıların da yeş'le boyanmak âdeti kelkt. Çumb ların b ktığı çeşimeler İse çoktanberi — kurüudü. Onun için en kolayı galiba, insanlara olduğu gibi, ev'erin de hepsine hiç değişmeyecek birer ad takmak olacak. Yunan Kabinesinden İstifalar Atina 28 — Ziraat Bakanı istifa etmiş, yerine Bay Dekazös , irilmiştir. Yeni Ziraat Bakanile Geonomi Bakanı Bay Stefano- îıo os yarın yemin edeceklerdir. ç İşler Bakanı Ankaraca Şehrimizde bulunan İç İşler Bakanı — Eay Şükrü Kaya d'n | a'şam Azıkaraya gitmiştir. ıiki Haydud Yakalandı Yozgad, 28 (A. A.) — Bir müddettenberi kovalanmakta olan Kara Haydar oğlu Memo arka- iJaşı Mestan jandarmaler tarafın- dan ölü olarak yakalanmışlardır. İti