22 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

22 Aralık 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir. Adam Dudaklarını Diktirtti Bir gazetecinin başma düşündü- ğgünü söylememek, hattâ aksini yaz- mak mecburiyeti de - dahil olmak P üzere herşey ge- Ki lebilir, fakat dudaklarının dikile- bileceği şimdiye kadar hiç batıra K gelmemişti. Bu işitilmemiş vaka- nın kahramamı — bir Hindlidir. “Gandi,,n'n f.kirlerini müdafaa etmek Üzere çıkarılan haftalık , “Genc Hindistan,, mecmuasının p Başmuharriridir. Adı Beansali'dir. Bu zat şimdiye kadar başına gelen birçok vak'alardan — ders alarak bundan sonra söz söyle- memeye karar vermiş ve bu ka- rarını mut'ak sürette tutmak Ş . için de —ağzını — diktirtmiştir. Sabık gazete Başmuharriri iki dudağının —arasında — bırakılan | küçük bir delikten besleyici ilâç y akıtlırmak suretile yaşayacaktır. * » f ondrada deniz silâhlarının ltılması işini müzakere etmekte olan İn- glliz, Amerikan ve Japon murahhas- ları yekdiğerile bir defa daha karşılaşmışlardır. Fakat . bu karşılaşma yeşil örtülü masa- İK nın başında değil, #spor sahasında bBir gazele başmuharri- inin başına gelenler... h olmuştur. Golf oynamışlardır. Dört Di kişi ile oynanan bu oyunda İngiliz Nazırı Sir Con Simon ile Japon murahhası birlik olmuşlar. Ame- ç rikalı Norman Davis ile Amiral Stanleyder — bunların karşılarına geçmişlerdir. İlk galebe Ingiliz ile Japonda kalmıştır. Fakat Ikinci parti hasımlarının muvaffakiyet ile neticelenmiştir. Bahis yarım düzine golf topu Üzerinde cere- yan etmiştir. * “Nuyoık » ta muazzam bir sermaye İle yeni teşek- kül eden bir şir- ket halka beş pa- ra almadan beda- va radyo dağıt- K maya başlamıştır. Bu radyoları f ufak tefek ehemmiyetsiz birşey DA Bedava rad- yo almak ister misiniz; sanmayınız, elektrik cereyanı ile işler, on iki lâmbası vardır. Yani ki dünyanın telsiz neşriyatımı yanı hııpndı imiş gibi pürüzsüzce alır. alır, Amerikalı şirketin elbette mü- k himce bir para eden bu radyoları İ bedava dağıtmasının sebebi şudur: Ahizenin içinde bulunan lâm- f balar o tarzda yapılmıştır ki an- cak bir ay İşleyebilir. Bir ay sonra bozulup #öner ve radyo İşlemez olur. Fakat bu müddet zarfında bedava radyoyu alan kimse bu makiueye okadar al- şır ki onsuz - vakit geçiremez, lâmbalarını değiştirmeye mecbur olur ve değiştizken de makinenin parasını öder. İkinci defa alınan lâmbaların ömrü artık bir ay değil, en aşağı bir buçuk senedir ve bu lâmba- K lar cak ©o şirkette bulunur. | DA -— TAKVİM — Gün CUMARTESİ — Kasım 31 22 1nci KÂNUN 934 4 Arabi Rumi 9 Lel Kânun 1392 Mançini Metres_ı'ni Öldürdü Mü, Öldürmedi Mi? Küçük Bir Kız Mahkemede Maznunu Şiddetle Itham Ediyor! SON POSTA Bir'nci khııı_n ! ”__— Hayatı Esasen Tehlikede Olanı Ölüme Sevkedebilecek Bir İfade, Avukattan Gelen Şiddetli Bir Mukabele a h Lews (Birincikânun)— Bu- gün mahkeme — huzuruna öyle bir şahid geldi ki, din- leyenler Üzerinde, tiyatroların beklenmiyen” hâdiseleri tesi- rini yaptı. Bu ifade, maznu- nu, ileride yapacağı cinayeti hazırlar bir, adam halinde gösteriyordu. Okadar ağırdı ki, eğer Fransada olsaydık, ezrsen hayıtı tehlikedi olan meznunu Ölüme aürüklerdi, derdik. Fakat maznun kön- disi için de beklenmez şey olan bu gehadeti z ve protestosuz dinledi. Çünkü İngiliz kanunu böyle emre- diyor! Meznun söyleneni sa- dece dinlemekle iktifa ede- cektir. İşte üç gün oluyor ki, feci bir zxan altında bulunan Toni Mançini kendi muhakemesinde bir seyirci gibi bulunmaktadır. Jüri heyetini temsil eden zevat, bu mi mda onun sesini ancak bi muhake- menin başında olduğunu v Bundan sonra mahkemeye birçok şahid gelmiştir. Mançini aleyhinde birçok şey söylemişlerdir. Fakı bu şahidlerin sözünü kesememiştir, itirazda bulunamamıştır, ber - şeyin kendi aleyhinde olmasına rağmen katil — olmadığını — söyliyememiştir. Süküt etmekle iktifa etm'ştir. Çünkü İngilir kanunu böyle emretmektedir. gte’ındın İüri azası da Mançini'nin nası bir adam o'duğunu bilmemekte- dirler. Odasında, bir kadın cesedini iki ay saklayan bu adamın daha evvel nasıl bir hayat geçirmiş ve ne yapmış olduğundan haberleri yoktur. Namus'u bir adam mı İd. yıhut ta ipten kazıktan kurtulmuş bir serseri mi, bilmezler, öğrenmek hakları değildir. * Biraz #onra anlatacağım, o aley- hindeki deşetli şehadet esnasında ağzını bile açmak hakkına malik olmıyan Mançini ancak, muvafakat ederse kendi davasında şahid sıfa- tile çağrıldığı zaman «öz söyliyebile- Butakdirde dahi vak'a hakkın- sorulacak, muayyen sünlere ceval verebilecektir. » Maamafih avukatlar ile müdde!- umumi tarafından şahidlere sorulan kurnazca sualler Mançini'nin hüviye- tini kâfi derecede anlatmıştır. Bu adamı bize, vahşi, kaba, kan Içici bir mahlük olarak göstermiştir. Mançini odasının bir köşesinde ir sandık içinde iki ay evvel öldü- ği tefessüh ederken bir rülm! genç paylaşmayı miştir. Polis tarafından t diğ'ni gördüğü zaman Lon miştir ve orada daha çocuk rağinen — sefahet 'muhitine düş: genç kızi bulmuştur, meyhaneden meyhaneye dolaşmıştır. Sonraları bu genç kız bir hayır cemiyeti tarafından tutulmuş, bir 1slahaneye verilmiştir. Dorisin İtirafları Bugün celse açıldığı zaman müba- şir gahid mevkiine (Mis Doris)i çağır- diği zauman içimizden biçbiri, bu kü- çük kızın mevzuubahs - olduğuncan şüphe etmdi. Gözleri yerde, mahcub ve periş n yürüyordu. Kendisine bir incil uzatıldı, bebek elinden hiç büyük o'lmiyan elini uzatarak aldı; mutlek bir samimiyetle söylüyordu. Bir pazar günü Londra sokzk'arında dolaşırken Mançininin kendisine yaklaştığını, söze iriştiğ'ni, nihayet bi ceset İçtik, sonra güzeldi, çimenlerin Üzerine yakıt geçirdik. Öğleden sonra da olo- büsle geri döndük., langıçtan sonra Doris - oto- hati da Mançininin eye zden istediğim |ııdy: Temmuz ayında beni ziyarete geldi- ginizi, evimde bendön başka bir kadın ve üÜç erkek buldu; ve onları yalnız birakerak irlikte oktığımızı Maznunun vekili Birkett bir celaeden çıkarken., söyleyiniz, diyordu. Müddeiumumi yağa kalktıu dersi — verir- eden ihtiyacı olduğunu tasrih etmemiş mi idi? Yakında mahkeme huzuruna mişti, indik, bana 50 kuruş v rildik. Kendisini bir daha görmedim. * Bu şahadet maznun için pek üy- himdi, tı Sir Kasael şahidi çok ormıya başladı, ma onu tej düşürmekti. Avukatı — Hatıralarınızda doğru- Tak olmadığını — iddia ediyorum! Siz Mançiniye restgeldiğiniz zaman gaze- teleri okumuştunuz, hâdiseyi - biliyor- dunuz, ona: “Brigthom,,den yeliyorsunur öyle mi, n — bir bavul Içinde bir sedi bulunduğunu - bilirsiniz! N> müthiş gey değil mi? Dediniz, ve Muhakeme esnasında Mançini tabli çocuktunuz, bu sualin arkasından da lâtifo ettiniz, “sakın bu kadım siz öldürmüş olmıyasınız ! Küçük kız başını salladı: bütün bu geylerin Zaten o da bana çıktığını anlattı ! Avukat ite. l neden anlatmıyor. Dorls — Fakat.. Şehadet bitmişti. Kız çekilip gitti. Bundan sonra — şahit mevkiinde (Mistr Fredrik) | gördük. Bu zat ha- yir cemiyetl tarafından tesis edilen gece — yatakhanelerinin kesadarıdır. Onun ifadesinden anladık ki Mançini otobüsten indikten sonra bu yatak- haneye gitmiş, bavulunu bir. oda tutmuştur. Bunda şahid mevkinde bir am eskiciyi gördük, on'arın (f de onladık ki Mançini ta ameleye yolda rest gel: kendisini çok yalnız hissettiği miş, bir- likte bir kadeh içmeyi teklif etmiş, daha sonra da cekici dükkânında el- bisler'ni değiştirmiştir. Kimbilir. po- lsçe tanınmamak için kiyafetini teb- dil etmek istemlştir. Esrarengiz Bir şahid.. başir şahid mevkiine Blach do bir zati çağırdı. Bu, ihtiyar, uzatı- kumla bir ada b nen İ ça Kİ | ir elerinden adığı bu Jurinin Giyabında Bir Münakaşa daha doğrusu, alışılmamış bir İş telâkki Deniz yolları idaresinin vapur- ları buraya gece uğruyorlar. Bunut için halk müşkilât çekiyor. Ida* reden vapurlarını gündüz uğrat* masını dileriz. Bir de Agva nahi- yesinde iki tane radyo vardır. Burası kaza olduğu halde burada dir tane bile radyo yoktur. Rad- yo almak için 2-3 ay evvel bir peblivan güreşi yapılmış, fakat buna rağmen henüz radyo alın: mamıştır. Bu radyonun biran evvel teminini dileriz. Akçakocada Mahbubucihan motörü sahibi: Reşad Bir Sokağa Kaldırım Ve Faner İsteniyor evvel reize hitab etti: bunu istemek için hiç bir sebeb göremiyorum. Herkes merakta, acaba ihtiyarın ismini gazetelere geçmiş görmekten kork- ması için, — söyliyeceği neydi? Meğer, Mancini tahmin edebileceğiniz #ebeble el- biselerinin son karıntılarını dağıtırken bu ihtiyara eski bir gömlek satmış, mesele sadece bundan ibaretmiş! Şimdi sıra, Manciniyi Beyoğlu Terlabaşı Çukur s0. tevkif eden polis memu- | kakta kaldırım taşları çok bozuk- runu dini €e gelmişti. | tur. Polis — Manciniyi bu- Geceleri elektrik feneri olma» lunca, efendi Brigthon c nayeti münasebetile aranılan ada- me benziyorsunuz, dedim. Evet cevabını verdi, benlm, fakat cinayeti yapan ben deği- İlm, tasavvur ediniz, altı aydan beri beni doyuran bir kadinın küçük parmağına bile dokunmak lı:ı!n:qıeıkın. hayatına nasıl —kıya- rim.,, dığından — zorluk — çekilmektedir. Yenişehir ve Kurtuluşun Beyoğ- luna en yakın yolu olan bu soka- ğın tamiri ve hiç olmazsa bir ya iki fener konulmasını Beyoğ- lu Belediyesinden bekleriz. Tarlabaşı Çukur sokak T. Gönenç Erzurumdan Tora — işaretli mektub Polislerin şahadeti dinlenirken lıuku:l bir ihtilâf iıkîı Bu sırada | sahibine: jürl heyeti ayağa kalkarak, salonu terkettiler, çünkü Ingiliz kanunu ok“r:kkhtub:;u:ı: ah :k::;;ı d;:' jüri heyetinin muhakeme esnasın- y ae Z da münhasiren meseleye ait şa- yazıb gönderiniz. hadetler haricinde bir şey din- * lemesini meneder. Sağlık Bakanlığından Ekrem Ozanat Jüri heyeti çıkınca maznunun güzeldir. Ancak biz gazeteye düzgü koymuyorus. / Edebi mecmualara gönderirseniz koyarlar. vekili bir numaralı bavul mese- lesi hakkında polisler tarafından Manciniye sorulmuş olan suallerin burada tekrarına muhalefet etti- * Barem hakkında — yazan ğini söyledi, reis bu talebi haklı oküyue görmedi, jüri heyeti tekrar salona | “Tmuza: geldi ve polisler şahadete devam İmzasız, —adressiz mektublar ettiler: _ıınııdlklııh ıl::ıııu —Londra istasyonunda bir ba- vul içinde başsız bir kadın cese- di bulunmuştu. Diğer taraftan Mancini isminde bir adamın orta- dan kaybolduğu, ayni zamanda da bu adam tarafından evvelce bir bavul satın alınmış bulunduğu işitilmişti. Mancininin evinde ikin- el bir bavul içinde ikinci bir ce- sed bulununca, tabil bir numarali bavula da temas edildi. Başmülettis. Dondson — Mançini bu — bavulu - Wioley Koy #seyyahate çıkacağı za: iselerini koymak için aldığını söyledi. Usul Haricinde Bir İş Muhakemenin bu noktasında maz- nunun vekili Mister Norman Birkett öyle bir karar verdi ki, usul haricinde, polisin gözünde şübheli olduğunu ve mihayet kendisinin de öldürmediği bir kadının cesedi kargısında — kalınca elbette korkacağını anlatmaktı. Bir Doktorun Söyledikleri Bugün dinlenilen sonuncu galıld Adliye Doktoru Spilabury oldu. İa- gilterede hiçbir cinayet davası yoktur ki, bu zat gelmeden görülsün. Çünkü edsedi muayene eden, açıp tedkik eden, neden — Ölmüş — olabileceğini tahmin eden odur. Bu zatin söylediklerinden an- ladık ki, cesedin başında muhtelif bere İzleri vardı ve ölümden ev- vel bir çekic ile vurulmak sure- tile meydana gelmişti, ölümü İntac eden de buydu. Avukat ayağa kalktı, doktoru İstievaba koyuldu ve bu isticvab tamam iki saat sürdü. Bu müna- kaşa esnasında anladık ki, doktor, ölüme fazla miktarda alıman mor-« finin sebeb olmuş olması ihtimalini kat'iyyen reddetmektedir. Maamafih avukat Birkett inad- ©ı ve sabırlıdır. Doktora zaz zor kabul ettirdi ki, cesedin başi Üzerinde görülen bere İizleri ax çok morfin aldıktan sonra ser- semlik esnasında — merdivenden düşme neticesinde de olabilir. Ve bu takdirde, düşen insan gayrişuur! bir vaziyette tekrar kalkıp iki üç ayak merdiveni çıkarak yatağına girebilir. Münakaşa yarın devam ede- cektir. Maamafih bu son sözlere bakarak, müdafaanın ne olacağını şimdiden tahmin etmek mümkün- dür, sanırım, — , » w6. aç edilir, fakat avukatın herkes tarafın. takdir edilen yüksek kı terir. Size daha evvel di Jurl heyeti azası m kadar mazaunun mazisini Öğrenmez ler, müddelumuminin bu bahse temas etmesi calz değildir. Fakat bir adam isterse bu maziyi Hşa edebilir. Bu adam —maznumun kendisi yahut da vekilidir. Binanenaleyh bu bakka İsti. nad ederek Maznunun Vekiliğ Bir- kett —anlattı. ki, Mançini — şimdiye kadar üç defa hirsizliktan - dolayı mahkeme huruna çıkmıştır. Birincisinde ilk suçu olduğu İçin İngiliz kanunu mucibince affa uğra- mıştir kl biz buna tecil diyoruz. İkinel ve üçüncüsünda $ ve 8 ay hapse mahküm olmuştur. Avukatın bu maziyi jüri heyetine anlatmakla takib ettiği maksad aşi- kârdır; Mançini'nin sefahet ve reza- h derkeye d .ı'n.':: f Mlıl.ıoııı

Bu sayıdan diğer sayfalar: