Resimli Büyük Milli Roman TOMBUL MİRASYED No: 91 Kapının tokmağını yakaladığı zaman bir oh çekti. Taşlıkla karşılayan Nabi ile Sezaiye : Bütün gün Çırpıcı keyfi, gâ- vuruna rakı, domuüzüna güreş, Langada anzorot, gece yarısına kadar yine atâbey (yani içki)!. | Haydi püften şeyler deyip hbun- | ları geç. Ya, banimki olacak küfirin yüreğe ok gibi saplanan gözleri, sılırı tüketen sözleri... Hasılı bitiğim bitikl. Derken duavara tutumuyordu, Kambur: — Bizsıhha vel'âfiye geldin ya aslanım, hemen valdeciğine müjde koşturayım. Üzüntüsünden sabahı | diyerek bir golukta | sabahladı! yultarıyı » hoyiadı. Onun da asıl maksadı malüm. Böyle sababları, henüz uya- nıldiğı sıralarda, lığından, dekolte gömlekli hatunu gözetlemek. Sulu, Tombulun eteğine ya- pişmiş : — Kuzum Vehbi Beyciğim, bir lâf söyle, meraktan çat« gittim. — Soninkisi — han- gisi Idi? O arabada sağda oturanı — mı, — solda — olturanı mı?.. Sağdaki iki katlı ekmek ka- dayıfı mı yoksa soldakli kaymaklı tavuk göğsü mü?.. diye tebelleş olurken, Vehbi: — Ulan sandık mı kaldıracak- sın, acelen ne? Şimdi çeneni tut, sonra anlatırım sulu berifl diyerek göğsüne bir omuz vurup yere yıkmış, doğru odasına dalıp elbi- sesile yatağa kendin! atıvermişti, leye kadar deliksiz. bir uyku çekti. Evdekiler — yemekten hentiz kalkmışlardı. Sokak — kopisımın tokmağı öyle bir vuruluyor ki a devrin tabirile, tatar ağası gelme bu kadar olur. Melek Hanım, yavrucuğu sağ sallın döndüğü, içeride mışıl mışıl uyuduğu için, kalbi rahat... Fakat bu biçim kape çalan da kim? Kafesi bir karış kaldırdı; başını uzattı. Zipziıp zipliyordu. — Perverciğim, — Mahmureclk ğgimk. Ayol kardeşler koşsanıza, aşağıya baksanıza!. Kapıdaki, dün gelen — © yakışıklı hanende bey değil mi? Iki hardak, Üstüste. pancereye saldırdılar. Perver Hanım, çığlığı kopardı: — Vallahi de o; Tahain Beyt Mahmure Hanım da haykırdı: — Ta kendisi; Bolsesl. Taze dul, arkasında dekolte çift ladım sınt hemen emuzuna almış, basa- makları Üçer dörder atlıyarak, merdivenden aşağı kendini atmıştı. Aşçı Gülküm kadın: — Saka, bugün suyumuz var. Yarın iki dönüm getir!.. Derken, Kambur Nabi de, aptesaneden: — Hödük herif, bu ne kapı | çalış. Başka Iİstanbul yok! diye dükük gibi öterken, genç kadın, başında eteği, omuzlarında bohça, | güğeü kolları çıplak, bacakları çorapsız, kapıyı araladı. Boş bulunmuş gibi, birdenbire (ayi) diye şuh bir haykırışla yana çekildi. Göya kaçınıya, vücudünü gizlemeye çalışıyor, halbuki başını omuzlarını kaparken, kırım kırım hune bir babane bu- | lup yakarı damlamak ; kapı ara- | Yazant Sermet Muhtar Dencereden çorapları dışarı Fırlattı yardu. — Aman, yabancı sandım da yüreğim hop ettil Kusura bak- mayın, bir dakika şu odaya be- yurun gözüm ! diyordu. Bolses Tahsin de bedavasına gelmiyor. Bu evin içinde, ne kat- merli bir çiçek bulunduğuna zaten önden agâh. Çırpıcıya giderken, arabaya bindikleri esnada, eve göz de kaydırmış. — Kafesin * aralığından nasıl ışıldadığını görünce, gözleri kamaşmış. Küplü kadıdan dulluğu, Tahsin Beyimiz, vakit geçir- meden, sıcağı sıcağına Fındıklıya damlamış, şu bahaneyi de buk- muştu : Bunca zamandır topladığı en eski, en nadide şarkıların defte- rini kaybetmiş. Dündenberi aklı başında değilmiş. Olabilir a, acele ile evden çıkarlarken belki orada unutmuştur. Onu soracak. Bolses Tahsin, taşlığa girince kapıyı siper ederek odayı gös- teren, fikir fikir fikırdayan Melek Hanimı © halde görür görmez, küçük dilini yutmuş, kendini kay- betmişti. — Ortalık Bir az loşca, şu taraf mıydı elmasım? Derken ko- kana bir çimdik attı. Güzel dul, kahkasını — tutmaya — çalışırken Bolses, gözü arkada, yılışa yılışa büshütün acılın gacıle | BEN BikR CAS (İKİ YÜZLÜ KADIN) CONRAD VEDT - HERBERT MARSHALL - MADELEİNE KAROLL Heyecan dolu bir şaheser... Fransızca gözlü 25 - 11 . »ö4 odaya girdi. Melek Hanım çıldıracak dere- ce sevinç İçinde, dört nmalla ken- dini yukarı atmış- t. Ne çırpınış: — Perverelğim, Mahmureci- ğim, ayol hakikaten ay parçası gibi bir erkek; hem de boylu boslu daha da delikanlı, billabi otuzunda bile yok; taş çatlasa, 26 - 27isinden fazla değli.. Yardakların ikisi de şakra- yorlardı: — Sakalım yok — ki Gsözüm dinlenecek. Bolses Tahsin Bey dedikten sonra Öötesi var mı? Bu- göüne bugün, İstanbulda onun eline su dökecek erkeği göster de güreyim. —Benim diyen çıksmın da a- nanı karışlayayım. Aksaray gü- zeli diyeceksen, sakal salıverip beşaretlere döndü. Bey oyununda salisboriler giymiş karagöze bem ze di. — Onun sakalının kumrallığına bakma. Baştan aşağı boya, Bo- yamasın da bir gör, kurmanço olup ortaya çıkmazsa ben arabım, — Defterhaneli Gözü Güzel Ibrahim bey desene, yakınlarda gördünüz mü bilmem, ha Hinat horozu, ha o... Derisi kemiğine yapışmış, canlı cenazeye dönmüş. Müsteki midir, nedir?, <. (Arkan var ) akşam aat 20 de Eski Fransız Tiyatrosunda Akşam saat 20 de BU BİR RÜYA Öperet 3 perde Yazant Pek yakında Sovyet Prodüksiyonunun bir harikası 1.. Şehzadebaşı HİLÂL Sineması L.. Nıııiminüoî eseri : YOLCULARI Tekmili Türkçe sözlü, şarkılı ama: BORA Büyük Rus filmi Hakik 1 ve yaşanmış bir eser USTUM Yeniden açılan BÜYÜK EMPERYAL OTELİ Beyoğlu, İngiliz sefareti yanında 6-8 No. Temiz ve Haliç'e bakan odalar - Süslü salonlar - Banyo dalreleri - Teshinat - Mutedil fiyatları (5028) HWadam San Jen | (OKRAİNALİ | kendi fabrikalarımıza Akıncı teşrin — 23 Matbuat Kongresi Dün Yapıldı, Re_î_ıli"ğror_Yine Hakkı Tarık Bey Seçildi Kongreden bir görünüş Istanbul Matbuat Cemiyeti dün saat 14 te cemiyetin yeni binası olan Ankara caddesinde Ikdam yurdundaki — dairede senelik top- lantısını yaptı. Toplantıda evvelâ idare heyeti raporu okundu ve maddeler üzerinde müzakereler cereyan etti. Neticede bir bina satın — alınması — kararlaştırıldı. Bundan sonra teavün sandığına yeni bir azâ seçildi ve azânın sigortası İşi konuşuldu. Cemiyetin bir senelik hesap vaziyeti tetkik — —— —.—.zae ve kabul olunduktan soura bü- yüklere tazim telgrafları çekil- mesi, nizamnamenin öz Türkça yazılması kararlaştırıldı. Müteakı- ben seçmede Hakkı Tarık Bey relsliğe, Ahmet Şükrü Bey ikinci reisliğe ayrıld. Kâtibi umumli, idare heyeti, haysiyet divanı va teavün sandığına azâ intihabı da önümüzdeki — Perşembe gününe bırakaldı. Dünkü toplantıdan sonra Ce- miyet, yeni binasında azâya bir çay ziyafeli ve kanser verdi. Ege Köylüsüne Müjde ( Baştarafı 1 inel yüzde ) önümüzdeki kongrede bu husus- lar bahse mevzu olabilir., Fırka reisimiz köylü borçları hakkındaki sorguma şu cevabı verdi: — Büyüklerimiz, Türk müs tahsilinin ve köylünün buglünkü iktısadI vaziyetini çok yakım bir alâka İle takip ediyorlar. Sizin delâletinizle Ege — müstahsiline müjdelerim ki, Ziraat bankasına olan borçlarının wzun — vadelerle taksitlere bağlanması büyükleri- miz tarafından kabul edilmiştir. Müstahsilin hakkını korumak, ona lâyık olduğu yaşayışı, yüksek- liği vermek ea İleri davalarımız- dan bi Göreceksiniz, önümüz- Çiftçilere Gün Doğdu (Baştaralı 1 inci yüzde ) 40 bin balya pamuk İstihsal edilmiştir. — Halbuki gelecek yıl dokuma fabrikaları işleyince (200) | bin balya kadar pamuğa ihtiyaç hasıl olacaktır. Ihraç için de bir müşterinin vereceği paradan daha — eyi bir para ile satacaktır. Diğer taraftan pamuk - tohumları | da islah ediliyor. T. opraklarımıza ve dokuma fabrikalarımıza daha uygun. gelen - klevlandi. pamuk tohumu köylüye şimdiden dağı- tılmaktadır. İkli yıl. sonra köylü bu cins pamuktan yeliştire- =(lr. Bu yıl Bürsada. — tohum halde köylünün yerli pamuğu 36 kuruştan fazlaya müşteri — bula> mamiştır.. Köylü bunu görünce islah istasyonundan İyi: cina pa- muk istemiye başlamıştır. Yeni' fabrikaların işlemesi, di- ğer yerli ham maddelerin hem istihsalini, hem de kıymetlerini çoğaltacaktır. Sanayi programımır zın tatbikattaki başlıca hususi- deki yaz mevsimine doğru müs- tahsil daha ferahlıyacaktır. Müstabhsili kooperatifleştirerek normal verimler almak İstiyoruz, mümkün olsa kooperatifleşmeği bütün iktısat unsurları arasında tatbik etmek isteriz. Fakat bu, hiç bir zaman —-dm—l-dl sermaye tezat teşkil edemez,,. Fırka relsimiz, bu mahsul sene- sinde Üzüm ve İncir piyasalarının Üstün açılış ve satılışımnda hükü- metçe alınan tedbirlerin fırka kanalile Ankaraya büyük bir faaliyetle ç: için ortadaki vaziyette onun ike bir bissesi vardır. Bu itibarladır ki Haklı bir sevinç duyuyordu. A. Adnan Venizelos. Suikasti (Baştarafı T inel yüzdü | Venizelos ta hazır bülunacaktır. M. Venizelos'un gelip gelmiyeceği henüz malüm değildir. Maznun- lardan bazılarının çok ehemmil- yetli bulunacakları ve bu yüzden bazı vukuatım zuhur ede- ceği söylenmektadir. Bu sebeple hükümet ı: ıdı:::. tedbirleri almıştır, Pire < yaya ve süvari jandarma kuvvetlerile ve askeri kıt'alarla takviye edilmiştir. A V. -— TAKVİM -— Gün PAZAR Kazın 30 25 2 ncl TEŞRİN 0934 e — Arabi Rumi 16 Şaban (183 VH2 Tei Teşrin 1385 Ü Vakit Haast | Vasa yeti şu olacaktır: Yerli'ham mad- delerin yerli fabrikalarda bar- canması. Bu bir bususiyettir. Çünkü bugün yer yüzünde sanayici olan birçok memleketler fabrikalarına lâzım olan ham maddeleri' hariç- ten getirmiye mecburdurlar. Biz ise dışardan bit tek ham madde alacak değiliz. — 34