Muharriri: A. R. ——— —— 934 Han Odasiında!?.. Şövalye İle Antu;ın Yanyana İki Yatakta Yanık Istıraplarile Yatmakta İdiler.. Etrafını yalayan — alevlerden kıpkızıl bir hale gelen koca kule, bir pelte yığını gibi sallanıyordu. Manastırın duvarı büyük bir gü- rültü ile yıkılmış, kilisenin avlusu toz duman içinde kalmıştı. Bu duman, yavaş yavaş - siyrıldığı zaman, bütün ağızlardan derin bir heyecan içinde Şşu sözler boşanmıştı : — İşte dokuzuncusu... Çan kulesinin kapısından iki kişi fırlamıştı. Bunlardan birinin omuzunda, — dokuzuncu — rahibe vardı. Fakat bu iki adam, birkaç adım yürür yürümez, ayakta du- ramıyacak derecede sallanmıya başlamışlar.. Artık İntanlık kud- retini son varlığına kadar sarfet- tikleri için yere düşmüşler, ve bayılraşlardı. * — Yolcu, Yolunda Gerek.. — Amaaan.. aman, aman, amaan... Yüzümün derileri, ateşe tutulmuş çingene davulu gibi ge- rilmiş. Nasılsınız, aziz Şövolyem?, Yattığı yerden başını kaldıran Antuvan, Şövalyenin yattığı yere bakıyor ve bu suali soruyordu. Şövalye cevap verdi: — Biraz başım ağrıyor. Benim de yüzümün, ellerim derileri fena halde sızlıyor. — Abh, nasıl sızlamasın, aziz Şövalyem.. — Paristeki Divinyer lokantasında, tombul Madam Gre- guvarın — harlı ateşte kızarttığı bıldırcınlara döndük. Tamamen bir keklik kızartması olmadığı- maiza hayret ediyorum. — E, ona da çok bir şey kalmamıştı; Antuvan. — Eyi, hoş amma, — acaba neredeyiz Şövalyem... Şu odanın duvarlarına, tavanlarına.. yattığı- mız şu yumuşak - yataklarla İşle- meli yorganlara — bakılırsa, her halde birinci sınıftan — bir han odasındayız. — Demindenberi ben de onu düşünüyorum. Fakat burayı bir han odasına da benzetemiyorum. Baksana duvarlarda armalar var, Sen, kalkıp etrafı — şöylece bir dolaşıversene Antuvan, — Ah, pek muhterem Şöval- yeciğim.. büyük — bir hicap İle söylemek mecburiyetindeyim! ki; İk defa olarak bu emrinize itaat edemiyeceğim, — Niçin?.. — Çünkü... — Evet... — Söylemek imkânı yok kl... — Neden?.. Yoksa, altına mı kaçırdın. D — Ondan daha beter.. Daha küstahca bir vaziyet... — Ne gibi?. — Nasıl söyliyeyim bilmem ki.. Hancılar, beni tamam soymuşlar.. Yatağa, öyle yatırmışlar. Adem babamızın Cennetten çıktığı gibi tamam çırılçıplak bir haldeyim. — Doğrusunu istersen, ben de öyleyim, Anluvan. — Aynı zamanda vıcık - vıcık yağ içindeyim. — Tıpkı benim gibi. — Acaba, zaval'ı rahibeler, ne oldular?.. Hele o, en «ona kalan... Kurtulmaktan büsbütün ümidini kesmişti. Kucığıma al- dığım zıman, ölüm baline gek- | mişti. Ne İse.. helâlı hoş olsun amma, az kalsın bizim de başımızı yiyecekti. Eğer bir saniye gecik- miş olsaydık... Antuvanın bir anda boğazı düğümlendi. Sözünü bitiremedi. Yerinden sıçrad. Kadit gibi vücudu; yorgandan fırladı. — Eyvah.. mahvoldum. Diye buğardı... Şövalye, Antu- vanın — birdenbire — çıldırdığına hükmetti, Yorgana sarılarak doğ- ruldu: — Ne oluyorsun Antuvan?, Diye sordu... Antuvan ellerini yüzünde gerdiriyor. Ağlar gibi bir sesle söyleniyordu. —Ah daha ne olsan, Şövalyem, mahvoldum... Domuz karıların damları keşke başlarına yıkılay- d. Bu işe burnumuzu sokmak nereden aklımıza geldi., ah kâfir şeytan, ah... — Canım, ne oluyorsun An- tuvan?.. — Daka ne olmıyayım, Şö- valyem.. Size mahvoldum diyorum. Mahvoldum... Bütün varlıgğımı gayip ettim. Hayalımda yegâne iftihar ettiğim, en kıymetli bir hazinemi kaybetmişim.. — Antuvan, deli mi oluyorsun., Neyini kaybetmişsin?.. Yoksa..... — Bıyıklarımı, Şövalyem.. Bi- yıklarımı... Söylemek istediğiniz şey kadar kıymettar olan, o uzun.. O zarif..... Şövalye, —Antuvanın yüzüne dikkatle bakmış.. Üstüste alevler arasından geçerken o uzun ve bi- çimsiz bıyıkların kâmilen kavru- larak yüzünün cascavlak kaldığını görür görmez artık kendini tuta- mamış.. Gür bir kahkaha basmıştı. O anda kapı açılmış; içeriye, karmakarışık şekilde külâhlı ve kavuklu bir takım başlar uzan- mıştı. Antuvan, sarınarak: — Türkleri.. Diye homurdandı.. Şövalye, tamamen sakit kaldı... Kapıda görünenlerin arasında, fısıltı ile kısa bir muhavere geçti. İçlerin- den biri ayrılarak koşa koşa bir yere gitti. Sırma başlıklıklı, ipek entarili biri de içeri girdi. Bir Şöyalyenin, bir de Antuvanın yü- züne bakarak bir takım sualler soruyor.. Tabildir ki bu sökleri ikisi de — slamadıkları için hiçbir cevap a.amıyordu. Birdenbire uzaktan — karma- karışık ayak &.. eri duyuldu. Bu sesler, eğır eğır duyuluyordu. Nİ- hayet kapının önündekiler — bir kenara çekildiler. Ellerini çaprast olarak omuz başlarına koyarek, yerlere kadar eğildiler. Şövmiye- nin göz'leri, hayretle açıldı. Kapı- nin öründe durarak mütebessim nazarlarla kendisine bakan #ada- mın, Sadrazam İbrahim Paşa ol- duğunu tanıdı. Fakat o da yor- ganını, çırçıplak olan omuz baş- larına kadar çekerek kayıtsız bir tavur aldı. Ibrahim Paşa yavaş yavaş içeri grdi, Şövalyenin yatağına doğru ilerledi. Münis * ve sakin bir sesle : — Mösyöl.. Gene siz haa?... (Arkası var) yorganıma — sımsıkı dışarıya çıkarın!. En Zez;kli — Hanımefendiler, beyelendi- ler! Şimdi programımızın çok hisal ve zevkli uumaralarından birini göreceksiniz!. Bu genç kadın diş- leri arasına bir parça şeker ko- lan da onu ürkütme- keri yiyecekl. Bu N cak olan varsa, çık- sın, kendisine on bin lira vere- ceğiml. 3 Kalabalık arasından bir ses — Ben, ben yapacağım. Ben şekerl genç kadının ağzından * almayı tecrlibe edeceğim, amma arslanı spo.... ü Nizama Uygun Olmıyan Futalar ilik — Federasyonu — nizamt yarış teknelerinin, müsaba- ştirak ettirilmemesini karar- aştır. ; İzmir At Yarışları İzmir, 24 ( AA ) — Cuma günü devam edilen at yarışlarında birin- cilikleri Ahmet — Ağanın Coylanı, Akif Beyin Bekârı, Kemal Beyin al Dearvişi, Akif Beyin Gazbadalyanı almışlardır. Lik Maçları İzmir 24 (AA) — Cuma günü Hik maçlarında İzmirspor, Türksporu 1-3, Altay Karşıyakayı 1-2 yenmiş- Samsunda Satılık Bina Samsunda Hacı Hatun mahallesinde Mecidiye sokağında altında on üç mağazayı havi 33-39, 32-38. 66-68 ve 11-15 No, h bina satılmak üzere aşağıdaki şeraitle arttırmaya konulmuştur : 1. — Müzayede ( kapalı zarf ) usulü iledir. 2. — Satış bedeli del'aten ve peşinen ödenecektir. 3, — Müzayedeye girmek için 1200 lira teminat verilecektir. 4. — Thale 3/12/1934 Pazartesi günü saat ikide Ankara'da Idare Meclisimizce yapılacaktır. 5. — Taliplerin bir lira mukabilinde alacakları şartnameyi teklil mektupları ile birlikte ve orada yazılı şekilde o gün saat on bire kadar şubemize vereceklerdir. 6. — Büu bapta daha fazla tafsilât almak istiyenler Şubemize müracaat edebilirler. Taksitle Satilık Arsa Ve Tarla Mevkli ve nevi Divanyolunda Türbe karşısında Dostluk yurdu arsasından ayrılma 22 harita No.lı 280 metro murabbar arsa. Bakırköyde Çırpıcı ve Veli Efendide 47 harita No. hi 1 hektar 6337 metro murabbat arazi. Bakırköyde Çırpıcı ve Veli Efendide 48 harita No.lı 1 hektar 4615 metro murabbal arazi. Yukarda yazılı arsa ile tarlalar pazarlıkla ve sekiz taksitle satılacaktır. Ahcıların 28/11/1934 Çarşamba günü saat onda îubo- mize müracaatları. Esas No. sı 629 Teminat Lira 2520 610 611 150 130 İstanbul Belediyesi İlânları I 1 — Galatada Bankalar caddesinde ray değiştirme işinin acele bitirilmesi için 26 Ikinci teşrin 934 Pazartesi sabahından (tibaren 10 gün müddetle Beyoğlundan gelip Galata ve daha ileri gitmek İsteyen arabalara Şişhane yokuşundan itibaren kapatılmıştır. 2 — İstanbuldan gelecek arabalar Bankalar caddesinden tramvayların arkasından gitmek şartile geçebilirler. 3 — Bankalar caddesindeki yan s#okaklara sapmak ve yan sokaklardan caddeye çıkmak yasaktır. (8036) BiRiKTİREN RAHAT-EDER