wdm Ingiltereden Yükselen Iki Ses Son günlerde İngiltereden iki ses yükseldi. Önes Hariciye Nezaratinin #iyasi mükteşarı Lart Edan, yalızlık siyasotindan bahsedarek, yainız kal- manın: gol parluk bir siyasat oldu- gunü, fakat tatbikatta bumuz imkânez olduğunu söyledi. İki gün evvel de muhafazakâr partinin en müfrit guru> punun liderlerinden Çurçil dile gelerek dedi kit * — Alman — tellikesi — gittikça Büyüyor. Eğer günün birinda - teslim elmak istemiyorsak kuvvetlenelim. ,, Geçimini, zenginliğini ve ihtişamını müstemlekelerine borçlu alan İngiltere, yanlızlık — siyasetini — çoak beğenirdi. Avrupanın gimalindeki adalardı yapar yalmız yaşamak, cemareti yalnız kendi kuvvetinden almak, İngilterenin çok hoşuna giderdi. Fakat tohlikelerin edsaret kırıcı hir mahiyete büründüğü gu sıralarda İngiltere yalıra kalmaktan endişe duymaktadir. Anenlı Gir mük dafaa ittifakı yapmak işide İngilte- renin gütmek istediği siyazetauygun düşmüyor. O halda ne yapmalı 7 İngiltere diplomatları zeki kişiler- dir. Maksada uygun bir kulp bulmıya çalışacıklardır. Fakat unutmamalı ki herkesin — biribirink kafasa koymak uıcuıgı şeytanlık devrinde bulunu- oru KM Çurçilim sözlörine gelince; bir zamanlar Barbiye nazrliği yapmışı olan bu muhafazakâr İider, Alman tehlikesinden bahsetmekle, Almanya- Din günün birinde geçmiğ işler hak- kında Ingiltereden de hesap soraca- gını hatırlatmış. aluyor. Çurçil İngiliz muhafazakârlerinin müfrit cenahına, mensuptur. Bu cenah, Almanların ihtirası karşısında vaziy&tini daha statik bultlukları Fransı ile anlaş- mayı tercilk eder görünüyorlar. Bu itiBarla İngillir muhalezakârları era- sındlm arasıza: yükaeelen bu nevi ses- Teri, bu sebebe atfetmek lâzımgeliyon * Romanyada Skoda Rezaleti Bükzeş, 18 (A. A.) — Skoda işine ait olarak bazı yüksek gahsiyetleri casuslukla şüpköli gösteren zaporun neşri Üzerine, milll köylül — firkasa Tataresko hükümetine m edil. bir mücadeleya girişmeye miştir, böyle — göz — görmedim Bu sarp, bu yalçın dağlarda, gül, çimen ova ve arman yeti- | yoruz. Kahrolsun şu Mühürdar misakı.,, Reşidin bu mektubu Leylâyı i Siyaset Âlemi ı |Belçika Kabine Buhranı Brüiiksel, 18 (A. A.) — Yeni. kable neyi katolik Frkamı velklerinden M. Töniü toşkile memur edilmiştir. M Tömis müşeverelerina davam etmiğ ve her kabine için muzaharatı zaruri olan Sosyate jın.ıll müdürü M Franki ile do görüşmüştür. Yeni kar bine Belçika parasının iatilirarı ve iktisadi kalkınma işile uğraşacaktır. Kuvvetlö — söylendiğine halinedir İlsululyn !......îî.'.'u.’â,'" mans alacaktır. M. Cemiyetinde Toplanın Salıya Kaldı Cenevre, 18 (A.A.) — Sar umumi rey komitesinin raporunu “beklemek için — Milletler Cemiyeti — konseyinin toplantısı birkaç gün geçikecaktir. Silâhezlanma konferens bürosu — sali sababı toplunacak; öğleden sonra da Conubi Amerikada — Paraguvay - ila Boliyya arasındak! Şako arazisi ihtilâ- fimt tetkik edecek olan Milletler Ce- miyeti umuml! heyeti toplanacaklir.. Bu arada ııllıtduy d.vlı: adamları arasında da envorsel siyasete dair mübim görüşmeler olacalitır. z ıtsı:- Moselesi lama, LAJ — Perşembe gü- nündenberi çalışan Sar üçler Iındl!gı. " işimi dön akşam bitirecekti. Fakat, Almam metehasaraları; Berlinden yenle den talimat istemişlerdir. Bu yüzden Milletler Cemiyeti kanseyinin ayın 21 Inda yapılacak olan toplantısı da gecikecektir. Filipin Tayfunu Ölenlerin Adedi 236 Kişi Marsilya, 18 (ALA.) — Sön tâyfün esnasında Bütün Filipla Adalarında Ölenlerin miktarı şimdi- 236 kişi ola- a n . rak tesbit ödilmiştir. Hasar miktarı, bir milyom iki yüz elli Bin dölar tah- min edilmektedir. 6t Kişiyi Yıldırım Çarptı İst London ( Cömubi Afrika) — Klorlaburg'da yorlilerden G kişi bir kulübede yemek yerlerken yıldırım. çarpmasile ölmüşlerdir. Dançigde intihabat Varşava, 18 (ALA.) — Danzig ser- Bast gelirinin. iki kazasında nahiye teçimi yapılıyor. Naziler dörtte üç ekseriyet kazanacaklarını umuyorlar. güldürmekla — beraber dirdi. da. Muelar Hemen © akşam verdiği cevaba gu satırları ilâve etmeyi unutmadı. | — * BDerler ki mahrumiyet İnsanlara kızlarına karşı gözlerine kalkan , yapmak için değil, Mühürdar mi- ——— —— | Deniz Silâhları | Japonya İle Amerıkanm Anlaşamıya- Daha Anlaşılıyor cakları Pir Defa Londra, 18 (A. Ay — Vaşington itilâfnamesinin fes- Bi artılı Önüne ge- gilemez bir hâdise edildiğin- den devletlerin bu- ortaya konulmak. tadir. Japonyanın, müz — zakerelörin başın- S £ daki: vaziyetini de- y zilerde bulunımıya- erğimn muhakkak Bulunması, müza: kerelerla İstikbali mi büyüle bir- Bed. binlikle mütaleaya sebep olmakladır. Timca gazetesi. min dün. sabah Va. şiagtondün — aldığı bir. telgrafta, M. Norman Davisin, üç — tarafli itilâfin âmkânsızlığı halinda İi taraflı bir itilâf metni hakkında Cümhur Reisini istimzaç ettiği bildirilmektedir. Hürkalde Japon — ililâfgirizliği olb dukça karışık. bir vaziyet ihdas et mektedin. İngilizlerir. Amerika — ile Japon aloybtarı bir. müşterek cephe manzarası — gösterebilecek ayn bit Atilâf prensibini kabul edecekleri şüp- helidir. Fakat iloride, iki taraflı itilâf- har fikrinin derpiş edilmesi imkânsız değildir. Bu itilâfiar diğer devletlere âçık bulundurularak lerin ne | #üretle oluzan olsun içtinap etmâk istedikleri Japon aloyktarlığı intibaı» va mani olunabilecektir. ( Son Postas Döniz: silâhlamnın tah- didine sityolup İbgiltere, Amerika va Japonya arasında: vaktile- Vaşingtonda imzalanmış olan itilâf mucibince İngik tere 5, Amerika 5, Japonya ise $ ni> betinde deniz silâhına. sahip olacaktı. Halbuki gimdi - Japonya Bona, itiraz emukta- ve üç devlet azasında tam hir sakına aadik kalan gözlerin ıst- rabını anlatmak İçla-gönderiyorum. Halkanlı — kızlaranın. — tuzruku gibi kavuran, miknatıs. gibi çe kip mıhlayam — köümyalı, — simyali gözlerini. seyredebilirsin, Şevkinün açtığı yel ömürlerinde bir imisak iİmzalamanış olanlar içindir. Mıçım davası yeni - bir ümitli bir şekil almışt. — Molla Beyin işe karışması: davanın on- lara ait cephesinde daha kuvvetli vesikalar — bulunmasını — temin etmişti. T Haydar Beyin sağlığında ufak | bir işaretle — balledilebilecek olan | bu iş onun ölümü ile — çıkmaza girmişti. Balikesirdeki hasımlar ilk tahkikatı yerinde idare eden- Teve yanlış malümat veriyor uydurma vesikalar gösteriyor; davayı git tikçe karıştırıyorlardı. Iki defa temyize kadar giden dava tekrar geri dönmüşlü. Son defa Molla Beyin heyeti ile mahkeme — azalarından ve Bütün dert bu topları mümkün olduğu kadar fazlalaştırmak ve büyütmektir silâh müsavatı istemektedir. Amerika ite müsavata hiç yanaşmamakta, Ja« ponyanın az — sahili — olduğu — için deniz silâhlarının da az olmasını - iste- mektedir. İşta bu yüzden de kargılıklı bir anlaşamamazlık ortaya çıkıyor. ) Macaristanda Heyecan ! Budapeşte, 18 (A. A.) — Marsilya faciamı bakkında — Yuğgoslavyanın Cenevrede — yapacağı — teşebbüsüm muhtemeal neticclarila meşgul olan ekseri Mhcar gazeteleri gibi Müjar Saz gazetesi de yazdığı bir makaleye büyük harflerir “Yugesluvyanın kin mücadelesi — Üüzerindeki — örtü kalk- miştir,, başlığını koymuştur. Azest gazetesinin de bu meseleye dnir makalesi yu başlıkla çıkmıştırı “Yugoslarya cihan sulhunu tehdit ediyar., en büyük —mülkiye — âmirinden — mürekkep bir heyet yerinde bir tetkik yapıp büyük bir rapar ha- zırlamışlardı. Şimdi dava bu yeni rapor — üzerine — yeni — baştan Leylâ taze bir ümitle canlanan | açılıyardu. Yalnız unulma ki — Mülâzim | | annesinin neş'esini gördükçe daha çok seviniyordu. Ihtiyar kadın bu duva yüzündan teessürünü ona belli etmemiye çalışarak harap oluyordu. Emniyet sandığına rehin ettik- leri elmasların faizlerini Leylâ ödüyordu. Fakat anları çıkarmak kolay eğildi. Evin Bütün ihtiyacım Leylâ temih ediyordu. Fakat genç kız hep böyle çalışacak mıydı? Melek hanım bu kederini kızına belli etmemek için çalışıyor. Ara Sıra yazıhaneye gidip kâtiplerden dava hakkında haber soruyordu. Fakat yeni başlıyan dava pek ağır gidiyordu. 5i Mevsimler geçti. Takvim yapraklarını koparan parmaklar Buruştu. Hayat molü vermiyen bir ma- kine gibi işlemekte devam etti. Bu öyle bür makinedir ki işlemek içir tlsımle bir. Dev gibi insan Onun her dönüşü bir ömrün sonunu ifade eder ve onu çeviren Te sağkş ai Gönül İşleri Genç Kız Genç Erkek Münasebetleri * Arasıra konuşuyorduk, yek- diğerimizle karşılaşmaktan zevk alıyorduk, arkadaş olmuştuk. Bir gün bana müşterek bir yuva kur- madan — bahsetti, — gülümsedim, muvafakat etmiş gibiydim. Fakat Bahsin üzerine dönmedi, aradan aylar geçill Bu arada bir aile | müsameresinde bir. gençle tanış- tım, Birkaç karşılaşmayı müteakip beni ailemden istedi. Birincisini gözden kaybetmişlim, unuttuğuna zahip olmuştum. Razı oldum, fa- kat ansızın. meydana çıkıvermez mi? Büsbütün değişmişti. Nişan- Tandığımı işitince ateşlenmişti: — Niğanlinıza — söyliyeceğim, daha evvel bana söz verdi, diye- | ceğim diyordüu.. Hanımteyze, çıl- gına döndüm, nişanlım, haber alacak diye korkuyorum, ne ya- payım?,, Bu mektup bazı kızlarımızın erkekle konuşurken tam ölçüyü muhafaza edemediklerinin, üç beş konuşmayı mütcakip aşk bahsine daldıklarının, hiç değilsa aşktan bahsedilmesine müsaade verdik- lerinin.... bir- delilidir. Bu kız şimdi ne yapacaktır? Söylediği gibi — kendisinl telâşe kaptıracak olursa kerkacak, kor- kunun teslrile ük erkeği görmek- te devam — edacek, ilerde onun metresi olmayı — şimdiden kabul etmiş, daha kurulmayan yuva- sının. temeline — şimdiden zehir katmış olacaktır. Bir şantaj kar- şısındadır. Tahmin — ediyorum, — babası annesi vardır. Hiç çekinmeden meseleyi onlara anlatmalı ve ya- pışkan, — terbiyesi kıt — erkeğe / tehditlerinden! el ü geldiğini öğretmeyi onlara bırak- malidir. Meselenin en çıkar yolu budur. Eğer tahminimin aksi ola- rak annesi babası yoksa, hâdise- yi nişanlısına haber vermek icap |eder. Tabii münasip bir İisanla. Tehdidi bi | dabi ı.ı.ıınmmımhm—.İ“ı aömenaİaa HANIMTEYZE dişlinin her dilimi hayatımızın bir yılını ezer kemirir. =hn|ık bir bono hak-« ' kında fi almak için direktö- | rün yanına giren Leylâ meseleyi luıllıü%îkırkn direktör seslendi: — Leylâ hanım: | Döndü | Çok uazik bir adamdı. Dedikl — Banka nizamnamesini bi mem gördünüz mü, bir maddesin- de-onm heş yıl hirmet eden me- murlara bir yıllık maaşları nisbe- tinde ikramiye verilmesi lâzımdır. Listeyi hazırlamasını ikincı müdüre söylemiştim. Listede sizin, ve ar- kadaşınız ( Ayten ) hanımın da isimleri var. On hnyıllı hizme- tihizde vazifenizi İyi yaptımız. Banka bu tıkdîinı ikramiye ile karşıladığı gibi ben de ayrıca siza teşekkür eltmeyi vazife bilirim. Sizi' tebrik ederim Leylâ hamın. Ikramiyelerinizi bu akşam alacak- sınız. Leylâ kalbi duracak gibi sen- a.'îr_'d:.m.ı'wü 'e ge- topla ü Fakat ülk U—dı.k tamamile R.çg: dblİuLıhı bütün hiğı L ağır bir anda omuzlarına çökmüş gi- biydi. Şimdiye kadar taze ümitler erek gelen yıllar yerlerini yenilere bımakarak geçtiği halde ömrünün esas çerçevesi bozub muyor, artık makineleşmiş bir hale gelen ve hiç değişmeden biribirine, bı%ımp giden günlük hayatı onu korkutmuyordu. (Ark w var)