Muharriri: A. R. — Ya Vatan, Ya Evlât ?.. Rahip Löyülri,r Kıraliçeye: - Ya Fransa, Ya Fransuval.. Diya Bağırıyordu.. Gördüğüm bu harikulâde man- zara, şundan ibaretti. Meydanın ortası, elleri sopalı ve kırbaçlı yeniçerller vasıtasile tahliye edik di. Ve bu açılan sahaya dört tekerlekli bir araba getirildi. Bu arabanın üstünde küçük ve za- rif bir köşk yapılmış, rengârenk boyalar ve yaldızlı nakışlarla süs- lenmişti. Başı külâhlı bir adam gelerek bu köşkün içine girdi. Ora- da mevcuüt (folan binlerce kişinin hayretkâr nazarları karşısında bu arabayı bareket ettirdi. Halbuki bu arabanın ne önünde ve ne ar- kasında hiç bir hayvan ve İnsan görünmiyordu. Kendi kendine yü- rüyen bu araba, şüphesiz ki sihir ve efsun kuvvetile hareket ediyor- du. Araba, tam beş defa, kendi kendine O koca meydanı devretti. Ve sonra içindeki sihirbaz, bu küfür manzarasını seyreden sultan ta- rafından, bir kese altın ile taltif edildi (1)... Böyle bir şirk ve kü- für manzarasını seyretmek sure- tile ne|büyük bir günah işlediğimi ancak şimdi takdir ediyorum. Ve günahımın affı için zatı akdesle- rine İstirhamda bulunuyorum..| Rahip Löyülâ, elindeki mek- tubu kıraliçeye doğru uzatarak salladı.. ve dişlerini sıka sıka bağırdı: — İşlittiniz mi madam.. Türk- lerin ne sihirbaz mahlüklar oldu- ğunu işittiniz mi?,.. Şimdi düşü- nün.. Türklerin — sihirbazlıkları, Fransanın ilim ve irfan denilen bugünkü küfür ve dalâletile bir- leşirse, hırıstiyanlık âlemi ne olur?. İstiyormusunuz ki bu âlem, önüne geçilmez bir felâkete uğrasın., İstiyormusunuz ki mukaddes kili- semizin varlığı inkraz tehlikesine maruz kalsın... Hayır, madam ha- 'yir... Roma.. Biz.. Ve ben sağ kaldıkça, buna meydan vermiye- ceğiz. Dalalete sapan.. İrşat ve ihtarlarımıza kulak asmayanlarla sonuna kadar mücadole edeceğir. Rahip, susmuştu. Hem gezinl- yor, hem de geniş geniş nefes alıyordu. Kıraliçe, elindeki men- dil ile dudaklarını bastırıyor, ba- şını önüne iğmiş, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Rabip, yine birdenbire durdu. Lüzumu kadar ezdiğine kani ol duğu kıraliçeye sordu: — Söyleyiniz. Cevap veriniz madam... Ya Fransa.. Ya Fram- suva... Hangisini feda ediyorsu- nuz?.. Eğer bana kati bir cevap vermek İstemiyorsanız, işte çıkıp gidiyorum. Rahip Löyülâ, uzanmış, cüb- besini almıştı. Kıraliçe, gömüldü- ğü koltukta hıçkırarak kıvrandı: — Monsinyör!. Bu kadar zalim olmayınız... Karşınızda göz yaşları döken.. sizden merhamet bekliyen bir anaya, bir kıraliçeye acıyınız... Evlâdını feda eden bir ana.. Va- tanını feda eden bir kıraliçe.... Kıraliçe, hıçkırıklardan boğu- luyardu. Rahip Löyülâ, bu zavallı kadına şon darbeyi vurdu: — Hiristiyanlık, sizden daha ziyade merhamete şayandır. ma- dam... Ben şimdi, doğruca Mad- len kilisesine gidiyorum. Çanla- (1) Bir Türk tarafından 400 — sene evvel tasavvur ve tecrübe edilen ilk otomobi) rın şiddetle çalınmasını emrede- ceğim. Halkı kiliseye getirteceğim. Ebi mukaddesimiz Papa harxret- lerinin Birinci Fransuva hakkında sâdır olan afaroz emrini bütün Paris halkına ilân — eyliyeceğim. Yarım #saat sonra — Paris halkı Luvr sarayının etrafında toplana- rak — oğlunuzu tel'ine başladığı zaman.. En acı nedamet hisseden, ancak siz olacaksınız. Kıraliçe az kalsın çıldıracaktı. Birdenbire yerinden fırladı, rahip Löyülanın ellerine sarıldı: — Merhamet... Rica ederim monsinyör, bir an.. — Bir fdakika merhamet... Ak saçlarıma.. Beni boğan şu hıçkırıklarıma acıyınız, muhterem peder., Fransuvayı feda ediyorum.. Tek, Fransa yaşasın.. Birdenbire — papazın gözleri parladı. Dudaklarında mağrur bir tebessüm dolaştı. Elindekl cüb- beyi, yine kanepenin Üstilüne fir- Tattı. Kıraliçenin buz gibi soğuk ellerini yakaladı: — Gördünüz mü?.. Tam bir hiristiyan kızına yakışacak surette hareket ettiniz... Oturunuz.. Artık sükünetle konuşabiliriz.. - Şimdi söyleyiniz. bakalım, ne yapmak fikrindesiniz madam?.. — Oğlum Fransuvayı, öldü- receğim, Birdenbire salonu derin bir süküt istilâ etti. Sanki bu keli- melerin dehşeti altında, herşey ve her ses ezilmişti. — Yalnız, geniş geniş nefes alan kraliçenin göğsündeki ipek kumaşın hışırtısı işitilmekte idi. Rahip, ©o kelimelerin dehşeti altında en çok ezilen kendisi imiş gibi, pürüzlenen bir sesle sordu: — Oğlunuz Fransuvayı öldü- recek misiniz, madam?.. — Evet... Onu öldüreceğim Monsinyör.. Bir hançer darbesin- den, en korkunç bir zehirden daha müessir bir kuvvetle öldü- receğim... Onu manevl bir ölüme mahküm edeceğim... Bugünden itibaren onun — Üzerinde bütün kudret ve nlifuzumu göstereceğim, Onun fikrinden Intikam hislerini sileceğim. O artık Şarlken aley- hine en küçük bir harekette bu- lunamıyacak.. Ebediyen ve ebe- diyen (Pavi mağlübu) olarak ka- lacak.. Bütün hükmü, bütün ira- desi; Luvr sarayının - salonların- dan dışarı çıkamıyacak.. Daha ne istiyorsunuz, Mon Sinyör? Oğ- lumu saltanattan ve hayattan mahrum ötmekten — maksadınız, yalnız Şarlkeni kurtarmak.. Onu bir taraftan Türklerin, diğer ta- raftan da Fransuvanın hücumu arasında bırakmamak için değil mi idi ?. — Evet amma, Madam... — Artık, hiçbir şart derme- yanına — hakkınız. — kalmamıştır, monsinyör... Bir elinizi göğsünüze basınız, bir elinizi de şu salibe VAPURCULUK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman Han, Telefonı 22925 Trabzon Yolu SAKARYA “em” Pazar günü snat 20 de Galata rıhtımından — kalkacak. — Gidişter Zonguldak, İnebolu, Ayancık, Sam- sun, Ünye, Ordu, Giresun, te bunlara ilâveten, Of ve Sürme- neye uğrayacaktır. Karabiga Yolu CUMARTESİ, ÇARŞAMBA göünleri ssat 20 de Tophane rihti: mından bir vapur kalkar. Gidiş ve dönüşte mutat İskelelere uğrar. İZMİT YOLU İ Cuma, Pazar, Salı, Çarşamba, günleri bir vapur — saat O da, Top- hane rıhtımından kalkar. DABCOVİCH va Şirekâsı Teh 44708- 7- 41220 Avrupa ve Şark limanları arasında muntasam posta, Anvers, Rottardam, Hamburgz ve Lekandinavya limanları için yakında hareket edecek vapurları ve dünyanın başlıca llmanlarında transbor demon Yakında gelecek vapurlar Hansburg vapuru 5-8 T. saniye dağru. August Leonhard Teşriniaaniye doğru. Yakında harekek edecek — vapurlar Hansburg vaptira 10-12 T. saniye doğru. August Leonhard K. evvele doğru. Fazla tafsilât için Galata, Fronkyan han umumf acentaliğine mülracaat 'Tel. 44707/8 « 41220 vapürü 26 vapuru & (4211) " Resim Tahlili Kuponu RAARRAR ei dedie Tabiatiniti öğrenmek istiyorsanız resminizi bu kupondan 10 . adet ile birlikte gönderiniz. : Resminiz Jaraya tübidir ve'iade edilmez. Y uzatınız.. Vlcdanınıza sorunuz... ||» Bundan büyük fedakârlık olur mu?, | Fransayı yabancı ayaklar altında çiğnettirmemek — için — oğlumu manevi bir. ölüme mahküm edi- yorum. Onu, şerefli bir harbe atılmaktan mahrum bırakıyorum. Daha ne istiyorsunuz, Mon Sim yör?.. (Arkası var) Çölde kaybolanlar Çoban Yıldızı ile yollarını bulurlar ve hedeflerine vasıl olurlar İŞ BANKASI kumbarası da işlerini bilenlerin Çoban Yıldızı dır. Sıkıntılı günlerde imdada koşan, yol gösteren odur. ÇİLLEEE bıçaklarının imalinde en son fenni tekemmülâtının semeresi olan MAVİ JİLET tıraş bıçaklarını tecrübe ediniz. Ve her yerde MAVİ JİLET fevkalâde tıraş bıçaklarını arayınız. n UHH Mavi Jiletleri y YAYINIZ letlik paketi 100 ve Hilâaliahmer Merkezi Umumisinden: Eskişehir Merkez ambarında: Eski ip ve hortum ve çuval ve muhtelif bez ve sedye bezi 11 Teşrinisanide, Galvaniz varil, başlıklı eğer takımları, ayarlı kalay, torna, zımpara, makkap tezgâhları 12 Teşrinisanide. Mühtelif somun Aanahtarları, demir çekiç, ve tornavidaları, bidonlar, zımpara kâğıdı vesaire 13 Teşrinisani 934 - tarihlerinde satılacağından taliplerin müracaatları. <dfği> (4505) Kuvvetlilere -Sıhhat OUİNİUM LABARRACUE an , yemektan sonra bir likör ” kadehi miktarında istimali kısa' bir zaman zartındı en kansız hastalar kuvvet- lerini iktisab aderler Onun ;için zayıf olanlar, hastalıktan veya lazla ça lısmaktan kuvvetsiz düsmüs olanlar, pok seri neşvü nü- “ma hasabile yorulmus genç- ler“kansız genç kızlar ve Hhtiyarlar: “Tıp fakültesi takdirmamasini haiz TTi U N Şşarabı almalıdırlar. Bütün Eczanelerde ehven fiatla satılır. Zafiyeti umumiye, iştihasızlık ve kuvvetsizlik halâtında büyük faide ve tesiri görülen: FOSFATLI SŞARK MALT HULÂSASI kullanınız.. Her eczanede satılır.