Iki Tebliğ Karşısında Mütalealar Küçük İtilâf ve Balkan Attlfakı Konseylerinin neşrettikleri siyasi tebe lüğler, dünya efkân üzerinde umumi iyi bir tesir yaptı. Fransız gıır:—n eri tebliğlerin çok müsait, hattâ çok işe yarar olduğunu yazdılar. İkalya gaze- teleri de « ki İtalya Küçük- İtilâf ve Balkan — ittifakını hoş karşılamaz. Tebliğieri beğendiler. Küçük - İtilâtim aleyhinde bulunan Macaristan - bile, yarı resmi Macar gazetelerinin yazı- larından anlaşıldığına güre, Küçük İtilâfın «son hareket tarzından mem- nun görünüyer. Soryet Rusya gazetelerine gelince; dostumuz ve komşumuzun gazeteleri, Küçük İtilâf le Balkan - ittifalama, Marsilya sulkast faciasından soura takındıkları vaziyetlerin, sulhü —mu- yolunda pek isabetli oldu- gunu söyliyerek mübim bir nokta- ya işaret ediyor. “Yarı resmt bir mahiyet taşıyan "Jarnal dö Mosku,, gazetesi, son zamanlardaki siyasi sui- kastler hakkında diyor kiz * — Almanya bir harp çıkarmak İçin siyast şahaiyetleri imha etmek ve bu suretle dünya efkârımmumiyosini çılgına çevirmek İstiyor.,, Sovyet gazetesi, bu - ittihamında haklı veya hakaızdır. Facia tahkikatı bitmeden bu yolda birşey söylemek mümkün olamaz. Fakat asıl üzerinde mesele, Yugoslavyanın ve onun siyas #et arkadaşı olan devletlerin, müthiş bir siyasi sulkast karşamda, — sulhu muhafaza etmek makaadile çok soğuk kanlı hareket etmiş olmalarıdır. Harp tahrikçileri, harp ateşini par« latmak için her çı baş vurabilir ler. Fakat aklıselimin icap ettirdiği şey, soğukkanlı o'mak ve sulhu ko- rumak için her mühim ve müthiş hâdise kı unda temkinli davran- maktiır. — & Venizelosa Sulkast Yapan Yakalandı Atina, 23 ( Husust )— Emniyet ve Jandarma Müdürleri azledil- miş, Dahiliye Nazırıda İstifa etmiştir. Geçenlerde M. Venizelosa sui- kast yapmış olan maruf haydut Karatanaş ta yakalanmıştır. Portekizde Siyasi Buhran Lizbon 28 (A.A.) — Salazar kabi- mesi istifa etmiştir. hafaza durulacak Aşk Romanya Muvazene Gayretinde Bükreş, 23 (A. A.) — Romanya it- halâtının ik an daha Fazla olmak istidadı göstermesi Üzerine Ticaret nazırı M. Monolesko tarafından yapı- lan teklif üzerine, hükümet, mübade- leleri normal bir tozda tenzim ve Hhalâ ta sittediyatı yapmak için İâzım elan dövizi tomine matuf yeni bir ticaret rejimi tesisini tasvip etmiştir. Ticaret mazırı, mathuata yaptığı be- yanatta, bugünkü düşüklügün hububat rekoltesinin kâfi olmamasından ilerl gelmekle beraber ayni zamanda İtha- Vt rejimimin beklenilen neticeyi ver. memiş olmasından müteveliit bulun- duğunu izah eylemiştir. Yeni rejim itlınlât ile Ihracat aras sında sıkı bir münasebet temini Üze- rine müt r. Escümle, her itha'ât, ancak mukabilinde daha evvel ihrneat yapılmakla mümkün olacaktır. Güm- rükler her ihraç edilen mal için bir sertifika lar ve bu sertifikalar, miktarı hesüiz tesbit edilmeyen bir yürzde nisbeti dabilinde daha ekalk bir ithalâta selâhiyet verecektir. Bu suretle barici ticaret muvazenesinde aktif ve ithal edilen malların bedalini tediye için lâzun olan döviz kendi- liğinden temin odilmiş olacaktır. S00 üncü Yıl İta]yada Bir Üniversitede Kutlulandı Katana, 23 (A. A.) — Savoya kru. wazörü ile buraya gelen İtalya kralı, değruca Bellini tiyatrosuna giderek, erkânı hükümet, yüksek şahsiyetler ve yerli, yabancı 190 murahhas huzu- rile, Aragon kralı Alfons tarafından tesis edilmiş olan Katana Üniv sinin S00 üncü yıldönümü merasimine riyaset etmiştir. Politikacılar Karikatürcü- lere Londra, 33 (A.A) — Harlciye Nazırı Sir Con Simon, meşkar kari- katürcüler Derso, Aloizi ve Kelen tarafından tertip edilen siyasi kari« katürler sergisini açımış v& demiş- tir kiz * — Kendim — müstesna — olmak üzere berkasi tamdım. Ebediyen ha- tıralarda yaşımayı şiddetle arzu eden Politikacılar karikatüristlere minnet- tar olmalıdırlar. » Gençlerindir No.56 Bi 10 - 934 Dünyayı — gezmek — için bu kadar kolaylıklar olduktan son- ra bir) şehrin hudutlarına tık- hp kalmak eszaretten başka birşey değildir. Bak bu küçük İzmir yolculuğu bile bizi nasıl meşgul etti. İki arkadaş bir az daha ko- nuştular. Sonra kamaralarına çe- kildiler. x Telgrafi vaktinde alan Reşit onları bir sandalla karşıladı bu- luşma çok heyecanlı oldu. Delb kanlı bir çılgın gibi Leylâyı göğsüne bastırıyordu. Ayten : — Yeter, yeter. Âlem bakıyor. Diye onlara takılmasa bu sah- me bir zaman daha sürecekti. Rıhtıma gelinceye kadar bütün biriken mevzulara dalıp çıktılar. Reşit: — Peki ya çantalarınız. Dedi. | Leylâ gülümsedi: — Yarın gidiyoruz. Geceyi de ine vapurda geçireceğiz. Ti buna ahtîmal vermiyordu. — İmkânı yok. Nasıl — olur. Burhan Cahit Bukadar gelmişken. Hem otelde yerleriniz hazır. Diyordu. Aylen telgrafta tafsilât verme- diklerine müteessir oldu. Fakat Leylâ iki kelime ile ı yere | vaziyeti izah etti. Reşit şaşırmıştı. — Bari size iyi bir yemek yedireyim, Acaba mereye götür- sem ? Diyordu. Istanbulda hava okadar soğuk olduğu halde İzmirde henliz bir sonbahar havası esiyordu. Evvelâ şehirde bir araba ge- zintisi yaptılar. Sonra İzmirin meşhur lokan- talarından birine gittiler. Yemekten ( Ayten ) onları biraz yalnız bırakmak arzusu ile annesine birkaç şey alacağını bahane etti. Yarım saat için ayrıldı. Reşit bu fırsatı kaçırmak is- I temedi. | Zaten mektuplarında daima | tekrar ettiği bahsi tazeledi. Bu defa: — Hazır sonra İzmire — gelmişken *'sada Yen Daha Baş Gösterdi Âyan Meclisindeki Radikaller Kanunu Esasinin Değiştirilmesini İstemiyorlar Paris, 23 (Husu- si) — Ayan mecli- sinde ekeeriyetin, devlet veya hükü- met relsine, Başve- kil M. Dumergin projesinde olduğu gibi Hlalini feshetmek hakkının verilme- sine muhalif oldu- gua gittikçe daha iyi anleşılmaktadır. Bu halotiruhiye ayan meclisinde en kuve vetlifırka olan Ra- dikal ve Radikal sosyalistlörin teşkil ettikleri sol cenah demokratları tara- findan bugün akte- dilen komite içti. mamda görüşülmüş tür. Radikal fırka- sına mensup ÂAyan azısı bu içtimada Kanunu — E: tadi ti hükümeti M. Du- Mmergin geçenlerde radyo İle neşrettiği programın — bazı noktalarından çekine meye davet etmekte mut! lardır. Kom! | Radiki y fırkasının Ti M. Heryo Solda Ayandıki radikallerdea X. Saro, sağda M ye sup sinde Meb” Meelisinin feshi kının hükümete yahut devlet relsine verilmesi kaydine muarız göründük- lerini - söyleyeceklerdir. Kemite M, Heryo nun bu yo'da Başvekil nez- dinde müdahalede bulunmasını - istes mektedir. M. Heryo nun gaybuheti halinde komite Deniz ticareti Na- zırı M. Bertran ile temas edecektir. Komite en nihayet vaziyeti anlatmak üzsre M. Dumerge gidecek dönmel diyordu. Burada çok rahat ederiz. Hayat daha ucurz. Ben de kışlada pek iyi değilim. Karşıyakada bir küçük ev tutanız. O söylerken Leylâ bu teklifin tahakkuk etmiş şeklini düşünü- yordu. Maazallah onun İzmire gelip Reşitle buluştuğunu duyan Hasibe H. kim bilr neler yapa- caktı. Şüphe yok, İzmire kadar gelecek, — yüzlerine — tükürecek bir sürü kepazelikler çıkar Ve şüphesiz Reşit'te tahammül edemiyecek, hakaret edecek, aile içinde kopan rezalet aleme destan olacaktı. Genç kız. bunu o kadar kat'i biliyordu ki Reşit söylerken için için gülüyordu. Onu kırmış olma- mak için: —Bu biz mkilere karşı saygısızlık olur Reşit, dedi. Acclemiz yok. Görüy orsun ki sevgimiz eksilmiyor, arlıyor. Bu bize daha büyük kuv- vet verir. Ben annemden yalmız gidip gelmek — için izin — aldım. Onun bana ne kadar düşkün ol- duğunu bilirsin. Benim için okadar fedakâr olmasına rağmen bevim ni aldatmamı elbette hoş er Sonra.. Reşit boysunu büktü, o da ti anlamıştı. — Evet, dedi. bahsedecel Leylâ kstanbulda ktı. buna annesine Annemden ne baktı. kendi hakkında | koduları söyliyecek | barut gibi patlıyacaktı. Bolda M. Dumerg sağda Byandaki radikallerden M Şetan h Bu münasebetlü ecilere gu beyanatta bir heyet seçini M. Dumerg bulunmuştur: * — Komite heyetine cevap ola« Sit kısmını neticelendirmek için ica- bında meşruti hiçbir. vasıtadan çe- kinm'yeceğimi ve suretle Kanunu Esasiyi ihlâl değil tatbik etmiş o'aca- yeceğim. » 3 (A. A.) — Deyli Telgraf muhabirinin - haber aldığına göre, ndeki Radikal ? giin Kanunu Esasi- i bakkındaki niyetlerin! kat'« yen takbih etmiştir. e Hanımın çıkardığı —dedi- olsa Reşit Lâkırdıyı değ'ştirdi; — Anlat bakayım. Burada pasıl yaşıyorsun, eğleniyor musun. Reşit omuzlarını silkti : — Ne gezer kendimi işe ver- dim. Bana müstahkem mevkide başka bir vazife daha verdiler. Başımı kaşıyacak vaktim yok. Sen bu banka işinden memnan musüh ? — Avunuyorum.. (Ayten)i es- kiden tanıyorsun. —Ne iyi kızdır. Beni © teşvik etti. Şimdi hep be- raberiz. Bankada başka bir tanı- dık yok. Zaten küçük kadrosu olan bir banka, Şefleri de ecnebi. Reşit buraya gelmişken onu tekrar elinden kaçırmayı hâlâ kabul etmiyor. Kafasına giren fikir ikide bir top gibi patlıyordu. — Nasıl olur. Leylâ diyordu. Zaten telgrafını ahıralmaz ben dönmiyeceğini hesap ederek işle- rimi hazırladım. Bizim kumandana bile sürpriz yapacaktım. Leylâ onun ne kadar hassas, çabuk parlayup söner olduğunu bildiği için istifini bozmıyor, bu | teklifin ne kadar imkânsız — oldu- nu anlatıyordu. Onlar yeni bir eye başlamışlardı ki Ay- ndeki paketlerile kapıdan göründü: — Anneme İncir aldım, Dr Okuyucularıma 1 Bir Buhran Cevaplarım.. İstanbulda M. Ş. Beyet Selâmlaştık, mektuplaştık, an- laştık, şimdi bu tanışmaya ne netice verelim, diyorsunuz. Mu- tat üzere yapılacak şeyi, hisleriniz ve —menfaatleriniz. yekdiğerine uygun ise nikâh dairesinin yolunu tutmak, aksi halde bu işe bir hateme vermektir. Evet, mutat, budur. Fakat mutadın baricinde eğlenceyi temadi ettirmek usulü de vardır ki, bu ancak sizin bile« ceğiniz şeydir. * N. N. Hanıma * *“Evvelce beni seviyordu, şimdi kendisini takdim ettiğim bir ar- kadaşıma alâka gösteriyor ne yapayım,, — diyorsunuz. Erkek, Üzerine fazla düşen kadından dalma soğur, bu eski bir kaidedir. Siz, bu kaldenin haricine çıkmış olacaksınız. Bir müddet aksi ha- reketi iltizam ediniz, görünmeyi» niz, görünürseniz lâkayt bulunu- nuz. Aranızdaki münasebet zam nederim sathidir, açık bir anlaş- ma İstemeye müsaade vermez, tahmin ederim. * Mukadder Beye: Memur veya bir müessesede müstahdem olmadığınızı tahmin ediyorum. Aksi takdirde bukadar ehemmiyetsiz. bir parayı — avans olarak ister alırdınır? — Ne ile meşgülsünüz bilmiyorum ki size göstereyim? * H. K. Beyer Bir kız nişanlanabilir. Nişan- landıktan — sonra ayrılabilir. Ara- sıra görülen şeylerdendir. Haysi- yeti ihlâl etmez. Sebebini arayıp bulmak lâzım. Eğer eski meyli- nizi muhafaza ediyorsanız yarıda biraktığınız aşk kitabına devam etmenizde mahrzur görmüyorum, HANIMTEYZE yordu. Fakat bilmem iyisini bu- labildim mi, Üzerleri gösterişli amma altları kimbilir. nasıldır. Reşidin canı sıkıldı: — Niçin acele ettiniz. efem dim, dedi. Ben size herşeyi ha- zırlatırdım. Ve onların ertesi gün muhakkak döneceklerine rak oradaki telefonla bir arka« daşını buldu. Birçok - siparişler verdi. Yarınki postaya hazırlan- masını söyledi. | Sonra misafirlerine İzmiri gös- termek için bir otomobil buldu. | Barnovaya gittiler. — Yazın gelmeliydiniz, diyors da. Buranın plâjları İstanbulda yok, Çeşmeye giderdik, İki arkadaş çok - neş'eliydiler, Bu seyahat onların masa başında * elektrik altında - Kadıköy va- purlarında — geçen — biktirici ve üzücü günlerinin bütün sıkıntısını unutturmuştu. Bornovayı çok beğendiler. Ayten: — Burası bizim Fener yoluna benziyor, diyordu. inana- Reşit misafirlerini eğlendirmek için aklına esen herşeyi yapıyordu, çamlık bir bahçeli gazinoda çay içtiler. İzmir bu Kâzunusani ayıne | da ilık bir sonbahar havası ya- şiyordu. Ayten: ( Arkası var )