21 Birinci teşrin T . ZZ 3 ee —-SON POSTA Facia Etrafında Söylenenler.. “Yugoslavya Kıralına Yık;ı Doıtî;r;, Cetlerinin Hiç»irinin Rahat Döşeğinde Ölmediklerini Mütemadiyen Tekrar Ederek_lhtiyı'ılr Tavsiyesinde Bulunu:lardı,, Deyli Telgraf Vasati Avrupanın Vaziyetini Karanlık Bir Gözlükle .AGrör_üy_or ! Bu hafta, — beklenebileceği veçhile,» bütün dünya gazeteleri en mühim sütunlarını Yugoslavya meselesine hasrettiler. Hâdisenin mazisini, halini yazdılar, İstikbali hakkında tahminler yürüttüler. Bunlardan en mühimleri ve en ciddileri İngiliz matbuatında çıktı. Meselâ (Deyli Telgraf ) dedi ki: — “Kıral Aleksandr'ın ölümü ile Sırp Hükümdarlarının haya- tına kanla hatime çekenlerin uzun listesine bir isim daha ilâve edil- miş oldu. Kral Aleksandra, dostlarının anlatmaktan hiçbir. dakika geri durmadıkları vechile Sırbistanın hiçbir. hükümdarı, iktidar mev- kiinde iken, rahat ölüm döşeğinde ölmemiştir. Yalnız Kıral Alek- sandı'ın babası olan Kıral birinci Piyer tabii ecelile sönmüştür. Fa- kat © da o zamann yalnız ismen kıraldı, oğlu saltanat naibi olduğu için. » * * Bugün müfrit muhacirle- rin Hırvat mültecilerinin memle- ketlerinde bıraktıkları ajanlar. va- sıtasile dahili bir boğuşma çıkar- malarından korkulur. Bu itibarla vaziyet, vaktile Avusturya idare- sinde yaşamış olan katolik İslâv- lar da hallerinden memnun olma- dıkları için, daha ziyade mühimdir. Bizzat Sırplar bile, Kıral Alek- sandr'ın mnfaat namına birçok fedakârlığa rağmen 'mi: törlük Idaresinden yorgundurlar. Çünkü aslen demokrat bir millet teşkil ederler, kendi mukadderat- larımı kendileri idare etmek heve- sindedir! Kıral Aleksandr, memleketin arzularına daha ziyade mutabık bir idare şekli bulma lüzumunu çok evvel hissetmişti. Fakat bir idare sistemini vazetmek, ©o idare slt- teminden — vazgeçmekten — daha kolaydır. * Asıl Sirp - Hirvat — ihtilâfına gelince, bunun başlangıcı 1918 senesine, yani Yugoslavya kırab- lığının tesisi zamanına tesadüf eder. Vaktile —Avusturya — tebaası olan Hirvatlar, Sırpları da do- ğurmuş olan Cenup İslavlarının bir şubesidir. Fakat bu ikl dal Suncu asırdanberi — yekdiğerinden ayrıl- mıştı. Sırplar Ortodos olmuşlardı. Hırvatlar ise Katolik. Bu mez- hep ayrılığı iki milletin ihtilâfın- da çok yer tutmuştur. Hırvatlar 1918 senesinde Avus- turyadan ayrıldılar ve Diyet meclisinin birkararile Slovenlere re Sırplarailtihak ettiler, bunlarla tek bir devlet vücuda getirdiler. Fakat o vakitten beri de şikâ- yetten bir an hali kalmadılar, Sırplar tarafından bir şerik de- gil, fethedilmiş bir — toprağın halkı gibi muamele gördükle- rini söylediler. Muhtariyet iste- diler. Fakat Sırplar bilâkis merkeziyet taraftarı İdiler. Iki sene evvel Raditch'in yerine Hırvat - fırkasının başına geçmiş olon Matckek tevkif edildi. Sebebi bir beyanname neşretmiş olması ldi. Bu beyannamede Hırvatların bir parlamentoya sahip olmadık- ları ve ordularını bizzat kendile- rinin idaresinde bulundurmadık- ları müddetçe Yugoslavyanın bir parçası olarak kalmıya muvafa- kat edemeyecekleri yazıldı. Hakikati söylemek — lâzımsa bizzat Yugoslavyanın da 929 sene- sinden beri parlamentosu yoktur ve memleket mutlakiyet ile kıral Kransız Vapuruna İngilriz VPervıne;i Takıldı Fransızlar, In- gilizlerin Keen Mary ismi altında yapmakta olduk- ları © muazzam Transatlantiğe rakip olmak üze- re yaptıkları ve Normandie adı- n taktıkları Tran- satlantik — vapu- runa — konacak pervaneleri — İn- giltereye 1smar- lamışlardır. Bu pervanelerin ade- di dörttür, be- herininin ağırlığı 22 tondur. Fran- sada vapılmayıp Ingiltereye marlanışının se- bebi, Ingilterede daha kolay, da- ha sağlam ya- pılması, daha ucuza mal olmasıdır. Yukardaki fotoğraf bu heybetli pervanelerin . dökülmesi için ince kum Üzerinde yapılan tecrübeler esnasında alınmıştır. N İVEREF T” İNe Oldu? T YUD » Fransada. Bir Mısır Hediyesi., Geçen sene (Mısırlı Frausanın ( Monşo ) di iki » tayyareci asabası civarın- » Bu sene de re heyetinin bulunması münasebet kazanın vukun geldiği yerde ölülerin hatıra- larını taziz için merasim yapılmış ve Misir. Sefiri Fahri Paşa tarafından Hlisırlı kazazedelere ilk yardımı yap- miş olan Fransız — jandarmalarına mişanlar verilmiştir. Bu münasebetle Mısır sefiri söyle- diği bir nutukta tayyareciliğin ilk prensiplerini, — Mısırda — akbabaların Uçuşucu — seyrettiği sırada Mouillar isminde bir — Fransızın — bulduğunu söylemiştir. t indan — idare Vakıa Belgrat'ta bir meclia var- dır, fakat azası ancak — kıralın muayyen taraftarlarının inlihabına müsaade edecek usullarla seçi- mektedir, * Şimdi — evvelâ —Avusturyaya, sonra Macaristana, daha sonra da İtalyaya ilticn etmiş olan kü- çük bir Hırvat grupu dehşet saçıcı teşebbüslerine açıktan açığa de- vam etmekte, Yugoslavyada sul- kastlar yaptırtmaktadır. Geçen yıl Zağrepte Kıral Alek- sandr'ı öldürmeye teşebbüs etmiş olan iki kişi de bu grupların birine mensupturlar, tutulup asık dılar.Hırvatların en müfrit grupuna edilmektedir. Bir Rakam Meselesi Alman muharrirlerinden Herr Seh-« etzel Berlinde: “ Sulh — müahedelerinin — siyasi bilânçosu. ismi altında bir kitap neş- retti. Bu kitapta dercedilen istatistik- lerden anlaşıldığına göre, Sırbistan: 1912 2,683,000 — nüfusa malikti, 1913 senesinde Balkan muharebe- sini müteakip: 4,530,000 Nüfusa yükseldi. 1920 şenesinde yani Yugoslavya haline gelince bu nüfus 12,017,000 i buldu. * Bu nüfusu Yugoslavyanın muhtelif parçalarına göre taksim edersek gö- receğimiz vaziyet şudur: Sırbistanda * 4,456,000 Cenubi Macaristanda: 2,675,009 Bosna-Hersekte £ 1,899,000 435,000 645,000 2,000,000 600,000 — dir. Bu mühtelif — parçalarda — halkın cüz'üde olsa bir kısmı — Macar, bir kısmı İtalyan, bir kısmı da Türktür. —rıı_y';::.eılenludon biri ;;"_.—d,—" doktor Perchitek, ötekininki dok- tor — Pavlich'dir. - Yugoslavyada giyaben mahküm — olmuşlardır, ecnebi memleketlerde yaşamak- tadırlar, adreslerini sarahatle bil- mek mümkün değildir. ,, x “ Deyli Tigraf ,, bu bedbinlik veren — mütalealarına — mukabil, Fransadan gelen son telgrafların bilakis cinayeti müteakip Sırplarla Hırvatlar arasında bir yakınlık olduğunu kaydettiklerini de yaz- malıyız. Sulh namına ve hükümet hesabına temenni edilecek te budur. Fakat kat'i kanaat edin- mek için biraz daha beklemek zaruridir. senesinde Hırvatıstanda Slovenyada <Z DÜNYA MATBUATINDA RDÜKLERİM İnsanlardaİtidale YerKal- madı, İbrenin Ucu İfratta.. Fransızlar son hafta içinde kısmi intihap yaptılar. Ve inti- habın — neticesinde müfrit sağ cenahlarla, müfrit sol cenahların birer parça kazandıklarını, buna mukabil orta fırkaları teşkil eden | mutedillerin kaybettiklerini gör- düler. Paris gazetelerinden bazı- ları bu neticeye bakarak diyor- lar ki; «Dünya buhranı devletlerin idare şekillerinde olduğu gibi, insanların hususi düşünceleri ve hisleri üze- rinde de esaslı değişiklikler yaptı. Bugün gerek devlette gerek in- san da itidal kalmamıştır, ya tamamen — solcudur, Rusya ve komünizm alemi gibi, yahutta famamen sağcıdır, İngiltere ve muhafazakârlık dünyası gibi.» «İtidal muharebeden evvelki cihanın malı idi, kan ve ateş v kadar boldur ki, mıştır. delerden geçerek . dalgaları arasında eriyip gitti. Bugün herkesin — dudağında daima ayni Uç kelime vardır : Hep, yahut, hiçi,, Bir Kartpostalın İki Fiatı Vardır Parlste yazıyor: çıkan — Figaro gazetesi “ Romadan geçen bir dostumuz M. (Musolini)nin — kırtpostallarından satın almak istemiş, 6 poz seçimiş, dükkâncıya sormuş: - Kaça? — Tanesi 10 kuruş! —Pek pahalı! — Olabilir, fakat Musolininin resr- midir. — Daha ucuzu yok mu? Dükkâncı — arıyarak — bir (Hitler(in resmini bulmuş: — Var #fendim, buyurun 5 kul , fakat Hitler)in — resmidir, Musolinin değil! Bedava Meyva Yemek İstiyen Bize Gelsin! Bu resme Laktığınız saman eski Japon çinilerinden kopye edilmiş sanırsınla. Halbuki Romanyada yapılan bir köylü nümayişini gösterir. Bu seno dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi Romanyada da meyva © kıymeti sıfıra düşmüştür. Ba da köylüleri aciz içinde birake Romanya rençperleri bu vaziyet karşımında milli beyaz cepkenlerini giymişler, ellerine meyva ile dolu sepetler almışlar, gayet muntazam bir alay halinde cad- — Bedava meyva yemek isteyen bize gelsin, diye bağırmışlardır. Halk Kendisini Zevkin- den De Etmiye Başladı Fransız gazetelerinde okudu- ğumuza göre, Fransada tütün inhisarı 1926 senesinde müstakil bir idare haline getirildiği gün- den sonra, verimi artlıkça art- mıs, ve nihayet dört buçuk mik yar franga dayanmıştır. Bunun sebebi birinci derecede fiatların artırılmış olmasıdır. Fakat “Lü,, mecmuasında oku- duğumuza göre bu Aartma son noktaya geldikten sonra gerile- miye yüz tutmuştur. Şimdi her sene (100) milyon frank eksi- mektedir. Bunun sebebi ise hal- kın zevkinden de kesecek dere- cede iktısat etmek mecburiyetine düşmüş olmasıdır. “Lü,, diyor ki: Dört buçuk ml'yarlık varidat- tan her yıl 100 milyonunun ek- silmiye başlaması mühim olmıya- bilir. Fakat insanın en iptidali ve basit zevklerini de feda etmiye mecbur kalması hepimizi düşün- dürecek bir meseledir.