Marsilya Faciası Ve Alınacak Vaziyet oslavya kral ile Fransız hari. siye elan ML Burtu'nun Marsilyada kanlı bir suikaste kurban ye dünya efkârı umumiyesinde baklı bir teessür ve derin bir e uyan. dırmıştır. Bu teessür, siyasi m hh intikam © vasıtalarının mü olduklarını gösterdiği gibi duyulan endişenin aaiki de variyetin ibtilât doğurmak istidadını gösterme- dir. © Yugoslavyanın o büsusi vaziyeti malümdur. Harpten evvelki Avustur- ya - Macaristan İmperatorluğu varis- lerinden biri ve beşlicası olan bu devlet, Sırp, Hırvat ve Sloven gibi surlardan mürekkeptir. Hırvat ve İoven unsurları ötedenberi Sırplarla anlaşamadıkları içindir ki müteveffa kral Aleksandr Sırbistanda fırkalara dayanan hükümet usulünü ortadan kaldırdı ve otoriter bir idare tesis etti. Hırvatlarla unsurlarının geçimsizliği Melik haklarında müsavat osasının gözetilmemesi İddi- alarından ileri geliyordu. Bu otoriter idarenin tesisi mevcut memnuniyetsizliği büsbütün artırdı. Halbuki kral Aleksandr için memle- ketin vahdetini temin edecek yegâne sistem olmak üzere bu şekil ihtiyar edilmişti. Bu geçimsizlik dahil ve hariçteki ecnebi düşman unsurların tahrikâtına vesile oluyordu. Son kanlı ve müessif hadise, bu iğbirar ve bu tahrikâtın bir neticesi addolunmak lazımdır. Bu cihet açıkça taayyün eder ve mesuller meydana çıkarsa bir takım zecri tedbir alınması mev- zuubaha olacaktırki o zaman, vaziyet daha ziyade nezaket kesbedecektir. O vakte kadar bekleyip vukuatın inkişafını takip etmek ihtiyar edilğ- «ek en salim hattıharekettir, Süreyya Sovyetler Ve Romanya Bükreş, 16 (A. A.) — Sovyet orta ilik müsteşarı M. Nikolaet, M. Ti “tulesko ile mülâkat etmiştir. 7 Sıhhatl GA — Fund'ın sıhhati oldukça iyileşmiştir. Bu iyilik yavaş yavaş artmaktadır. Deniz Konferansı Londra, 16 (A. A) — Londra ih- sari deniz konferansına iştirak edecek Amerikan ve Japon murahhas heyet- leri buraya gelmiştir. Beyefendi, Amerikan Teksayt prezervatifleri fevkalâde ince ve sağlamdır. 'lo.49 17. 10 - 954 Kaymakam beyin Hanımı to- parlamak istedi; gülerek: — Öyleya efendim, dedi. Bir kızı bin kişi ister, bir kişi alır, ,çatan nasip ettikten sonra. BR Salar artık Jâfın (o dümenini bulmuşlardı. Kızı biran evvel görmek için : — Küçük hanım evdeler değil mi efendim. Hanımefendi o demindenberi hallerini, kıyafetlerini tetkik ettiği misafirlerinin bu lâkırdılarını dik- katle dinlemişti. Onun için: — Küçük hanım evdeler mi? Diye sorulunca şöyle bir top- landı. Sonra hep o nazik, yumu- şax sesi İle onların sualini anla- mamış gibi: — Mabtum beyin meşguliyeti nedir efendim. ii Diye sordu. Hasibe hanım artık ezberle- — Piyade mülâzimi efendim. dedi. Fakat yüözbaşılığı gecikmez. Kâğıtları yürüyor. Küçük bir hizmetçi kız gümüş tepsi içinde, fağfuri fincanlarla Şiddetli Bir Tayfun Manil, 16 (A.A) (Filipin) — Şiddetli bir teyfan olmuştur. Birçok mahslle- leri su basmıştır. | İnsanca zayiat bildiriliyor. Fazla malümat yoktur. Mani), 16 (A.A) — Tayfun, beş kişinin ölümüne sebep olmuştur. Maddi zarar, bir buçuk milyon dolar tahmin ediliyor. Maden Kuyusunda! Açlık Grevi 1000 Amele Nihayet Ocaklardan Çıktılar Peşte, 16 (A. A.) — Beç maden kuyusunda, 910 amele el'ân açlık gre- vine devam ediyorlar, Bunlar, kurutma tulumbalarını iptal ettiklerinden, deh- lizlerin 48 saat içerisinde su ile dol- masından korkuluyor, oGreveilerden 45 kişinin hasta düştükleri söyleniyor. Grevciler, akgama kadar dışarıya çıkmadıkları takdirde, maden idaresi mukabil grev ilân edeceğini bildir- miştir. Halbuki onlar çıkmaktan imtina ediyorlar. M. Gömböş, çıkar- larsa, tavassut etmeği vadetmiştir. Dün akşam, grevciler lehine nü mayişler yapılmıştır. Beç, 16 (A. A.) — Madem kuyu- sunda açlık grevi yapmakta olan 1000 amele, dışarı çıkmağa razı olmuşlardır. M. Puvankarenin Cenazesi Paris, 16 (A.A.) — Dünkü kabine içtimai o esnasında, M. Dumerg, M. Puankarenin hatırasını yadetmiştir. Kabine, müteveffanın cenaze me- rasiminin, Cumurtesi günü saat 11,30 da, Notrdam kilisesile Panteon da icrasına karar vermiştir. Kıral A'eksandr ile nin cenaze günleri, ea matemi günleri addedilecektir. M. Laval, kabineye harici vaziyet hakkında bazı izahat vermiştir. Kembriç Kütüphanosi Londrs, 16 (A. A.) — Kembriç Üniversitesinin ( yeni (kütüphanesi, Pazartesi günü, Kırsal tarafından açı- lacaktır. Kütüphane, 300,000 İngiliz lirasına malolmuştur. İçinde 1,500,000 kitap vardır. Burhan Çahit kahve getirmişti. Hasibe hanım köpüklü kah- veyi görünce dayanamadı. Cigara burnunda tütüyordu. Fincan (yanındaki (Omasaya yerleştirerek yavaşça koynundan tabakayı çıkardı. Ihtiyaten dört beş tane kalın sigara sarmıştı, Bir tanesini çıkardı. Hanımefenei bunu hizmetçi kıza işaret etti; — Jale, Hanımefendiye sigara ver, Kız ortadaki kalın ceviz mas sanın gözündeki Hint işi büyücek bir kutuyu aldı. Hasibe Hanımın önüne gelince kapağını açtı. K- tuda en güzel kalıp sigaraları vardı. Hasibe Hanım: — Ne zahmet ettiniz efendim. Demekle beraber bunlardan bir tane aldı. Kızın çaktığı kibritle sigara- sını yaktı. Oruç bozmuş bir tir- yaki iştihasile derin derin içini çekti. Burun deliklerinden fişkı- ran dumanlar havada ağır, kur- şuni, helezonlu bulutlar yaptı, görünce “ |Yeni Bir Siyasi Görüşme- nin VesileleriHazırlanıyor Fransa Ve İngiltere Hariciye Nazırları Londra, 16 (A. A.) — Fransanın yeni Hariciye Nazırı M Laval, Ingik tere Hariciye Nazırı Sir Con Simona gu telgrafı göndermiştir: “Fransa'nın harici siyasetinin ida resi, uhdeme tevdi edildiği anda, heniz Paris'ten müfarskat buyurma- miştimız. Payitahtımızda kaldığımı birkaç saat zarfında, size mülâki olmak im- kâmını bulamamış olduğumdan do- layı, samimi surette o mütöessirim. Arasında Telgraflar Teati Edildi istikrarmı temin için sizinle birlikte çalışmak fırsatına nail oldugumdan dolayı kendimi me derecelerde bah- gösterilen ayni itimada mazhar buy- rulduğum takdirde o muvaffakiyetle tetevvüç edeceğinden asla şüpke et miyorum. vermişti yz a İŞİK hâlisane te- şekkürle, ifade buyrulan hissiyatın mütekabil olduğunu temin ederim. M. Bartu'nun feci ölümü, beynelmilel sulh için pek çok ve muvaffakiystle çalışmış bir devlet adamının siyasi Fransada Adliye ONazırlığına Bir Radikal Sosyalist Getirildi Paris, 16 (A.A.) — Radikal sosya- lena n adliye nezsretine tayin edilmiştir. Buşdüron valisi M, Mânyi milli emniyet müdürlüğüne, dahiliye nöza- reti vilâyet işleri müdürü M. Gossarg da Buşdüron valiliğine O nasbolun- muştur. Almanyanın Bükreş Elçiliği Berlin, 16 (A. A-) — Almanyanın Dublin sefiri M. Fon Şmit Bükreş se- firliğinâ tayin edilmiştir. Kaymakam Beyin Hanmı si- gara içmezdi. Hizmetçi kız kutu- yu ona götürdüğü zaman Hanım- efendiye döndü: — Bir türlü alışamadım elen dim, dedi, Zaten hemşire kaç kere içirdi. o Alıştırmak istedi. Bizim Bey de içer. Fakat okadar #iryakisi değildir. Bu havai sözler arasında iki- sinin de gözleri sıksık kapıya doğru kayıyor. Görücüye çıkacak kızı dört gözle bekliyorlardı. Âdet böyle idi. Hizmetçi kahveleri getirdiği zaman kız da İçeri girer, görü- eüleri selâmlardı. Kakhveler yarıya geldiği hal- de Küçükhanım ortalarda yoktu, Kaymakam Beyin hanımı hâlâ sigara tiryakiliği hakkında kon ferans veriyordu. Hasibe Hanımın birkaç nefes sigara ve köpüklü kahve ile keyfi yerine geldiği için neş'elenmiş, koltuğa gömülmüş, kendisini bu şatafatlı köşkün adeta sahibi gibi görmeğe başlamıştı. Kahve ve sigara hakkındaki fikirler bir türlü kapanmıyor, kız meydana çıkmıyordu. Boş fincam ları hizmetçi gelip kaldırdı. Kaymakam Beyin hanımı lâf yine maksada getirmek için kar- pda büyük bir fanus içinde ak tından bir abide gibi duran saate 3 “Yukarıda M. Laval altta Sir Con Simon sahadan gaybubetini intaç etmiştir. Ben, şahsen, o zatın mesaisine iştirak atmış bulunmakla, kendimi bahtiyar addediyorum. Evveldenberi şahsan tanımak şe- refile wübahi bulunduğum zatı dev- letleri gibi bir şahsiyette, sulk lehin- deki müstakbel ve müşterök mesaimiz ve memleketlerimiz arasındaki dost- luk münasebetlerinin idame ve takvi- yesi için kıymetli bir şerik daha bula- bildiğimden dolayı seviniyorum, ,, > İspanyada Kargaşalığın Yatıştırıldığı Haber Veriliyor Hendaye, 16 (A. A.) — 11 günden- beri ilk defn olarak şimal ekapresli Madritten dogrudan doğruya gelmiş- tir. Lizbon trenleri yoktu. Ba, İskanya ile Portekiz arasında benüz demiryolu münakalâtının tesssfis etmediğine des lâlet eder. Yolcular, Madrit'te sükünet oldu- Şunu, pek ax malümat gelen, Asturya hariç, ihtlâlin bastırılmış olduğunu söylemektedirler, bakarak ; — Vakit te epi geçti galiba, dedi. Yolumuz da uzak. Bunun manası: — Kızı çıkaracaksanız çıkarın da görelim! Demekti. Hasibe Hanım: — Ya.. Dedi. arabada bekik yor. Hanımefendi doğruldu. Ayni nazik, güler yüzle ii 3 — Aksi tesadüf efendim, dedi, kızım bugün biraz rahatsız. Sizi de bekletmeyelim. Arzu ederseniz adresinizi bırakınız. Münasip bir gün teşrifiniz için rica ederiz. İki kadın biribirlerine bakış» tılar, Bu ne demekti. Hasibe Hanımın kaşları çatıldı. Kaymakam Beyin hanımı du- daklarını büktü. Hanımefendi konuşmanın bit- tiğini anlatmak İster gibi ayağa kalkınıya hazırlanmıştı. Vaziyeti yine Kaymakam Beyin hanımı kurtardı: — Hay hay efendim, dedi, isterseniz bizim beyin adresini verelim. £ İsterseniz (telefon da edersiniz. Hanimefendi yanındaki zarif bir kadın yazıhanesinin gözünü çekti, Söyledikleri adresi yazdı. O me olurken misafirler de ayağa emeli Gönül İşleri Eski Bir Hatıra.. Me Hanımteyzeciğim, ne kadar ny, Bu hitapla başlayan bir mektup alâkamı uyandırdı. Hemen imza- sına Yazan bir genç kızdır, kendisini şahsan tanırım ve severim, Daha Son Pos tanm tesisinden evvel, galiba alı, yahut yedi sene oluyor; bir mesele hakkında (fikrimi sormuştu, söyledim. Bu sabah gönderdiği mektup o eski mesele ile alâkadardır. satırını nakledeyim: *“ Sizin yanınızdan tavsiyele- rinizi aynen tatbik etmek azmile çıktım, fakat annemle karşılaşınca azmim kırıldı, hazırladığım keli meler dudaklarımda donup kaldı. Bugün dahi, en hüzünlü gü nümde &nnemi muahaze ede e Beni çok O severdi. çok güzel bulurdu, rlak bir istikbale namzet telâkikı ederdi. Talip çıkan genci sönük gö- — Yaşın daha müselttir, di yordu. Ankaraya gidersin. Da- ir o kalırsın, sonra —— birkaç mi samerede görünürsün, ümit ede- rim, kendine lâyık, parlak bir Karşıma çıkan genç, anneme e sönüktü, fakat bence iyiydi. alnız aramızda kat'i bir aşk olmadığı için üzerinde duramadım, tavsiyelerinizi dinleyemedim. Meş- ele unutuldu, sonra Ankaraya gittim, İstanbula döndüm, aradan yıllar geçti. Annem öldü, vazi- yetimiz bozuldu, hayatımı ka zanmak için bir daireye dal tilograf olarak girdim. İhtiyar kız kalmıya katlanmıştım. Fa- kat bugün müessesemizin.. büyük memurlarından biri değişti, yerine vaktile bana talip çıkan genç gek mez mi? evlenmiştir iki çocuğu vardır. Hanımteyzeciğim, dönüyorum. ,, Ben bu mektuba bir genç (Okızın muayyen yaştan sonra annesile arkadaş gibi ko- nuşmasını ve kalbini açmasını za- ruri gördüğümü yazmaktan baş- ka bir mütalâa ilâve edecek değilim. HANIMTEYZE Hasibe banım eli boş kalmış bir alacaklı gibi abüs bir suratla: — Allaha ısmarladık efendim, Dedi. Hanımefendi onları antrenin mermer sahanlığına kadar geçirdi. Kalfa orada bekliyordu. Misafir- leri ona bırakarak çekildi. İki kafadar büyük bahçenin kumlu yolunda yalaız kalınca Ha- sibe kanım burnundan solumağa başladı. Artık dolmuş, taşmaya bahane arayordu. Kaymakam beyin hanımı; — Ne dersin (o Hasibeciğim dedi. Kız sahiden hasta mı idi? Bunu öyle söyledi ki manası; — Kız basta falan değil, bizi atlattılar! Demekti. Hasibe hanım otomatik bir mitralyöz gibi boşaldı; — Söyletme beni Allabını se- versen. Zaten seninle nereye git- sek elimiz boş çıkarız. Şu sağlık aldığın yerleri dikkat ediyorsun ya.. hepisinin içyüzü birbirinden beter. Beşiktaşlıları gördük. Bun- larda zurafâ mıdırlar nedir. Kal fasından hammefendisine varın- caya kadar baygın balık.. o ne biçim (o hamımelendi öyle. saçı iki renk olmuş hâlâ kırım sirin yen Zaten bu civar e taşilerin oc . Bizim Huriye ve ei (Arkamı var) Istanbula VE kii