17 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
* ( BMuharriri: 4. R. Karanlıklar İçlîie, Tok 'Hilâl -ve- Zambak Büyük Tarihi Roman No.: 65 Söz Kılıçlarındır!.. 17- 10 - 934 Bir Ses Gürledi: Kimdir O, Bre Durl.. Dedi.. Gölgeler Oynadı.. Diye seslenmiş, fakat derin bir süküttan başka hiçbir ce- vap alamamıştı. Tekrar duvarları yoklarken ikinci bir kapının önü- ne geldiğini hissetmişti. - Kapıyı açmadan evvel kulağını dayamış; içerisini dinlemiş.. Gayrımunta- zam bir yöruyüşle dolaşan ayak sesleri — İşitmişti.. Derhal kapıyı açmış, yine başıni içeri sokarak; — Aziz Şövalyem.. Burada mısin, efendim. Diye seslenmişti. Fakat, daha sözlerini bitirmeden, iki el ona sarılmış: — Yaşa, Antuvan.. Sen dün- yarın en mert adamısın. Diye kulağına fıslamıştı. Duracak ve konuşacak zaman değildi. Akla gelmiyen bir aksilik zuhur edebilirdi. Antuvan, üstüste taktığı kılıç- tan birini çıkararak — Şövalveye verdi: — Evvelâ, şunu al efendim.. sonra da, biraz acele edelim. Dedi ve Şövalyeyi kolundan tutarak kapıya doğru sürükledi, Tam kapıdan çıkarlarken, boğuk bir ses duyuldu. Derhal kılıcını çeken Şövalye, bu sesin Üstüne atılıyordu. Antuvan, onu kolun- dan çekmekte devam etti: — İlişme ona Şövalyem.. bize hiçbir zararı dokunması imkânı olmıyan zavallı kapıcıdır. Dedi. Kapıdan çıktıkları zaman Şö- walye geniş bir nefes almış: — Oh.. Ne temiz hava... Diye mırıldanmıştı... Antuvan yine ihtiyaten duvarların dibine sokularak önde gidiyor, şövalye de aynı süretle onü takip - edi- yordu. — Kimdir o, bire.. Dur!... Karanlıklar -içinde * gürleyen bu ses, kulelerin yüksek beden- lerinde aksetmiş, hem şövalyeyi, hem de Antuvam titretmişti. Ve © anda, barıt deposunun yan tara- fında bir takım gölgeler, harekete gelmişti. Şövalye, elindeki yalın kılıcım avuçlarının içinde daha kuvvetle kavrayarak sıkılmış dişlerinin ara- sından mırıldandı: — Devriye. Antuvan, aynı suretle homur- dandı : — Ne diyorlar- acaba?, Ne cevap vereceğiz. Şövalye, me'yus ve azimkâr bir sesle mukabele etti: — Ne dediklerini ben de anlamıyorum. Hem artık bizim cevap vermemize İlüzum yok. Söz kılıçlarındır. Koyu karanlığa rağmen yıldız- ların hafif işığından gölgeler bir dereceye kadar belli oluyor ve sür'atle kendilerine doğru ilerli- yordu: , — İki,. Dört.. Beş.. Altı kişi, Şövalyem... — Nasıl olsa, başa çıkarız. — Arkası gelmezse... Devriye, gittikçe yaklaşıyor, #fkeli — homurtulara — benzeyen sesler, biribirine karışıyordu: — Kimdir o, bire?.. — Ses versene be herif... — Zındancı Murat!.. misin ? Sen kaçırmış. Birdenbire bu —homurtunun arasından bir ses yükseldi : — Ne sayıklayorsunuz, yolb- daşlar.. Karşıda iki kişi var. — Durun ulan. — Kıpırdamayın. — Ne durursunuz, atılın.. Gittikçe artan bu gürültünün kendi aleyhlerine olduğunu anla- yan Antovan da artık bağırmıya lüzum görmüştü: — Hay şeytanın bülyük babası. Ne duruyoruz şövalyem?, Biz de atılalım,. Fakat yanımdan ayrılma, Bir saniyelik süküttan sonra, ayak gürültüleri biribirine karış- mış.. Sert demirler, çarpışmıştı. Bir saniye evvelki İnsan sesleri yerine şimdi kılıçların şakırtıları işitiliyor.. Şövalye ile Antuvanın etrafını çeviren kılıç çemberl, gittikçe daralıyor, etrafa kıvılcım- lar saçılıyordu. Antuvan, birdenbire bağırdı: — Şövalyem, sıçra... Arkam- dan ayrılma. Ve sonra.. Bir lâstik top gibi bizzat kendi sıçradı. Önünde du- rüp kılıç sallayan iki muhafızın ortasma atılarak ikisini birden yere yuvarladı. Açtığı bu gedik- ten Şövalye de fırladı. Şimdi, o kılıç çemberinden kurtulmuşlar, muhafızların hücumunu tamamen cephelerine — almışlardı.. —Hem çarpışmakta — devam — ediyorlar: hem de adım adım, cephaneliğe doğru geriliyorlardı... Birkaç da- kika sonra, artık sırtlarını cep- bane deposunun duvarına daya- mışlardı. Devriye kumandanı ile muha- fızlar, bağırmıya başlamışlardı: — Bire, koman... — Dönün ulan... —Ne durursun çalsana kılıcı... — Artlarını alın, artlarını... Şövalye ile Antuvan, biribirine karışan bu bağrışmanın manasını anlamıyorlar.. yavaş yavaş kapıya doğru kaymakla beraber kendi- be herif.. lerini kuvvetle müdafaa ediyor- | lardı. — Aziz Şövalyem.. haklı ola- rak — vazifelerini ifa eden şu adamcağızlardan hiçbirini yarala» mak fikrinde değilim. < * — Ona dikkat etmeni ben de çok rica ederim Antuvan. — Maamafih, kapıya yaklaş- tık. Evvelâ, siz içeri dalın. Ve orada kalın... Haydi.. bir, iki üç, Şövalye, birdenbire kapıdan içeri girmiş.. Antuvan da süratle onu takip etmişti. — Mühterem — Şövalyem, ça- buk.. fıçıları kapının arkasına yığalım. Baruat fıçılarını kucaklıyorlar, karmakarışık bir surette kapının arkasına yığıyorlardı. — Kâfi Şövalyem.. Şimdi lütfen koluma giriniz.. Yavaş ya- vaş beni takip ediniz... Hah.. işte, merdiven başına geldik. Buyuru- nuz, siz duvara tutuna tutuna merdivenden ininiz. — Sen gelmiyecek — misin, Antuvan?.. — Benim bir iki dakikalık işim var, Vakit geçirmeyiniz Şö- valyem, ininiz, — Galiba yine afyonu fazla ( Arkası var ) a YF e OT — U RRU OA S e - SON POSTA Monden Hayat “Franmz karikatürü,, — Zevcinizi göremiyorum. Hasta değil ya?. — Çok şükür hayır.. Hapis- hanede!.. Lütfi Fikri Bey Pariste Vefat Etti Lâtfi Pikri Bey #Haber aldığımıza göre, avukat Lâtfi Fikri Bey ayın yedisinde Pariste tedavi edilmekte bulum- duğu hastanede vefat etmiştir. Lütfi Fikri Bey üç ay evvel m- desinden rahatsızlanmış, ve bu hastalığına kanser teşhisi konu- duğu İçin Parise gitmiş, tedavi altına alınmıştı. Hastalık ağır olduğu —için yapılan tedaviye rağmen kurtulamamıştır. Lütfi Fikri Bey kuvvetli bir hukuk tahsili yapmış, meşrutiyette siyasi hayata atılarak Tsim mebusu olmuş, bir zamanlar da gazetecilik yaparak siyast! makale yazmıştır. Ze « Denizyolları İŞLETMESİ Ü Acenteleri : Karaköy Köprü! Tel 42962 — Sirkee! Mühürdaraa Han Tek 22740 Ayvalık Yolu ANTALYA vapuru 17 Birinci Teşrin ÇARŞAMBA günü suat 19 da Ayvalığa kadar. “6787,, Mersin Yolu ERZURUM vapuru 18 Birin- el Teşrin PERŞEMBE il de Sirkeciden kalkacak — gidişte İzmir, Antalya, Alanya, Ana- mur, Mersin, Payasa dönüşte ilâveten Taşucu, Çenakkale ve — Geliboluya — uğrayacak- fır. “6800,, Karadeniz Yolu CUMHURİYET vapuru 18 Birinci — Teşrin. PERŞEMBE günü saat 20 de Hopa'ya kadar. *6805,, Zayi: Rehperi ittihadı O: mektebinden — aldığım — tasdikı büyük Fatih yangımında yandığındı yenisini alacağımdan Nlıı:ı ,ğolo- tur. Ümer Nail Birinci teşrin 17 Hakikaten antiseptik GANTOL ; (Bu, basta, toz va sabunj falinde gayet antireotik ve Mtif Koe KUHU biR diş maaunudür? Pastor Ahzar edilmiş olup, diş ellarini Kuvwet vandirir ve bir kaç gün zarfınca diş- tere fevkalâde bir beyazlık verir. Mebbuatu GSUlü Üzre Nafasi taafiyo ottiği cihetle buhasa tütün kullananlara şayanı tavsiyedir. Ağlzda Iâtif ve devambı bir. sarine “K verir. DANTOL : Başlıca barfümerilerde « bÜtÜN #ezaNelErdE BaLIlI TÜRKİYE için umuml deposu AZNAVUR' MAHTUMLARI Bencibara Han İSTANBUĞ İstanbul Evkaf müdüriyeti ilânları Büyük Çarşıda eski yağlıkçılar yeni örücüler cadde- sinde 14/38 No. lı dükkânın 1/8 hissesi, Ortaköyde Uncu sokağında yeni 38 ilâ 44 No.lı kârgir hane ve altında bir fırın ve bir dükkânin 1/16 Şeyh Mehmet Geylâni mahallesinde Arpacılar cadde- iki dükkân tarzında bilâ hava Küçükpazarda Hoca Hayrettin mahallesinde Kazan- cılar sokağında 8 No. lı kârgir dükkânın 1/12 hissesi, Küçükpazarda Hoca Hayrettin mahallesinde Kazan- cılar sokağında 36 No. lı dükkânın 3/15 hissesi, Kasımpaşada Camlilkebir. mahallesinde Debbağhane caddesinde 24, 26 No.lı fevkinde odaları müştemli hissesi. ——— Hocapaşa mahallesinde Muradiye caddesinde 46/21 No. l1 maa hava dükkânın 129600/3110400 hissesi, — , - Boğaziçinde Kandillide Mezarlık sokağında tapu kaydı mucibince 11700 küsur metre terbiinde bulunan Taş- hbağ denmekle maruf bağ mahallinin 458/1440 Kamerhatun mahallesinde Kalyoncu- kulluğu caddesinde 29/37 No.lı gazinonun 30/840 Kıymeti ammenresi Lira K. 20000 915 — 00 hissesi. 385 00 sinde 34, 36 No.lı dükkânın 1/4 hissesi. 41 67 ılo — 00 138 50 4 dükkânın 1/6 208 38 87 52 hissesi. 233 00 — Beyoğlunda hissosi. 56 25 Boyoğlunda Hüseyinağa mahallesinde Sultançeşmesi sokağında tamamı 129 metre terbiinde bir kıt'a arsa- nn 1/4 hissesi. Yukardaki emlâk satılmak üzere dört hafta müddetle müzaye- deye çıkarılmıştır. İhalesi 27/10/934 Cumartesi günü saat on beşte icra kılınacağından taliplerin pey akçelerile beraber Mahlülât Kale- mine müracaatları. (6086) İstanbul Sıhhi Müesseseler Muhasebeciliğinden : Bakırköy Akliye Hastanesi arazisinde istihsal edilen samandan beş bin kilosu 21/10/934 Pazar günü pazarlıkla satılacaktır. İstek- lilerin belli gün ve saatte mezkür milesseseye gelmeleri. Istanbul İkinci İcra Memur- luğundan: İpotek cihetinden paraya çevrilmesine karar verilen ve tama- mına altı yöz elli liza kiymet takdir olunan Pendikte Yel değirmeni mev- künde 505/18 numara ile murakkam ve 789 metre murabba: mesahasında« ki müfrüöz arsanın tamamı Açık arte tırmaya — vazedilmiş olup 18/11/934 tarihine müsadif Pazar günü saat 14 den 16 ya kadar dairemizde açık arttırma suretile satılacaktır. Arttırma bedeli muhammen — kiy- metinin *475 şini bulduğu takdirde mezkür gayrı menkul müşterisi uhte- sine ihale olunacaktır. Aksi halde #on arttıranın taahhüdü baki kalmak Üzere salış on beş gün müddetle temdit ve 3/19/934 tarihine tesadilf eden Pazartesi günü saat 14 den 16 ya kadar keza dairemizde yapılacak olan açık arttırmasında mezkür gayrı menkul en çok arttıranın Üstünde bırakılacaktır. Müterakim vergi, Vakıf lcaresl tanziliye ve tenviriye rusumu müşteriye aittir. Arttırmaye iştirak *6766,, TİFOBİL Dr. İhsan Saml Tifo ve paratifo hastalıklarına tutul- mamak için ağızdan alınan tifo hap- larıdır. Hiç rahatsızlık vermez, Herkes alabilir. Kutusu 56 Kr. vrrererererererenererenesereneEneseesnn! yüzde yodi buçuğu misbetinde pey akçesi veya Milli bir bankanın temis nat mektubunu hamil bulunmaları Iâzımdır. Hakları tapu »icillerile sabit olmayan Ipotekli alacaklılarla, diğer alâkadarların, irtifak hakkı — sahiples rinin buhaklarını ve bususilâ faliz ve masarife dair olan İddialarını ilân tarihinden itibaren yirmi gün zarfında evrakı müsbitelerile birlikte dairemize bildirmeleri Tâüzimdır. Akel hakları tapu sicillerile sabit olmayanlar linin paylaşmasından hariç fazla malâmat almak iste. yenlerin 20-10-934 tarihinden itibaren dairede açık — bulundurulacak — olan şartaamesile 934-2918 No.lı yasına müracaatla mezkür dosya derununda *t ve mahalli mez- kürun —evmaf, mesaha — vesairesini havi vazıyet ve takdiri kıymet rapas etmek — İsteyenlerin mezkür — gayrı | runu görüp anlayabilecekleri — ilâm menkulün kıymöâti muhammenesinin olunur. (3704) W ” ESRRR NT AA A (T RERNCAC SEEE Z D
