Di 10 Birind SON, POSTA Sigaset Âlemi İspanya Okuyucularıma Kıyamının Romanyada lspanya Kıyamı Cevaplarım»o Sebepleri Birkaç gündenberi İspanyada kanlı bir ihtilâl :ıkllnde tozaküir eden hü- disat belki birçoklarımız için yeni ve beklenmeyen bir şey oldu. Fakat Umümi vukuatı takip edenler için bu ihtilâl zarurl idk Daha doğrusu panyol sosyalist ve -:Mıb:; :ı; hâdiselerin 1 karşısında emrivaki hbıllıııuh'“iı:yun eğecekler, yahut böyle kanlı bir ihtilâlin bayrağını açacaklardı. — Onlar, ikinci — şıkkı tercih ettiler ve tafsilâtını bergün okuduğunuz — vukuatın patlamasına sebep olduhll;b’ı İdu? u, niçin böyle oldu Ti Ka aa ü küriyet ilta edildiği Raman, o tarihe tekaddüm eden gün- lerde bütün İspanyol cümhuriyetçileri Mmerkezi — Baralon — olan Katalonya mnıntakasına — mubhtariyet — verilmesi esasını kabul etmişlerdi. B Çünkü, Madritten idare -dılgı. Barslon, edindiği sanayi merkezliği mevkli sayesinde bu İdareye kargı derin bir kin taşıyordu. Talebi kabul edildi. Fakat bu m ru. gekli, zamanla ihtilâfı mucip oldu. Katalonya, federatif bir cümhuri- yet esasına dayanan istiklâl istiyordu. Bir ara İspanyanın kurtesi denilen meclisinde — sosyelistlerin "—;::rü Bala - bulundukları sırada Ka etiklâl verilmek üzere idi.. Hattâ talonyalı M. Azana başvekil iken bu yolda mühim adımlar — atıldı. bir dert baline gelen erazi sini, yaptığı ziraat kanunile he erazi sahibi, ne de çift amelesi Tehine halledemedi. Çünkü kısmi erazi tevzli esasını gütmüştü. Onun ortaya bu kanunla mühim bir Yara açmış oldu. Bu hal, memlekette derin bir aksülamel uyandırdı. Sağ fırkalar, müstakil sağ İspanya konfe- #rasyonu namı altında birleştiler ve #imdiki meclisin (465) mevcudundan (245) reyini öllerine aldılar. Bu kuv- vet sayesinde M. Azananın erazi kanununu — değiştirmeye — teşebbüs ettiler. İktidar mevkünde Samper hükümeti vardı, kendini kâfi dere- cede kuvvyetli görmedi, istifa etti, yerine, radikalların reisi M. Lerru “geldi. Sosyalistler va wariyetin — vehametini ve Madride karşı olan mukavemetlerini arttırmaya başladılar. Nihayet Kata« lonya Jeneraliste relisi olan -M. Kom- panis İspanya ile a'âkadar her türlü mücssese ile Katalonya müesseseleri- Bin münasebati kesmesi &mrini ver- Mesl Üzerine Madrit harekete '.E: vü fili bir kıyam demek olan hareketi l—ı'ılı başladı. Şimdiki vukuat, bu tenkil hareketini inkişaf #den muhtelif safhalarıdır. — Süreyya No.42 10- 10 - 934 Şimdi bütün tesllisi son ayrılış dakikasına kadar ellerinin sıcak- lığı avuçlarında duyduğu Leylâ idi. Genç kız bir yardımcı melek gibi, bir kardeş, bir ana, bir sevgili şefkati ile ona sokulmuştu ve o hiçbir zaman Leylâyı bu kadar sıcak bulmamıştı. Genç kızın ince ruhu onun bütün ıst- raplarını yumuşak bir bahar hava- #& gibi serinletiyor, hafifletiyordu. Merdiven alınacağı dakikada ton defa yaklaştılar. Reşidin alev alev yanan dudakları -Leylânın alnında kaldı. Bir kelime daha konuşmaya takatleri kalmamıştı. Küçük bir hareket ikisini de ağlatacaktı. Genç kız vapurun dik asma merdiveninden inerken — düşme- mek için halat korkuluğa sarı- mıştı. “Karadeniz,, ağır bir manevra İle yemlikten çözülmüş bir buğa- gibi yavaş yavaş açılırken rih- tımda taze bir ay kadar küçülen Lâylânin beyaz yüzünde - billür gibi göz yaşları akıyordu. Aşk Gençlerindir Vaziyet M. Titülesko Müzakere- lerle Meşgul Bükreş, 9 (A. A.) — Başvekil M. Tataresko, ceki Hariciye Nemrı M. Titülesko ile bir saat kadar görüşmüş, sonra da Kıral, M. Titüleskoyu kabul etmiştir. Bir buçuk saat Kıralın yae ninda kalan M. Titülesko saraydan çıkınca tekrar Başvekil ile görüşmüş- tür, Bundan sonra da Başvekil, Kıral tarafından kabul edilmiştir. Verilen haberlere göre, Başvekil, kabine namına M. Titüleskoya tekrar Hariciya Nazırlığını teklif etmiştir. M. Titüleskke henüz cevap vermemiştir. Londrada Bir Hadise Meçhul Eller Alman Se- faretine Kırmızı Bayrak iler mıştır. (Son Posta:, Taclman, Almanyada komünist fırkası lideri Idi. Şimdi, va« tana ihanet suçundan muhakeme edi. liyor.) Belçikada Askeri Bir Hâdise Bir Ordu Kumandam Hak- kında Tahkikat Yapılıyor Brükael, 9 (A. A.) — Gazetelerin yi Buna sebep, üÜçüncü ordunun yaptığı bir müânevra sonunda erkâmharbiye reisinin, Belçikanın -müttefiklerinden güphe ettiğini söylemesidir. » Brüksel, 9 ( A. A.) — Müdafaa Nazırı M. Deveze, Erilııhıı:yı Reisi Jeneral Nuyten'e atfedilen bazı nep- riyatı resmen — ve katiyyen tekzip etmektedir. Burhan Cahit Ve Reşit son dakikaya kadar beklediği — annesini, — kardeşini rıhtımda görmediği için geride bıraktığı âlemin kendisine büsbi- tün kapandığını anladı ve Leylâ- nn bir damla gibi kalan beyaz yüzü kalbinde sıcak bir güneş gibi büyüdü. * Hasibe Hanım oğlunun arka- sından tehlikeli bir — kaldırım taşı gibi savurduğu o müthiş inkisarla içine biriken hıncı biraz hafifletmişti. Reşit çıkar çıkmaz tıpası çe kilmiş bir havuz gibi taştı. Ya- mında kimse olmadığını da düşün- meyerek söylenmeye başladı. — Evladın nankörüne düştün talihsiz karı bir kuru kafacığım var, evlât kahrı çekmek - için ne günah işledim bilmem. Gündüz rahatını, gece uykularını feda et. Boyunca evlât yetiştir. Sonra tam mürüvvetini görüp köşede başını dinleyecek zaman gelsin. Sana sırtlarını çevirsinler, lânet olsun klerimel .meYı:l:lı:dı dolaşan Türkânın SaĞiLi L ARiZ yapı n İhtilâlciler, Bir Takım Çocuk Ve Kadınları Kesip Yakmışlar asilerin dinamitlerile berhava olmuş, neferler ölmüştür. Jeneral Batet asi- lerin sığındıkları dört barakaya ateş edilmesini emretmiştir. Barakalardan ikisi tutuşmuştur. Asiler içindedir. Diğer- barakadakiler teslim olmuşlar- dır. Santakatılina dağındaki asiler teslim olacak'arını bildirmişlerdi. Grevciler Seyildeki tarihi bir kili- seyi yakmışlardır. İhtilâlin nüfus zayiatı Madrit, 9 (A. A.) — Dün akşam çıkarılan bir istatistik, ibtilâl kurban- larını 500 ölü ve 2.000 yaralıdan iba- ret gösteriyor. Fastan asker bekleniyor Barselon, 9 (A. A.) — Vaziyet dö- Cumartesidenberi, Barselon'da 2.000- Berselon asilerini sorguya çekecek olan divamıharplar bugün işe başlıya- caklardır. Bu divanıharplerin ölüm cezasına hükmetmeleri, ihtimal — haricindedir, deniliyor. Katalonya — dalilliye — nezaretinde yapılan — araştırmada — 1,000 — kadar ayak seslerine kulak vererek dövam etti. — Bakalım bir ümidim şu kızda.. hemen Allah beni onun güldürsün, kız evlât hayırsız olur amma Türkânım pek halim, selim. Pek melek kızdır. Hemen o da ağabeysine çekmesin. Evlât sevgisi birdenbire kaba- rarak yukarıya seslendi: — Türkân! — Efendim. — Ne yapıyorsun — yukarıda yavram. Gelsene yanıma | — Geliyorum anne! Türkân merdivenlerden İner- ken Hasibe hanım sardığı kalın sigarayı ateşledi. Üst üste iki de- rin nefes çekti: — Bütlin derdim şu kız he- men Mevlâm hayırlı bir kısmet fikarssından ona hayır Daha me olsun kızım. Daha ne olsun. Şu ağabeğinin yaptığı marifeti beğendin mi. — Aklıma geldikçe derdim kabarıyor. O Leylâ —olacak — teaeşir — horozu oğlanı masıl zaptetmiş, sen de 'lıdlhyıl. Türkân minderin kenarına ilişti. Hasibe hanım: — Giderken sana birşey söy- ledi mi? tüfek, 8 sandık dolusu bomba, 125 sandık dinamit, daha da birçok silâh ele geçmiştir. Facıa sahneleri fazlalaşıyor Madrit, 9 (A.A.) — Gün, oldukça sessiz. geçtiği halde, öğleden sonra, şehirde tekrardan sokak mubarebeleri başlamıştır. Birçok yerlerde bomba- lar atılmıştır. Şebrin iaşesi gittikçe güçleşiyor. Yiyecek taşıyan arabalar, bazan ateşe tutuluyorlar. Orta istasyonda sıkı bir çarpışma olmuş ve 6 kişi ölmüş, birçok kim- seler de yaralanmıştır. Puerta — del Sol'da da ayni surette kanlı hâdiseler olmuştur. Asturiyas'ta ordu ilerlemektedir. Palençia yakınındak! bir köyde, üsiler bir kışlayı uçurmuşlardır, sivil mubafızların çoluk, çocuklarını kes- mişler ve bir öksüz yurdundaki ço- cuklarla rahiplerin çocuğunu - öldür- müşlerdir. Madrit ile hudut arasındaki şimen- diferler yeniden işlemeğe başlamıştır. *Yabancı gazetelerin memlekete gir- mesi yasaktır. 5 " Divamıharplar işd başlamıştır. Sükün Avdet Ediyor Madrit ( A.A. ) — Dahiliye namırı Ahtilâlin tamamile bastırılmış olduğu- mu söylemiştir. Katalonya reizi mev- kuf M. Kompanla ile arkadaşlarının ölüm cezaşına çarptırıldıklarının yalan olduğu söyleniyor. Bunların davaları henüz görülmemiştir. ( Devamı 11 inci yüzda ) — Sık sık mektup yazmamı söyledi. İzmire gidince adresini yazacak. — Yazmaz olsun lüzüumu yok. Artık uzun ezgi namelerini Ley- lâsma göndersin. Derin bir nefes daha çektik- ten, dümanları burun deliklerin- den oklava gibi çıkardıktan sonra ilâve etti: — Bütün emeklerim boşa çık- tı. Ben ağabeyine şöyle zengin, hali vakti yerinde, babası, ailesi nüfuzlü bir kız olmak istiyor- dum. Hâlimizi biliyorsun, Baba- niz bize kıt kanaat geçinecek iki parça şey bırakabildi. Nur içinde yatsın sizi hiç düşünmedi, Ağabeğin ne kadar olsa erkektir. Kendisi kurtarır. Fakat arkâda — Ben niçin mes'at olam- yorum, Beyazıt civarında oturan bir okuyucum, Sin bey, bana bu suali soruyor, kendisi iki defa evlen- miştirı (Birinci zevcesi Izmirin işgall esnasında şebit düşmüş ve ona bir erkek çocak amanet bırak- mıştır. Bu çocuk şimdi Izmirde bir akraba yanında büyümektedir. Ikinci zevce ise, tabil ilkinin vefatım müteakıp alınmıştır. Fa- kat kafa dengi çıkmamıştır, şim di ayrılmak kararındadırlar, fakat bu ayrılmanın merasimi epeyce uzun sürecektir ve okuyucum te- reddüt içindedir: — Ne yapsın? Ben her şeyden evvel Izmirde bir akraba yanına bıraktığı yavru- yu buraya getirtip gözönünde bü- yütmesine İizum görüyorum, para- ça vaziyeti ınüsaittir. Eğer çocuk okuma çağındaysa bir yatı mek- tebine verilerek, değilsa iyi bir bakıcı ile evde büyütülerek yetiş- tirilebilir. Esas bundadır. îklın zevcesinden ayrılması meselesine gelince, ben talâkım alelumum aleyhindeyim, Fakat madem ki karar verilmiş, tatbik sahasına konulmuştur. — Neticesini bekle- mekten başka çare yoktur. Arada geçecek zamana gelince bu kısma ait nasihatleri vermek bana düş- meyen bir İştir. * Yorgatta M. Beyet , İki sene evvel muhitinizden ayrılan bir kıza, mektup gönder- meyi neden düşünüyorsunuz, an- hyamadım, eğer, meşru bir rabıta tesis etmek emelindeyseniz, ba- basının adresini biliyorsunuz, mü- racaat edebilirsiniz. Aksi halde aralarında yüzlerce kilometre me- safe bulunan ayrı ayrı iki şehirde yaşıyorsunuz, mektup teatisinden ne fayda çıkacak ? HANIMTEYZE — ————————— ——— ——— —— benim gelinim olmıyacak vesse- lâm. Kendi geçinmelerinden âciz- Ter, kalkmışlar âlemin çöpsüz üÜzü- münü beslemeye. Nerede bu bol- luk. Ortaya bir çiftlik davası at- mışlar. Bol keseden yemle âle- min bir pırlanta gibi evlâdını av- lamıya kalkıyorlar. O çiftlik da- vasını — kazanacaklar mı — xanne- dersin.. Ban& yutturmasalar bari.. Haydar Bey Allah selâmet versin çapkın bir adamdı. Balıkesirde bir metresi var diyorlardı. Ha buki onu da nikâhlamış. Çocuğu da olmuş. Elbette olur ya. Adam- cağızın hakkı vardı. O Melek H. olacak tandır kurusu ile oturacak değil ya. Şimdi Haydar Beyin © kadından olan çocuğu çiftliği zaptetmiş. Bu nazeninler de ana kız dava Aaçıp çiftliği kurtara- caklar. Sonra satacaklar. Para- sile apartıman alacaklar.. Ölme eşeğim ölme yonca bitecek... Aç tavuk kendini arpa ambarında sanırmış. Bunlar da ana kız bu hesap.. İşleri güçleri yok, başları sıkıldıkça çiftlik rüyası görüyorlar. Kendi gördükleri bir şey değil. Bunu âleme de sahi diye anla- tıyorlar. * Hasibe H. izmaritini fincan tabağında — söndürdükten sonra ayaklarımı uzatıp başını yastığa koydu: ÇArkası var)