10 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

10 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ü Di SĞ B | Celâl Muhtar Beyin Bir Teberruu Ve Halk Celâl Muhtar Bey, Paristeki Pastör Enstitüsüne servetinden yarım milyon frank ayırarak teberru etmiş. Hâdisesin umumi 'Türk efkârında husule getirdiği aksitesiri, biz, dün şüyle tesbit edebildik: Naci Bey ( Çomberlitaş, Turmn kı- raathanesi ) — Meşhur — tasarrufçu Celâl Muhtar Bey Paristeki Pastör mücaseses'ne yarım milyon — frank teberru etmiş. Pastör müessesesi beşeriyetin müşterek bir hayır mü- ecsesesidir. Burada birçok hastalıkla- mn henüz keşfedilmiyen birçok mik- ropları aranıyor. İnsanlığın sıhhati için çalışan bir mücssesede bir Türk zengininin de bir katra kabilinden de olsa parası bulunmes bizi sevindirir. Fakat dünyanın birçok milyonerleri- sin, milyarderlerinin bol yardımına dayanan bir müessesö için (500) bin frankın biçbir kıymetl yoktur. Fakat henüz hastaneleri, tedavi evleri pek noksan olan Türkiye için demiyelim, İstanbul için yarım milyon frank mü- hira bir paradır. Celâl Muhtar Bey doktordur. İs- tanbulda ne kadar veremlinla ilâçsız ve hastanesiz sokaklarda süründüğünü pekâlâ takdir ederler. Eğer bu para ı bir ( Celâl Muhtar Verem Sanı toryomu ) yaptırsa — idi eminim ki ismini İstanbul şehri hiç unutmaz ve dema hürmet ve saygı İle anardı, * Remzi Bey (Topkapı Merkezefendi Si, Ölçüsü ol« harpte çok hesapçı davranarak bazı vecındaşları eş.k etile — Ölümden kurtaran bir zengin doktor umumi herpte şekersiz ve gıdasız kald.k- ları için bugün bu mahrumiyetia felâketini — ciğerlerindeki . yaralarla hâlâ çekenlerin adedini pek güzel takdir buyururlar. Pastör mücssesesi için (500) bin frank denizde bir Jamladır. Bu müessese daha birçok MAçlar bulacak, belki de beşerin Sömrünü uzatacak eksirler köşfede- zektir. Fakat biz bugün mikrobu bulunan hastalıklarla adamakıllı mü- caleleye bile razıyız. Daha fazlasını gimdilik İstemiyorur. Geçen sene hastanelerde yersizlik yüzünden bir yatakta iki, üç hastanın yatlığını biliyoruz. Veremlileri yatıracak esaslı bir yerimiz yok. Üniversitede birçok dere malzemesine —ihtiyscımız — var. Eğer muhterem Celâl Muhtar Bey yardımını, içinde zengin olduğu yur- duünun — bir. köşesine — hasretseydi, eminim ki daha hayırlı bir iş iş emiş olurdu. Bir Çocuk Daha Şişli hastanesi bek'eme salo- muna terkedilmiş b.r erkek çocuğu bulunmuş, Satılmış ismi verilerek darülâcezeye gönderilmiştir. Çocuğunu Terkeden Ana Dün Sorguya Çekildi, Doğurduğu " Çocuğun İsmini Bile Unutmuştu Dün kezine vermek istemiş. ben de bıraktım kaçtım.,, Asliye Birinci Ceza mahkemesinde bir *“Sokağa çocuk bırakma,, davası neticelendirildi. Suçlu mevklinde, Fatihte müfettiş Nuri Beyin ya- nında hizmetçilik ettiğini söyliyen Ulviye adlı bir anne vardı. Idia edildiğine göre, Ulviye H. babasız bir çocuk doğurmuş. Bir ay sonra bu çocuğa baka- mıyacağını söyliyerek götürmüş, Beyamıt polis mer- Merkez kabul etmeyince dışarıya çıkmış ve çocuğu merkezin hahçesine bı- rakarak kaçmıştır. Dün duüruşmanın sonu idi, Mah-« keme son sözü Ulviye Hanıma vermişti. Hanım: « — Ben açtım. Darülâceze analı çocukları a- mıyordu. Çocuğu merkeze götürdüum. Öldürmeye kıyamadığım için polise verecektim. Almadılar, sını — istiyordu. dedi. Dedi. Müddelumumi kendisinin - cezalandırılma- Mahkeme kararı müzakere etti. Ülviye Hanım kapının önünde cezalanacağını düşü- nerek hüngür hüpgür ağlıyor ve baygınlıklar ge- çiriyordu. Hatta çocuğunun adını soranlara: — Adını da unuttum. Fakat şımdi Darlülâceze- dedir. Turp gibi Maşallah, cevabını veriyordu. Mah- keme açıldı ve reis: — Ulviye hanım.. mahkeme senin çocuğu öldür- mek için değil, kurtarmak için polise götürdüğüne kanaat getirdi ve seni beraet ettirdi. Haydi git, Hanımın teessürü birdenbire sevince döndü ve sür'atli adımlarla koridorlardan kayboldu. Bir Suçlu Mahkümiyetten Kurtuldu Dört vene evvel Feriköyünde Cevizlik mahallesinin Domuzluk çıkmazında bir cinayet işlenmiş, Rıfat Efendi isminde birisi bir ev kirası yüzünden — öldürülmüştü. Suçlu olarak Rıfat Ef. nin övey oğlu Iİsmall ile ev sahibi Ali Ekber Ağırceza mahkemesine verilmişlerdir. Ağırceza mahke- mesi İsmaili 18 seneye mahküm etmiş ve fakat Temyiz Bu kararı bozduğu için Ağırcezada yeniden muhakemelerine bakılmış ve dün netice'enmiştir. Temyiz — kararı gelinceye kadar da mahküm İsmail üç sene hapiste kalmıştır. Ismaili- bu davada avukat Mus- talfa Nail Bey müdafaa ediyordu, Mahkeme İsmail hakkında beraet kararı verdi. Evvelce beraet eden Ali Ekberi üç sene, 9 ay hapse mahküm etti ve suç Af Kanu- nundan evvel İşlendiği için 3 senesi indirildi, 9Y ay hapiste yatmasına karar verildi. Suçlu evvelce 6 ay hapiste kaldığı için şimdi üç ay daha yatacak ve müddetini - bitirecektir. Hapse Girecekler Dün Asliye birinci ceza mah-« kemesinde bir hırsızlık davası bitirildi. Hacı Süleyman Beyin Sultan Selimde yangın yerindeki evinin parmaklıklarını kırarak eş- yasını çalmaktan suçlu Mehmet oğlu Yusufla Mehmet oğlu Cemal mevkufen mahkemede bulunuyor- lardı. Mahkeme suçları sabit gör- düğü için Yusufu 2,5 Cemali 3,5 sene hapse mahküm etti. Tehlikeye Karşi 124 - : Belediye, Bir Müracaatı Tetkik Etmiye Başladı Kadıköyünden Suadiyeye ka- dar yeni yapılan tramvay hattı Teşrinlevvel başından itibaren iş- liyor. Bu civarda oturan bazı kimseler Belediyeye — müracaat ederek şu yolda bir teklif yap- mışlardır: * Yeni yapılan tramvay hattı- nın iki tarafına asfalt yoldan ayırmak ve ray Üzerinde diğer nakil — vasıtalarının. gitmemesini temin etmek İçin, 25 santim ge- nişliğinde duvar yapılmıştır. Bu usul birçok Ayvrupa şehirlerinde tramvay yollarında tatbik edil- mektedir. Fakat Bostancı şosası esasen dar olduğundan, rayların iki tarafındaki bu duvarlar, asfalt yolu daha çok darlaştırmaktadır. Bu vaziyet, vesiti nakliyenin ko- laylıkla çarpışmasını İntaç edecek, büyük kazalar vukua gelecektir. Binaenaleyh bu duvarların yıkı- ması İâzımdır.,, Belediye bu meseleyi tetkik etmektedir. Hakikaten bu şekilde, rayların iki tarafına sed inşası, bizim memlekette ilk defa yapık: maktadır. Bir Facia Bir İşçi, Sukut Neticesi Ezilerek Öldü Evvelsi gün — Kâğıthanedeki elektrik fabrikasında feci bir kaza olmuştur : Fabrikanın önündeki arsada durani kömürleri havai tesisatla içeriye nakleden elektrikle müte- harrik kömür arabalarından bir tanesi bozulmuş ve tamir edilmek üzere vinçle indirilmiştir. Bu araba |So n Posta'nın Resimli Hikâyesi: Saatin Hüâdiseleri Pangaltıda Rahmi Bey adlı birinin yapısında çalışan amele Haydar beton dökmekte iken ka- hbın çökmesile düşerek muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. * Şoför Burhanın kullandığı 2058 sayılı otomobil Beyoğlunda Prodomls adlı birine çarparak yaralamıştır. * Galata Perşenbepazarında Arslan hanında balkon yapmakta olan Nurettin adlı biri muvazene- sini kaybederek düşüp ayağından yaralanmıştır. * Kadıköyde Moda cadde- sinde oturan Nurl adlı bir kun- duracı bir alacak yüzünden çıkan kavga neticesinde Cafer adlı bi- rini kolundan yaralamıştır. * Bekir adlı biri, Yenişehir- de Nuri adlı birini tabanca ile tehdit ettiğinden yakalanmıştır. df Tepebaşında- şoför Enver efendi bir para meselesinden çe kan kavga neticesinde şoför Hü- seyin efendiyi dövmüş, yakalan- mıştır. tamirden sonra tekrar yerine kon- mak Üzere vinç zincirine bağla- nirken bir tarafı kurtulmuş ve Ramili Tahir ağa isminde bir amelenin üzerine düşmüştür. Kaç- mağa vakit bulamıyan zavallı adamcağız, bu ağır sukut netice- sinde kaburga kemikleri kırılmak suretile feci bir şekilde ezilerek ölmüştür. İltifatları İstanbulun kurtuluş — ba; masebetile Vali ve Belediye reisi hiddin Bey tarafından Relsicümbuf Hazretlerine çekilen telgrafa, şu ce aP | gelmiştir: “ Kurtuluş gününün yıldönümünü kutlularken hakkımda gösterilen dx V gulara teşekkür ederim.,, Tarama Dergileri T. D. T. C. Umumi Kâtipliğindesi Tarama dergisinin dağıtmaları bite miştir. Kurultaydanberi yeniden dergi isteyenlerin son listesi ile bu listedes ) kilere — verilecek — dergiler matbansı satış yerine verilmiştir. Devlet | Tarama dergisinin ciltletilen tas — kımları, Türk Kitapçılık Limite$ Şirketi tarafından satılmaktadır. İkl | cildin Flatı 10 liradır. Dilimizin yarınki açılmasına temel olan dergiden yazarlı pek çoğuna dağıtılmış olduğundan, artıll || yeniden dağıtmıya yol kalmamıştır. Bugünden yazılarda kullanmıya başe lanılan Öz Türk aözlerini ve daha birçoklarını toplayan dergiyi almalt | fzere Cemiyete ve Devlet matbaasınt müracaat edilmiyerek doğrudan doğe ruya Türk Kitapçılık Limitet Şirkee tinden satın alınması rica olunur. Muallim Kadroları Dün akşam İstanbul Kız lisesinde bir toplantı yapılmıştır. Bu top Orta tedrisat umum! müdürü Has:n x? Baş müfettiş Salih Zeki, Vekâlet umum! müfettişlerinden Refik ve Ekrem Bey-« ler iştirak etmişlerdir. Toplantıda,; liso ve orta mokteplerde yeni şubelef açılması, bir kısım hocaların askere gitmesi dolayısile münhallere yeni muallimlerin tayini işi görüşüle Mmüştür. Bir iki güne kadar mektep« lerde muallim ve talebe kadroları mormal bir şekle girmiş olacaktır. Haydarpaşa Lisesinde Haydarpaşa lisesinde dünden itie baren tedrişata başlanmıştır. Vekâlet müf Salih ta tede Bea Lt ERASAN D e :—-l Beylör dün Haydarpaşa İlisesini yez- mişlerdir. Belediye Seçimi Sona Eriyor Belediye intihabatı devam etmek« tedir. İntihabın meticesine Üç gün kâale mıştır.. Cuma günü akşamı saat (21) de sandıklar mühürlenecek ve © gece reylerin sayılmasına başlanscake tır. Şimdiye kadar atılan rey miktari epeyee bir yeküna baliğ olmaktadır. Dün de sandıklar, kazalarda, muhte« lif nahiye ve köylerde dolaştırılınıştır. Beyoğlu sandığı dün de Kasımpaşada durmuş, vatandaşlar röylerini kullan mışlardır. Burada intihabat intizamı içinde yörümektedir. * Bayramiç, 9 (A.A.) — Belediye in« tihap hazırlıkları Çanakkale ve mere kez ve mülhakatında tamamlanmıştır. Bolu, 9 (A. A.) — Vilâyetimiz müle hakatta belediye intihabına bugün başlanmıştır. Seçimler her yerde bir bayram gibi şenlikle devam ediyor. C. H. fırkası namzetleri her yerde ka- zanmaktadır. Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: ı — Kocam memurdur Hasan m Çok ısrar ettim nihayet razı » Kendini Ankaraya tayin ettirdi. Birkaç güne kadar gi- diyoruz... v — Bizim mıymıntı da İstan- buldan çıkmam diye tutturur. Ankarada bir memuriyet bulsaydı ne İyi olurdu. m | — Seni Istanbula mı tayin edecekler. Allah esirgeye. Ben ne olsa Ankarayı bırakıp Istanbula gitmeml. — Istanbulda bir zenginin ka- rısı olmıya, Ankarada fakir bir memurun karısı olmayı — tercih ederim. Hasan B. — Iktısat Vekâle- tinin Ankarada memurlar için altında sineması olan bir apartı- man yaptırdığım ne de çabuk duymuşlar !. 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: