— Cize eseri Avusturya Canavarı Asıldı Bundan kısa bir zaman evvel viyana ve civarını dehşete salan yeni bir — canavardan bahsediliyordu. A- laca karanlıkta ve hele geceleri kadın ve çocuklar için bu yüzden sokağa çıkmak imkânsız bir bhale gelmişti. Çünkü hüviyeti meçhul bir adam karan- lıklara saklanıyor, rastgeldiği ka- dın ve çocukların Üüzerine saldı- riyor, öldürüyor ve cesetlerini delik deşik ediyordu. Uzun takip ve tarassutlar hiç bir semere ver- medi. Nihayet bir köşeden yük- selen bir kadın feryadı, birçok | kimseleri o istikamete koşturmuş ölmek üzere bulunan bir kadının yanından siyah bir gölgenin sür'- atle uzaklaşmakta olduğu görük- müş, peşine düşülmlüş ve yakalan- mıştı. Bu, Viyana Vampiri ismini &lan bir bakkal çırağı idi. Polis elile adliyeye verildi ve orada akla ve hayale sığmaz şeyler an- lattı. Bütün bunlardan çıkan ne- tice şu oldu ki Avusturya adll- yesi yeni bir ruh hastası ile karşı karşıyadır. İşlediği eürümleri adeta iftihar duyarak anlatmaktadır. Bu adam hakkında idam ka- tarı verildi ve ilk defa olarak “muntazam bir mahkemenin - ka- rarı, hükmün verilmesini müteakip yerine — getirild. — Herif,hemen mahkeme avlusuna asılıverdi. * Llnlbırglın sonra 1927 ge- nesinde Amerikadan Avru- Bir milyo- | Paya tıyyır'ı_ ile nerin iflâsı m ııl.l;:: ner iflâs etmiştir. Hatırlarda olsa gerektir ki Şarl Levin milyonla- rını, umumi harpte silâh ve cep- hane müteahhitliği yaparak ka- zanmıştır. Sonra Lindbergi taki- ben Amerikadan Avrupaya uçtu. Fakat yanında Clarence Chan- berlani isminde mahir bir pilot yardı, benzinleri bitti, Fransız sa- hillerine indiler, oradan Parise geldiler, Şarl Levin başka — bir Fransız tayyarecisile Avrupadan Amerikaya uçmak için mukavele yapmıştı. Fakat bozuştular Fran- #ız pllot tazminat İstiyordu. Bu tazminatı almak için de Şarl Le- vinin tayyaresine hacız koydur- muştu. Şarl Levin tayyare İdare et- mesini bilmemesine rağmen bir gün tayyaresine atlayınca hava- landı. Londraya kaçtı. Onun tay- yare idaresini bilmemesi malüm olduğu için Londraya inerken tayyaresinin parçalanacağı, ken- disinin ya öleceği veya yaralana- cağı zannedilmiş, tayyare meyda- mına sediye gönderilmiti. Bir mu- olarak Şarl Levin büyük bir soğuk kanlılıkla ve muvaffakıyetle yare inmiye mu- vaffak oldu. Sonra, elmas — kırali- çesi denmekle maruf Mis Mabel Boll işminde bir artisle evlendi. Anlaşamadı ve kadının açtığı bir dava, Şarl Levini meteliksiz bı- rüktı. Amerika, şimdi, bir milyo- ner daha kaybetmiştir. O aa TAKVİM — | Gta CUMARTESİ — Hızır 30 22 Eylül 934 139 Arabi Doi 14 Cem.ahar 1888 | 9 <Eyi Ku — Yakli | Exa at Vasat! ".ı.g İi 1L 37) 5 46| Akşamlığ — (a y Öğle |& 57 12 06) Yatsı |1 dı | is aa Tztmdi ıu?lıuılıııı 957 (4 7 I Dünya Hâdiseleri P ÖD Dünyada BAD AT oı itenleı*' Sahte Bahriyeli _N;.rede? Takriben iki sene evvel Pa- riste esrarengiz bir cinayet oldu. Ölen adam Düfren adını taşıyor- du. Bir taraftan Şehir Meclisinde azaydı, öteden en büyük sinema- lardan birini idare ediyordu, meş- hur bir simaydı. Bu itibarla fecl bir akıbete uğrayışı teessür uyandırdı, heyecan uyandırdı, zabıtayı mu- | tadından fazla çalışmıya sevketti. Fakat netice sıfırdan ibaret kaldı, | yahut ta öyle göründü: Bir gece, sinemada seans de- vam ederken memurlardan biri bir şey sormak için müdürün oda- sına çıkar, fakat kapıyı açınca gö- züne döşeme Üzerinde duran paket gibi, kaba bir cisim ilişir,bu cismin üzerinde bir seccade örtülüdür, yaklaşarak açar, ve görür ki mü- dür ruhsuz olarak yatmaktadır ve yüzü kan içindedir. Memur tere yüzü geri döner, hâdiseyi arka- daşlarına — anlatır, polise telefon edilir ve bir taraftan temsil devam ede dursün | öte taraftan tahkikata baş- lanır. İlk dakikada öğre- nilen şudur: —M. Düfren başına çekiç gibi sert bir cismin vürulması suretile öldürül- müÜştür. Fakat kimin tarafından? Orası meçhul! Sinemanın müstahdem- leri derler ki : — Mösyö Düfren bir iki | saat evvel geldi, yanında bir bah- | riyeli vardı.. ona meccani - bir | bilet — kestirdi, ve temsili | geyretmesini söyledi. Kendisi de l odasına çıktı. Bir müddet sonra | bahriyelinin — salondan — çıkarak müdüriyet dairesine teveccüh et- tiğini gördük. Bu cinayeti olsa olsa o yapmıştır. Güzel, fakat bu kimdir? Fransız polisi aldığı eşkâl üze- rine bu bahriyeliyi aramış, mezu- nen Parise gelen bütün deniz mensupları hakkında birer, birer, tahkikat yapmış, aradığını bula- mamış, âonra bu bahriyelinin sah- te olmasına ihtimal vererek sa- bıkalılar arasında tetkikat yap- mış, yine İşin içinden çıkama- mış, ve nihayet mesaeleyi yüzüstü bıramış, yahut ta öyle görün- müştür. Fakat aradan İki sene geç- tikten sonra yeni Ööğreniyoruz ki Paris zabıtası meseleyi — bırakmış görünmekle beraber, — der'nden derine tahkike devam etmiştir. Bunun neticesinde sabıkalı eşhas- tan Labori isminde bir adamdan Şüphelenmiştir, bu adamı tutmiya çalışmıştır. Fakat Labori evinde bahriyeli | yoktur, nereye gittiği de — belli değildir. Tam bü gırada bir tesadüf zabılanın imdadına yetişir, öğ- renir ki bir başka sabıkalı arasıra Labori ile buluşup konuşmakta- dır, o gün de randevusu vardır. Bu adamı tutar, İsticvap eder. Fakat sakalı bu — isticvapta sıkışınca, yahutta kimbilir. dayak yiyince birdenbire ayağa kalkarak kar- şısındaki memurun çenesine bir yumruk aşkeder ve memur o ka- dar sersemler ki artık - isticvaba imkân bulamaz. Zabıtanın — kanaatina — göre Labori arkadaşının gelmediğini görünce şüphelenmiş ve hemen Paristen uzaklaşmıştır. Maamafih bu hâdise üzerinde Labori'nin peşi bırakılmaz, aranır ve İıpınyıyı Zan ve şüphe Üzerine tutulan mazmunlar sorguya çekilmek üzere karakola götürülüyor kaçtığı — öğrenilir ve istirahat bularak gerl gelmesi için ip- ucu — birakılmış ve — dosya da Paris Polls Müdürü “Bizde Neticasi Alınmamış Bir Meselenin Dosyası Göz Önünden Kaldırılmaz, Aradan 25 Sene Geçse Bile..,, Diyor Tahkikat Ami_rinin Çenesine Mal Olan Bir İsticevabın Sonu! Esrarengiz ctnayelin esrarile beraber giden cinayet kurbanı kaldırılmış görünülür, aradan da tamam ikl sene geçer | * Meselenin tazelenmesinin sebebi Fransız — gazetelerinden — birinin yazdığı bir. fıkradır. Bu gazete üç beş gün evvel: — Zabıta Mösyö — Düfrenin katili olmakla, — Labori Isminde birisinden şüphelenmektedir, bu adam İspanyadadır, bugünlerde gelecek, gelince tutulup — İsticvap edilecektir, — şeklinde bir fıkra yazar. Zabita bu fıkrayı görlünce hiddetlenir: — Herif heber aldı, şimdi gelmiyecektir, sebep oldunuz, der. Maamafih bilâhare anlaşılır kl bu ipucu pek kuvvetli değildi. Çün- kü — sinemanın — memurları Laborinin fotoğrafına ba- kınca: — Hayır, © gece mü- dürle gelen bahriyeli bu değildi, derler. Maamafih ne olursa ok sun Paris polis müdürü bu münasebetle beyanatta bu- lunarak demiştir ki: — Bizde bir cinayetin faili bulunmayınca dosyası kaldırılır. zannedilmesin. A- radan 20 sene — geçse, müruru — zaman olsa bile dosyayı daima göz önünde bu- lundurur, esrarı anlamıya çalışırız. Hattâ sırf merak saikasile. Mülkiye Mektebine Alınma Şartları Mülkiye Mektebi Müdürlüğünden: Mülkiye mektebine lise mezunları alınır. Mektebe girmek - isti- yenlerin yaşları 18 den küçük 25 ten büyük olmamalıdır. İstekliler bir dilek kâğıdı, sağlamlık ve çiçek aşısı raporları, altı tane 4,5X6 büyüklüğünde fotoğraf, hüviyet cüzdanı ve lise şahadetnamesinin asılları ile 1/9/934 tarihinden itibaren Pazartesi ve Perşembe gün- ler saat Ondan On altıya kadar Yıldızdaki mektep müdürlüğüne müracaat etmelidirler. Müracaat müddeti 25 Eylüi 934 te biter. Taşrada bulunanlar bu tarihte mektepte bulunmalıdırlar. İsteklllerin sayısı mektebe alınacak talebe adedinden fazla olursa aralarında edebiyat, Felsefe, içtimaiyat, Riyâziye, tabiiye, tarih, coğrafiya ve ecnebi İlsanı yapılır. .. .ot derslerinden seçme imtihanı “SIĞI,, İstanbul Belediyesi | Zeynep Kâmil hastanesine lüzumu olan 87 kalem eczayı tıbbiye kapalı zarfla münakasaya konulmuştur. Talip olanlar şart- name almak ve listeyi görmek lüzere Levazım Müdürlüğüne müra- eaat etmeli, münakasaya girmek için de 94 liralık teminat makbuz veya mektubu ile teklif mektuplarını 24/9/934 Pazartesi günü saat on beşe kadar Daimi Encümene vermelidirler (5316) Kari Mektupları Ters Dizilen Takvim Yavrağı İcadiyede Fıstıkağacında otu- ran ve Tan imzasını kullanan bir karimiz bize bir takvim yaprağı gönderiyor. Karilmiz 30 Ağustos gününe ait olan ve ters dizilmiş bulunan, bir Rum matbansının bastığı bu takvim yaprağı hak- kında diyor ki: — Bu yaprak bililtizam ters dizilmiştir. Geçen sene de böyle di ve o zaman gazeteniz bunu mevzuubahs etti. Yaprağın arka- sındak! yazı da umumi edep ve ahlâka mugayir addedilecek fık- ralardandır. Alâkadar makamların bu matbaacıyı yola getirmek Üzere nazarıdikkatlerin celbederim. Kâhtada Kibrit, Şeker Va Sabun Yok Burada kibrit, şeker, gaz ve sabun bulmak mümklün olamıyor, ekmek te, nohut, çavdar, arpa ve buğdaydan yapılan mahlüt bir un ile imal ediliyor. Esnaf fazla sermayeli olmadığı için kibrit, şeker, gaz ve sabunu çokça ge- tirtemiyor. Belediyenin bu mad- deleri tedarik ederek halka sat: ması, ekmeklerin de halitasını düzeltmesi mümkün olamaz mı? Küâhta: Ahmet oğlu Kadri Bir Berberin Haklı Ricası Berber çok ve mütemadiyen ayak üzerinde çalışan İnsanlardır. Istirahate en fazla ihtiyacı olan esnaf ve san'at sahipleri de ber- berlerdir. Bizlm de perşembe ge- celerinden maada “geceler de di- ğer esnaf gibi saat 21 de, cuma günleri de saat 12 de kapatılma- — sı mümkün olamaz mı? Bütün ihtiyaçlarımızla Beledi- yenin alâkadar olması da bizim için çok faydalı olacaktır. Kadıköyünde Yeldeğirmeninde berber Bekir Sıtkı Kiliste buşçavuş Vural Efendiye: Sizin yapacağınız, bir istida ile polis müdürlüğü bulunan vilâyet- lerden birinin polis müdürlüğüne müracaattir. Bu istidayı takip eder, neticesini almıya çalışırsa- nız, istediğiniz olabilir. Son Posta sana a ' Beki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL semn Gazetemizde — çıkan yan ve resimlerin bütün hakları M©ahluz ve gazetemize aittir. ABOÖNE FiATLARI Abone bedeli peşiadir. Ad değiştirmek 28 burüştür. ——— Gelen evrak geri verilmez. Hânlardan :.:ı-'uıllnl“ıımıııı. İ N ! Ho IG:l.lıı nmrı'u"un.h"“