22 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

22 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | Sİyaul Âlemi Avrupa Yeni lki Bloka Ayrılıyor İngilizce Dalily Mail gazctesinde gözümüze Avrupadaki vaziyetin tahli- Hna ait mühim bir yazı ilişti, Bu yazı, mevcut gartları gözden geçirdikten #onra numara altında gu esasları tes- bit ediyor: 1 — Lehistan Almanyaya — elini uzalmıştır. — ve filen cski — müttefiki Fransayı terketmiştir. Çünkü Alman- yanın en küvvetll devlet olduğuna kanidir. 2 — Yugoslavya da Almanyaya eli« ni uzatmıştır.. Çünkü —Avusturyanın istiklâli için İtalya ile Almanya ara- sında bir harp vukuuna ihtimal ver. mektedir. Fakat İtalyada askeri kas biliyet görmemekte ve kuvvetli tarafta bulunmayı tercih etimektedir. 3 — Macaristan da Almanyaya elini tzatmıştır. Çünkü Almacya eğer orta Avrupanın hâkim devleti — olumsa, Triyanon muahedesile onun kaybettiği toprakları kendisine iade ettirebilir. Almanya, Lehistaân, Macaristan ve Yugoslavyanın — iştirakile — teşekkül edeceğe benziyen yeni kombinezon, Napoleondan beri Avrupanın gördüğü en müthiş askeri bir ittifak olacaktır. Orta Avrupanın bu grupuna karşı Fransa, Sovyet Rusya, Çekoslovakya, Romanya ve belki de İtalya kargı duracaktır. DA İngiltere hükümeti patlamak tehli- kesini gösteren ve hiçbir menfaatimizi töhdit etmiyen bu harp karşısında hattıhareketini tayin etmiş midir? Hariciye Nazırı Sir Con Simonun bu münasebetle beyanatta bulunması ve memlekatimizi silâhlanmış olan Avrupa kıt'asının aramada bırakmıya- €ak bir vaziyet alması lâzımdır. Eğer Yirmi söne evvel vaziyetimizi tasrih etseydik büyük harp olmazdı. Siyasi mevkiümizi tayin etmemek yüzünden yeni bir. hâarbe T e nı'ıı'ı'" daha mi — sürüklene * /— Avrupa vaziyeti hakkında işte size bir mütalea, Süreyya — Lehistanda Mevkuflar Vargoya, 20 (A,A.) — Bugün tec- tit kampından milli radikal fırkasına Mensup ilk mevkuf gurupu tabliye #dilmiştir. Bu tahliye evvelca tayin #dilen müddetten Üç ay evvel vakl uştur. Almanya - Lehistan Vargova, S1 (A A.) — Leh-Alman Hlcaret müzakeratına burada tekrar mmıştır. ÂAşk Na.24 22- 9 - 934 Fakat birkaç günlük heyecan pabuk geçti. O günlerde Reşit kışlada nöbetçi kalmıştı. Eve as- ker yollayor, çamaşır getirtiyor, kendi götünmiyordu. Hasibe ba- Dim ilk günler o kadar hırslı idi ki hattâ Türkâna bile Reşitten bahsetmedi. Fakat onun izinli günler olduğu halde yine gelme- diğini görünce telâşa başladı. © günü daha sabahtan Türkâna; ortalığı çek, çeviriver kızım, Bugün ağabeyin gelir.. Ya- tağına, Çamaşırına bak. Bir eksiği olmasın! Demişti. Hattâ kendi de mutfağa girip oğlunun sevdiği yemeklerden birkaçını yaptı. Fakat akşam geç Vakit oldu- ğu halde Reşit meydanda yoktu, Gece oldu. Yemek vakti geçti.j Yatmak zamanı geldi. Reşit hâlâ görünürlerde yoktu, Ağabe- yisini geç vakte kadar bekliyen Türkân nihayet dayanamadı: — Artık gelmiyecek galiba, #nne, ben yatıyorum, dedi, oda- sına çekildi. Gençlerindir Ekalliyetler Meselesi Mühimleşti Varşova,20 (A.A.) — Cenövredeki Leh gazetecileri, ekalliyetler kakkın- dâki Lehistan teklifi hakkında bugün asamblenin — altıncı komisyonunda cereyan eden müzakereler hakkında tefairatta bulunarak, bütün hatiplerin, bunlardan bazıları Lehistan tarafından intihap ödilen usul hakkında ihtirari kayıtlar dermeyan etmiş olmalarına rağmen, hali hazırdaki usulln muha- fazası imkânsız olduğunda müttehit bulunduklarını müşahede ve tesplt etmektedirler. Mezkür muhabirler, bu müzake. relerin gunü İsbat ettiği kanaatinde- dirler. Mesele ortaya atılmış ve hattâ bir sureti halle doğru İnkişaf etmekte bulunmuştur. Denizdeki Yangı- nın Tahkikatı Morokastl Vapurunun Telsizcisi Yaman Şeyler Söyledi Nevyork, 21 (A.A)— Yanan Moro« kastl vapurunda kaptan Vilmot'un yol vermek iatediği telsiz telgrafçı Alagana'nın dün tahkikat komisyo- nunda, Morokasti kaptanı ile xabit. lerinin yapmiş — oldukları hataları ve yangın cenasında sebep olduk- ları affedilmez tehirler hakkında ver- diği malümat yüzünden ortaya çıkan kararaızlık ve karışıklık tarif edilmez bir şekildedir. Alagana demiştir kir * — Süvari güvertesinden verilen emirler, kalın bir duman tabakası yüzünden anlaşılmaz bir şekilde idi. Dümende olan gemici dümeni bir sağa bir sola çevirip duruyordu. Bu ösnada bizçok kimseler oraya buraya koşuşuyor, süvari güvertede bir uşağı bir. yukarı — dolaşıyordu. — O aralık “Dümeni kır ve gemiyi karaya oturt, diye bir emir işitildi. Her halde bu Birinci zabit diye kollarını emri veren kaptan idi, ise “ Ne yapmalı? ,, büküp duruyordu. » Bomba Gürllitüsü Havana, 21 (A.A) — Şehrin muh- &dlif noktalarında dün gece 35 den fazla bomba patlamıştır. Zarar mü- himdir. Burhan Cahit Hasibe H. birkaç kere ısıtıp indirdiği yemekleri lel dolaba yerleştirirken acı acı, içi ezile ezile söylendi: — Keşki oğlanın Üstüne oka- dar varmasaydım. Eğer sahiden gönül çekiyorsa yazık olacak! Sonra ortalığı topladı. Ateşi kapadı, ve yavaş yavaş merdi- venleri çıktı. Yatağa uzanırken aklına bir şeyler gelmişti. Birden- bire irkildi: — Buraya gelmedi. Belki de yehgesinde kalmıştır. Eğer öyle ise alacağı olmun.. * Yeni silâh altına alınmış kur'a efradını talim ettirmiye uğraşan Reşit o günden sonra perişan bir halde idi. Annesinin kendisine kız aramak — ve bulmak yolundaki gayretlerini — seziyor, işitiyordu. Zaten için için alevleniyordu. Son gün annesinin kapı önünde âdeta yarı tehdit gibi görünen ısrarları, içinde biriken alevlere benzin gibi tesir etti, patladı. Bu patlayış yanlır Türkânın pencereden gördüğü gibi Malatyalı | Lindbergin Çocuğunu Çalan Adam Bulundu eee samUL SA KELENSesEKSARLALEEDE AA KA AAA Eski Alman Askeri, Suçlu Olarak Amerikada Tevkif Edildi Nevyork, 21 (A.A.) — Polis Lind- bergin çocuğunun — kaçırılması tahkikatını bitirmok üzeredir. Baş müddelumum! M. Kamings Lindbergin çocuğu İçin wverilen fidiyel necatın bir kısmını süren Ri:ıı Havptmannın tevkifini bildirmektedir. Havptmanın evinde on ve yirmi dolarlık varakai naktiye olarak 13750 dolar bulunmuş, bu raların. fdiye olarak verilen püralee üldağn Hekllrdikiğiz Novyork polisi, Havptmanın bun- dan 11 sene evvel gizli ve kaçak olarak Amerikaya gelmiş bir ecnebi olduğunu bildirmektedir. 'aşlngton, 21 ( AA ) — Nevyork polisi, 35 yaşında ve sabık bir Alman muhoribi olan Rişar Havptman'ın: 1 — Fidye olarak verilmiş olan paralardan — olduğu tahakkuk . eden yirmi dolarlık bir varakai naktiye ile on dolarlır bir başka varakai naktiy- nin kendisi tarafından verildiği, 9 — Yeni — Jerseyde Hopvildeki Lindberg'in evinin civarında maran- göx olarak çalıştığını, 3— Almanya'da kaçmıyacağı hak- kında söz vermesi üzerine muvakka- ten serbest bırakıldığını ve sonra hapse girmekten kurtulmak üzere gizlice kaçtığı, İtiraf ettiğini bildirmektedir. sütçünün güğümünü devirmekle kalmadı. Delikanh — hem ana- sna —karşı yapmıya — mecbur olduğu bu ağır muameleden mü- teessir oldu. Hem de bu teklif onu adeta Leylâya verdiği sözü tepmiş kadar sersem etti. Bu perişanlık içinde canı eve gitmek bile istemiyordu.. Eve gittiği takdirde annesi onu hemen bulduğu bir kırla başgöz edive- recekmiş gibi geliyordu. Kışla avlüsunda talimler bitip asker koğuşlara çekilirken o da nöbetçi zabit odasına kapanıyor. Efrat yoklamasına ve kışla nöbet- lerine ait vazifeleri — yaptıktan sonra Mmasasının — başında uzun uzun mektuplar yazıyordu. Ve her akşam bu mektuplar Harbi- yeden tâ Kadıköyüne kadar elden gidiyordu. Onu kışlanın boş ve taş duvarları arasında — vazife haricinde meşgul eden yegâne şey de Leylâdan gelen cevaplardı. Emir neferi Düzceli Hasan her akşam posta verip alıyordu. Leylânın mektapları... Bunlar sevgisi henüz tomurcuk halinde beliren bir genç kızın sade heyecanı az, fakat Ümit ve neş'e dolu yazılardı. Bu sayfa sayfa yazılarda olgun aşkların hasareti, hırs ve heyecamı yoktu. Daha ilk adımında hayatın * acılarile karşılaşan bu sevgide güneş görmeden olmıya başlayan | manın Havptman'ın tevkifine — sebep, Bronka civarında bir garajdan benzin almak için verdiği paranın tanınması olmuştur. Lindbergin — namına fidiyeinecat vererek Lindbergin kaçırılan çocuğu- nu kurtarmak — üzere — müzakereye memur edilen doktor Kondonun bu vazifeyi Üüzerine almasından biraz sanra doktorum evine götürülmek üzere meçbul bir şahıs bir $öföre bir kâğıt vermiş ve bir dolar da Ücrel vermişti. Bu şoför, kâğıdı ve doları veren adamın Havptman olduğunu tanımıştır. Havptman ayni zamanda, doktor Kondon tarafından, Nevyork mezarlı- gında eline paralerı vermiş olduğu adam olarak ta tanınmıştır. Yeni Jersey valisi M. Mür, Havpt- suçları ile mazaun olarak Nevyork hükümeti tarafından iade edilmesini istemiş ve Nevyork hükümetinin, Havptmanı para çekmek ve müsande- viz silâh taşımak suçlarından zan altına almış olduğunu bildirdiğini Mâve etmiştir. Nevyork, 21 ( A.A. ) — Havptman tayyareci Lindberg'in çocuğunun ka- çırılması ile alâkadar olarak para çekmek — cürmünden kat'i — suretle zannaltına alınmıştır. Nevyork, 21 ( ALA ) — Havptman ham meyvaların burukluğu vardı. Leylâ bir mektubunu şöyle bitiriyordu : Vi rasse4 hiç bir şey bana istediğim ve beklediğim sevinci vermiyor. İçimde en çok sevdiğim musikinin bile dolduramadığı bir boşluk var. Şimdi ancak yalnız- hktan İezzet alıyorum. Odama çekildiğim zaman beni kovalıyan işkencelerden kurtulmuş gibi fe- rahlıyorum ve burada mektupla- rınla başbaşa kalınca artık herşey gözlerimden siliniyor. - İstiyorum ki bu mabet 'süküneti bozulma- sın, Sörlerin Kitabımukaddesten parçaları okürken — düyduükları hazzı ben senin mektuplarını okur. ken hissediyorum. Şu farkla ki benim okuduğum satırlar yalnız benim ibadetim için yalnız benim anlayabileceğim lisanla yazılmıştır. Onları ben Sina dağında çöl enginlerinden ses bekleyen Musa gibi bekli- yorum, Bervi onlardan mahrum etme Reşit?.. 4 Reşit kışlada kaldığının ikinci haftasında Hasibe H. artık da- yanamadı. Bir gün Türkânı da alarak gitti. Reşit arkadaşlarile — kışlanın ortasındaki havuz başında soh- bete dalmıştı. Onun bazı gecelerini yenge- sinia evinde geçirdiğinden şüp- cinüyet ve adam — kaçırma | Evde Mi Kalacağım ?,, Bu sabah elime geçen mek- tuplardan ikisinde, hemen hemen ayni eda ile bu suali gördüm. Talihlerinden şikâyet eden Iki gen; kızdan birincisi Ankarada oturu- yor, söyediği şudur: — Çirkin değilim, şimdiye ka- dar hiçbir erkekle sıkıfıkı müna- sebatta bulunmadığım için suişöh- retim yoktur. Buna rağmen 27 yaşına geldiğim halde el'an evle- nemedim. Acaba evde kalmıya mı mahkümum?. İkinci mektubu gönderen genç kız İzmir civarında büyükçe bir ::::lhımdı oturuyor. Onun da Şut — Bir gençle seviştim, nişan« landım. Üç sene birlikte gezip fakat tam evlenece- ğimiz sırada o, birişine gönül kaptırcı ve — birdenbira benden uzaklaştı. Feci bir vazk yette kaldım: Herkes beni bırakı- bir metres bilmektedir. Hal- :ıl size yemin ederim, sabık =nlıuım dudağı bile tenime umamıştır, fakat kime anlalır sınız, bana öyle geliyor ki artık evde kalmıya mahküm bir genç kizim. ,, Ben, zahiren yekdiğerinden farklı görünmesine rağmen her iki genç kızın derdini bir noktada birleşmiş telâkki ediyorum: Birin- cisi tefrite varmıştır, öteki de if rata. Netice de ölçünün bu yanlış kullanılışından doğmuştur. Birinci genç kızın hiç bir erkekle tanış- maması, cemiyet hayatına girmiş olmaması bir hatadır, göze çarp- mamasına sebep olmuştur. İkinel genç kız ise bir gençle yıllarca birlikte gezmek turetile kabahat- lerin en bü ü . Dert KA ER ll ke e iiince tedavisi güç değildir. HANIMTEYZE dün akşam saat 9 da tevkif edilmiştir. Karakolda sorguya çekilen Havptman, Lindberg'in — çocugunun kaçırılması işine karıştığını ters bir suratla inkâr etmiştir. Tevkifhaneden — sonra karakolur önüne seyrüsefere mani olacak şekil- — Ş de birçok kalabalık toplanmıştır. helenen Hasibe H. yarı dargin, yarı endişeli elini uzattı. Reşidin uzatılan eli geri çevirmesinden korkuyordu. Delikanlı annesini ve kız kars deşini karşısında görünce mütees- sir oldu. Annesinin elini heye- canla dudaklarına götürdü. Ve sonra bahçenin tenh köşesine çekildiler. Hasibe Hamm çok müteessirdi. On günden beri yüzünü — gör- mediği oğlunu adeta biraz daha serpilmiş, büyümüş zannetti. Reşit, kıtık bir ses, kesik cüimlelerle kışlada İşlerin çoklu- ğundan — izinli — çıkamadığından bahsetti. Hasibe Hanım oğlunu evden kaçırttığına pişman olmuş gibi dualarla karışık özür diler yibi kardeşinin her akşam onu bek- lediğini, her kapı çalışında: — Ağabeyim geldi! Diyo — koştuğunu — anlatıren bir elinde olmayarak kendi hislerini — de tutamıyor: — Biraz da ananı, kardeşini düşün evlâdım. İnsan hiç olmazsa bir iki saat olsun görünür. Geleceğin akşamları nasıl beklediğimizi bil- mezsin. Erkeksiz evimizin şenli; devleti sensin. Gözümüz yolları kalıyor. Yapma evlâdım. -Anacı- ını, kardeşini üzmel bi Diye .::ınl döküyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: