yim Siyaset Âlemi Iktısat Buhranının Sonu Geldi Mi? Son gelen İngiliz gazetelerinde 9kuduğumuza göre Londradaki West- minster bankası tarafından neşredilen Taporların son müshasında, dünya ticari münasebatına dair dikkate de- ğer bir tetkik vardır. Milletler cemiyeti tarafından yapı» lan beynelmilel harici ticaret istatle- tiklerinin mukayesesi lar, göre, son &i maddeler üzerine yapılan muameleler Soğalmıştır. Fakat bu artış geçen 1933 #wnösinde yalar bu çeşit mallara İnhisar etmiş ve umumidünya ticaret harekâtı bir yıl evveline nisbetle ye- kündu bir fark gösterememiştir. 1933 senesinde iptidai maddelerin beynelmilel ticaret sahasında artış nisbeti yüzde Iğdir. Banka bu fazlalığın iptidai madde- İer yetiştiren memleketlere sokacağı Parayı düşünmekte ve bu memleketles rin bu fuzla para ile sanayi memleket İsrinden ithalâtin bulunarak dünya ticari mlinasebatına yeni bir inkişaf yerebile- seklerini, “bu “hâlin devamıda dört senedenberi dünyayı müteessir edon ik- tısadi buhrana nihayet vereceği nelice- *ine varmaktadır. Çok tatlı ve ümit verici bir netice, değii mi? Çünkü iktisadi. buhranın "ihayetlenmesi harp tehlikesini orta- dan kaldıracak bir vesiledir ve bazı Yaziyetlerde yegâne kuvvettir. Ancak bir, bankanın şu rapo- Tunda bir ticaret manevrası sezlyoruz. Bu takdirde bu tatlı netice uzak ve aldatıcı bir ihtimalin hayalinden baş- birşey olamaz. — # Almanyada Tevkifat Beynelmilel Bir Heyet Tevkif Edildi Berlin, 29 (A. A.) Mevkufeyn Samplarını tetkik ve eski komünist Wderi Tölmamı ziyaret için buraya Kelem faşist nleyhtarı bir heyet tevkif *dilmiştir. Heyât 4 İngiliz, 4 İspanyol Ye 2 Fransızdan mürekkeptir. Alman | ki arlamdan şikâyet yol gazetecisi de tevkif edilmiştir. Lehistanda Yağmurlar Varşova, 29 (A. A.) — Lehistanın yerke, cenubunda şiddetli yağmur- 2 m etmektedir. Nehirler taşmış arlaları istilâ etmiştir. Sular bazı Yerlerde bentleri yıkmış ve birkaç öprüyü götürmüştür. No. 1 gg 00-83-9534 Yeni bir romana başlarken key zuuma yakın eserleri ve fi ileri biraz yoklarım. Bu romanı tazırlarken çizdiğim ana hatlar Sedye kadar ne ilmin nede a ai kestirip atama- davaya çattı. b em'le Havva'nın intima aşlıyan bu dava henüz hüküm lensi Kadın gönül buhranlarını en z şekilde tahlil eden büygeti bir (Paul Bourget) bile aşk iler sallarına belli başlı bir ifade Yerememiştir. Bilhassa bu maksatla: “ Physiologie de V amour mo- derne ,, isminde koca bir cilt *ser de yazdı, Âşıkları, metresleri, Maşukaları, ev kadınlarını, genç kızları, yosmaları, çapkınları, kçspuları kaleme vurdu. Kıs ar, Şık kavgalarını, sebeplerini yad. Fakat ortaya kati bir *sap dökemedi. alı Aşk dediğimiz gönül buhranı hız İnsanlara göre değil mem- etlere, iklime, cemiyetin sevi- alar göre başka başka numa- halinde kendini gösteriyor. eden bir | Ş Gençlerindir Japonya Deniz Muahedesini * * Feshediyor Tokyo, 29 (A. A.) — Asahi gazötesi, Japon hükümetinin gayriresmi olarak Vaşington deniz mushedesini feshe- deceğini yazmakta, möselenin 7 veya 11 eylülde kabinenin resmi bir kara- rına bağlanacağını ilâve etmektedir. e feshâdile- » Yalnız bunun gelecek Londrada yapılacak erelerden eyvel mİ, sonra mı yapılacağı meçhuldür. Japon deniz mahafili, omuahedenin daha evvel feshedilmesine taraftardır. Mançuride Tevkifler Sovyet Memurlarına İşkence Yapılıyormuş Moskova, 29 (A.A) — Kabarovsk- tan bildirildiğine göre 13 , ağustostan beri Çin Şark dâmiryollarının Sovyât memurlarından 58 İcişi tevkif “olun- muştur, Bunlara, işlemedikleri cürüm- leri itiraf ettirmek için işkence edil- urları tarafın- Müthiş Bir Yangın e 4 : Bir Brezilya Şehri Yanıyor Buenos Ayres, 29 ( A.A )—Burayâ 80 kilometre mesafedeki Kampana şehrinde büyük bir yangın olmuş, 3 kişi ölmüş, 50 kişi yaralanmıştır. Yangın Iki petrol hangarının patla- ması Oyüzünden çıkmıştır. | İnfilâk tesirile hastane ve İstasyon yıkılmış, gehrin bir kısmı kâmilen mabvolmuş- tur. o Yangından sonra üç petrol deposu daha patlamış. ve halk kor- kudan terketmiştir. Yangının söndürülm: e çalışılıyor. Kampana, 29 (A.A) — 14 petrol hangarı daha patlamiştır. Havsnada Bir Bomba Patladı na, 29 (A. A.) — Narırlardan evi 40 kiloluk bir bomba ile uçurulmuş, Nazırın oğlu elinden hafifçe yaralanmıştır. Baltık Devletleri Misakı Riga, 29 (A.A.) — Üç Baltık dev- etinin mümessilleri, Letonya, Estonya ve Litvanya arasında sıkı bir teşriki mesal temini için temmuz ayında Kavnas'ta başlıyfin müzakereleri intaç etmek üzere bugün burada toplana- caklardır. Burhan Cahit Hotantolar; aşkı dişi ve erkek arasında kanlı ve âdeta cana- varca bir boğuşma şeklinde ifade Ma ii 'arisli çapkın için k şık bir kadınla (Parrogud) da şampanya içip dansetmektir. Bir İngilizin aşkı (Wekvend) sporcu bir kızla piknik yapmaktır. Şamlı Hacının aşkı esrarlı nargile tokurtularından sonra baş- lıyan bir fil musaraasından iba- rettir. Derler ki Ingilizlerde karıko- canın yatak odaları ayrıdır. Fransızlar bu ayrılığı sadece yatakları için kâfi görmüşlerdir. Imanların bu kadar ayrılığa ta- hammülleri yoktur. Odalar ve yayık e nlaşılıyor ki aşk gönüllerden yataklara kadar ik baş- ka mana, başka telâkkiye uğrıyan bir muammadır. Burası böyle.. Fakat birde aşkın İnsanları hangi yaşlarda da- ha çok yokladığı meselesi var. Bu- na ilk hamlede herkes cevap vere- bilir. Aşkın çiçeklendiği çağ genç- liktir. Hatta meşhur bir İtalyan HARİCİ TELGRAFLA Aşar sr'3 7 Viyanada Bir Hâdise Bir Kısım Haymver “Kıtaları Viyana, 9 (A. A.) — Dün kuv- vetli bir polis müfrezesi Floridadorf da bir Haymver kışlasında taharriyat yapmış ve İsyan hareketine İştirak etmiş olan Haymverlerden bir kısmını tevkif etmiştir. İsyanın sebebi, bu kışlada bulunan genç Haymverlerin yeni tayin edilen bir kumandanı İste- memeleridir. Haymverler yeni kuman- danı, Haymverlerin gayesi olan İşleri bilmemezlikle ittiham ederek azlet- mişler ve tevkif etmişlerdir. Bunun üzerine kışlada bulunan ofrat ikiye ayrılmış, sadık kalan efrat İle Isyan edenler arasında Çarpişma olmuş, bir çok kimseler yaralanmıştır. İsyan Ettiler Dolfâsün ölümünde Viyana sokaklarının heybetli bir manzarası | Bunların daha şubat ayında fırkaları- Polisler, elelâcela “süngü tak, va- | hitlercilere Amerika Ordüsunda a (Al Li r ziyetine gelmişler, kışlaya girmeğe muvaffak olarak asileri tevkif etmiş- ler, bir saat süren mücadeleden sonra sükütü iade etmişlerdir. Kışlalar ve şehrin sevkulceyg nok- taları polis tarafından tutulmuştur, Mühim Bir Muhakeme Başladı Viyana, 29 (A. A.) — Yeni bir heyecanlı muhakemenin başlıyacağı Linzden bildirilmektedir. Bu muha- keme, dağıtılan çifci federasyonu reisi sabık nazırlardan Başing. arkadaşı mühendis Pambele nın reyini bir milyon mukabilinde ttıkları bildirilmektedir. 5 Siper Muharebesinin Modası Geçtiği Kanaati Var Vaşington, 29 (A. A.) — Erkânı- | harbiyo Reisi de dahil olduğu halde ordunun yüksek rütbeli zabitleri, siper muharebelerinin artık eskimiş oldu. ğunn dair askeri makamlar tarafın- İ dan ileri sürülen filere iştirak ermek- | tedirler. O Erkâmherbiye (Reisi M. ———— — ia şairinin : Gençlik ve eşk hayatın bahardır mısra adeta beynelmilel bir fel- sefe düsturu olmuştur. Fakat ne ihtiyar ruhlarda ne fırtınalı “aşklar yaşamıştır. Buna halk dilinde kırkından sonra az- mak derler. Altmışından sonra len devlet gibi. İster azgınlık. hi aşıklık ne olursa olsun cemi- yet içidde ölçüsü, hududu çizile- miyen ruhi buhranlardan biri de budur. er. Bütün bu birbirine zıt hadise- ler, maceralar bize gösteriyor ki gn davaları kitaba, nizama anına girmiyor. Hele maras aşklar son devir- lerde, harp sonu neslinde adeta içtimaiyatçılarla doktorları iki kok dan uğraşlıran bir afet halini almıştır. Ben bu romanımda marazi ve fizyolojik bir aşk. macerasi anlatacak değilim. Bu işin bir de aile iktısadına, ii ağir sn ve maddi ihtiyaçlarına temas eden hile müz ki acem hakiki bir bayat parçasından aldığım roma- nım bu mücadeleyi sadece hikâye edecektir. Tahlil yapacak değilim. Çünkü hâdise böyle bir tahlile lüzum göstermiyecek kadar kuv- vetlidir. Emirgân: 19 Ağustos 094 Burhan Cahit — Birinci Kısım — .. Kalamış koyunda arkadaş- larile yaptıkları sandal gezintisin- Mak Artür, senelerdenberi Erkânıbar- biyenin gelecek ( harplerde olması muhtemel sör'atli hareketlere hazır. lanmak için ordunun kara kuvvele- rinin fevkalâde hareketli, hava âlet- leri ve makineleri inkişaf etmiş açık barpler için talimler yapmasi lüzu- munu ileri sördüğünü söylemiştir. den pek geç dönen Reşit keyifli idi. Soyunmak için odasına çıkar ken ıslıkla kombarsitanın kıvrak parçalarını çalıyordu. Annesi yemek odasından ses- lendi: — Yine nerelerde sürttün, yive ne marifetler yaptın. Biz kardeşinle yemek yiyeli bir saat oldu. Haydi çabuk ol da aşağı İn.. on kere sofra hazırla yacak vaktim yok.. Reşit alıştığı bu azarlara omuz silkmeyi bile fazla görüyordu. Yavaş yavaş (soyundu. Ve Belvüde içtikleri biraların neş'e- sile yemeğe indi. Hasibe Hanım yuvarlak ma- satın bir ucuna örtü koymuş, ta- bakları hazırlamıştı. Oğlunun böyle ıslık calıp tango, rumba numara- ları yapar gibi neş'eli hareketler- le aşağı indiğini görünce daya- namadı: — Şu yaptıklarını beyeniyor- musun sanki! diye çıkıştı.. kos- koca adam oldun. Evimizin erke- ği sayılıyorsun. Bugüne bugün zabit oldun. Aylığa geçtin, sırma- lar taktın. Hâlâ aklın fikrin terelek lide. Yarın öbür gün emrin çıkacak alıp başını gideceksin. Bari birkaç gün olsun evinde otur da doya doya yüzünü görelim.. bak kar- deşin bile şikâyet ediyor: — Ağabeyim bir gün olsun be- ni gezmeye götürmedi. Bey | Gönül İşleri Okuyucularıma Cevaplarım Necmi bey benden soruyor: — “22 yaşındayım. Arkadaş» larımın söylediklerine göre şen, sempatik, kibar, güzel, her mu- hite uymasını bilen bir adamım. Sulu değilim. Param da yok değil, herkes beni severek dinler, buna rağmen kız arkadaş bulamıyorum, bulmak için sarfettiğim bütün emeklerin havaya gittiğini görli- yorum, buna da bir türlü mana veremiyorum, O Hanımteyzeciğim sebebini lütfen söylermisiniz?,, Bu okuyucuma, tek kelimeyle “ talisizlik ,, deyip geçecektim, fakat hatırıma başka birşey geldi. o Arkadaşları (tarafından bahsedilen meziyetlerin kendisin- de toplandığını bilmekten doğan bir grur da buna sebep olabilir, diye düşündüm. * Çankaya Beye: Bir kadın zevcinin oturduğu şehirde ve bulduğu evde oturmak mecburiyetindedir. e Mahkemeye müracaat eniz hak kazanır- sınız, zabıtanın yardımını da te- min edersiniz. Fakat bu yola adım atmanızı tavsiye etmem. Zevcenizin elbette bir dostu, hısım akrabası vardır, onlara müracaat ederek (o tevassutlarını isteyiniz, mümkün olursa kendiniz de küçük bir mezuniyet alarak oraya gidi- niz, karşı karşıya konuşunuz, bilhassa çocuğunuzun İstanbulda daha iyi tahsil edeceğini anlatınız, bütün bu çareler muvaffakiyet temin etmediği takdirdedir ki, başka vasıta düşünülebilir. * T. Beye Kızın ailesine sorulamaz, senin görmediğin sebep belki onlarca varittir, aldırmazsın. * Ünye'de Osman Ağa Zade Buha- ettin Beye: Mektubunuz benim için manevi bir mükâfat oldu, teşekkür ederim, Gönderdiğiniz kitabı yazı müdürü- müze verdim, istifade edecektir, o da müteşekkirdir. » (5) Hanıma: Mektubunuzu maalesef geç aldım. Cevabım ayrıca vereceğim. HANIMTEYZE Diyor. Kızın hakkı var. Sen sabahtan Oakşama kadar sürt Allah kerim gezip tozuyorsun. O kızında canı istemez mi? Ne olur Allahın kulu, bir gün olsun elinden tut ta hiç olmazsa Fenere kadar götür ayol. bu akşam da bekledi, bekledi: — Ağabeyim, yine sabaha karşı gelecek galiba, dedi. Çe- kildi, yattı. Artık mektepten çık- tum, zabit oldum diye bu kadar kendini koyverme evlâdım. Sen- den başka kimsemiz yok. Baban rahmetli: «Reşide © güvenirim. Ölsem de gam yemem. O size beni aratmaz, derdi. Şimdiye kadar mektepli sayılırdın. Senden bir şey beklemeye yüzümüz yoktu. E, bugüne bugün herşeyimiz sensin. Annesinin sözleri delikanlının neş'esini okaçırmışa benziyordu. Yemeğini çabuk çabuk yedi. Kalktı, Ara ra ya bir dans havası yahut bir sokak şarkısı mırılda-. narak odada dolaştı. Sonra yukarı çıktı, Zaten mektepte alışmıştı. Hazım zamanını beklemek âdeti değildi. Yatağa uzandı ve bu yaşlarda tesadüf edilen “kurşun gibi ağır bir uykuya daldı. * Alt katta yalnız kalan Hasibe Hanım kahve takımını yerleşti- rirken kendi e e kası var)