— v — — — Hergün Türkiyenin Umumi Servet Vaziyeti * Şu Ağustos, Türkün iktısat ve teknik yolundaki yapıcılığını, ya- Fatıcılığımı bütün dünyaya göste- ren ve anlatan çok cömert gün- ler veardi. ,Bu ayın daha ilk günlerinde Elâziz demiryolu açıldı. İki vekil Yatanın o köşesinden, Türkün fen yolunda yeni bir iş daha başar- dığını ve daha çok şeyler başa- Facağını her yana ve herkese İşittirdiler. Birkaç gün sonra Başvekil, İstanbulda yeni kurulan bir fab- #ikanın yeni konulan makinesini kendi elile işleterek uğur — verdi. - Ertesi gün İzmitte bir kâğıt fab- FTikasının, İstanbul'da bir cam fabrikasının temellerini attı. Birgün sonra yine Başvekil Zonguldakta bir kömür fabrika- sının temeline ilk harcı kendi elile koydu ve dedi ki: “ — Memleket yeni varlıklar kazanıyor. Çizdiğimiz proğramın Maddelerini yerine getirmekteyiz ve hepsinl başaracağır.,, İsmet Paşa üç gün evvel İr- mirde büyük bir iktısat evinin, beynelmilel Izmir panayırının ka- Pisını açtı. Bir ayda bu kadar doğuş.. Sanırız ki çok değilse bile yine hayret verici bir cömertliktir. Bugün, bu ayın 30 uncu gü- nüdür. 30 Ağustos, bu yurdun kurtarılmasının 12 yıl önceki baş- Tangıç günüdür. Yurt 30 Ağustos 922 de kurtulmuştu. Aradan ge- gen on iki yıl içinde iktisadi kak kınmanın, iktısadi —kurtulmanın birçok perdelerini açtık, iktısadi kurtuluş şartlarını teker - teker kazandık. Bugün siyasette müs- takil bir Türkiyo vardır. Şunu da — söyliyelim ki, bu yurtta kurulan ve yapılan kerşey yurdun umumi servetini çoğaltan bir varlıktır. Yeni bir demiryolu, yeni bir yapı veya bir fabrika, bir çiftlik ve iktısadi içliği olan her yeni şey, yurdun umumi Berveti İçin bir kazançtır. Bu yeni varlıklar kimin malı olursa olsun, Rgerek şahsa, gerek devlete ait bulunsnn, her varlık yurdun zen- ginliğini çoğaltir. | Ön sene evvelki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında küçük bir hesaplaşma yaparsak görü- Tüzki bugün Türk toprakları Üstünde (255) milyon İiralık bir demiryolu vardır. Halbuki on sene Bvvel Türkiye bu servetten mah- rumdu, Medeni kalkınma ve ilerleme .::v:i' in"î:.k"""k “ umumt .. veya çokluğunu kâfidir. ” hesa n x Biga Belediyesine Bir Düdük Takıldı Biga (Hususi) — Be İresine ikiyüz lira hyım :î yük bir düdük - takılmıştır. Bu düdük öğle ve akşam Üzerleri Uzunca ve devamlı olarak çalmıp tesmi dairelerin paydos zamanla- Tni bildirmektedir. Düdüğün sesi iki Üç saatlik ılöylen kadar gitmekte, köylü- | '8r de bu sayede öğle ve ikindi Zamanlarını kolayca anlamakla- t. Bir nevi saat vazifesini gö- Ten bu düdük basılınca ramazan- & iftar ve sahur zamanlarını | 'Dildirecek ve artık davul çalmak top ıı:ıııılı adetl tarihe karışmış dur, Makale Resimli SON TELGRAF HABERLERİ Ülküye çabuk varmıya mecbur olanlar İçin yapılacak iş, sarsılmıyan bir enerji ile adımları sıklaştırmak — ve durmadan yürümektir. Hiçbir vakit mördivenin ilk basa- mağına basmadan san adımları açmak suretile basamakları ikişer ikişer aşmakta her zaman elimizdedir. Tedbirli bir çabukluk, işimizi kolaylaştırır samağına çıkılamaz. — Fakat İki Cinayet işlendi Bir Adam, Gece Evinde Üyıgken Meç- hul Kimseler Tarafından Oldürüldü Kızılcahamam (Hususi) — Bir kaç gün evvel burada bir cinayet olmuş, bir adam eniştesini taban- ca ile öldürmüştür. Kazamızın nahiyesine bağlı Avdan köyünden Toto oğlu Bekir isminde biri bundan birkaç sene evvel, Güğüm nahiyesinin e ee eee KA Bekirin bir başka karısı daha olduğu anlaşılınca, arada geçim- şikâyetlerinden dolayı Bekire kin bağlıyan Durmuş, nihayet enişte- sini öldürmiye karar :—. ve ervelki gün köy yolunda pusu kurarak, Bekire iki el ateş etmiş- tir. Çıkan kurşunlar Bekirin ciğe- rini parçalamış ve derhal öldür- müştür. Katil yakalanmıştır. — * eee ' — “Nüzilli (Hususi) — Geçen cır | ma kazamızın. Sinekler köyünde esrarengiz bir cinayet işlenmiştir, sizlik başlamıştır. Kızkardeşinin | Köy sakinlerinden çavuş oğlu Mehmet isminde sabıkalı biri, E:_ymn evinde uyurken, ta- ile öldürülmüştür. Çavuş oğlu Mehmet, geçen sene kom- şularından birinin evini yakmış, bir düğünde oyuncu kadınlardan birinin göbeğine kurşun sıkmış, birçok defalar hapse girmiştir. Cinayetin bu hâdiseler yüzünden U=_ı__ ;:ııı,d— Karadağlı oğlu Hüseyin, Mehmet ve heş develi Mehmet yakalan- mışlardır. — » Moskovada Türk Heyeti Şerefine Zi- yafetler Veriliyor - Moskova, 29 (A. A.) — Mos- kova Askeri Mmtaka Kumandanı M. Kork Türk askeri heyeti şerefine bir akşam ziyafeti ver- Heyet öğleden sonra Maksim Budunlararası Panagyırı Ve Gazi Hr. İ İstanbul, 29 (A. A.) — 9 E beynelmilel panayırının açı- —ı"îânıııbıiik Reisicümhur Hz. ile Başvekil Paşa arasında telgraf- har tenti edilmiştir. Reisictmhur Gorki tayyaresini tetkik etmiş- | Hz. İsmet Paşanın telgrafına ce- lerdir. Kızıl ordu. Erkâm Harbiye Reisi M. Egorof ta heyet şerefine bir öğle ziyafeti vermiştir. Türk heyeti Leninin mezarını ziyaret ederek Türk ordasu ve heyeti namına bir çelenk koy- muştur. Heyet idro - dinamik tayyare enstitüslüinil de ziyaret etmiştir. Tahlisiye Tetkikleri vaben şu telgrafı çekmiştir: * İzmirde açılan budunlar arası panayırım açılışı ve bunu — açanın yüksek duygularını kavrayan tel yazınızı inle er — üze- tinde bulunduğum Kocatepe ha- tırasını anan yüzlerce Türk genç- BU SÜ Okndı'î':rk budımu Ağustos İ İçin lıer::ıl kazançlar - terimi olacaktır. Bu kısa sözün kendisi Şile, 29 (A.A.) — Iktisat vekâ- | sem olacaksın bu inançla bu yar leti deniz ve hava müsteşarı Sa- | nlar yazıldı. Namo İsmet, dullah bey yanında tahlisiye umum müdürü Necmettin bey olduğu halde buraya geldiler. Anadolu sahilindeki bütün tahlisiye istas- Gazi Mustala Kemal Nafia Ve Maliye Vekilleri Naha Vekili Ak ve Maliye yonları ve çalışma tarzları üzerin- | Vekili Fuat Beyler bugün Ankara- de uzun uzadıya :Egulo_lğulıı Ekrem Bey diyor ki: bildirdik. Beşeri duygulan tekâmül » İSTER İNAN ISTER Bulgarlar, Şipka zaferinin batırasımı ebedileştirmek duyan Yunan, Yugaslav, Rumen — miülletlerile beraber, maksadile bir abide kurdular ve bu abidenin açılışım | Bulgaristana manen ve maddetön kuvvetlenmek — ve milli tezahürat İle kutluladılar. Ancak bu tezahürat | yüksehnek frsatımı verdik. ssnasında bizl İacitcedk vasiyetler de Bundan ilham alarak bir yazı yazan mubarcir Ercüment * Biz firsat buldukça, Bulgarlara bir dost eli uğatlık. Geçmişteki olan bitenin üzerinden sünger geç millet olduğumuz — için, yine bizim gibi düşünen ve İSTER INAN IİSTER İNANMA! dan şehrimize gwıdir. olmadı değik zi bir etmiş, yül Fakat Bulyarlar bir türlü anlamadılar.. Anlamıyorlar, Büze eski könleri hatırlatmaktan, küllenen kıvılcımları uyandırmaktan, marazi bir haz daytyorlar. Bizim her samimi jestittisi, her vakurane — sükütu- muzu aczimize hamlediyorlursa, yerden yöğe kadar aldanıyorlar. Bilâkis, bu jestler ve bu tahammll, kuv- vetli milletlerin harcıdır. Âciz olan, yaygaracı olur.., Valiler A;ası;da Çankırı, Kocaeli, Bilecik, Ordu Valileri Vekâlet Emrine Alındı Ankaray 29 — Bolu Valisi Ali Rıza Bey Bileciğe, Giresin Valisi Salih Cemal Bey Boluya, Kırşehir Valisi Nâzım Bey Orduya tayin edilmişlerdir. Çankırı valisi Mümtaz, Koca- eli valisi Eşvef, Bilecik valisi Al Kemal, Ordu valisi Âdil Beyler Vekâlet emrine alınmışlardır. Kastamonu Valisi Nihat B. de birinci umumi müfettişlik — müşa- virliğine tayin edilmiştir. İsviçre Sefareti Müsteşarlığı Bern, 29 (ALA.) — lsviçrenin Türkiye Sefaret Müsteşarı M. Bavier İsviçrenin Milane general Konsolosluğuna tayin edilmiştir. Bal İstihsalâtı ğgla, 29(ALA.) — Vilâyeti bal bu sene bereketlidir. Kovan- larda hiçbir hastalık yoktur. İNANMA! | ı | | Sözün Kısası Ayşenin Çocuğu .. . L Ankaradan yeni gelmiş bir arkadaş bana Ankaranın en fazla hangi semtini sevdiğimi sordu. Hiç düşünmemiştim. Bir saniye tereddüt ettim. Fakat sonradan katırladım ki, ne zaman hükümet merkezine gitsem, Millet Meclisini geçer geçmez dinlenmek için ilk oturduğum yer, Gazi heykeline bakan kahvelerden - biridir. İlk baktığım şey de, Başkumandanı- nın önünde, omuzunda — gülle taşıyan Türk kadınıdır. Dakika- larca dalarım, düşünürüm, sıcak ve tozlu bir köy yolunda, yaya, yahut kağnısını çekerek - ileride çarpışan çocuğuna cephane ye- tiştirmeye çalışan bu ana gözle- rimin Öönünde canlanır. W i Ayni hissi Istanbulda da duya- run. Ne zaman Cümhuriyet abi- desine gitsem, mutlaka Harbiyeye bakan cephesine geçer, Başku- mandanmın arkasında, güllenin ıslanmaması için yavrusunu çıplak bırakan Türk kadınına bakarım. Ve bu defa gözümün önünde başka bir manzara canlanır. Bu, başına kırmızı bir peştamal atmış, yazık bağırlı bir. Türk kadımdır. * Aydın. — halkı İzmirin altına — geçtiğini evvelâ telgraf- haneden öğrendi. Bu, bir memu- run — arkadaşına — verdiği — bir servisti: — Kordona asker çıktı, kış- lada dövüşülüyor, şehirde — kıya« met var, diyordu. Bu ilk haberdi ve hat kesildiği için sonuncu oldu. Tafsilâtı ertesi gün İzmir- den Aydına gelen son - tire« nin yolcularından öğrendik. İçle- rinde, işte şimdi de ü önüne gelen, o kırmızı bağrı yamık Türk kadımı da vaşe dı. Bir kolunda üç yaşında b bebek, öbür kolunda beyaz bir çıkın, yük vagonundan çıkar çık- maz rıhlımın üzerine yığılıverdi : Kışlada terhis edilmek üzere olan kocasını almaya gitmişti. Ölümüne şahit olmuştu, hem ağ- hyor, hem de faciayı anlamıyan bebeğe: — Mustafa, Mustafa, babanın öcünü alacaksın, diyordu. Mıhıiııı:ı nerededir? bil- . İnşal 18 yaşında bir A tikamını da harp sahasında değil, hayatta sağlam, zeki, münevver bir Türk olarak, böyle yetişerek alacaktır. Fakat ınn;ıini bir ay sonra ben yara sararken gördüm. Büyük :ıhrin yıl dönümünde, andanından dümen nefe- rine kadar Türk askerini yaratan Ayşenin ellerini öperim. Garp Avrupası Artık Hayale Kapılmasın ! Paris, 29 (A.A.) — Eko dö Pari gazetesi, Türkiye hakkın- daki makalelerinin sonuncusunda özdil gayretinin misli bulunmaz muazzam bir eser olduğunu, sa- nayileşme hareketinin şimdiden muvalffak neticeler verğini yaza- rak diyor ki: “Garp Avrupası artık hayale kapılmasın. Kendi- sine uzun Zaman'ar yarı müstem- leke vezifesini yapmış olan Tür- kiyeyi temamen kaybetmiştir... Mide, Barsak ve Karaciğer rahatsızlıklarına AFYONKARAHİSAR MADENSUYU