11 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Uzak Şarkta Sovyet Rusya Ve Japonya Dünya matbuatı ve bilhassa maruf Avrupa gazeteleri, son günlerde uzak tarktan mk mk bahsetmeye başladı- lak. Tetkik edilen mevzu her zamâam- kidir. Yani Uzak Şarkta Sovyet Rusya İle Japonya arasında bir harp çıkabilir Ti? Varılan nmetice İsa umumiyetle Şudur. Bu gün için Uzak Şarktan bir harp b'k'*nemez. Fakat istikbalt hakkında da şimdiden söz söylenemez. — Bu Münasebetle bir İtalyan gazetesi iki devletin hava kuyvvetleri hakkında tt malümatı veriyor: “Sovyet Rus hava kuvvetleri 416 filadan ve 35 müstakil müfrezeden Mürekkeptir. Deniz hava kuvvetle- Finden de 13 file ile 16 müstakil Müfrezeye maliktir. “Tayyarelerin adedi 2700 — dür. 1500ü taarruza ve 1200 ü dahili müda- faaya tahsis edilmiştir. Tayyarecilerin - adedi-zabitan ve' neferle birlikte-elli 'ğlni tecavüiz ötmektedir. “Japonya hava kuvvati ise 2523 tayyareden mürekkeptir. 1385 i taar- Tuzda ve 1138 1 müdafaada kullanıl- —ıl.ud"_" | İstikbal harbi havalarda ceröyan Sdeceğine göre, gazetelerin mütema- diyen hava kuvvetlerinden bahset- Meleri sebepsiz değildir. — * Avusturya'da Suikast Suçlularının Muhakemesi Bitmedi Viyana, 10 ( ALA) — Dokuz polis Memurunun divanı harpte görülmekte Slan davaları, maznunların kaçamaklı tavaplar — vermekte israr etm yüzünden uzayıp gitmektedir. Mah- keme Reisi; icap ederse muhıkgmş- üin onbeş gün süreceğini söylemiştir. Maamafih bütün maznunların Naz! fır- kasına mensup oldukları tebeyyün #tmiştir. ğ M. Ruzvelt'in Annesi — Paris, 10 (A.LA) — Amerika Rıııl- tümhurunun annesi Mistersa james Ruzvelt bugün Paristen havre'ye hareket etmiştir. Oradan Nevyork'a gitmek üzere İle-de-France vapuruna binecektir. Almanyada İşsizlik Berlin, 10 (A.A.) — İşsizliğe karşı mücadele enstitüsünün istatis- tiklerine nazaran İşsizlerin miktarı 45,000 kişi eksilmiş olup haliha- zırda yekünu 2,426,000 & baliğ bulunmaktadır. Amerikanın Para Siyaseti Ne Olacak ? | — B Neyyork, 10 (A. Â.) #lasyon için d):P;iît: âı;:.bıyı_l ham- :—îl:ıısı haberi Aıığr&a piyasala- bir bomba gibi düşmüştür. mBu“emh' muhtelif şekillerde tefsir edilmektedir. i Gümüş grupu, emrim, uzak şarkta mübayaa forııııı_ ııttu'r“ cağını tahmin eğmehedır. Diğer lar ise bunun tamamen :ıî:ı? lıııreticı:ı vereceğini söylemek- tedirler. ' z to (A.A.) — Gazele- LMĞ& ler Vaşingtondan gelen bir ";";“" r. Bu habere YM"-'.gı.MnthirilıM.' gümüş müş bulunan bir para ölçüsü için yeni bir esas ta_yiıl ihtimalini gösteren beynelmilel bir tedbir alınacağına delâlet edebilir. g Borsaya göre gümüşün ım!ll: leştirilmesini hnriâıe büyük t:ılldp ı üş — mübayaası ) î:ııackâmv: bu altın dolardaki / halitayı kıymetinden İr. Kübada Yeni Kargaşalıklar çık- masına İntizar Ediliyor wei İşçileri işe almaya Ğk:,u' .î:.qm Fakat, onların yerine alınan işçileri de çıkarmıya- çıkması endişesi ile Machado'nun sukutu yıldönümün de her türlü nümayiş yasak edik- yasak " takdirde, grev yapacaklarını bildirmişlerdir. M. Litvinof'un Seyahati Berlin, 10 (A. A.) — Sdil_ılyottır Alman mahafili Sovyet hariciye ka- miseri M. Litvinof'un ikam etinin hususi mahiyette — olduğunu beyan etmektedir. Çünkü mumaileyh dok- torlara kendisini muayene attirmek | Mebrüre ÇÖL GİBİ Mik ve edebi tefrika 78 Yaylının yüzü — bumbüuruşuk sakallı sahibi, “onları,nm yarasını saracak kanını yıkayacak “evlât,,a son bir iyilik b:'vıiıı:mııı, trenin şefile Ka bu adama ait y !nı- kompı.m oturtmuştu. Birçok iniş ve Hidknz 7 ee ya puflya, SÜ ae gçen b çük trenimiz, Dinara geldiği za- man gece olmuştu. Yeniden ha- reket etmek için sabah olmasını beklemek lâzımdı. Bu istasyondan, cepheye gi- den, milli kıyafetli, keçe külahlı, belleri kuşaklı, yüzleri — neş'eli #feler de binmişti. Yandaki — vagonlardan, — telli bir sazın; İncecik kısık sesi ile beraber, köy şarkıları geliyordu. Tren şefi, bir aralık yalnız ha- Hma oturduğum — kompartımanı Açtı: — Kapıyı kilitliyeceğim, per- i İ çekin, isterseniz, yatın. be'::d' de, eğer bir şey İâzımsa, alayım.. Siz dişarı çıkmasa- daha iyl olur. Kapıyı da vür- Sami İ1-8 -dö4 salar ses vermeyin... Efelerin bu akşam keyifleri fazla,,| dedi. Adam kapıyı kilitledi amma, im yine de rahatlanmadı. Perde- leri çektim, karanlıkta başımı pençerenin — kenarına dı_y.ıdım, kulağımda, hep ayni değişmek bilmiyen ahenk içinde dönüp do- laşan bir efe türküsü ile yalmız desteksiz, — gecenin do. verdiği garipseme hissi ile içimi çeke çeke ağladım, ellerimi bura bura Allaha dua ettim. * Ertesi günü akşamı, geç vakit, geceye doğru, Denizliye, gönde- rildiğim aml yere gelmiştik. Hasta yaralı askerle temasım burada iç olacak, Mehmetçiğin ablalığına burada başlayacaktım. Elimde bavulumla, istasyona indiğim — vakit, ne yapacağımı şaşırdım. Beni bekliyenler, karşı- layanlar mı olacak sanmıştım bil- mem, yüzümde belirmeye çaba- layan bir gülümseyişle indiğim bu | işi karikatüre dök- ' bir Nazi impara- torluğu havası yaşattığını, Nazi hâkimiyetinide bütün dünyaya Şşamil kılmak Havana, 10 ( A-A ) — Telefon | | duğu teeyyüt etmektedir. ——— yerde, yolunu şaşırmış bir çocuk evvel, vagondan bacaklarım titre- | gözlerim yaşararak ayrıldı. Daha ı Bir Leh Şu karikatürü Varşovada — çıkan bir. Leh gazete- sinden aldık. ÂlL tında, M. Hitlerin Hsanından; “- İşte.. dünyayı adalet zir- vesine çıkardım., , aözleri vârdır. Leh — gazetesi, manyanın — dünya siyasetine nasıl bir ceroyan — vertmek istediğini, tabil kendi — görüşüne göre, — anlatmak iştiyor. Karikatür- de görüyorsunuz ki dünya imparator- luk Almanyasının mağferi üzerine oturtulmuştur. Et- rafında Hitler ar- maları muhafızlık yapıyor. Bize kalırsa Leh gazetesi, bu kari- | katürile, M. Hitle- rin — ÂAlmanya'da istediğini söylemek umıuldşdır._ .— ÜENUEUNGAĞUNURGU KUK RWU KN Gazetesi, Hitler Siyasetini Yeni Bir İfade İletTefsir Ediyor L —aT — M T SA Kuraklık Ve Feyezan Faciaları e dlesVest- Nevyork, 10 (ALA.) — Mid !hı-. kalmamıştır. a- t derecesi yine 100 Fahrenhayt de- ::cuîıulon fazlaya çıkmıştır. , Missurl, İndiana, .Nılınıkı ve kli':olı de son iki günde birçek kimseler ölmüştür. Denver - Kolarado, 10 (A A.)— s.î.r Bir Sel Baskını Yedi Ka- dını Sürükliyerek Boğdu kişi kaybolmuştur. Denver - Kolorado, 10 (A.A.) — son tugyanlardan dolayı taşan” neh- rin üzerindekl küçük bir küöprüden geçerken, yedi kadını seller götür- müştür. İngiltere - Almanya Londra, tO(A.A.) — Almarn- yaya ithal edilen İngiliz malları bedelinin tesviyesi sureti hakkın- da bir itilâf vücüda getirilmiş ol- zavallılığı ile ağlıyacak gibi oldum. Saçımı, ağzımı, burnumu ka- payan, sade kocaman ürkmüş gözlerimi meydanda bırakan siyah örtümün — ücunu sıkı siki bakı- adam baş göğsüme basarak, etrafıma niyor, — yolümü soracak "ıyââ::.w bir kaç poturlu erkeğe de yaklaşmaktan korkuyor, neyi ve kimi aradığımı bilmeden, istasyon lâmbasının sönük ışığın- sade bakınıyordum. Binbaşı :ı'_’_duhm., İstanbulda — verdiği tenbihlerin| hepsini unutmuş, şaş- kına dönmüştüm. (0 aralık, ayakları — çıplak, intanlı, şalvarlı, başı mavi aradığı vardı galiba. İkimiz de bakışıyorduk. Yanı- dum. e _._îh[ı(ıuıum evlâdım... Burada : er hastaneleri varmış, îıw-b.” gösterir misin ? dum. Diye 'orkal dırdı. Canının sıkıntısı ardı galiba, yüzüme kötü kötü v bıkt_.ı..: Git arabacılara saor... dedi. kestim. Yürü- ümidimi Merir çıktım, — Biraz düm istasyondan Okyanos Bir Daha Geçllidi Londra, 10 (A.A.) — Dünya uzun mesafe rekorunu kırmak maksadile Kanadadan Avrupa İs- tikametine uçan tayyare bu ci- varda Hendondda karaya İnmiştir. ye titreye inerken, iki gece bana kompartımanını bağışlayan tren şefi de, içinde “ araba ,, sözü geçen bir şeyler söylemişti. Ben o aralık, karanlığın, yabancılığın, kimsezizliğin verdiği heyecanla, okadar sersemlemiştim ki, ada- mın söylediklerini pek dinleme- miştim bile. Bu yüzden de sanki karşıla- yanlarım olacakmış gibi, boş yere islasyonda beklerken, kapıdaki iki üz arabaya da başkaları binip gitmişti. Onun için mintanlı, takkelli, çatık yüzlü oğlanın dediğini yap- mıya, arabacılara bir şey sormıya da artık imkân kalmamıştı. Geri dönüp İstasyon memu- runu bulmayı düşünürken, benim gibi boşyere kim bilir neyi bek- lemiş olan oğlan geldi, eteğim- — den çekti: — Yürü arkamdan. Götüreyim bari seni | dedi. Işıkları sönük yanan bir şehre doğru, yanımda bilmediğim tanı- madığım bir çocukla gidiyordum. Bir zaman böylece yürüdük. Çok eçmemişti ki, bir bina gördüm, 8nündo kırmızı beyaz renkli bir fener yanıyordu. Petrol: lâmbası ile ışıklanan bu kırmızı-beyazdan, l ieme F dramn DÜMT İĞ A DA a L | Göâ İşrî HARİCİ TELGRAFLAR Almanya Ve Adalet Karilerimin Suallerine Cevaplarım Ben.. imzasım okuyucuma : Mektubunuzu — okur. okuümaz yırttım. Müsterih olunuz : Bahset- tiğiniz genci tenir gibi olurum. O ve benzerleri her zaman gözü- mün Önünde yaşarlar. Bir kızı mes'ut değil, bedbaht edecekle- rine kaniim. Fakat telâş etme- nizin sebebini anlamıyorum, Ma- demki hemşireniz düşünmeden ve muhakeme etmeden hiçbir şeyi kabul etmeyen bir kızdır, ahalda mutlaka hakikati görecek, vaz- geçecektir. Yalnız aşkın, gözlerini kapamaması lâzım. Bahsettiğiniz gencin çürük taraflarımı, hakiki vak'alara istinat ederek, bilvasıta gösteriniz. Icabında benden de malümat alınız, 4 Su. Na Beye: Kalbinizin boş olmasının se- .bebi, o yeri dolduracak simaya henüz tesadüf etmemiş olmaniız- dan ibarettir. Madem ki tahsilde- siniz, acele etmeyiniz. Önünüzde geniş seneler vardır, Ben fakirliği hiç te ayıp telâkki etmem. Fakat fakirlikten kurtulmıya çalışmamayı büyük kusur görü- rüm. Mektebinizi bitiriniz, maddi hayata atılınız, cesaretinizin aris tığını görürsünüz. Şimdiden tah« sili bırakarak gönül işlerine dal- mak, ©o bahsettiğiniz — fakirlikte daha çok kalmak demektir. * Turgut Beye: Yapacağınız en İyi şey İise, hatta Elnivarıite tahailinizi bitirin- ciye kadar bu vaziyeti muhafaza etmekten ibarettir. HANIMTEYZE Üç Kişi Amerikada Elektrik San- dalyasında idam edildi Nevyork, (A.A.) — Kocasını öldüren bir kadın ile iki suç or- tağı Sing Sing hapishanesinin elektrik sandalyasinde idam edil- mişlerdir. kullanan — hanım yukarlarda, damın üzerinde, Mü- dire Aziz'in, başımın örtüsüne, alnıma dikeyim diye verdiği be- yaza İşlenmiş kan rengindeki Hi- lâlin çok çok büyüğü, sallanan, çağıran candan bir dost eli gibi hafif hafif kımıldıyor, dalgalanı- yordu. İ Küçük oğlan elini kaldırdı. Kapısında nöbetçi bir askerin durduğu yeri gösterdi : — Te burası İşte, dedi. Birden eğildim, bavulumu yere bıraktım. Belki o çok şaşırdı ama, ben kendimi tutamadım, gözleri- me dolan bir kaç damla yaşı içime akıttım. Onun sümüklü, kirli yüzünü, istekle seve seve öptüm, Şaşkınlığı çok sürmedi. Göz- leri ışıldadı. Avucuna - sıkıştırdı- ğım bir kaç kuruşa değil de asıl bu öpüşe sevinerek gitti. Böylelikle de, ne o nt de ben istaayonda boş yere beklememiş olduk! Ben bir karşılıyan, o da kendini bir öpen bulmuştu, Nesrin * Kapıdaki askere yaklaşıp o saatte kimi görebileceğimi — sor- dum. Yüzüme baktı: — Niydeceksin? Yaralın mı var? Dedi, ( Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: