aa ilir D G N aA LO c a N . LA e len LA S A GA l li aai ea A SA x ” — SA Pa GĞ A Hergüp Orta Tahsilde stikrar Şarttır ! * Orta tedrisat meselesi, Maarif Vekâletini senelerden beri uğraş- tinyor. Orta tahsil, deyince aklı- uza birçok şeyler gelir. Talebe, — muallim, — mektep, Program, sınıf, terbiye sistemi tap, - Tahsilin ve umumi kültürün do- ğüm ye verim yeri olan orta tedri* Sat için muvaffak bir pilân yapmak İstiyorsak, —yukarıda — saydığımız Unsurların — hepisini bir — arada düşünmemiz lâzimdır. Sadece — muallim — meselesini !'?"“meldı veya yalnız program Şini başarmakla orta tedrisatta inkılâba uygun bir istikrar temin *dilmiş olmaz. “ İnkılâba Uygun,, dedik. Bu | tümle, orta tedrisatın hedefini öslerir. Yukarıda saydığımız wn- #urların hepsine, bu hedefe vara: ilecek şekilde bir istikamet ver- Mek lâzımdır. Bunlar arasında Ayrılık, gayrılik olduğu gündür ki Orta tahsil gevşer, kendisinden €klenen verimli neticeyi meydana Oyamaz, Daha açık anlatalım: Muallim mükemmel, program ton sistem, fakat talebenin ilk tahsil ve ilk terbiye seviyesi #ksiktir. Böyle bir talebe karşı- tında bu mükemmel muallim ile, #on sistem programdan beklenen fayda alinamaz. Bü misal ile de anlaşılıyor ki, orta tedrisatta inkılâba uygun bir istikrar temin etmek için bir talebe, muallim, mektep, program, P anf, terbiye sistemi ve kitap Unaurları ayni derecede ve ayni hizda yürümelidir. Biribirlerinden ileri gider veya geri kalırlarsa harcanan emekler boşa gider. Ti Fransada * Türk Kafilesi Çok İyi Karşılandı Paris, 10 (Anadolu ajansı) — Ürk talebe ve — muallimleri Paristeki ziyaretlarini bitirdiler. Uma sabalı saat yedide Liyona reket ettiler. Orada üç gün aklardır. Liyon belediyesi dilerine “iyi istikbal hazırla- Hiştır. Talebe ve müallimlerimiz 'Yondan sonra Marsilya'ya gi- decek ve oradan vapurla Istan- bula döneceklerdir. Şark Demiryolları Müs- tahdemlerinin Kongresi n Şırl Demiryolları müstahde- mini taavün cemiyeti dün Yedi- kulede fevkalâde kongre aktetmiştir. Kongrede vefat eden aza ailelerine altı ayda 1844 liralık Mmuavenet — yapıldığı — hastalanan azaya da 1148 İira verildiği an- laşılmış, yeni idare heyeti reisli- Bine Sabri, ikinci reisliğe Nuri, ."'lhhıılığı Rıfat, azalıklara Nihat, ütvet, Abdurrahman, Necmi, l"'". Mustafa, Sıtkı, Asım, Amail, Şakir Beyler seçilmiş- lerdir. Kısırlaştırılanlar Hamburg, 10 (A.A.) — Res- k::. bildirildiğine göre, Shazirana v." Hamburgun içinde 265 erkek ti n e kadın olmak üzere 761 kasıri laştırılmıştır. Resimli M! Iy VEri kale ş“ğ yde mütemadiyen çene çalarlar, muvaf fakiyetsizliğe mahkümderlar. İstediği güyeye erişen adam, beyhude hareketten ve beyhi dir. Programla hareket edimiz, nereye gideceğinlei ve ne söyliyeceği- nizi evvelden — ta- H Vaktini Ve Sesini İsraf Etme! Bi Bazı intanlar vardır ki, beyhuda teşebbüsler uğrundu koşup lar. ki, kabul ettiremiyecekleri sözden kaçınma- | SON TELGRAF HABERLERİ Elâziz Hattı Dün Büyük Tezahüratla Açıldı Elâziz, 11 ( Hususi ) — Şehri- miz ve bütün bu havali dün en saadetli ve sevinçli — günlerinden birini yaşadı. Cümhuriyet hükü- metinin — yeni bir zaferi olan Elâziz şimendiferi dün, Nafıa ve Maliye vekil'erimizin huzur- tirak ettiği milli bir bayram tezahuru karşısında açıldı. Kur- delâyı Mıll)lVekilİ koıll_velok Deniz Kazaları İki Kişi Daha Boğuldu Beyazıtta küçük Çatal hanında oturan Nimet Hanım isminde bir kadın dün Floryada plüjda 100 metre kadar denize açıldıktan sonra ortadan kaybolmuştur. Bütün aramalara rağmen ce- sedi bulunamamıştır. Unkapanı köprüsünden yıkan- mak için denize giren Salih ı.ı_ı!uııdı bir hammal yüzmek bilmediğinden boğulmuştur. : Dahiliye Vekâletinin Bir Tavzihi nkara,10 (A.A.) —Dghiliyı vokâeüıd.ı'ıı ıe(bliğ edilmiştir : Son günlerde gazetelerde idara rüesası arasında birçok işbgddll- ler olacağına dair hususi istihbar- lara müstenit birbirini nakzeden havadisler görülmektedir. Bu havadislerin memlekette birçok ailelerin huzur ve rahatını bozmaktan, işlere az çok fena te- sir etmekten ve gazete istihbarları- nın efkârı ammede sıhhatsizliğine hükmettirmeye — saik olmık_tı_n başka millet ve memleket için faydası yoktur. İdare rüesasının tayin ve tebdilleri milli tasdika iktiran etmedikçe hakikatin bilin- mesi mümkün değildir. larile ve on binlerce halkın iş- * İ | | alkışlanan — bir nutuk — söyledi. Sonra Nafıa Vekili Ali Bey de halkı coşturan mülessir bir nutuk irat etti. Halkın sevincine nihayet yok- tur. Açılma resmi saat tam 16 da yapıldı. Maliye vekili nutkunda ezcümle dedi ki: — —— * «— Bugün Elâzize varan tren yarın Erzurum ve Antalyadadır. Ve bu yol belki de — kar- Edirnedeki ÂAsri Hapishanenin | İnşaatı Bitti " Edirne, (Hususi) — İnşaatı ik- mal edilen nümune hapishanesinin | yakında kat'i kabulü yapılacaktır. Hapishane, yataklar üstüste olmak üzere yüzer kişilik 15 büyük koğuş, 9 siyasi höcre, 24 münferit höcre, altışar kişilik 20 oda, 6 atelye, 2 dersanc, 26 mahkümun i anabileceği duş ve =:ı ıe!ğbıu, sıhhi tesisatı haiz halâlar 240 yataklı bir hastene, akıl hastaları için hususi tesisat, eczane, kimyahane, pansıman ve ameliyat odaları, hrı:t;ıı. ”'ı:'ı'_ işilik jandarma dairesi ve :lîgıııî;:luııl:yln binasından ibarettir, Bunlardan başka hapisane 6 met- ro yüksekli; ve bir metro kalınlığında duvarlar ve köşele- rinde İ;"n.m yüksekliğinde her tarafı cam kubbelerle çevrilmiştir. Buraya gelecek olan mahüm- lar evvelâ tıraş edilecek, yıkana- cak, elbiseleri ülfıknııâ depoya konulacak. Avrupada olduğu gibi, hapisanenin )'lıf"dı'?' yeknasak elbiseler giydirilerel cezalarının re tayin edilecek derecelerine v': /a münferit höcre- ki yi £ :.eı:: yeri e:ürileîf_lğl_qrdır. Şi İSTER ları aynen alıyoruz: * Bu gidişle yakın- zamanda Taşköprü muhabirimizin bir mektubundan 44 #ÜT * Kasabamız İstanbula beaziyor » İstanbul — sokaklarınk dönecek olan sokaklarımız gelişi gi İSTER | OİNAN İSTER | öteye beriye hendekler açılımakta, çıkan taş ve toprak yolların üzerine yığılalâktadır. Ev yapacak kimaselerin hiçbir suretle yollara taş ve toprak yığarak — intizamı ihlâl etmiye hakları olmadığı için belediyenin bu gibi halleri yasak etmesini bekliyoruz.,, üzel kazılmakta, NAN 1İSTER INANMA! deş memleketlere uzanacaktır. Maliye Vekilinden sonra Elâziz meb'usu Fazıl Ahmet ve mühen- | dis Abbas Beyler de birer nutuk söylediler. Halkın heyecanlı sevinç teza- hüratı gece yarısından sonraya kadar devam etti. Elâzizliler, bu milli zaferden dolayı hükümeti candan tebrik ediyorlar. | Fatih Kazasında Yetim Ve Dul Maaşları Üzerinde Bir Suiistimal Tesbit Edildi Fatih malmüdürlüğünde mü- tekait, dul ve yetimlerin 3 aylık maaşları üzerinde 15 bin liralık bir sulistimal yapı'dığı anlaşıl- mıştır. Tahkikata mal teftiş heyeti el koymuştur. Suiistimal bu ma- aşların üç aylık bordroları — üze- rinde yekünlar kabartılmak sure- tile temin edilmiş, bu suretle 15 bin lira zimmete geçirilmiştir. Mutemet Ahmet Beye İşten el çekdirilmiştir. Tahkikata devam edilmektedir. Üniversitede Tedrisat Üniversite rektörü Cemil Bey yeni sene tedrisatı etrafında esaslı tetkikat yapmaktadır. Bu sene ecnebi profesörlere tedrisat saha- sında geniş salâhiyetler verileceği bunların tedrisatı kendi tasnifle- rinine göre yapacakları, doçent- lerin maaş işlerinin halledileceği, Hukuk fakültesine yeni profesör- ler getirileceği anlaşılmaktadır. İNANMA! Sözün Kııa?ı | Bıktık Artık — * : Gandinin Orucundan ! ** haberleri n, bilmem hoş- lanır mısınız? Ben kendi hesabiıma, ahalisi — karışık, dili karışık, — dinl karışık bu mömleketin karışık ha- berlerini okumayı hiç sevmem. Fakat insan ne kadar kaçınsa, yine gazete okurken, hemen hergün bir Hint haberi göze ilişiyor. Bugün yine böyle oldu. Barl yenl bir şey olsa! Hayır, senelerdenberi bildiğimiz bir şey: meşhur Gandi yine oruca başlamış. Sabahleyin altıda süt ve meyva suyu içerek, haftalık bir oruç tutmak Üzere, uykuya yatmışe Benim bildiğime göre Gandi ne vakit oruca yataa, bir şeye öfkelenmiş #ayılıyor. Bu sefer neye öfkelendiğini gazetedeki telgraf söylemiyorsa da, âdeti üzere yine İngilizlere öfkelenm 4 olsa gerek. * Bu Hintli adamın #senelerdenberi sık sık tekörrür eden örucu haberini ne vakit du, Bektaşi ile karpuz kabuğu yalayan adamın hikâyesi hatırıma gelir. Hikâyeyi elbet «siz de | hatırlarsınız : Bektaşi bir sıcak günde pek ziyada susar. Giderken gölgelik bir yerde karpuz yiyen iki kişi görür. Belki karpuzdan bir dilim de kendis'ne verirler diya ümit edecek gider, enlara yakın bir yere oturur. Fakat karpuz — yiyenler hiç — aldırmazlar. Karpuz bittikten sonra kabuklarını bırakıp giderler. Boktaşi taliine küserek somurtkan ötururken bir başka adam gelir. Yerde bulduğu” karpuz kabuklarını yalamıya başlar. Bektaşi bu . hall görünce artık dayanamaz, hemen sopasını kaparak adamın — üzerine hücum eder. Adamcağız: — Baba, der, ben sana ne fanalık yaptım ki beni dövüyorsun ? Bektaşi cevap verir : — Sade bana değil, dünyadaki bütün fıkaralara fenalık ediyorsun. Allabı senin gibi karpuz. kabuğu yalayanları — görüyor da, —herkesin karpuzun içini yemeye ihtiyacı yok diye onu yelniz birkaç kişiye yediri- yor, çok kimselere de karpuzun kabuklarını bıraktırıyor! * Bunun gibi, benim anlayışıma göre, Gandi oruç tutmakla bütün Hintli hemşerilerine fenalık ediyor. Böyle günlerce aç yatmanın arlık hokkabazlık — marifeti kadar — bile ehemmiyeti — olmadığını — İngilizler olbette biliyorlar. Hindistanda bu iş belki kitaplara girmemiştir. amma, Avrupanın ilim kitapları uzun müddet aç yatmanın tabli, yalnız alışmaktan ibaret bir şey olduğunu yazıyorlar. Öyle 'olmasa da, bir Hintlinin AÇ yatmasından İı;illz devletl neden müteessir olacak? Vaktile İrlandada bir Belediye Reisi açlıktan ölünce İrlanda serbest- liğini kazandı amma, İrlandalılar logilizlerin — kendi — renklerinden oldukları için! Hindistanda bir kişi aç yatınca, öteki Hintlilerin hepsine taklit etmeleri lâzımgelen bir misal göstermiş olur. Mademki Hindis- tanda bir kişi yemeden, içmeden yatıp — yaşayabiliyormuş. — Bütün Hintliler de öyle yapmalı, derler. Gandinin vakit vakit öfkele- nerek oruç tutmakla kendilerini müteessir. — edeceğini — sandığı adamlar, Hindistana oruç halinde mi girdiler? Bir Romen Tayyaresi Geldi Dün Akşam bir Romen deniz tayyaresi ile bir binbaşı ve iki pilottan mürekkep beş Romen zabiti şehrimize gelmişlerdir. Erenköyde Bir Yangın Erenköyünde — Kozyatağında bamal Mehmedin evinden yangın çıkarak ev kâmilen yandığı helde söndürülmüştür.