ve macerâ romanı a Alman satıcı oz ekseriyeti gibi kadınları azarlıya- rak erkekleri (o iltifata gar- kederek akşama (okadar de mateslerini, (o İâbnalarını, pata teslerini satardi. Evanm anası bir gün dükkânda (çalışırken, kendi rivayetine göre, temizpak bir efendi gelmiş, yanm kile domates almış ve genç sepzevatçı kadınla (o konnuşmiya (başlamış. Asetilen bir lâmbanın aşığında lâbna kokuları arasında akşamın alaca karanlığında bu muhavere hususi bir mahiyet almiş ve ne olmuşsa olmuş, yabancı efendi üç aydanberi dostundan ayrılmış olan sebzevatçı güzelinden ertesi pazar beraber gezmek İçin bir randevu almış pazar olmuş ya" bancı gelmiş. Sebzevatçı kadın her pazar yaptığı gibi yatalak anasını küflü odada tek başına bırakarak güzel ve şık mösyö ile birlikte gezmiye gitmişler. Galiba yolda giderlerken efendi kendi ismini de kadına söylemiş amma kadın hatırlayamıyormuş. O gün temiz kılıklı efendi ile Evanın anası ormanda dolaşmış- lar, sandala binmişler, gölde yüz- | müşler. Mayısta Grunenwold çok güzeldir. Herhalde ikisi de o gtin bu güzelliklerden çok mütehassis ve biribirlerine de pek âşık ol- muşlar. Ayrıldıkları ozaman yabancı efendi ertesi pazar yine gelip kadını alacağım ve bernber ger- miye götüreceğini vadetmiş. Pazar günü sebzevstçı kadın giyinip kuşanmış, âşıkını beklemiş. O pazar âşık gelmemiş, fakat ondan dokuz ay sonra, küçük Eva dünyaya gelmiş. Küçük kızın anası da babası na pek sadık değilmiş, pazarları daima değişen arkadaşlarla anası gezmiye gider, Akşam ağzı alkol kokarak avdet eder. Küçük Eva yı bir temiz döverdi. Pazar günleri Eva btiyük an- nesile beraber küf kokan odada kalır ve için İçin güneşe hasret çekerdi. Eva on beş yaşında idi. Bir gün annesi hastalandı. Kuv- vetli soğuk almış... Annesin! has- tahaneye götürdüler. Annesi bir daha hastahaneden dönmedi. Bir takım insanlar da gelip hasta büyük anneyi evden aldılar... İh- tiyarlar yurduna götürdüler. Eva çok ağlamadı. Büyük annesine yataktan hiç kalkmadığı ve her işini kendisine gördürdüğü için pek kızardı, Annesine gelince; pazar günleri “ben de gezece- Dİş İ | temiz dayak yer ve güneşsiz bir | avluya bakan küf kokulu odada büyük © annesile karı karşıya pazarı geçirmiye mecbur olurdu. Onun için annesini pek sevmezdi. Ölümüne memnun olmadı. Hatta büyük annesini sediyeye koyup götürürlerken gözlerinden birkaç damla yaş da aktı. Asıl kendisini ispatı rüştedin- ceye kadar yetimler yurduna gö- türdükleri zaman ağladı. Burası pek sevimsiz bir yerdi. İnsana etsiz çorba verirler, kuru fasulye yedirirlerdi. Eva burada şapkacılık öğre nirken loş avhularda asfalt cad- delerde arkadaşları ile oynadık- ni, dolaştıklarını düşünür ve: Yazan Suat Sllzan “anam sağ olsa idi daha iyiimiş, diye düşünürdü. İspatı rüşt edince onu salıver- mişlerdi. Fakat ayni zamanda da bir şapkacı dükkünma yerleştir mişlerdi. Artık büyük şehirde ser- best hayat başlamıştı. Baskısız bir hayat. Eva aldığı aylıkla hemen bir oda tutmuştu. Harbi umuminin nihayeti idi Ber- lin şehri mali ve ahlâki bir bub- ran içerisinde idi. Gürültülü bir sefahat hayatı geçiren bu şehirde Eva gibi esa- sen seciyesi bozuk bir anadan gelen babası meçhul bir kızın rahat durmasına imkân var mıydı? Evvelâ Büyük bir bakkal dükkâ- Dun çırağını tanıdı galibal. Yoksa ilk sevgilisi şu elektrik amelesi Adolf muydu?. Artık Eva hayatının başlangıcındaki maceraları hesaba bile katmıyor- Dünya Başı Ne Yapalım? Sl | du. İlk sevgilisinin ismini bile hatırlamıyordu. Eva hissiz bir kızdı. Onun hayatında acıklı ve hissi bir aşk macerası olmamıştı. Bütün çalışan Alman kızleri gibi hem hayatını kazanır, diğer taraftan bir erkek gibi eğlenir ve serbest bir hayat geçirirdi. Bir sürü erkeklerle tanışmıştı. Fakat Eva bunu maddi bir men- fant için yapmamıştı. Eğer son senelerin işsizlik bubranında ken- disini çalıştığı dükkândan kapı- dışarı etmeseydiler, yine macera- larına devam edecek ve şüphesiz kaldırımların Evası olmayacaktı. işsiz kaldığı zaman vakıa amele. teşkilâtı ona bir haftalık veriyordu. Bütün işsizler gibi o da cüzi bir para alıyordu. Bu para ile nihayet mütevazı bir ha- yat geçirmek ve açlıktan öl memek imkânı vardı. ( Arkası var ) Güreşçileri ümmet Birçok Şampiyon Güreşçiler Şehri- mize Hareket Ettiler Şehrimize gelecek olan dünya güreş şampiyonları Dünyanın en meşhur ağır sık- let güreşçilerinin şehrimize gele- rek ayın 17 sinde Taksim stad- yomunda karşılaşmalar yapacak- larını yazmıştık. Bunlardan bir kısmı memleketimize hareket et- mişlerdir. Bu güreşçilerin isimle- rini yazıyoruz : Kujanpaa Mauno (Lapon), Ma- runke Rişard (Alman), Huhtanen Otto (Finlandiyalı), Oliveira Ema- nuel (Ispanyol), Fişer Franz (Fran- sız), Nagi Bela (Yugoslav), Şirtop Jean (Romanya), Holuban Franz (Macar), Wavra Josef (Lehistan), Labuşko Anton (Lehistan), Szabo Mihael (Macar), De ia mote Jo- sef (Belçika), Draghiseanu Istvan (Romanya), Olsehovaki © Istvan ğim,, diye tutturdukça ondan bir | (Sabik dünya şampiyonu), Szara- dy Istyan (Macar), Rago Albert (Estonyalı), Krauser Maks (Mu- sev! Bu güreşçilerin hepsi kendi memleketlerinde ve Olimpiyatlar- da birkaç defa şampiyon olmuş profesyonellerdir. Gelecek göreşçi- ler arasında bunlardan başka iki maruf Yunan güreşçisi vardır. Bugünkü Kürek Müsabakaları Denizcilik Heyeti Riyasetin- den: Mıntaka kürek şampiyonası Cuma günü ( bugün ) Yenikapıda icra edilecektir. Kulüplerin içtima mahalli Yenikapıdaki muhafaza kulübesi önündeki sahadır. Gelecek Hefta Adalarda Su Bayramı Adaları güzelleştirme cemiyeti tarafından 17 Ağustos 1934 Cumajğ günü, hem Adalarda hem de memleketimizde #w sporlarına rağbeti artırmak maksadile, Hey- beliadada bir deniz bayramı tertip edilmiştir. Sporcularımız Şerefine Güzel Bir Ziyafet Verlidi Moskova, 9 (A. A.) — Âli bedeni terbiye meclisi reisi M. Antipof, Türk sporcuları heyeti şerefine bir ziyafet vermiştir. Ziyefette Tüfk sefareti arkânı, Türk sporcuları, hariciye komiser- liğinin yüksek (memurları, âli bedeni terbiye maclisi erkânı, Sovyet sporcuları ve matbuat mümessilleri hazır bulunmuşlardır. M. Antipof, Türk sporcularını selâmlıyarak Sovyet Rusya ile Türkiye arasındaki spor münase- batinn her gün daba muntazam bir şekil almakta olduğunu ve her iki milletin karşılıklı beslediği dostluğun bir delilini teşkil et- mekte olduğunu ehemmiyetle kay- detmiştir. Cevdet Kerim Bey uzun bir nutuk irat ederek Türk - Sovyet dostluğunum hükümetler do: çerçevesini taşarak milletler dosi- luğu balini aldığını beyan etmiştir. Sporcularımız Leningrat'ta Moskova, 9 (A.A) — Hari ciye Komiserliğinde Türk sporcu lari şerefine bir resmi kabul ter- tip olunmuştur. Akşam üstü Türk sporcuları Leningra'da hareket etmişlerdir, e 10 Bugünün Meselelerinden Verem, Korkunç Bir Fe- a ( Baştaratı Tinci sayfada ) taraf taraf verem mücadelesi de yapılıyor. Verem.. eski men ihmal edilen, devirde tedavisi şılan bir tan haber aldığımza göre, hü- met veremle mücadele için ilk fırsatta daha geniş bir fanliyet seferberliği gösterecektir. Biz bu haberi aldıktan sonra verem illetine karşı fennin buldu- ğu en yeni imha ve mlicadele ça- relerini öğrenmek ve halkımızı bu sahada da tenvir etmek için mü- tehassıslara müracaat ettik, onla rın bilgilerini topladık. Son tet- kikler neticesinde ortaya atılan fenni bir iddiaya göre, verem mikrobu inkıraz devresine girmiş- tir. Bir gün gelecek ki bu mik- robun nesli tükenecek ve o zaman beşeriyet bu felâketten kendi kem dine kurtulmuş olacaktır. Bu iddin henüz bir faraziye mahiyetinde olmakla beraber ve- rem tedavisi hususunda yeni yeni çareler bulunmaktadır. Bu hususta kendisile görüştüğümüz mütehassıs doktorlardan Şekip Habip Bey bize şu izahatı verdi; «Eskiden veremin hiç tedavi edilemiyen bir hastalık olduğu sa- nılırdı, Fakat bu iddia artık boş tur. Verem hastalığı bugün yüzde 95 tedavisi mümkün bir hasta- lıktır, Verem tedavisi eskiden zengin adamların harcı idi. Parası olan hastalığile uğrşr, fakirler kendilerini mukadderatm — eline teslim ederlerdi. Halbuki bugün, parası olsun veya olmasın, akl başında her insan bu tedaviden vzak kalmıyor. Verem tedavisi için ilk şart, hekimin sözlerine mutlak surette itaat etmek ve mutlak bir istirahat hayatı yaşa maktır. Bugün verem tedavisinde en son şekil ciğerlere sun'i hava ver- mektir, Yani Nömotorakstır, devirde tama- fakat yeni için çok uğra- Bundan sonra verem tedavisl için bir çok ilâçlar daha vardır. Meselâ son altın tedavisi, bazan lehinde ve bazan aleyhinde söy” lenen verem mikrop ve zehiri te i davisi, derttir. Diğer taraf- | Fakat bütün bu tedavilerin başında biraz evvel söylediğim gibi, istirahat, mutlak İstirahat, hufzıssıhha şeraitine azami riayet gelir. Bunlar hemen hemen kâfi bir tedavi sayılır. Son senelerde bütün tıp âlemi bu, nömetoraks, yani hava te davisinin muvaffak olamadığına kanaat getirmiştiler. Bu yüzden operatörler de verem mütehassıs larma yardım etmişler, ve çok muvaffakiyetli ameliyeler yapıl mıştır. Bu ameliyattan sonra Veremden kurtulanların sayım bir haylıdır. Bu suretle verem teda» visine, cerrahlar da iştirak etmiş» lerdir. Nömotoraks tedavisinden mak sat ve en çok methedilen ameli yatlardan gaye hasta olan olğeri, muvakkat Oveya dalmi surette istirahata sokmaktır. Kırılan bir kol veya bacak (kemiği nasl alçılarla iyileştiriliyorsa, nömoto- raks ile de hasta olan çiğerin şifası temin edilmektedir. Size verem tedavisinin paraya bağlı olmadığına bir misal: Bugün çok fakir olan, günde 40 kuruş kazenabilen birçok veremli has talar şifayap olmuşlardır. Son senelerde halkın verem hakkındaki bilgilerinin o artması, verem sirayetini çok azaltmıştır ve şifa nisbeti sırf erken tedavi teşebbüsü sayesine (o çoğalmışlır. Bu çok hayırlı işte Sıhhiye Vekâ- letimizin, Verem Mücadele Cemi yetinin ve hususi müesseselerin büyük bir yardımı vardır. Ve verem, (o bugün artık (korkunç kâbusluğunu kaybetmiştir. Ancak hekimin Oomutlak © surette sözü dinlenmesi şarttır.,, İmperatorluk Derdi Kanlı Bir Infilâka Yol Açabilir ( Baştarafı 1 inci sayfada ) hükümdarlığını kaybetmemek için de memleketini Almanyaya iltiha- kina muvafakat edemez. Diğer taraftan Almanya da A ayı kendisine ilhak etmek Mrk kararından vazgeçe- gp göre, tehlike, bütün hüsnüniyetlere rağmen kendili- ğinden di aktır. Şu siyasi tahlilden . telgraf haberlerini de yazalım: we 9O(A.A,) — Röy- ajansının bildirdiğine göre, Arşidük Otto dö Habsburg, ote- obille buraya gelmiştir, Kont İavesing ismi altında seyahat etmekte olan Arşidük, in a aç ve Norveçe doğru soya tine devam edecek, sonra Belçi- kaya dönecektir. Zannedildiğine ğöre seyahat, Avusturyalı Kıral taraftarları ile M. Musolini tars- fından tavsiye edilmiştir. Bu suretle, Avusturya tahtına avdeti meselesi müzakere edildiği müd- detçe bitaraf arazide bulunmuş olacaktir. Ümitler Çoğalmış Via Reggio, ( Kalyada ) 9 — | Arşidük Otto'nun amcası Preni Ksavyer dö Burbon demiştir ki! “— Şimdi Habsburgların tek: rar tahta geçmeleri ihtimalleri daha çoktur. Son Avusturya hâ- diselerinin neticesi bu olmuştur. İlk ümit ettiğimiz şey, Avustur yaya dönmek için bize mlisande | verilmesidir. : Otto ile annesi Zita dalma Belçikadadırlar ve buraya ne zaman geleceklerini bilmiyoruz. Başvekil Dolfüsün katlinden teessürlerini ve M. Musoliniye olan büyük hayranlığını bildirir ken, Prens şunları söylemiştir : “ ltalyanın bu kadar ani olarak hududa asker göndermif olması, Avusturyayı, şüphesiz bir ecnebi istilâsından kurtarmıştır... samasenmrasan seaoman, 000m0 201 sn amana amana a TAKSIM BELEDİYE BAHÇESİ AÇILDI HERGÜN MÜZİK ve CAZ Gayet ucuz her nevi meşrnbat (4757)