10 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

10 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mı Siyaset Alemi İtalyada Kadın Meselesi İtalya başrekili M. Musolini İtal- Yada — kâdının — iktisadi ve siyasi tahalardaki —rolünü şu cümlelerle halatıyor: * — Birçok kadınlar iktisadt buh- Tândan dolayı dışarıda iş görmeğe Mecbur — oldukları için kendilerini Mazur görürüm, Lâkin kadının csaas Vazifesi anneliktir ve muhiti, eskisi Bibi ev olacaktır. “Faşist hükümeti, bugünkü İtalyan kadınlarının eski Roma kadınları gibi ün — hayatlarını evde, örme Ve dokuma işlerile geçirmesini istamiyor. Hükümet kadınlarımızın, kocalarının Veya erkeklerin mütemmim bir uzvu arru ediyor. st rejimi, İtalyan kadımmı bayattan — uzaklaştırmıyor. Sendikalarda birkaç kadın memur Vardır. — İleride korporasyonlara da kadınları alabileceğiz. Bir kadının bu Şibi memuriyetlörde bulunması, ancak kaç evsafı haiz olmasına bağlıdır. Resmi dairelerde ve hattâ nezaretler- bile memur kadınlar mevcuttur. *Kanunlarımız, İtalyan - kadınlarını himaye ediyor. Bununla — beraber, Faşist rejimi İtalyan kadınlarının tam Manasile anne olmasına ve bu tabii Möyilde bulunmasına bütün kudretile Balışıyor.. Çinde Komünist Hareketleri Tokyo, 9 (ALA.) — Fuşavdan Eelen bir habere göre, Fumlog'deki Fransız katolik kilisesine komünletler hücum etmişler, bir Fransız harp gemisi Santuyaoya hareket etmiştir. Çin — kuvvetlerinin tayyare bom- bardımanları kızil kuvvetlerin ilerle- mesini biç olmazsa şimdilik, durdür- Muşa benziyor. Bir Yangın Faclası Nevyork, 9 (AA) — Artistler ve talebeler mahallesinde — yükaek bir binanın 18inci katında şiddetli bir Parlama olmuş, bir ladın ölmüştür. Yaralananlar da vardır. 4 apartıman hazap olmuştur. Şark Misakı Ve Lituvanya Kavnas, 9 (A A.) — Lituvanya Nazırı — verdiği beyanatta Moskova — görüşmelerindeki ehemmi- Yetten bahsetmiş, şark misakında iki mtiön — mutabık kaldığımı, bu #üretli mes'ul unsurların garka '.::Lı:uı"::.lıcııhh ortadan kal- v — Bilirim efendim, tabanca Iıllınınm, lütfederseniz, dedim. .“dlkı'kıdı ne pos bıyıklı baba- v “:.ltlı zabit, “d.d' ben, bu dün en sonunda neye yara- "“At"'l bilmiyorduk, Nesrin. kşam yakti, üstü kapalı, Yaylı denilen bir arabada, çok tok, uzun aüren bir yokuşu tır- Manırken, el çantamı şişiren sarı deri mahfazalı şeye beni muhtaç bırakmaması için Allaha yalvarı- Yordum amma, yine de bu ölüm tletini kim ve ne için kullanaca- bir. dakika — bile aklıma Betirmiyordum , * L Pos bıyıklı zabit, içimi rahat- Andırmak İçin: b — Sakallı altmışlık bir ara- acı buldurttum sana hamm ke Lâkin yine de güvenilmez. bu yüzünü, ya kapat, ya da Şey sür.... yâni lâfın kısası, 4 kadar beyaz olmamıya çalış, Öikü. —? Amalsa Haldamaz. Zimn, 8Ell — | i ' Hindenburga Matem Tutmıyan | Bir Şehir ! | Havr - (Fransada) 9 — Havrr me- busu ve belediye velsi, 7 Aguı!nı.tıı resmi binalara matem bayrağı çe'kıl- mesi hakkında - dahiliye nezarelinin talimatına şu cevabı yvermiştiri *Mareşal Hinderburgun vefatı ma- temine İştirak edemiyeceğime müte- essifim.. Burjuvaziye ve İşçi âlemine mensup erkek ve kadıaların onun idaresi zamanında tecemmü kamp- larında hapsedilmiş olduklarını ve yapılan bülün çinayetleri kendi oto- ritesi altına almış olduğunu unutamı- yacağım. Hindenburgun ölümü bizim için ne bir sevinç ve ne de bir ma- tem günü olamaz.n Fon Papen Avusturya İle Dostluk Tesis Edeceğini Söylüyor Berlin, 9 (A-A) — M- Fon Papen, Röyter Ajansının bir, ııı.hılıhlnı be- yanatta bulunarak demiştir ki — Viyana orta elçiliği, vazifesini bu vazifeyl ruhu ve manası itibarile temsil etmek niyetile kabul ettim. Çünkü bütün Avrupada hüküm ıürın gerginliğin azalmasının bu vazifenin ifasına ne kadar bağlı olduğunu bi- liyorum. Relisicümhur Mareşal Hindenburg, son İmzasını bana gönderdiği mek- tuba atmıştır. Müteveffa Mareşal, bu mektubunda şöyle diyordu: ğ « —. Sizi, Almanyanın siyasi mü- messili mfatile bizimle ayni ırktan olan Avusturya milletile samimi ve tablk münasebatı tekrar tesise mu- vaffak olacağınız ümidini samimiyetle besliyerek gönderiyorum. Bu mes'a- liyetli vazifede muvaffakiyetinizi te- menni ederim.,, Viyana, 9 (AsA:) — Fon. Papenin | Vi İçiliğine hükümetin muvafa- Iııî.:v:bı vermesini gazeteler soğukk nş 9 (A.A.) — M. Fon Papen Viyanaya hareket etmiştir. M. Litvinof Yeni Bir Siyasi Seyahate ka Söyleniyor Vçı:.av: :ğ(ıhı A )’— Pat Ajansı muhabirinin bildirdiğine göre Sovyet miseri; Almanya, İt hariciye e en ziyaret ederek görüşecektir. ve Fransayı — resmi Şark misakı bakkında Mebrure Sami ÇÖL GİBİ rahatını — istersen çirkinleşmiye k biraz demişti. ö Bı: de başımdaki siyah örtüyü gibl yüzüme do" teli, etinin sade köylü kadınları ladım. Saçının hiç bir tarafı guülı.nlyon. iki kos kocaman çok ığlıı:: yeşil gözlü, beli 0 günden ”i külmüş, içi ihtiyar, yaslı ga bir kadın oldum. a Yaylı yana çarplti? hitmîı’ıı:ınınk bilmiyen yokuşu bitin alt- karken, pos bıyıklı zal Sııhk arabacısı da kırbacı elinde, yere iniyor: hanım. — Çubuk beli bu, Atı da beni de bu yol çökertti... çarpılan yıylı:ın içi.n:ı. kayıyor. « ayıyol Ahy:ıg:ı:ı.o"îıor ':ırıfım ııjlıııı n lîıııı. kulaklarımda bir uğultu, v portakal çiçeği d anki a ::î::lı:fîlı' kendi kendime ben de: iki kat etti.. | gü ö > |Amerikada Sıcaklar Fe- lâket Derecesini De Aştı Binlerce İnsan Öldü, 2 Milyon Hayvan İtlâf Edildi 50 Milyon Daha Öldürülmek Lâzım! Nev-York, 9 (A. A. ) — Hemân bütün Middle-Vest'te yeni bir. mcak dalgası esmekte ve büyük stıraplara sebep olmaktadır. İova hükümetinde 4 kişi ölmüştür. Kansas Siti'de hararet 108, Sprig- fielda'de 104 Fahrenhayt derecceldir. Banı yerlerde veykalâde sıcak rüz- gürlardan dolayı vaziyet fenalaşmıştır. Hayvanlar müthiş — surette setirap çekmektedir. Cümhur reisi M. Ruzvelt, kuraklık- | tan zarar görmüş olan yerleri gezmiş Dakota'da toz bulutları arasında bir gün kaldıktan sonra hükümetin ku- raklık meselesina bir çare bulmuya çalışacağını söylemiştir. Sıcak dalgası, — şimdi Roşör ve Apalaş dağlarından cenuba, Meksika körfezine doğru ösmektedir. Yüzlerce kimse, yerlere serilmiştir. ve bu yaz sayısı 1,500 olmuüş olan ölüm vak'aları gittikçe artmaktadır. Hayvanlar Kesiliyor Nevyork, 9 ( A. A. ) — Şikagoda blr milyon kayvan sıcaklardan çektiği ıstırap yüzünden hükümetin emrile öldürülmüştür. 850 bin hayvan da öl dürülmek üzeredir. Vaziyetin tabil olabilmesi için hükümetin daha elli milyon hayvan satın alması icap ede- ceği zannolunuyor. Hükümetin Siyaseti Vaşington, 9 ( A. A.) — Mahsulün | az yetişmesini istiyen ve buna muka« bil çiftçiye tazminat verecek — olan | dehşeti kargısında bu siyasetini sannedili. yor. Her Taraf Kurudu Növ-York, 9 (ALA.) — Tekaas'ta Misurl vadisi üzerinde bir uçuş yap- mış olan Amerikalı bir tayyareei, ku- raklığın feti meticelerini müşahede etmiştir. Yüzlerce mil mesafede her gey kavrulmuştur. Birçok — göller, ne- hirler ve dereler kupkurudur, Bunların çamurlu — yatağı, kazgın güneşin altın- da taş kesilmiştir. Göz alabildiğine bir. çöl manzaram arzetmektedir. Bütün bu sabada ne bir sap — Haydi bakalım hemşire Nazan, uğurlu olsun, diyorum. * Gece bastığı vakit “ Gâvur kahvesi adile anılan bir yerdeyiz. Atta, arabacı da, ben de burada SAA akali ada böyle Halbuki benim için ©o odasında geçirdiğim gdinlendirecek yerde, korkunç — bir diyor. harap han e, içimi g;îbümn y;'“::ı or Nesrin, 'eyg(:ııuynııdıll bozuk, sürgüsü püften, ..M.kufnlu odada, sabahı ben, kapının önüne çektiğim iskemlenin üzerinde apaçık göz- lerle bekliyorum. Her sesten, her pıtırtıdan ürkerek, sofada dolaşan ayak seslerini nefesimi tuta tuta dinm Jiyerek, iskemleye bile pek benze- miyen o dört üzerine büzülmüş, hatta ağlıya- madan sinirlerim gerik, kaskatı nün ışımasını bekliyorum. Sabahlayın duyduğum ilk ho- seslerinden içime öyle rahat- lr::dmcı bir his işlemiş ki, o va- kitten beri, duyduğum her horoz p Güvur kahvesinde irdiğ!m gecenin ürpertisinden :muluyornnınm gibi hoşlanır ve sevinirim Nesrin. Hor horoz - se- sesile ben he ayaklı tahta şeyin | Sıcakların dehşeti M. Ruzveli'in siyasetine bile tesir edecek gibi görünüyor yeşillik, ne de bir hayvan görülmek- tedir. Yalnız mevaşi değil, fakat ehli hayvanlarla, kümes hayvanları da temamiyle telef olmuştur. Cenubt Dakota'da, haftalardanberi yağmur yağmadığından, ekinler mah- volmuş ve köyler bu yüzden derin bir muzayakaya düşmüştür. Nutuk Dinlerken Roçester, 9 (A.A.) — Cümhur Relsi M. Ruzvelt Lejyonlar mitinginde 20 bim kişi önünde bir nutuk söylere ken birçok kimseler sıcaktan bayıl. mışlardır. Bir Bomba Hikâyesi Roçester, 9 (A.A.)— Cümhur Reisi nutuk — söylemeden evvel depodan bir bomba çalındığı için börkes höye« cana düşmüş, S0 polis hafiyesi araş- tırma işine memur edilmiştir. Sar Polls Müfettişli Tevkif Edildi Paris, 9 (A. A.) — Sar Polis Mü« fettişi M. Dötrih, bir Sarlı hakkında ecnebi makama İhbaratta bulundu- gundan dolayı tevkif edilmiştir. sinde ben, o sabahki gibi boyun- duruğu çözülmüş, hayvanımsı bir rahatlanış duyarım. Burdur yolunda bütün bir gün daha, başım — zonkliıya zonklıya gidiyoruz Nesrin. Ben arabacıya, arabacı bana, yiyeceklerimizden ikramlar yapıyoruz. Ahbap ol maya boşlıyoruz. — Geçende senin gibi üç İstanbol kızıni daha götürdüm Baladıza, Ben bir yol İstanbulu görmüştüm amma, aklımdan hiç geçirmezdim — bunu. — İstanbul kızının böyle gözüne pek - oldu- ğunu hiç bilmezdim. Aferim si- ze, helâl süt emmişsiniz be... Ne mutlu onlara, diyordu. «Onlar» ... Bu «Onlar» da her şey vardı. «Onlar» dendi mi, ihtiyar bile olsa, başlar dikleşir, yüzde bellisiz. bir gülümseyiş, müphem gurur çizgileri, kımılda- nışları görünür... Geniş bir ne- fesle göğüsler şişer, bütün kurtu- luş Ümitlerinin bağlandığı — bu «Onlar» sözü, böylece, mukaddes şeylerin anılışından bile üstün bir huşula, aşkla söylenirdi. Gözleri küçücük, yüzü kat kat kırışık, sakalı kınalı, sırti daha dediği kadar bükülmemiş, arabacı da bu ayni vecdile : — Ne mutlu «Onlara»| dk ”$ ayfı Gönül İşleri Aile Hayatında Düşünülecek Bir Nokta ! Bir okuyucum bu sabah, be- nim on sene evvelki bir hatıra- min tazelenmesine sebep - oldu. Yazdığı mektupta zevcesinin si- nirinden şikâyet ediyor. Söyledi Şu:> “Akşam evime döndümmü onu daima kaşları çatık ve küs- kün bulurum. Artık bir köşeye çekilip kitabımı okumak, gaze- temle meşgul olmak mümküna değildir, aramızda bir hiç yüzün- den münakaşa başlar, göz yaş- ları arasında biter. İlk zamanlar- da sabrediyordum, fakat artık bıktim.» On sene evvel yakın akra- bamdan bir kadının zevcinden bir mektup almıştım. «Refikam sinir hastalığına tu- tuldu, yaptığım her hareketi hatalı görmeye başladı ve nihayet bir müddettenberi de ayrılma tekli- fini tatturdu. Düşündüm, aldırış etmesem mecnunane bir harekete teşebbüs edecek, boş — kâğıdımı eline vererek İstanbula yolladım. Siniri geçtiği zaman nikâhı taze- leriz,, diyordu. Bu genç hanım bana geldi, biraz sükün bulmuştu, şikâyetle- rinin sebebini sordum. — Maddi bir hâdise göstermedi ve nihayet zevcim benimle hi l değil, dedi. Kısa bir çnm sonra zevci İstanbula geldi, ben derdi anlamıştım, izalesi çaresini söyle- dim, barıştılar. Bugün iki çocuk- ları var, ve dünyanın en mes'ut ailelerindendirler. Oğlum, görüyorum ki vaziye- tiniz hikâyesini anlattığım ailenine kinin aynıdır. Rekfianızın sinirl münhasıran ihmal edilmesinden veya ihmal edildiğini zannetme- sindendir. Akşam evinize geldi- Eniıdo kitabınızı gazetenizi bıra- nız. Biraz onunla meşgul olu- nuz, meselâ saçından bahsediniz, renginden bahsediniz, mümkünse şöyle küçük bir gezintiye çıkınız, üç günlük tecrübe kâfidir, vazi- yetin degişeceğinden — eminim, kadın her şeyi affeder, fı.!ıı:'t ihmali ve bilhassa İstihfafı ü e yordu. Benim de iki nğlı;m var orada, Hasanla Hüseyin... Bir gün olur da görürsen onları, ya- ralanıp ta geliverirlerse sana, bu lâfımı söylersin e mi? Ne mutlu onlara dedi Idi babanız, dersin, lece ilerliyor. karardıktan sonra varıyoruz. Toprak damlı evleri gösteren Adem çavuş: — Yarın erkenden Baladıza trene yetişmeye gitmeyecek obk saydık, seni göle düm, söğütlükleri görürdün.. Büyük zelzele harap etti burasını, vaktile daha şenlikli yerdi. Yazık oldu, diyor, geceyi geçireceğim odayı da artık dostluğumuzun şereline, kendi bulup seçiyordu. İhtiyarın uğrundan mı, yoksa kaç gecelik uykusuzluktan mı nedir. Nesrin, yanlışlıkla adına etel denilen bu yerin basık tavanlı odasında, soyunmadan kendimi içine attığım kaskatı yatakta; ezgin bitik bir uyku ile sahahı buluyorum. Ertesi günü, Adem çavuşla, son üç saatlik bir araba yolculuğu ahbaplığından sonra, Baladız is- tasyonundan — umumiyetle, — snde tlhıdüdıd. o da odunla işleye- ilen bir trene biniyorum,. ( Arkası var) j : | ş K

Bu sayıdan diğer sayfalar: