4 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

| “tzetelerinde M Akisler b # Oo Demokrasi Yükseliyor “Prager Pres,, isimli Çekoslovak “"'fesindcn: öşizmin ne demokrasiyi, ne sos- K Yalizmi katiyetle mağlüp etmediği ürdır. Demokrasiyi mağlüp ede- - ÖEmesi; faşizmin kendi — teşkilâtını .'_“î cebir ile kurup modern cemi- Yttin İçtimai meselelerini halle çalış- G . Masındandır. Avrupa — demokra- Ve sosyalizm için en ağır inhitat Svri geçmiştir.,, iti - İngilttere Gümrüğü Peşter Layd,, isimli Macar ga- *tesinden: v p z lngilterı'nîn gümrük resimlerinde F Bi takım değişiklikler yapılmıştır. " mkıdeğişikliklır, evvelemirde ipek eri ile sun'i lpek ipliklerine ve Jâ e:"'ucatı taallük etmektedir. Bun- i“ başka ipekten ve yahut sun'i kten mamul hazır elbislerle mef- t senayiinde kullanılan eşyanın Trük rüsumu da değişmiştir.., - Japon Kadını I1 Korriere della Sere,, isimli “İyan gazetesinden! » Japonya'da her sınıfa mah- heykeller ve abideler mev- httlll'- Fakat Japon kadınları t:kkmda yapılmış hiç bir heykele ya Sadüf edilemez. Halbuki cihan- l : birçok kavimler arasında mil- t tine en çok hizmet eden ve en ]ızli fedakârlık gösteren Japon r jd'mdır. Bu hal gösteriyor ki, SPon millleti, kadınına karşı ve- akâr değildir. , â'ıö Japon kadını birçok vazifeler n tüyorsada tek bir hakka malik *Şildir. Japon kadını daima mü- , Yazıdır ve tevazuunu İütüf ve ilıkla göstermeğe mecburdur. l Sokaklardaki yürüyüşü, topuk- | ötinın harekâtı ve intizamı, her dımda verdiği ses, musiki tem- arına benzetilebilir. Jopon ka- i, erkek karşısında bulunduğu | "_llıan hürmet ve tazimle eğilir. 4 g"_ adam tam manasile erkek ol- buğunu ancak Japonya'da anlıya- r *be " Amerika Grevl . Mançister Guardiyan ,, isimli Siliz gazetesinden: 'Eb“ San Fransisko grevinin asıl İi ebi şudur: Bu şehir büyük bir AM ar Pa malik olduğundan liman ği dn'.'lesi gayrimuayyen mesaiden ' :'mî surette mutazarrır olmakta- h" İngiltere de bu seyylenin ya- kî'c“l değildir. Bu meseleyi tet- “tesi ©den heyetler bu fena sistemi ,:3“'* etmiştir. Liman amelesinin faj 3yyen günlerde muayyen vazi- ' ıik"' alamamasından eskidenberi “Âyet edilir; buna rağmen bu &m gerek İngiltere ve gerekse erikan limanlarında kök sal- bir vaziyettedir. h n Fransisko dok amelesi atalı sistemi kökünden kazı- ç & Aazmetmiştir. Bunun İçin | “.fâ“? Çareyi sıra ile çalışmak l eminde bulmuşlardır. Ve bu aç lmn kendi memurları tarafın- tan tayinini — t r ale tmi . Şimdiye kadar mğom:r?l:ıl::âl;l hap hususunda tam bi :utîye sahip hulunduklı':ınâ.ı:ı dırgün istedikleri ameleyi istih- am ederlerdi. Bu sistem şüphe- diz patronlar için mükemmel bir ğ ' ha idi. Fakat amele bakımından t büyük mahzuru vardır. Gayri .tıqy"n mesai usulünü ilelebet ı.?rükleyip devam ettiriyor - ve : Sai saatleri veya ücret hakkın- Ver ameleye hiçbir talep hakkını h Miyordu. Grev — meselesinin BİIİ:_ için bir çare tasavvur oluna- Va E_v"lâ iktidarsızları ayıklamak bem; ilâhara sıra ile çalışmak sis- Ütaşhai? tatbiki. Heriki hareketin St :ı'( Ve icrasına bitaraf bir hey- tek i'eğa"_?t etmelidir. Böyle bir Yayepi dlin federal hükümetin si- Bin e de uygun düşeceği tah- tdilir. ,, ni Zöne Resim li Makale * aa e Te GĞ —— KA Almak İçin Vermek B SON TELGRAF HABERLERİ Hitler Halkın Reyine Müra- caat Edilmesini istiyor Vermeden almak... Bugünkü iktisat ka- idelerine göre böyle şey olmaz. Vermeden alanlar belki aramizda vardır. Fakat bunlar günün birinde aidıklarını birkaç mlslile ce- miyete ödemiye mecbur kalırlar. Cemiyetin iktısadi inkişafi, bir taraflı değli, karşılıklı alışverişle mümkündür. Ne glbi ? Şu yav- rular ki yarının dolikanlılarıdır, eğer biz bugün bunlara vermezsek yarın ihtiyars ladımız. zaman — onlardan — bir şey ala- mayız. Çünkü onların yetişmeleri ve yarın bizim heı_ıbımııı çalışabilmeleri için bizim fedakârlığımız lâzımdır. Unutmıyalım ki bu fedakârlık, cemiyet hesabına bir vazifedir. — . Almanya ve Hitlerin vaziyeti hak- * kındajbirinci ve sekizinci sayfalar- îr mızda tafsilât vardır.Goceyıugından .f' Bonra ve bu sabah aldığımız ( aşağıki telgraflar da bu malümatın mütemmimidir * Berlin, 4 (A.A.) — Nasyonal Sosyalist mahafilde M. Ruolf Hess'in —Başvekâlet - makamına getirileceği — mütalâası Üeri sü- rülmektedir. k Hava işleri nazırı M. Goerin- gin esasan pek ağır olan diğer vazifelerine zamimeten bu işi deruhte etmesine ihtimal veril- memektedir. M. Hitlerin devlet relsi vezai- #ini deruhte etmiş olduğu haberi Alman halkında bir hayret uyan- dırmıştır. Nasyonal sosyalistlerin vücude getirmiş oldukları millt camiaya rağmen Alman — halkının kısmı azamı Hitleri otoriter bir fırka reisi ve binnetice müsamahaya yanaşmaz bir adam addetmekte- dir.Hindenburgun Yahudilerle pro- testan kilisesinde vicdan hürriyeti aşvekâlet Makamına Kim Getirilecek lehindeki müdahaleleri, büyük bir tesir hasıl etmiş idi. 30 kânunusani 1934 tarihinde Rayştağ tarafından ittifak ile kabul edilmiş olan ve Almanya- nın yeniden ihya ve imarına ait bulunan kanunun dördüncü mad- desinde şöyle denilmektedir : “Alman hükümeti, yeni bir kanunu esasi vücude getirebilir. ,, Halkın Reyine Müracaat Berlin, 3 (A.A) — İmpara- torluk kabinesi, dün öğleden sonra !M. Hitler'in riyasetinde toplanmıştır. M. Hitler, Dahiliye Nazırı M. Frick'e bir mektup tevdi etmiştir-! “ Müşarünileyh bu mektubunda Mareşal Fon Hindenburgun Reich- president unvanına izafe etmiş olduğu azamet dolayısile bu un- vandan vazgeçmiş olduğunu ve yalnız Alman milletinin reisi ve Alman Başvekili unvanını muha- faza edeceğini bildirmektedir. M. Hitler, dün neşredilmiş olan kanunların halkın arayı umumiye- sine arzedilmesini de istemekte- dir. Arayıumumiyeye müracaatın tarihi henüz resmen tesbit edil- miş değildir. İhtimal, 19 Ağustos- ta yapılacaktır. Pazartesi günü Rayştağta bir matem celsesi aktedilecektir. Hin- denburg, Tannenberg muharebe meydanındaki — abidenin önüne defnedilecektir. Kayserin Çelengi Neudeck 3(A.A.) — Eski veliaht, buraya gelmiş ve Mareşal Hindenburgun naşının ayak ucuna Hohenzollern hanedani namına bir çelenk koymuştur. Ordunun Hitlere Sadakati Berlin, 3 (A.A) — Bütün Alman kışlalarında — Hitler'e sadakat — yemini, bir — takım askeri merasime vesile vermiş ve bu merasim esnasında 1914 de umumi harbin ilâmı hâtiırası tizkâr edilmiştir. Jeneral Fon Billamberg Hitlere ordunun —başkumandan sıfatile kendisine sadakat yemini ettiğini bildirmiştir. Zonguldakta Bir Romen Vapuru Tu- tuştu, İki Amele Yandı Zonguldak 3 ( A. A.) — Ro- manya ş:in Koılıf mıntakasından kömür yükliyen Yunan bandıralı 2,000 tonluk mazotla mt_itel!ımk Arko şilebinin makine dairesinden yangın çıkmış iki makinist yanarak ağır yaralanmıştır. Yangın sön- dürülmüş ise de — henüz hasar miktarı anlaşılmamıştır. Tuluzda Büyük Bir Yangın Tuluz, 3( A.A ) — Büyük bir yangın, bir antrepo ile erzak ambarlarını yakmıştır. Hasarat, Avusturyada Yeni Tevkifat Yapıldı Viyana, 3 (A.A.) — İnıl_?ruck memurlarının doğrudan doşı'uy. Bavyeradaki Avusturya » leıiym... larından talimat alan bir tedhiş teşkilâtının izi üzerinde oldukları haber verilmektedir. Birçok tevkifat yapılmıştır. Mısırlı Segahlaır n Müslümanlar Ce- ee gî:îup 22 kişilik bir heyet seyahat maksadile sehri- mize gelmiılerdir. MlŞlrlı_gençlgr bıı_ğlln Cümhuriyet abı.de'sı_no çe- lenk koyacaklar, şehrimizin gezi- miyetine - birkaç milyon tahmin .d'l_'îeıît_fdğ _ lecek yerlerini gezeceklerdir. Erzurum'da 300 Fakir Çocuğu Sünnet Edildi Erzurum, 3 (A.A.) — Halkevi ve hayır cemiyetlerinin yardımıy- le dün 300 fakir çocuk sünnet edilmiştir. Bu münasebetle gece Millet bahçesinde muhtelif eğlen- celer yapılmıştır. ŞEz ç Muhafız Gücü Bisikletçileri Fatsa 3 (A.A.) — Muhafızgü- cü bisikletçileri Fatsaya geldiler. Uzaktan bisikletciler ve Fatsa sporcuları tarafından, şehre girer ken de Kaymakam, Belediye, C. Halk Fırkası şube reislerile kaza memurları ve halk tarafın- dan karşılanmışlardır. ——— — ken bu borcu ikinci defa keserek y ğ İSTER İNA Beşiktaşta oturan Ahmet B. isminde bir mütekait binbaşı Vanda bulunduğu sırada hükümete olan miktar borcunu ödemiş ve mukabilinde bir makbuz almış. Geçende Beşiktaş Malmüdürlüğünden aylık alır- buz vermişler. Fakat sonradan Malmüdürü B. yanlışlık yapıldığını anlamış, Ahmet Beyden makbuzu alarak İSTER INAN ISTER İNANMAİ AN ISTER bir | tan sonra makbuz . ine eline bir mak- | — (l ai arkasına “kesilen v>--- müdürü hastalanarak olmüş ve makbuzu da bulmak mümkün olamıyormuş. Garibi şudur ki Ahmet Beyden için bir defa daha kesmek istiyorlarmış | İNANMA! " "-> lâzımdır,, diye yazdık- soymuş. Fakat mal- bu parayı, makbuz bulunamadığı N (Meclisinde ekseriyet, H Üzüm ETEL Yalnız Yenilmekle Bitmez — Üzüm bağlarının sahipleri milli İktısat Cemiyetine müracaat ederek, memlekette üzüm sarfiyatını arttır- mak için, Türkiyede bir üzüm günü icat edilmesini, o gün herkesi şimen- diferlerin ucuzca biletle bağlara ka- dar götürmesini istemişler.. Bir üzüm bayramı günü icat et- mek hiç te fena bir fikir değil amma yalnız bir günde halk ne kadar çok üzüm yese, bağların üzümü yine bit- mez. Üzümü halka bolca yedirmek İçin en kestirme yol, üzümü ucuzca satmak olduğunu elbette bağcılar da bilirler. Bu sene üzüm mahsulü pek bolmuş, diyorlar. Fakat biz bu bollu- ğu yalnız gazetelerde okuyoruz. Ga- zetelere inanıp ta bir manavdan, şöy- le yüzüne bakılabilecek bir üzümün fiatımı sorarsanız, manav sizin yüzü- nüze dik dik bakarak : — Efendi, senin hatırın için kilosu kırk kuruşa olur !. Diye dayatıyor. Halbuki, üzümün bol olduğu söy- lenmiyen senelerde onun, kilosu de- ğil, okkası kırk kuruşa idi. Galiba, bağcılar manavları insafa getiremiyorlar da, onun için gidip Milli İktısat Cemiyetini rahatsız edi- yorlar. * Zaten Üüzüm — mahsulünü yalnız halka yedirmekle bitirmeği düşünmek yanlış bir fikirdir. Bu hususta Şeyh efendinin sözünü bilirsiniz: Tekkenin avlusundaki üzüm bağlarının mahsulünü müritler yemiş- ler, yemişler, bitirememişler. Artık üzüm yiyemiyecek hale geldikten sonra, şeyhe müracaat etmişler, hali anlatmışlar. Şeyh efendir Fıkaraya dağıtınız! Diye emir ver- miş. ; — Fıkaraya da dağıtılmış, üzüm yine bitmemiş, o vakit şeyh efendir — Bu mahsulün . bu yıl bol ol- maszında Allahın mutlaka bir hikmeti var, demiş, höle şu kalan üzümü da küplera basınız, bakalım, Canabhn hak ne ihsan eder. Küplere basılan üzümden Canabı hakkın ne ihsan etmiş oduğunu el- bette kolayca tahmin bıxururıunuı. * Benim anlayışıma göre, bu yıl İstanbul bağlarında mahsulün bol olmasındaki hikmet pek aşikârdır. Baksanız a, gazeteler kaç hafta- danberi yazıyorlar, İstanbulda içecek su kıtlığı varmış, sucular sarnınç suyunu memba suyu diye satıyorlar- mış, hatta muhterem belediyemiz İstanbuldaki memba sularının her birini ayri ayrı tahlil ettirecekmiş, halkın aldanmaması için tahlil rapor- larının kopyesini su şişelerinin üze- rine yazdıracakmış. Bunlar da iyi şeyler amma, su inhisara tabi olabilecek maddelerden olmadığı için, ne kadar uğraşılsa intizam altına girebileceğini zannet- miyorum. Bakınız, içkiler inhisara tabi olduğundan beri ne kadar inti- zam altına girdi. Rakı, şarap, likörler.. Envatı türlü şişeler içinde hem bol, hem de gayet temiz olarak satılıyor. Bunlardan hiç kimsenin şüphesi olamıyacağı için şişelerin üzerine tahlil raporu koy- mak ta kimsenin aklından geçmiyor. * Bağcıların da bu hikmeti anlama- ları lâzım. Halkı ucuz şimendiferlerle yahut ucuz otobüslerle bağlarına ka- dar yoracakları, kendileride boşuna üzülecekleri yerde, üzümlerini küplere bassınlar, bol bol şarap yapsınlar. Halk bol şarabı bulüp ta su yerine şarap içmiye alışınca, İstanbul bele- Piyesi de bitip tükenmiyen şu içecek su meselesinden kurtulmuş olur. Yunanistanda Muhalefet —— Atina, 3 (Hususi) — Âyan muhalefet fırkalarında olduğu için hükümet kendi noktainazarına göre hazır- ladığı kanun lâyihalarını geçirmek | hususunda büyük zorluklara uğra- » maktadır. Ayan Meclisinin feshi ile yeni intihabat yapılması imkânlarının araştırıldığı söylenmektedir. Fa- kat böyle bir karar verildiği takdirde tatbik imkânlarının ne derece varit olabileceği üzerinde durulmaktadır. Sözün Kısası ”- . P PST EL, TC NLE AMT ELİ SS SSCALEN A |