Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
#a aşereesaaARA Bir Tanesi 50 Bin Liraya A a a nni n di n eee Mal Olan Dört Uskur ! senedenberi Ingilizlerin — iki 70,000 tonluk muazzam transat- lantik vapuru yapmakla meşgul olduklarını bilirsiniz. Mali miişkü- lât dolayısile inşa ameliyesi bir müddet için yavaşlayan bu vapur- da, son zamanlarda tekrar - faali yetle çalışılmıya başlamıştır. Bu resimde gördüğünüz muazzam us- kur, bu transatlantiğe konulmak Üzere Londrada yapılmıştır. Taymis kenarlarından vapura yüklenerek Ciyd'daki tersaneye gidecektir. Madeni manganezli bronzdır, ağır- ——— F ee Bir Gömlek Amerikada * Hatıra 1500 Li lığı 33 ton gelmektedir. Kıymeti takriben 50 bin Türk lirasıdır. Curnarder adımnı taşıyacak olan translantiğe bunun gibi dört tane uskur — konulacaktır. Demek ki vapurun yalnız uskurlarının kıy- meti 200,000 Türk lirasıdır. Ye- künunun kıymeti (50,000,000) elli milyon Türk İlirasını geçecektir. Ingilizler gibi Fransızlar da böyle muazzam bir transatlantik inşasile meşguldurlar. Onlarınki Ingilizlerinkinden (5000) ton faz- lasile (75,000) ton olacaktır. aa ——— M A Meraklıları Günden Güne Artmakta ! İnsan Kaııî;ıa BulaŞm—ı_ş Bir Taş Parçası Elli Lira! Amerika zabıtası “ 1 numaralı halk düşmanı,, ismi verilen meş- hur haydut (Dilinger) i lâyık ol- duğu âkibete kavuşturdu. Tafsi- lâtını ajang haberi olarak yazdık. Okumuşsunuzdur. Fakat mesele . hakkında Amerikadan gelen ha- berlerde öyle mütemmim malümat vardır ki, okurken insanın hayrete düşmemesi mümkün değildir. Me- selâ: Haydudun itlâf edildiği ha- beri şayi olür olmaz hâtıra topla- mak merakında olanlar derhal zabıtaya müracaat ederek hay- dudun eşyasının müzayede ile sa- tılmasını istemişler, kanlı gömle- MütsecüREKANECENUCANURARERUNA 140 Yaşında «Bir Zenci Cenubi Amerikanın Rio dö Janeyro şehri belediye hastane- sinde tedavi edilmekte olan Ri- bero Isminde bir Zenci 140 ya- şında olduğunu iddia etmiştir ve 1842 ihtilâline karıştığını, 1865 tarihinde de Paraguvay'a karşı harp ettiğini söylemiştir. Bu Zenci de bizim rahmetli Zaro Ağada olduğu gibi doktor ( Voronof )un Mmeşhur usulü ile tetkik — edilecektir. 1500 lira vermişlerdir. Zıbıfı bu ftalebin ilerde tetkik edilebileceği cevabını vermiştir. Hâtıra merak- - hları' istediklerine kavuşamayınca haydudun düştüğü yerdeki kal- dırım - taşlarını söktürmüşler ve tizerinde küçük bir kan İlekesi bulunan her parçasına 50 Türk lirası vermişlerdir. Bu paraya, belediye nizamlarına - muhalefet- ten dolayı ödenen para cezası dahil değildir. * ' Yine — Amerikadan — gelen haberlere göre hayatında 14 cana kıiymış olan buü cana- var, ilk vak'asını herhangi bir silâhla değil, boyanarak revolver şekline getirilmiş olan bir odun parçası ile yapmıştır. Söylendi- ğine göre Dilinger elinde bu tahta parçası olduğu halde bir bankaya girmiş sayısı (35) i bu- lan memurları korkutmuş ve pa- raları cebine doldurarak savuş- muştur. Fakat bu misal de gös- teriyor ki, insanların ilâhi ada- let dedikleri âkıbet belki geci- kebilir, fakat muhakkak günün birinde saati hulül- eder. De- ğişmez bir kaidedir: İnsan kamı döken ayni şekilde- ölecektir. raya! v gea A M M ga AT İnsan Hayatı herşeyden Mühim Okyanos Ortasın- [da Bir Aktarma Dört gün evvel İngilterenin Pley- mouth limanına varan Felemenk ban- dırâlı Venezüella vapuru Londraya hasta bir İngiliz zabiti getirmiştir. İn- nazaran bu vapur Okyanusun ortasında İngiliz bandralı Maidenkead vapurun- dan bir S.O.S işareti, yani imdat talebi alır. Muhabereye girişir ve öğrenir ki, İngiliz vapurunu başmakinisti hastalan- mıştır, derhal ameliyat yapılmasına ih- tiyaç vardır, fakat vaplırda lâziımgelen aletler mevcut değildir. Venezüella vapura lüzum görülen aletlerle operatör kendisinde mevcut olduğu için hemen İngiliz vapurüna bir rendevu verir, deniz ortasında buluşur- | lar, hasta Felemenk vapuruna geçirilir ve orada ameliyatı yapılarak İngiltere- ye getirilir. Haftada 1000 Türk Lirası Kaza- nan AÂktris .. Prima birkaç temsil vermek Üzere Londraya Nevyork Operasının donn::ıyo Mis Lili Pons gelmiştir. Mis Lili Pons . Nevyork operasında haftada ( 1000 ) Türk lirası kazanmaktadır. Fakat Lon- dra ıeyahntinde gelip gitme ve rma masraflarından gayri be- :teı:' ıtuen:ııil için ( 1500) lira ala- “k;ııı?. Lili Pons Londrayı pek eyi bilmez, öğrenmek - için boş zamanlarda yaya olarak dolaş- makta ve yolu kaybedince polis memurundan sormaktadır. Bir De Bizimki- lerle Mukayese Ediniz ! Fransanın istasyon büfelerin- de bir şişe siyah şarap 25 kuru- şa, bir şişe beyaz şarap 30 kuü- ruşa, bordeau nevinden olanlar ise 90 kuruşa satılmaktadır. Tabiit buzlu olarak. Fakat Fransız ga- zeteleri bu fiatleri — tahammül edilemiyecek derecede fazla bu- larak feryada başlamışlardır. Büfe haricinde bu fiat yarı yarıya ek- sik olduğuna göre — bizimkilerle /| bir mukayese ediniz! ü4 A6 GG üA $ AAA AAA AAA GA GA d A AA 6 G G G AA AAA O A .eee giliz gazetelerinin verdikleri tafsilâta | YA - ŞST Ka aa z Büyük Babasının Çocuk- luğunu Yaşıyan Veliaht İngiliz veliahti hafta başında Coventry vilâyetinde bir gezintiye çıkmıştı. Humbert adını taşıyan bisiklet fabrikası tarafından mü- esseseyi gezmeye davet edildi. Orada prense büyük babası kıral Edvardın takriben yarım asır ev- vel bindiği üç tekerlekli volospiti gösterdiler. Prens şimdiki zarif ve hafif bisikletlerin babası olan bu âlete büyük bir alâka göster- di ve derhal bununla bir tecrübe yapıp — yapamıyacağını — sordu. Müsbet cevep aldı ve bisiklet müecssesesinin müzesinin bahçes-5 sine çıkarıldı ve prens orada bu iptidat alete atlıyarak birkaç de- vir yaptı ve büyük babasının gençlik zamanını nasıl eğlence- lerle geçirmiş olduğunu düşündü. Müessesenin müstahdemini bu müddet zarfında bahçeye toplan- mışlardı, pek sevdikleri veliaht- larını memnuniyetle — seyrediyor- lardı ve ©o da onların arasında kendilerinden biri gibi bulunuyordu. —a | Sis Korkulacak ŞŞy Değil Markoni Mikro - Ondes İsmini verdiği _EY'e Bir Mevce Keşfetti Kaptan Vapurunu Kamarasından İdare Edecek Meşhur âlim ( Markoni ) bir | haftadanberi Londrada bulunmak- tadır. Ay sonunda İtalyaya döne- cektir. Markoni elyevm Mikro- Öndes dsmini verdiği, uzunluğu bir met- reden çok küçük herç mevcelerile iştigal etmektedir ve bu mevceler vasıtasile kullanılacak gayet haz- sas bir cihaz icat etmiştir. Şimdi tecrübelerini son safhada yapmak ile uğraşmaktadır. Pek yakında neticeyi fen âleminin istifadesine arzedecektir. Verilen malümata nazaran bu cihaza malik olan bir geminin, hattâ bir tayyarenin artık sisten hiçbir korkusu kalmıyacak ve gemi kaptanı, yahut tayyare pilotu kamarasından çıkmadan vapurunu ve tayyaresini kâmilen kullanacak, en sisli, en karanlık havalarda istediği gibi girip çıkacaktır. limana Markoni son tecrübelerini ken- di yatında yapmış ve yat gayet kısa mesafeye konulan iki şaman- dıranın arasından, hiçbirine çarp- madan kumanda köprüsünde hiç kimse olmadığı halde geçmiştir. Denizcilik ile uğraşanların tah- minlerine göre bu yeni aletin denizaltı — gemilerine de müfit olması ihtimali galiptir. Bu tak- dirde denizaltı gemileri periskopa ihtiyaç görmeden seyrüsefer ede- bileceklerdir. Markoninin keşfettiği cihazı satın almak için şimdiden müte- addit İngiliz, Amerika ve Alman şirketleri müracaatta bulunmuş- lardır. Fakat âlim cevabını talik etmiştir. Bir Memur Bu Pa- rayı Nasıl Bulur ? Fransada meşhur Staviski re- zaleti münasebetile açılan tahki- katta mühim rol oynamış olan polis memurlarından M. Bony vaktile bir terziye yaptırttığı bir elbiseyi — vazife — dolayısile mü- nasebette bulunduğu bir maznuna ödettiği iddiasile zan altına alın- mıştır. İstintak hâkimi bu memu- run evine gitmiş, bu evin ayda 300 liralık bir varidatla yaşaya- bilecegine kanaat getirmiştir. Ma- aşı 150 liradan ibaret olan me- murdan aradaki farkı nereden bulduğunu sormaktadır. —Z &