29 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tn B li BAA ?T n İ v B B İ Bartın Yolunda Köylüye ikram Köylüye 6 Kazan Et 7 Kazan Plâv İkram Edildi Bartın (Hususi) — Bir buçuk ay kadar evvel inşasına başlanı- | lan 19 kilcmetrelik Kozcuğaz köy yolunun açılma merasimi parlak bir şekilde icra edilmiştir. Sabahtan itiharen atamabiller, ve cıvar köylerden binlerce halk Kozcuğaza gitmiştir. Yolun Koz- cuğaz tarafından başlangıç kıs- mında. bir tak yapılarak bayzak- lar ve defnelerle süslenmiş, büyük Gazinin foroğrafları da takın üstüne konulmuştu. Evvelâ Vilâ- yet daimi encümeni azasından Güneş Bey; sonra sabık Belediye reisi Samancı oğlu Kemal B. birer nutuk söyleyerek bu yalun yapısnşındaki muvatfakiyetten bahsetmişlerdir. Bilkassa Kemal Bey, kaymakam beyin takdire değer azmini ve köylülerimizin çalışkanlığını öğmüştür. Müteaki- ben, kaymakam Nâzım Bey, kısa bir nutukla, bu eserin kendine ait değil, cümhuriyet devrine ait olduğunu ve köylünün emeğile vücut bulduğunu — söyleyerek alkışlar arasında kurdeleyi kes- miş ve bu suretle Kozcuğaz köy yolu resmen umuma açılmıştır. Merasimi müteakip davul ve zurnalar çalmıya başlamış, köy- lüler grup grup eğlenmiye koyul- muşlardır. — Eğlenceler akşama kadar devam etmiştir. Yolun açılması şerefine ola- rak, yolda çalışan ve merasime gelen bütün köylülere, © gün et ve pilâvdan mürekkep bir öğle yemeği verilmiştir. Pilâv altı ve et yedi kazan içinde pişirilerek köylülere dağıtılmıştır. Bartında Balta İle Adam Öldüren Ana, Oğul Mahküm Oldular Bartın (Hususi) — Bundan dört ay kadar evvel Sütlüce köyünde feci bir cinayet olmuş, Hanife is- mindeki bir kadım, Osman ismin- deki genç oğlu ile beraber Lâz Afiyi balta ile, kendi evlerinde öldürmüşler, sonra cesedini uzak- lara götürerek çalılar arasına sak- lamışlardı. Bu müthiş cinayetin muhake- mesi bitmiştir. Bartın Ağır ceza mahkemesi suçu sabit görerek Hanife ile Osmanınon beşer sene | ağır hapse, cesedi saklamakta onlara iştirak eden İsmailin de 3 ay hafif bapse konulmalarına ka- rar vermiştir. Ancak, maktul Lâz Alinin ge- celeyin habersizce evine girerek onu kolundan tutup çehmek iste- mesinde haksız bir tahrik görül- düğünden, ana ile oğlun cezala- rının yarısı indirilmiştir. On sekiz ynşını bitirmiyen Osmamın - ceza- sından ayrıca dört buçuk senesi indirilmiştir. Bu suretle Hamnife filer 7 buçuk, Osman da 3 sene ağır hapse mahüm 'olmuşlardır İsmail de yaşı küçük olduğundan, cezasının yarısı idirilmiştir. Armutluda Yangın Armutlr (Hususi) — Sultaniye ile' Hayriye arasındaki Polis man- dırası denilen yerde bir koruda yangın çıkmış köylülerin ve kasaba halkmun yardım ve gayretlerile söndürülmüştür. Yangımn kimin tarafmdan ve nasıl çıktığı malüm değildir. | havalar da neka- atlarla ve yaya olarak, kasaban | dar kurak geçti. | yağmurun serpe- azilli Köylerine Mevsim Faalei Nazilli ( Husu- — si) — Bu sene Hâlâ bir damla lediği yok. Eğer bu aybaşlarında güzelce bir yağ- mur olsaydı ka- vun, karpuz, mı- sır, pamuk... Her şey bir misli fazla verimli ola- caktı. Fakat ol- madı. Temmuz... Buraların en sı- cak zamanı... Ha- raret 38 - 40 de- receyi — buluyor. Hiç eksilmeyen poyraz ve deniz yeli de olmasa — insan sıcaktan bayılacak. Bütün incir bahçeleri | artık erme devresinde. Bir ay- danberi mütemadiyen incir ağaç- larından birer beşer ergin incir bulunuyor. — Fakat bunlar eşas incir değik Yelinciri, çörük incir, temel inciri, sarı incir. İncir, ağaçlarına - iylek - atıl- diktan kırk gün sonra — erermiş. | İylek atılalı da kırk günü geçti. Bu iylek atılma — işi-de ayrı bir garabet, Erkek incir ağaçlarında sonbahara doğru meydana gelen . esas incirleri Nazillide pamuk ıslah istasyonu inşa edilirken meyvalar kışın hiç dökülmeden duruyor. İlkbaharda aynı ağaçta yeniden çıkan ve büyüyen incir- leri bu ebeler aşılayarak dökü- lüyor. Sonra bu yeni — büyliyen erkekler de haziran iptidalarında bahçelerdeki — incir — ağaçlarına birer ikişer asılıyor. Bunlar da aşılıyor! incirim uzun bir sülâlesi var. İncir, pamuk — bu mevsimde çiftçinin dört gözle — beklediği " kıymetli mahsuller... Onların para etmesi veya etmemesidir ki köy- | lünün bir senelik hayatında refah | hülâsa | İncirler Kemale Ermiye Başladı. Pamuk Mahsulü De İyidir. Para ederse Köylünün Yüzü Gülecek | “eya varlık yara- İ tacaktır. Pamuk çapelırı bitmek Üüzeredir. Çapaya giden ve yevmi 25,30 kuruş alan amele yüzünden sade — Hacıbeyli köyüne yaz ayla- rında bin küsür lira girmektedir. Pamuk çapasına ekseriyetle köylü kadınlar gidiyor. Böylece yaz gün- lerinin kavurucu sıcaklarında gün- de 8 saat çalışa- rak aldıkları az para ile mübrem ihtiyaçlarını temin ediyorlar. Yaz — günlerinde — köylerin manzarası neşelidir. Çalışan ame- le, harman kovan, çiftçi, evde, bahçede kalan köy kızları kendt aleminde şarkı söyler, eğlenirler. Etrafın assızlığı içinde — şöyle beyitler kulağa çarpar: Şu dağlar bizim dağlar Lâlesi soluk dağlar Senden ayrılan kızlar Yazmasını soluk bağlar * Ovalarda gök pamuk Uçan kuşları tutalık Kaş Kazası Nasıl Bir Yerdir? Kaş, (Hususi) — Kaş, 20 bin | nufuslu ve Gl köylü bir kaza merkezidir. İki nahiyesi vardır. Ekseri yerleri dağlıktır. Büyük ormanları vardır. Halk tamamile ziraatle müşta- Çazanın iktısadi vaziyeti çok iyidir. Başlıca iktısadi müvazenesi ve ticari hareketleri kömür, pala- mut, buğday ve arpa üzerine temerküz etmektedir. Kalkan nahiyesinde pirinç ve Kale nahiyesinde mebzul portakal, limon yetişir. Esen, Kasaba, Demre çayları | kaza dahilinden geçer. Köylerin ekserisinde memba suları bulunmadığından kuyularda biriktirilen sular kullanılmaktadır. Kazada 8 sene evvel bir zel- zele olmuş o zaman Ândifli fena bir şekilde viranlaşmıştı. Fakat a günden bugüne kadar Andifli Akdeniz sahillerinin küçük ve fakat şizin bir Beldesi haline gelmiştir. Kaş - Çatallar yolu bittikten sonra ÂAndifli Ötomobile de ka- vuşacaktır. 6I köyümüzün ancak yedisin- de — mektep bulunmaktadır. Kaşın maarif hayatına hız vermek lâzımgelmektedir. Kazada hükü- met tabipliği, Sıtma Mücadele Heyeti vardır. Bitliste ucuzluk Bitlis (Hususi) — Bitliste ha- yat ucuzluğu vardır. Bir kilo ek- mek 6 yağ 20, et 12, kabak 2 kuruştur. Meyvalardan ekserisi bedavadır. Başka yerlerde para ile satılırken burada parar sızdır. Burada ayda tam 29 lira 97 kuruşla beş nüfuslu bir aile müreffehen geçinmektedir. hdi — d l l üi Dü d Li — DB | Bigada Nümune dut | Olacak Bir Köy Karanti köy mektebi talebeleri ve hocaları t Biga ( Hususi ) — Şehire iki saatlılk —bir ede — Bulu- nan Karanti köyünün — küçük bir kasabadan farkı yoktur, Yüz yetmiş beş haneden iba- ret bulunan bu köyün ahalisi tamamile Filibelidir. Medeni gör- gülü maarife meraklı misafirper- ver insanlardır. : Evleri eskiden yapıldığı için ekseriyetle birer kat, ve fakat sağlam ve üstleri kiremit örtülü muhacir evidir. Son zamanlarda yeniden yapılan evler asri ve l L Bu köy halkı başka köylere nisbetle oldukça varlık - içinde yaşamaktadır. Çünkü gelir kay- nağı yalnız hububata munhasır değildir. Kendileri sebzecilik ve meyvacılıklada meşgul olmakta ve bu yüzdende para kazanmak- tadır. Birkaç seneden beri pamuk Senadi kozacılığa da el uzatmışlardır. Umumi harpte bakımsızlık yüzünden bozulmuş olan bağla- rını da ibya etmeye başlamış- İlardır. Müteaddit bakkal ve manifa- turacı esnafı bulunan. bu köyda bir şehir gibi ne aransa bulu- nur. Bundan başka her cuma günü köyün meydan yerinde çok dahi başlamışlar ve | Nn sd e z G Z S A t e GA kalabalık bir pazar kurulmakta ve etraftan bu pazara her türlü esnaf ve seyyar satıcı gelmekte- dir. Bu köyde kurulan pazarın ne kadar kalabalık ve alış verişin ne derece hızlı olduğunu anlamak için yalnız satılan hayvan rüsu- mundan — köy sandığına haftada seksen İra gibi mühimce bir varidatın temin olunduğunu zikret- mek kâfidir. Bu paraların, köyün hayırlı işlerine sarfolunduğunu söylemeye hacet yoktur. Bu sevimli köyün üç dershaneli çok mükemmel bir mektebi — vardır. Talebesi yüzü mütecavizdir. Muallimi İbrahim Beyle refikası muallim Seher Hanım iki seneden beri bu köyün çocuklarını tenvir etmekte vae halka da her hususta rehber- lik yapmaktadırlar. Herkes geceli gündüzlü hum- mah bir didinme ile çalışır. havası ve suyu iyi olduğu için | halkın ve bilhassa çaocuklarının simaları sevimli ve yakışıklıdır. Evvelce bu köyün civarında “ Karitin ,, tabir edilen ve man- —daların yatmasına yarayan bir çukurlar — varmış. İşte bu sebele köye * Karanti,, ismi verilmiştir. Kaza dahilinde bu köyün mektebi gibi elverişli bir mektep yoktur. — H.Ş. nevi <aş e' ÜY a gll S L el ee Köyden Mektuplar Çavuş Üzümü Bağcılarının . Canı Sıkıldı Tavşancıl (Hususi) — Dünyanın en nefis çavuş üzümünü yetişli” ren köyümüzde bu sene üzüm mahsulü geçen seneye nisbetle daha mebzuldür. Geçen yıl Al- manyaya yapılan üzüm ihracatının bu yıl daha geniş bir mikyasta devam edeceği ümit olunuyor. Bu ihracat, köylüye birçok cihetler- den istifadeler temin etmektedir. Evvelâ bu sayededir ki satışlar doğrudan doğruya yapılıyor ve köylü — mutavassıtlara — vereceği komisyondan kurtuluyor ki bunun köylümüz için büyük bir ehemr miyeti vardır. Fakat şunu da söyleyeyim ki Geçende yevmi gazetelerden birl bu sene Çavuş üzümünün on kus ruşa düşeceğini yazıyor ve bu yazısını meyva satış işlerile alâ- kadar bir zatin sözlerile teyit et- miye çalışıyordu. Biz köylüler memlekette — herşeyin — müte- nasip bir — vaziyette ucuzla- masını herkesten fazla dileriz. Ancak hiçbir esasa istinat etme- den henüz idrak olunmamış bu- lunan hir mahsulün fiatı hakkında kehanette bulunmak doğru bir hareket olmasa gerektir. Bu gibi mevsimsiz sözler ve iddialar piyas- sayı karıştırmakta — ve — hem köylüyü, hem de müşteriyi şaşırt- maktan başka bir işe yaramaz. Çavuş üzümünü — yetiştirmek için köylünün çektiği sıkıntı ve yaptığı masraf gözönüne getiri- meden böyle, isabet derecesi şüpheli — tahminlerde — kılımmak müstahsile çok zarar verir. Esasen mutavassıtların ellerin- den elâman çeken — mestahsiller de bu gibi vakitsiz sözlerle ürkü- tülürse, bu vaziyet memleketin iktısadi inkişafı hesabına aleyhte Köylümüz herşeyden evvel mutavassıt meselesinin halledi- mesini dilemektedir. — E. Gemlikte Çarşaf, Kafes Ve Yabancı Dit Yok Gemlik (Hususi) — Çarşafla- rın ve kafeslerin kaldırılması te- karrür etmiş yapılan propaganda sayesinde halk hiçbir talimata mahal kalmadan bunların ikisini de kaldırmıştır. Bütün halk sadece türkçe ko- nüuşmıya başlamıştır. Yabancı dil- le konuşan tek bir vatandaş kalmamıştır. Tirede Necippaşa Kütüphanesi Tamir Ediliyar Tire (Hususi) — İçinde çok kıymetli eserler bulunan Necip Paşa Kütüphanesi Maarif Me- murluğunun ve Evkaf Müdürlü- ğünün — teşebbüslerile — mütevelli Yusuf Haşim B. tarafından tamir ve ıslah edilmektedir. Somada Oğlak Hırsızlığı Soma (Hususi)— Kırkağaçtan 60 tane oğlak getirmekte olan Hasan oğlu İbrahim yolda rast- ladığı Kasıma ait 17 ağlağı da kendi sürüsüne katmış ve sakla- mıştır. Fakat hırsızlık bilâhara anlaşılmış, — İbrahim — yakalanıp Adliyeye, oğlaklar sahibine teslim olunmuştur. Afyonda Yeni Mahsul Afyön (Hususi) — Yeni mah- sul pazara çıkmıştır. Buğday 70, arpa 25 kuruşa satılmaktadır. d GA RİLR Ü lll  el Vszclik —— M — ah ae

Bu sayıdan diğer sayfalar: