Tarsusta Namrun Yaylâsı Tarsus, (Hususi) — Havalar pek sıcaktır. Halk Namrun ismini taşıyan yaylâya çekilmektedir. Derecei hararet gölgede (31) güneşte (42) dir. Tarsusun gece sinekleri çok meşhurdur. Burada Tarsus sineği arı, Mersin sineği serçe gibidir sözü adeta bir dar- bimesel haline gelmiştir. Tarsusta gece sinekleri her mevsimde bulunur. Suların yani arkların her zaman temizlenme- mesi bu sineklerin çoğalmasını, kasabanın birçok yerlerinde küb- veli harebelerin — bulunmasında yaşamasını temin ediyor. Namrun yaylâsında bin beş küsur hane vardır. Az çok dreti olanlar yaz mevsiminde bu yaylâya çıkarlar. Yaylânın or- tasında asırdide bir kale ve bu kalenin etrafında birkaç tane de muhafız kalesi vardır. Bu kale- nin bugün ismi Namrun olarak söylenmekte İse de hiçbir tarih Namrun isminde — bir kaleden bahsetmemektedir. Bazıları kalenin ismi Lamprin olduğunu ve bu kelimenin erme- nice gelme — olduğunu — ve Lamprinin ermenice sefa mahalli demek olduğunu söylüyorlar ve ermeni prenslerine mahsus imiş diyorlar, İhtimalki bu kale Finikeliler zamanında deniz korsanları tara- fiından yapılmış ve sonraları er- menilerin ikinci Dikranı zama- nında İşgaline u%ımı. ve Dik- ran da burasını Roma ordusile deniz kenarında yapılan muhare- belerde ağırlık muhafızlığı vazife- sinde kullanmış olacaktır. Sonra- Yarı Ehlisalip muharebeleri esna- sında Ropen tarafından tami- rat yapılmış ve Tarsus, Misis gibi kasabalar merkezi hükümet iken — bu kalelerde de prensler oturmuştur. Lamprin isminin Ro- penin muharrifi olması ihtimali de vardır. Arap Halifelerinden Memunun bu havaliyi aldığı zaman Tarsus civarında bir kaleyi de idaresi altına aldığı ve kalenin isminin Lü'lü' olduğu Yakutu Hamevide mestur olmasina göre ve Lü'lü' kelimesinin arapça İnci manasına bulunmasına nazaran bu kaleye de ermenice Sefa kalesi denil- diğine bakılırsa isimde bir rabıta olduğu anlaşılıyor. Şu halde bu kalenin Lü'lü denilen kale olması çok kuvvetlididir. El'an çok sağlam olan bu kalede 40-50 sene evvel köylü- klerin oturduğunu söylüyorlar. Kayseride Halkevinin Yiıldönümü Tes'it Edildi Kayseri, (Hususi) — Halkevi- nin açılma yıldönümü, güzide bir halk tabakası tarafından kutlu- landı. Merasime istiklal marşı ile başlandi. Bundan sonra meb'us Reşit, Muallim Kâzım, Dr. Nuret» tin Beyler tarafından çok alkışla- nan birer nutuk söylendi. Halkevi Güzel San'atler Ke- mitesi Musiki Şubesi azaları saz heyeti tarafından Konya Efesi ve Asmalar unvanlı milli şarkılar okundu ve coşkun bir nehir akışı gibi başlıyan alkış sesleri arasında Halkevinin mükemmel dekorlarile süslendirilmiş — sahnesi — İkizler piyesinin temsili için açıldı. Rol bölümünü sufle ve rej>- sörlük vazifelerini ifa eden ev temsil şubesi reislerinden muallim Yusuf ve Faik Beyler çok mu- vaffak olmuşlardır. SON POSTA Geredede Ramazandede Tepesi Mem- Gerede (Hu- susi) — — Yalnız kaszabamızın de- ğgil bu civarın yegâne sayfiyesi Ramazandededir. Ramazandede 5 binden fazla çam ağacının — süsle- diği 14 tepecik üzerinde kuruk- muştur, Çarşam- ba günleri Ra- mazandedenin eğlenti günüdür. Maamafih — eski bir âdet olan bu çarşamba eğlen- tisi şimdi umumileşmiştir. Rama- zandede hergün kalabalık olmak- ta, hele cuma günleri oturmak için boş bir çam dibi bulmak mümkün olamamaktadır. Rama- zandede mesiresinin şark kısmı balediye “tarafırıdan tel örgüsü ile muhafaza altına alınmış bulum- maktadır. Kasabanın ” suları Ra- mazandededen geçmekte ve ora- dan nebean etmektedir. Beş senedenberi Ramazande- Malatyada Su Yüzünden Bir Adam Hemşehrisini Öldürdü Malatya ( Hususi ) Ma- latya - Elâziz yolu — üzerinde ve Malatyaya Üç saat mesafede 25 - 30 haneli Hacıhaliloğlu çift- liği namile bir köy vardır. Elmalı, Halikan ve Sevserek köylerine civar dağlardan gelen dereler birleşerek bu köyün kenarından * büyük bir dere halinde akmak- tadır. Kışın bu derenin suyu ziyade ise de yazın azalmaktadır. Gerek — Hacıhaliloğlu çiftliğinin ahalisi kerekse dere boyunda bulunan diğer köyler ahalisi ara- zilerini bu derenin suyile sula- maktadırlar. Su az olduğu sene- ler bu su yüzünden köylerde münazaalar eksik olmaz. Bu haf- ta da Hacıhaliloğlu çiftliği kö- yünden Mehmet oğlu Vehap ile Keşobar köyünde Mehmet oğlu Mustafa tarla vo bahçelerini sula- mak yüzünden münazaaya tutu- şuyorlar. Münazaa gittikçe büyü- yor. Neticede Mehmet oğlu Mus- tafa hamil olduğu tabanca ile Mehmet oğlu Vehabı öldürüyor ve kaçıyor. Vak'a köylüler tara- findan karakola haber verilmiş, jandarmalar birkaç saat sonra katili yakalayıp adliyeye teslim etmişlerdir. Diyarıbekirde Birİdam | Diyarıbekir (Hususi) — Muş ve havalisinde şekavet yapmak kibrit inhisar — müfettişlerinden İdris Nuri Beyle Mehmet Şerif ve Bilâl isimli jandarmalarımızı ve Muhiddin ismindeki katırcıyı öldürmekten suçlu Licenin Bot- yon köyünden Ali oğlu Mehmet Ali hakkındaki idam kararı Bü- yük Millet Meclisi tarafından tas- dik edilmişti. Tasdik kararı Di- yarıbekire bildirilmiş ve bu azılı şaki İzzetpaşa caddesinde Seh- paya çekilerek cinayetlerinin ce- zasını görmüştür. maktadır. Tel örgü ile muhafaz altına alınan kısım mütekâsif olan çamlığın korunması için korucu- lariın nezaretine bırakılmıştır. Çamlığın ortasında belediye tarafından mükemmel bir büfe yaptırılmış, çamlığa giden yol boyuna her ev başına bir çam veya köknar ağacı diktirilmiş, çamlığın şimal tarafındaki yayla- da nebean eden su da şehre akı- Mal—aty;_(_i-a_Biçki Hilâl biçki yurdandan leketimizin En Güzel Sayfiyesidir tılarak su ihtiya- cı karşılanmıştır. Ramazandedede hususi olarak 3 köşk te inşa et- tirilmiştir. İstanbul, İz- mit, Adapazarı, Zonguldak — ve Ankaradan bir- çok aileler gele- rek yaz mevsi- mini Ramazande- dede geçirmekte- dirler; Vereme müptelâ olanlar burada bir mev- simde 8- 10 kilo artmakta ve tam bir sıhhatle memleketle- rine dönmektedirler. Ev kiraları çok ucuzdur. Maamafih belediye hariçten gelecek ailelerin daha rahat bir vaziyette bulunmalarını temin için Çamlıkta bir otel yap- tırmayı ve bu ailelere kiralamak için hususi köşklerin miktarını çoğaltmayı da — düşünmektedir. Biraz daha himmet sarfedilirse Ramazandede Ankaranın en güzel sayfiyesi olacaktır. Ve Dikiş Sergisi * bu sene mezun olanlar Malatya (Hususi) — Hilâl Biçki ve Dikiş Yurdu iki sene evvel tesis edilmiş, mubitte büyük bizmetleri görülmüş bir san'at ve terbiye yuvasıdır. Yurdun son mesal senesi bitmiş, sırf talebenin vücude getir- diği eserlerden bir sergi vücude getirilerek Vali İbrahim Ethem Bey tarafından merasimle açılmıştır. Bu detname almıştır. hürmetini kazanmıştır. E” KETE MMMT | Orhangazi (Hususi) — Gemlik Gaziye bir tetkik seyahati tertip devrede yurttan 12 hanım şaha- Yurdun müessisi Mühibe H. muhitin takdir ve Gemlik Muallimleri Orhangazide — ııııııll_leriııdvı bir ırıır etmişlerdir. Muallimler deki meslektaşları tarafından büyük bir hüsnükabule mazhar olmuşlar, onların delâletile icap eden mevkilerde tetkikatta bulunmuşlardır. Resimde Gemlik ve Orhan Gazi muallimleri Kaynarca meykiinde ve bir arada görılmeğî_e_ğrle r. Gebzede Bir Yaralama Hâdisesi Gebze (Hususi) — Şemsettin köyünden Çorumlu Hüsnü, hiçten bir kızgınlıkla ayni köyden Halil kızı Nefiseyi bacağından yarala- mıştır. Hâdişeye sebep çocuğunu dövdüğü için Nefisenin Hüsnüye çatması ve asabiyetini tahrik etmesi imiş. — İşin tahkikatına başlanmıştır. İngiliz Setiri Gemlikte Gemlik (Hususi) — İngiliz Sefiri bir yatla Gemliğe gelmiş, Belediyeyi ziyaret etmiş, tercüman vasıtasile Belediye Reisi ile gö- rüşerek Gemlik ve havalisi hak- kında malümat almış, bir otomo- bille iznik gölüne kadar bir se- yahatten sonra yine yatla İstan- bula avdet etmiştir. Şahıs Değil, Eser Münakaşa hün gaS l N v : 4 Â Nurullah 4 Yakup Kadri Bey, Haşim'in bir insan olarak olduğu hususiyeti, kuyveti de gösteremediğini; o rin başlıca iki unsuru,, olal gi ve ıztırabı,, koyamadığıl " İedikten sonra diyor ki: — “Onun ölümünden 801 yazanlardan biri, — zann Nurullah Ata Bey: “Haşim'in şair tarafı ve daima bizde kalacaktır: acımıyoruz,, demişti. Fakal met Haşim'in bence en tarafı şahsiyetinin bu değil, asıl öbür cephesi kendisinden şiirlerine pek vermiştir.,, Yani adam Haşim varlık idi, eseri onu gö mekten çok uzaktır, okutf Hliyakati bile münakşa edilt” Bilmem söylemeğe bhacet Yakup Kadri 8Beyiı hül iştirak etmiyorum. Fakat münakaşa edecek , Yakup Kadri Bey “ edâ Kibar eden bir sanatkârdir; nim ismimi zikrederken cümi” verdiği istihfafkârane elbette — farkındadır. Mai buna da mukabele edecek * lim. Bence çok daha Yakup Kadri Beye has bir noktaya temas ede Abmet — Haşim'in şlirin — başlıca n mahrum olduğunu farzed halde Yakup Kadri Bey op neden ağlıyor? Sadece bir olduğu — içinmi? — Peki, dostunun — ölümünden -du elemi etrafa bağırmağa ne görüyor? Bize sadece kendi minin ne kadar derin old söylemek, o elem Üzerint | sanat eseri kurmak mı İsti Böyle ise Yakup Kadri kitabını herhangi bir mersiyt © okuruz, fakat ona bu ilham ettiği için Ahmet H heykelini dikmeye, « venler Cemiyeti» kurmaya | yoktur. Çünkü muhabbetili, leti sevilenden ziyade seven hatta yalmız ondadır. Her birimizin tand arasında zekâsı ile bi yaşamıya hak kazanmış, eser bırakmamış adamlar Onları — düşündükçe oluruz; hatta onlardan b mek için birkaç dostunufl lanması da kabildir. Fak tamamile — hususi — kalırı esersiz. adamlara — kend tanımamış olanların da bayf göstermesini istemeğe hat yoktur. Mademki Yakup Bey Haşim'in eserini beğ onu sevdiği adama lâyık yor, o hâlde sevdiği adam! siz ölmüş farzediyor; ne onun namına heykel diki istiyor. “Ey ahalil Amet hayran olun, onun güzel kitabını okuyun, çünkü © çok aziz hatıralar - Romantismamn en çirkin rinden biril Biz, Ahmet Haşim'in sevenler, onun — insan unutmuyoruz. Fakat o fani dır, onun üzerinde ısrarâ mız yoktur. Vakıa Sokratef Samuel Johnson gibi R sözlerini kendi kitaplarınd&# $i başkalarınınkinden ça fakat yine sözlerindeki ha / veya güzelliğe, yani ü # hayran olduğumuz için 0477 Sırf dostları için değill — &LEreFa Puvrcrrecs