14 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

$U ' .?RR rim f r ! | | ergün Emrıiyet 'Davamız Falih Rıfkı İsmet Paşa hükümetinin sulh 'Siyasetini son nutkunda bir fikrin en iyi ve en açık ifadesine örnek olabilecek cümlelerle izah etmiştir. Biz her türlü maceraperestlik- ten uzak, bir milli istiklâl ve milli emniyet davası güttüğümüzü, daha ilk ihtilâl günlerinde ispat ettik. Büyük komşumuz Rusya ile anlaş- m_(- Türk milletinin vefasını ve Türk Misakının âncak bir sulh unsuru olduğunu — bu dostluğun - tarihi gösterir. Bütün hudutlarımızda erkesten emniyet istedik ve her ©se emiyet verdik. Cihan sul- Ünü — nizamlaştırabilecek — olan OSayılı kuvvetlerden değiliz. An- cak — bulunduğumuz — coğrafya |- Parçasının ehemmiyeti, Türk sul- hünun bu nızamın teessüsünde |büyük değeri olmasını mukadder ! ü | DU W n ımı.—ştıı—. Devletlerle birçok çetin işleri tasfiye etmek mevkiinde bulun- duk: Şeref ve hak — çerçevesi içinde sulh uzlaşmalarından başka içbir yol aramadık. Hiçbir kom- şŞümuüzun umumi emniyet dairesi Türk tahrikâtı diye bir dosya Açmağa lüzum görmemiştir. Kom- şularımızın dıgilî davalarını alâ- a ı_ıdnr edecek olan meselelerin Ürkiye içinde, şantaj ve dema- goji vesilesi edilmesine müsaade etmedik. Bu kadar samimi, dürüst ve açık bir siyaset bile, etrafımızda sularır sık sık bulanmasına mani İ olmadı. Bunun sebepleri ne oldu- ğunu en eyi İsmet —Paşanın " dutkundaki şu fıkralar izah edebilir. .. “Biz, coğrafi ve siyasi vaziyetimiz itibarile birçok —defa biribirine zit BiYasi cereyanlara temas etmek mev- künde bulunuyoruz. Maatteessüf, si- yaset âlemi sık S1k — ciddi mahmül olmaktadır. Her şeyden evvel yakın sahamızda sulhun masun oldu- gunu - görmek ülkümüzdür, ve zit Bi- yası cereyanlara temas mevkiünde bu- İunmak — dolayısile endişeli mahiyat alabilen beynelmilel hâdiseler yakın alâkamızdadır. Bü şerait içinde müda- fâmn vesaitimizi kuvvetli bulundurmaya stalışmak ve mühtelif devletlere karşı O teahhütlerimizi sarih ve eyi çerçeve- lenmiş bir hudut içinde, fakat vefa ve sadakatle takip etmek şiarındayız. Güçlükle söz veriyoruz, fakat söz | Yerirken kendimizi çok kuvvetli bağ- o ORDAVAr - Maceraperestler azalmamıştır. O akil İanmış buluyoruz. Aldığımız sözün sağ- lamlığı için mütemadi dikkat içindeyiz. Bütün bu faaliyetlerin bir tek he- defi vardır, kendi emniyetimizi abe Jektif olarak temin etmeye çalışırken herhangi bir yerde herhangi bir - taar- Tüzüu teşvik etinek veya kolaylaştır- maktan dikkatle sakınmaktır.., Türkiyeye itimat havası As- Yanın göbeğine ve Tunaya kadar Yayılmıştır. Yakınlarına emniyet |- Veren bir siyaset, doğruluğuna erkesi inandırmak yolunu bulmuş Ve tutmuş demektir. Bizim siyasetimizin dayandığı €sas, bugün için, dünya sulhunun Zamanı, ancak, karşılıklı emni- | yetler olduğudur. İktışadi sıkıntı hiç bir - tarafta yas fışmış değildir. Buhran, her sene yedi ı doğurmakta devam ediyor. Şaizlere harpta iş bulmağa kalkışan Maddi sıkıntının aklıselim Üüzerine tesiri ne olduğunu biliriz. Bazı memleketlerda sinir yayı gerildikçe geriliyor. Müstes- na bir devirdeyiz. Büyük harp, ma- nen devam ediyor. Bir_ ateş çizgisi, mütemadiyen, cephanelikler etrafında dönüp dolaşıyor. Bu devirde, Türkiye Bibi, soğuk kanlılığını ve Aatimadınmı muhafaza eden, ve Türkiye gibi harici Siyasetini, uzağı yakını gören şeflere tevdi etmiş olan milletler bahtiyardır- âr. — Hâkimiyeti Milliye — Rayştag Meclisi Toplandı Berlin, 13 (A.A.)|— Rayhştag Meclisi bu gece tam 20 de top- ıa“"”Ştır.B.ıışvelıril M. Hitler derhal kü"üye gelerek 30 haziran hâdi- | seleri aşlamıştır. Afyon Ekmiyecek Kazalar hi Manisa, 14 (Hususi) — Alaşe- ir, Salihli, Turgutlu, Akhisar ve ma kazalarında afyon ziraati menediılhişür. , unun yerine aspir nebatı Mmesi kararlastırılmış ve tec- — ?e ekimlerine başlanmıştır. ——T rine esir oluruz., Fakat şurası muhakkak ki bize herşeyi veren yettir. Bütün ihtiyaçlarımını cemiyetin cömertliği saye- sinde tatmin ediyoruz. Bu arada birçok felâketlerden ka- çınmak ta ekseriyetle elimizdedir. Binaenaleyh hayattan üefret etmiye hakkımız yoktur. cemi- ihtilâflarla — hakkında izahat vermeğe | Londra, 13 (A. A.) — Bugün öğleden sonra Avam Kamarasın- da gsöylediği nutukta, Sir John Simon, — İngilterenin — Avrupada biribirine zit gruplar teşekkülüne kat'iyyen taraftar olmadığını, fa- kat, kollektif sistem dahilinde sulhün temini için alınacak her tür- Edirnede Gençler Gazi Heykeli Önünde Ant İçtiler Edirne, 14 (A.A.)— Edirne ve İstanbul Halkevlerinin teşebbüslü ile İstanbuldan şehrimizde 20 ki- şilik bir sporcu kafilesi gelmiş ve San'atlar miştir. Kos Sporcu gençlerle şehrimiz lise- sinde — istirahatta bulunan İs- tanbul liseleri — talebesi — dün büyük bir ihtiramla ve derin _bir heyecanla Gazi Hz. nin heykeline çelenkler koymuşlar ve böylelikle cümhuriyet ve Gazi ülküsünün bekçiliğini yapacaklarına bir ker- re daha and içmişlerdir. İstanbullular Galip Edirne 14 (Hususi) — İstan- bul muhteliti ile Edirne muhteliti 3 bin seyirci önünde karşılaşmış- lardır. İstanbullular0-7 Edirnelileri yenmişlerdir. Ankare Gücü Şampiyon Ankara, 14 (Hususi) — An- kara Gücü Çankaya kulübünü 4-5 mağlüp etmiş, şilt şampiyon- İnğunu kazanmıştır. (Diğer s#por faaliyetlerine ait ma- lümat spor sayfamızdadır.) lü tedabiri memnuniyetle telâki edeceğini bildirmiştir. Sir John Simon, nutkuna de- | vamla demiştir ki: ' “ — Sovyet Rusyanın, şarki'i Avrupada her misaka iştirak etmesi ve bu iştirakini milletler | cemiyeti azası sıfatile yapması Bu noktai nşzırdın *SON. TELGRAF HABERLERİ Sir Con Simon ingilterenin Siyasi Maksadını Anlattı | İngiltere hükümeti, Sovyet Rusya nın Cenevre teşkilâtına girişini hararetle kabul edecektir.,, İngiliz Hariciye nazırı, İngil- terenin Avrupada — yeni hiçbir taahhüde girmiyeceğini de teba- rüz ettirmiştir. ( İngiliz - Fransız — görüşmelerinin sneticesini $ inci sayfada bulacaksınız. ) lâzımdır. Tevkif Edildi Ankara 14 (Hususi) — Dahi- mektebine yerleştiril-« liye Vekili Şükrü Kaya Beyin Trakyada yaptığı tetkikat netice- sinde —Kırklareli Ticaret odası reisi ile belediye reisi — tevkif edilmişlerdir. Kırklareli polis ko- miserinin de evinde bazı eşyalar bulunmuş, kendisine işten el çekti- rilmiş, sonra o da tevkif edil- miştir. İran Transiti Ve Surye Şam — Âli komiser Kont dö Martel vaki olan beyanatında İran transiti işine temas ederek demiştir ki: — Türkiye ile münasebatımız çok iyidir. Rıza Şah Hazretleri- nin Türkiyeyi ziyaretinden sonra İran transit işinin Suryenin — elin- den alındığına dair çıkan haberler doğru değildir. İki memleket arasındaki dos- tano — münasebet — Türkiyenin Surye zararına bir harekete giriş- mesine müsaade edemez. —— M A z " n rakyada Üç Kişi a Tözammeım —— ——— Maarifte Yeni Ders Senesi İçin Bazı Kararlar Alındı Ankara, 14 (Hususi) — Yeni Maarif Vekili Zeynelabidin Bey talim ve terbiye heyeti ile - bir- likte maarifte alınacak yeni ted- birleri tetkik etmektedir. Bazı kararlar ittihaz edilmiş- tir. İlkten ortaya, ortadan İiseye geçmek için imtihan yapılması tasavvurundan vazgeçilmesi muh- temeldir. Liselerin dört seneye çıkarıl- ması tasavvuru tahakkuk - etmiş- tir. Hazırlanan program tetkik edilmektedir. Bu karar bu sene tatbik edilec ektir. Fakat tatbikat bu sene üçüncü ıınıfta. bulunanlara teşmil edilmi- yecektir. Sınıflarda elli talebeden fazla mevcut bulunmamasına dik- kat edilecektir. Maarifte Tebeddüller Ankara 14 ( Hususi ) — Ga- latasarayın Eski Müdürü Tevfik Beyin — İlk — Tedrisat Umum müdürlüğüne, —Reşat Şemsettin Beyin de umumi müfettişliğe ta- yin edilmeleri muhtemeldir. —— ———0 —e —— c eee v nrada ler oldu. Fakat Dahiliye Vokiîâ İhtikâr meselesi de yilan hikâyesine döndü. Var, dediler. Hayır yok, dediler. Bilâkis tahammül hudu- dunu aşmıştır, diyenler oldu. Kabahati okkanın kiloya çevrilmesinde bulanların ise sayısını allah bilir. Bu mütevassıtlara da bir yığın mes'uliyet yükleten- bütün bu gürültüler ara- Yua | İSTER İNAN İSTER İNANMA! sında İstanbul Belediyesine gönderdiği bir terkerede hususi bir ihtikar komisyonu toplanarak, ihtikâr mev- cut olup olmadığının tetkik edilmesini bildirdi. Bu ko- misyon bugün toplanacak, tetkiklerine de başlıyacaktır. Ancak böyle bir komisyonun toplanmasına rağlmen ihtikârcıların kendiliklerinden yola geleceklerine, biz inanmıyoruz. Sen de ey kari; INAN İSTER INİAN.AI , Te KU SON POSTA hi a Z —a —— —— — — —e e —— — —— — M Resimli Makal, - içke T esimli Makale VI Cemiyetten Nefret Edenler |Ş Sözün Kısası | İnsanlar vardır ki cemiyetten nefret ederler. Onlara : ; o b göre cemiyet, bir takım iyilik ve güzelliklerle fenalıkların " ve felâketlerin bir araya gelmesinden vücut bulmuş bir ÇO’( Bilen zıtlar mecmuasıdır. Onlar derler ki: “Cemiyetin güzellik- lerinden istifade edelim derken ekseriya onun felâkatla- ÇOk Yanıhr y İ — Çok okuyup yazmış, münevver olmanın iyi bir şey olmadığını zaten herkes bilirdi amma bunu, hem de Mösyö Musolini gibi meşhur bir ada- min ağzından, bir kere daha işitmek insanın keyfine gidiyor. Bu mühim telgraf haberini elbette gözden kaçırmamışsınızdır: Mösyö Musolini bir yerde çiftçilerin karşı- sında söylediği bir nutukta, Millet için bir tehlike olan münevverler aarının kooporasyon usulü sayesinda artık kapanmak üzere bulunduğunu sevinerek — söyledikten sonra — eshi Roma İmparatorluğundan da misal almış ve o büyük İmparatorluğun en büyük işlerini okuma yazma bilmeyen çiftçilerle yapmış olduğunu ilâva etmiş.. * Ne kadar doğru söz! Münevver olmak herşeyden önce insanın kendisi için fena gir şeydir, bizim şarktaki meşhur Hayimaçi Ef. nin hikâyesi bunu ispat eder. Biliyorsunuz ki, Hayimaçı Efendi eğer okuyup yazma bilmiş olsaydı, ancak iki yüz kuruş aylıkla Hahamhane kâtibi, yani fakir we bedbaht bir adam olacaktı. Halbuki okuyup yazma bilmediği için büyük bir sarraf, yani zengin ve mes'ut bir adam olmuştu. ten münevver adam fakir kal- | masa da yine halinden memnun olmaz. Her memlekette en münevver adamlar o memleketin hocaları sayılır. Halbuki hangi memlekette hocaların halini sorsanız hepsi hallerinden şi- | kâyet edeceklerdir. Daha genç yaşın- da iken maaş bareminin bilmem kaçıncı derecesinde kaldığından te- zallüm — göstererek baremin — daha yüksek derecösine geçmek isteye- cektir. Münevver adam, fakir kalmayıp ta tesadüfen kendi halinden memnun | olacak bir vaziyette bulunsa bile, başkalarının — halini — beğenmiyerek hem kendisi yine muztarip olur, hem de ÂAlemi rahatsız eder. Meselâ Almanların meşhür - filo- zofu Şopenhauer şahsen pek zengin bir adammış, resmen çoluğu, çocuğu da yokmuş. Bütün ömrünü büyük ve lüks bir otelde rahat ve refah İçinde geçirmiş. Öyle olduğu halde, bütün dünyada gelmiş vö geçmiş zaman- larda insanların arasında en muztarip adam ©o olmuş. Dünyada hör şeyi fena gören pesimizm mesleğini o kurmuş, bir de: Dünyada asıl olan | astıraptır, diye ukalâca bir söz uydu- rarak bütün insanların saadetine mani olmak istemiş.. Bunlar hep münevver neticesi değil midir? * Bir de M. Musolini'nin o güzel nutkunu — dinliyen - çiftçilerin — halini düşününüz. Allahın, yahut M, Musa- lininin kendilerine verdiği buğdaydan un ve ekmek yapıp yiyince bu ka- darla kanaat getiriyorlar. Tam mana- sile mes'ut adam oluyorlar. Garzete bile okumazlarsa sandetleri büsbütün artıyor. Silâhları azaltıma konferansı uzlaşamamış haberleri yok. Almanya- da isyan çıkmış, bilmiyorlar, Fransa hariciye nazırı dolaşıyor, ittifak yap- mıya çalışıyormuş, duymuüuyorlar. Ne kadar rahatl Münevver olmamanın en rahat ta- rafı kendisine gelecek vergi ihbarna- melerini bile okuyamamaktadır.Acaba vergi nisbeti kazanca göre — yüzde kaç? Maliye memurları hesaplarını doğru yapmış mı? Bunları düşünme- den, ne kadar vergi — isteniliyorsa, derhal vermek, ne kadar iyi şey. Onun için eski Roma İmparator- luğu öyle bahtiyar adamlarla büyük işler görmüş ve kendisi de bahtiyar bir hükümet olmuş.. Yunan Arazisinde Bulgar Çetesi Atina 13 — Dedeağaçtan bil- * olmanın dirildiğine göre bombalar — va makineli — tüfeklerle — mücehhez beş kişilik bir Bulgar çetesi Yunan erazisine girmiş, 3 maden amelesi yakalayarak Navropetra mevkii haricine götürmüşlerdir. - Çetenin takibi için bir jandar- ma müfrezesi çıkarılmıştır. OKM0 eti B eee L L L e Mide, Barsak ve Karaciğer rahatsızlıklarına AFYONKARAHİSAR MADENSUYU -