mmuz Keten Ziraati v EE Bakırköyünde Litros köylüsü namına muallim Hüsnü Beye : — Memleketimizde her sene (6500 - 7000) hektar arasında bir sahaya ekilen keten iklim ve top- raklarımıza çok iyi gelen kıymetli bir nebattır. Keten, gerek lifinden köylümüzün giydiği ve kullandığı birçok eşyanın yapılması ve gerek tanesinden çıkarılan yağ - satışı itibarile köylüye iyi kazanç temin eder, Keten elyafı mensucatta ne kadar kıymetli ise bezir yağı da | keten tohumu yağı | boyacılıkta © derece kıymetlidir. Bu sebep- lerden dolayı ketenin istikbal ve | revacı hem dahilde hem de ha- riçte daima emniyettedir. Keten rutubetli . ve serin yer- leri sever. Çok ağır topraklardan hoşlanmadığı gibi pek te hafif yer- lerden hoşlanmaz Maamafih hoş- lanmadığı topraklarda dabi müş- | külpesent değildir. Yalnız ekile- ceği tarlanın gayet İyi hazırlan- miş olması İlâzımdır. Ekseriya ekinden sonra ekilir. Bu takdirde anizin pek erken bozulması ve tarlanın birkaç defa sürülerek yabani otlardan ve keseklerden temizlenmesi icap eder. Eğer ke- tenin liflerinden cekse bu temizliğe bir kat daha itina etmelidir. Yoksa alınacak keten hem az hem kaba olur. Maamafih temiz — hazırlanmıyan tarlaların tohum hamlâtı da az ve yağsız olur. Keten tarlayı yoran nebatattandır. Topraktan fazla gıda alır. Onun için kendisinden evvel ökilmiş olan ekinin” gübre- lenmiş olması lâzımdır. Kış kete- ninin kendi tarlasını doğrudan doğruya gübrelemeye vakit olma- dığından gayet iyi çürümüş bir | gübre İster. Yaz keteni için sow- baharda sürülüp atılacak gübre Hikbahara kadar kemale gelebilir. Keten iki mevsimde ekilir: Eğer sonbahar yağmurları — erkenden yağarsa ( adar olursa) yani Ağus- tos içinde düşer de tarlası hazır- lanmış bulunursa Eylülde - ekilir. Daha geçe kalan keten ziraati İyi netice vermez. Her halde bububattan evvel keteni ekmeli- dir. Tohumu için ekilecek kete- nin tarlada seyrek olması, bilâkis | lif için yetiştirilecekse tohumun sık düşmesi doğrudur. Materakki memleketlerde' makine ile ekilir- »e de bizde savurma suretile eki- lir. Bir dönüm tohumluk zeriya- ta on kilo liflik zeriyatta yirmi kilo tohum saçılır. Keten tohumu parlak ve kaypak olduğundan elden kolaylıkla kaçarak munta- zam saçıma mani olur. Bunun için rüzgârsız bir havada dikkat- le saçarak tohumun bir- kararda düşmesine gayret etmelidir. To- hum atıldıktan sonra ya hafif bir pullukla iki üç parmak — örtülür. Veyahut demir bir. tırmık çekile- rek arkasından bir merdane gez- dirilir. Ketenler az bir zaman sonra çimlenir ve boylanırlar. İkinci ekim mevsimi ilkbahar- dadır. Fakat bu mevsimde ekile- cek keten yalnız tohum maksadi- le ekilebilir. Yaz keteninin lif- leri işe yaramaz. Bittabi. tarlası daha sonbahardan bazır- lanmış olacağından martta tohu- munu — saçarak — üzerinden - bir tırmık çekilir.. Manamafih nisan bidayetinde' de“İnce bir pullukla #kilebilir. Bu sırada - ekilecek ke- - l Ziraat Bilgisi (*) [ istifade - edile- | ——— — SON POS nğıııa Olup Bitenler Dünyanın En Büyük Plâjı Nevyorktadı Bir Mevsim İçinde (3,200,000) Kişinin Kum Ve Güneş Banyosu Yaptığı Yer Nevyork, Temmuz 934— Amarikada banyo mevsimi geldi, demek tamam (30.000.000) Ame- rikalı denize girdi, — demektir. Bunlar bütün bir yaz, boş kaldık- * ça plâja koşacaklar, kum ve gü- neş altında derilerini esgmerleşti- recekler, kış için sıhhat ve kuv- vet ihtiyatı toplıyacaklardır. Bununla beraber denize karşı gösterilen bu umumi rağbete ba- karak, yüzme hevesini eskiden kalma bir spor zannetmeyiniz. Yenidir. Tarihi yarım aarı bile bulmaz. En Son Spor Yüzmenin bugün mazhar ob duğu — muvaffakiyeti geciktirmiş olan âmillerin sayısı üçtür : Birincisi : Bünyevidir. İkincisi : Teşrihidir. Üçünelisü * Fennidir. — Anlatayım : Geçen asrın ba- ları deniz elbisesi ıslanınca ağır- liğı beş altı kiloyu buluyordu. Fazla olarak kadın vücudünün denizde ıslak bir elbiseye sarıla- rak bütün hatları ile teressüm etmesi ahlâka mugayir görüldüğü cihetle — kullandıkları - elbiselerin | eteklerine daire şeklinde teller takılıyordu. Bu şekilde de yüz- meleri imkân haricine geliyordu. Halbuki bügün kadının giydiği mayonun sikleti 250 gramdır. Deniz zevkinin taammümüne mani Olan ikinci sebep teşrihidir, demiştim, hakikatta bu tabirin bir az tadil edilmesi lâzım ge- leceğini görüyorum. : Banyo, ta Romalılar zamanıtı- danberi malümdu, sevilirdi, iste- nilirdi. Fakat bu zevk orta ae rın sonlarına doğru öldü. Bunun müsebbibi (Kristof Kolomp) tır. Zira (Kristof Kolomb)un ar- tenin tıpkı kış keteni gibi yağ- murlarla sıkı bir münasebeti var- dır. Havalar kurak giderse ekil- mez. Görülüyor ki keten tohumu bu suretle hem ilk ekim mevsiminin | başında hem son ekim meysimi- nin başında bulunuyor demektir. Gelecek yazımda bu - bahse devam edeceğim. * Geliboluda 5. Kemal, Vizede mual- b Lütlüllah Beylere: Mektuplarınızı - aldım. Cevap yereceğim efendim. Çiftçi ——— V) Zirsat husüsundaki müşküllerinlei serumumu Ben Penta'nın Açiftçi) ei abBel cevaşi, seeteceklir | aBaşalıR şında kadınların giymekte olduk- | kadaşları (Hayti) adalardanın (frengi)nin tohumu sayılan Spiro- cheta palloda isminde esrarengiz bir. mikrop getirmişlerdi. Yeni hastalık —Avrupayı bir orman yangını — gibi — baştanbaşa — silip süpürdü. O zamanın doktorları bu derdi fennen izahtan âciz ka- lınca, hastalığın deniz banyola- rından çıktığını ileri sürdüler, ve binlerce senedenberi sevilen de- niz birdenbire bırakıldı. Vakıa hastalık bilâhare azaldı, fakat deniz korkusu devam etti. Deniz sporunun taammümüne mani olan üçüncü sebep fennidir, döniiğülm. r, ve bence sebeplerin en kuvvetlisi budur. Filhakika asımmızın başına ka- dar hiç kimse yüzmeyi bilmiyor- du. Bir âlimin yaptığı tetkikata nazaran dünyada mevcut canlı mahlüklar arasında yüzmeyi fit- reten bilmelerine rağmen bilâha- re unutanlar sadece, insanlarla maymunlardır. — İnsanlar — neyse şöyle böyle öğrenmişlerdir. May- nunlara ise öğretmek te kabil olmamıştır. ç Yüzmeyi Avrupalılara ilk ola- sak öğretmiye çalışan Trudgen i minde bir İngilizdir. Mumaileyh Lolların ayaklar ile aynı zamanda suya yurulması şeklinde, çırpın- mıya benzer bir usul keşfetmişti, fakat yorucu idi. Souraları Tim Ca- vil isminde bir Avustralyalı çıktı, ayakların hareketine ihtiyaç ol- madan yüzülebilececeğini söyledi. İddlaya — girişti. Ve ayaklarını bağlatarak yüzdü. Syd Davis is- minde meşhur bir yüzücüyü 50 yarda mesafede geçti. Bilâhare ayaklarını çözdürerek tecrübeyi tekrar etti, mağlüp olunca bütün ayak hareketlerinin Ffayda değil, zarar verdiği neticesini çıkardı. ı..mıf!h sonraları Solomon ada- gelen bazı seyyahlarla Frengi Mikrobunun Denizden Çıktığını İddia Eden Doktor konuşurken, orada yerlilerin kol- larla mütevazin şekilde ayaklarını da kullandıklarını öğrendi, tec- rübeler yaptı, - İngilizlerin Crawl dedikleri şekli icat etti. Tarihi 1902 dir. O zamandanberi yüz- menin ne derece terakki ettiğini öğrenmek isterseniz Tülealar şu rakama 1878 — senesinde 100 yarda yüzme rekoru | dakika 16 saniyo, 3/4 salisedir. Hâlbuki 1927 de ]nl=s Veinse'ye mesafeyi /yalnız S1 saniyede almıştır. Amerikanın deniz “ Lindberg ,, | Bugün iddia edildiğine göre kadin sikletinin azlığı ve azala- rının hafifliği ve cildinin kayıcı- hğa dolayisile, hele © eski ağır elbiselerinden kurtulunca erkekten daha iyi yüzmektedir. Bunların arasında da rekor sahibi olan Mis Ederle isminde bir genç kızdır. Bu kız “ sekiz hareketli Craval,, denilen, usulün mucididir, kendisine deniz (Lindberg) i lâka- bi verilmiştir. İhtimal hatırlarsınız: 1926 ı—wu'ı:dı 14 saat 53 dakika yüzerek mş — denizini Mi olan kız da, bu kızdır. yt Amerikada Deniz Hamamları Bugün Amerikada (8000) yüz- me havuzu vardır. Bunların; mafı açık havada, — nisfi da — kapalı yerlerdir. Bir havuza bir mevsim irenlerin sayısı(46,000)dir. ücreti, en rahat olan- ları için bizim paramızla 12 ku- ruştur, e İlk zamanlarda yani 1901 senesinde tesis edildikleri zaman bu havuzlar ahhi d suyu — değiştirilmezdi, l.i"unıılın-'k'dı. mezdi, hakikaten bir hastalık aşılama vasıtası şeklinde görl- lürlerdi. —Fakat sonraları fen, kimya ve elektrik işin içine :iıdi. bugün — kapalı havuzlar- a su her dakika değişir, temizlenir, filitreden geçer beher yüzücüye isabet eden miktarı 27 ayak murabbaidı. O derecede ki fen ve sıhhat noktasından bunların açık deniz plâjlarından farkları yoktur. Asıl plâjlara gelince, bunların da sayıları (16,000) dir. İçlerinde en büyüğü Nevyork şehrindedir, adı Johnes Beacb dir. 14 milyon | lesi Şark sokak No, 29 de gaakakekLENANEENEN erA AA LASASAKUNADaNı r Geçen Bilmece- mizi Doğru Halledenler Birer küçük sulu boya ele- cakları Çanakkale Belediye sinemam bah- çesinde kahveci Mustafa, İstanbul Kum- kapı Varvaryan mektebi taleberinden Rejantuhi Sirakyan, İstanbul Bezciyan mektebi talebesinden Nazik Sulükyan, Balıkesir Necatibey Muallim mektebi talebesinden 8 Ali Hikmet, İstanbul Beyoğlu 21 inci İlkmektep 19 Tevlik Necdet Bey ve Hanımlar. Birer kurşun kalem alacaklar: İstanbul Lâleli Çalımçavuş mahal- Aptullab, İatanbul Şişli Mecidiye köy 42 inci meke tepten Osman Zeki, İatanbul Sultanab- met 2inci İlkmektep 160 Nuim, İstanbul Beylerbeyi 27 inci İlkmektep 58 Muzaf- fer, İstanbul Ticaret mektebi talebe sinden 1028 İrfan Beyler. Birer boya kalemi alacaklar: — Ankara Muhasebei hususiye mület- tişi Ethem Bey oğla Salahattin, İstan- bul Çemberlitaş karşısında Turan apar- timanı birinci kat Osman, Aydın demir — yolu tamirat müfettişi Hüseyin Bey — oğlu Mahmut, İstanbul Daruşşafaka 4 üncü sımıftan 44 Recai, İzmir Göztepe tramvay oaddesi No. 801 Hayali Ardili Bey ve Hanımlar. Birer kart alacakları İzmir Göztepe tramvay caddesi 891 de Yıldız. Arditi, Ankara Balahan ma- hallesi Çeşme sokak No, 10 da Celli, Ankara Muhasebei hüsüsiye müfettişi Ethem Bey oğlu Reşat, Çorlu Cemu- liye mahallesi No. 36 da Nevzai, İstan- bul 15 inci mektep talebesinden 79 Celâlettin, Adapazarı Mal müdurü Ha- ll Bey oğlu Recai, Bursa Muradiye mahallesi Soğükçeşme kürşısında No, 88 te Emin Eferdi oğlu Kemal, Kay- weti askerlik şubesi birinci mülâzim Nu- rettin Bey kızı Fatma; İzmit hükümet — karşısında No. 202 de Sedat Hmin, İe- — tanbul Kadirga 3 üncü mektepten Şev: ket Zeki, Ankara Kadastro fen me- muru Kanın Beyin kazı Belkis, — Yıldiz. eli Yenihan Mal müdürü oğlu Lütfi, — Polatlı Hamza Sırri oğlu Emin Türk, — İstanbul Beyoğlu 5 inci İlkmektep anıf 4 te 194 Necdet, Konya surraf Küzim Bey oğlu Halil, Edirne lise rıyaziye muallimi Şevket Bey oğlu Nida, Kadı- köy İlk talebesinden 284 Yusuf Ziya, T Hacuilbey mektebi. 399 —— Selçuk Hakkı, Buca İstasyon caddesi 110 da Şabap, İstanbul Vefa linesi 1024 Mehmet, Edirne Mimarsinan caddısi Değirmen sokakta 3 Numarada Münev- — ver Soma fabrikatör Ahmet Cevdet Bey kerimesi Müstesma, İsparta — (elebiler mahallesi 45 No, da Sadiye Sami, İ:- mir Samlı sokak No. 45 de Perih: , Samsun İnbisarlar ziraat ümirl Rı! « Bey kını Cavidan, Adana Reşatbey mahallesinde 113 sokak 188 de Abdül- kudir; İstanbul 48 inci - İlkmektep 15 Kemal, Adana Kimyager Tahsin Bey — Kardeşi Ümit, Konya 5 inci fırka lavu> zım müdürü binbaşı Tabir Bey nElır Nibat, Kayseri 6 ncı - kolordü. ambar — müdürü Hulüsi kerimesi — Meliha, Söke Bunalı zade Yusuf Bey mahtumu — Alheddin, İstanbul Beyazıt Oamcinli No. 13 te Emine Feyzi, Bursa Kara- eyh çıkmazında No, 10 da — Ferih Kı—hııu. İzmir Millet hastahanesi ar- kasında Damlacık mahallesi No. 98 de Zübeyr, İstanbul Beyoğlu Âşıklar cad- desi No. 97 da Selma, İzimir Karşıyaka Dilâver sokak No. 38 de Türkân, Ba- yındır mahkeme Başkâtibi kızı Fehime, — Corlu avukat Şakir Bey oğlu Yusu Ziya, Konya Akifpaşa mektebinden £ Kadriye, Sıvan inşaat dairesi - birim şubede Sıtkı Bey kazı Hüsniye, Kastı- — monu dokümaevi Muharrem Celâl Bi — kızı Celâlet, Afyon Tapo memuru Mu- - tafa Bey mahtumu Ziya Bey v Hanımlar. 5000 kabinesi vardır. Pazar gür - leri ziyaretçilerinin sayısı (100000,. geçu ve bir mevsimde (3,200,000)i ulur. . ğ ğ Bu muazzam teşkilâta malil olan Amerikanın yazı zevkle ve arzu ile karşıladığına, güneşten, kumdan ve sıhhat aldı- ğına ve en büyük eğlencelerinden birini de burada temin ettiğin hiç şüphe etmezşiniz dağil stüner VA