—— Aşk ve Macera Romanı ime SR Tevfik masaya (yaklaşmıştı. Şehrazat onun (o gözlerinin içine bakıyordu ve © beyhude yere Fatoşun (onazarlarını (o arıyordu. Fakat Fatoş bu bakışları ondan saklamak (için başını (gitgide arkaya denecek kadar çeviriyor ve yanındaki ressamla bir şeyler konuşuyordu... O, tam masanın yanına ge lince Şefkati Münevvere dönerek: — Müsaade ederseniz hanım efendi size arkadaşım Tevfiki tanıtayım, dedi. kendisi bu dansi sizinle etmek istiyor. lütfen ka- bul eder misiniz? Tevfikin yüzü kıpkırmızı oldu. *“ Neler söylüyor , diye düşündü. Şehrazât “ne mahçup bir çocuk kıpkırmızı oldu ,, diye için, için onunla istibza etti.. Fakat: — Memnuniyetle, diyerek yer rinden kalktı. Tevfik fena bir halde idi. O, bu genç kadını masada farket- memişti bile. O, Fatoşla danset- mek İstiyordu.. şimdi ne yapa- caktı? Yaptığı kabalığın derece- sini bile, bile Şehrazâdı ayakta bekletti ve Fatoşa dönerek: — Fakat hanımefendi, dedi, bendeniz size de arzı hürmete geldim. — 0... Siz misiniz? Masamıza boş geldiniz efendim. Fatoş ca'li bir nezaket ve ca'li bir hayretle ona bakıyor ve onun masalarına kadar gelmiş olduğunu sanki şimdi görmüş gibi yapı yordu. Nasılsınız efendim? — Teşekkür ederim.. Nasıl sizde bu otele mi indiniz? Şehrâzat ayakta beklemekten biraz yorulmuştu: — Hayır bu otelde değilim... Fakat bu otele sizi görmek ümi- dile geldim... Buyurunuz hanım efendi. Şehrazât gayrimemnun bir eda ile önünden ilerledi. * Beni görmek için gelmişmiş,.. Budala zevzek herif... Muamele bilmez terbiyesiz... Beni görmek ümidile gelmişmiş te neden acaba Münevver (o Hanımla dansediyor. Münevveri görür görmez güzel liğine mi hayran olmuş böyle düşü- nen Fatoş asabiyetle sofra örtü- sünün bir kenarını buruşturuve- riyordu. Dansedenler de daha iyi bir vaziyette değillerdi. Bütün Berli- irasastasmsasana san amarsaenunasnas2 umman eAAgI, 7 — Gazetenin esas yazısile bir sütanun iki satırı bir (santim) sayılır, 2— Sayfasına göre bir santi» min ilân fiatı şunlardır: sayfe | sayfa | sayfa İsayfa | Diğer) Son la 2; 3 |(4.5)yerler sayfa 200/100! 60 EDİ Krş. | Kış İ Krş. Krş. 3-—'Bir o santimde — vasati (8) kelime vardır. 4-— Ince ve kalın yazılar tutacakları yere göre santimle ölçülür. 400250 Kış. | Krş. Yuzan Suat Suzan nin bayıldığı bu güzel kadım | Tevfik kolları arasında can sıkıcı | i ve yorucu bir paket gibi tutuyor. | Nasıl genç adamlar, ihtiyar teyze- zeler ve balalar nezaketen dan- sederken sıkılırlarsa o da binlerce kişinin dansetmek için bayıldığı bu muvaffakiyetli ortistten öyle bunalıyordu. Zihni o kadar Fatoşa bu işe kızmış olmasına bağlan- mıştı ki muzikayı bile dinlemiyor, Berlinin en hafif dansözü olan şa mahir rakkaseyi bile döndüre- miyerek mütemadiyen ayaklarına çarpıyordu. Halbuki Tevfik gayetle iyi danseder bir çocuktu, Münevver feleğin çemberinden geçtiğini iddia edebilecek kadar pişkin ve tecrlibeli bir kadındı.. Daha ikinci turda genç çocuğu kendi masalarına getiren sebebin ne olduğunu anlamıştı. Kıskanç olmaya başka kadınların muvaffa- kiyetine (o haset etmeye vakti olmadığı için bu mahcup peres- tişkâra acımış, Onunla ahbap olmuş. Onu Faloşun (yanına getirmek için kendi (masasına davet etmişti. “ Dansın nihayetinde genç adam da o masada idi, Fatoşun yanına bir iskemle çekerek oturmuştu. Şimdi Fatoş bestekâr Stern'le SON POSTA musiki hakkında konuşuyor vs ondan muallimler, ve konserva- tuvarlar hakkında malâmat alı yordu. Tevfik göründüğü kadar tec rübesiz bir delikanlı değildi. Tren den beri Fatoşun kendine tama” mile lâkayt olmadığını hissetmişti ve şimdi kendisile neden dargın olduğunu pekâlâ biliyordu. Şehrazatla dansa kalktıkları için kendisine içerlemişti. Onunla barışmak ve şefkati nin yaptığı yanlışlığı onada am latmak istiyordu. Zihni o kadar bu şeyle meş guldi ki hattâ birkaç zaman için onu buraya getiren sebebi bile unutmuştu bütün arzusu onunla konuşmak ve ona işi anlatmaktı. Genç kızın askın çehresine rağmen cesareti kırılmadan söze başladı: — Ben sizin bir Türk hanımı olduğunuzu trende anlamamıştım. Fatoş “aman ne besaplı söz, diye düşündü ve lâkırdıyı kısa | kesmek için soğuk, soğuk: — Ya Öylemi efendim? Diye cevap verdi, Fakat öteki söze devam ediyordu: — Siz benim Türk olduğumu | tahmin ettiniz mi? — Hayır efendim... — Ben Türke benzemez yim?. i Yeni Bir Şebeke Yakalandı | On Beş Kilo Eroin Müsadere Edildi Eroin kaçakçıları yakalandıktan sonra Emniyet müdürlüğü kaçakçılık bürosu memurları tarafından Be- yoğlunda yeni bir kaçakçı şebe- kesi meydana çıkarılmış ve şebeke mensupları yakalanmıştır. Aldığımız malümata göre, bu mühim şebeke şu suretle meydana Beyoğlunda Tomtom mahalle- sinde Postacılar sokağında 34 No. da oturan Alman tebaasından garson Kari Fenekant ile metresi Avusturya tebaasından Elizanın ötedenberi Eroin satışı yaptıkları haber alınmış ve memurlar tare- fından sıkı bir terassut altına alınmışlardı. Birkaç ay devam eden bu terassut esnasında, bu iki kişinin Halpern ismini taşıyan bir şahısla sıkı bir şekilde müna- sebette bulundukları da görül- müştür. Beynelmilel bir kaçakçı olan Halpern, muhtelif vasıtalarla hariçten getirdiği eroinleri bura- dan civar omemleketlere tevzi etmek, yine gizli şekillerde sev- ketmekle (O meşgul bulunuyordu. Fakat sıkı takip neticesinde az bir zamanda on kadar ev değiş- tiren Halpern en nihayet tayyare ile Budapeşteye kaçmak mecbu- riyetinde (kalmış, zabıta buna rağmen faaliyetinden geri kalma- mıştır. Nihayet iki gün evvel Karl'in ! Beyoğlundaki evinde ani bir ara- ma yapılmış ve tavanarasında bavulların içerisine gizlenmiş ola- rak 15,5 kilo eroin meydana çıkarılmıştır. Bunun üzerine Eliza ile Karl ve bu işte alâkası görü- len piyanist Ferenç yakalannışlar, dün ihtisas mahkemesine veril mişlerdir. 7 , Almanya Sivil Tayyareci? ... Temmuz $ iliğinden Kim Korkuyor # .... | Sivil Tayyarecilerin Bir Teşebbüsü, | Şiddetli" Protestolara Sebep Oldu nz e MEBİM RL Ğİ a Almanyada sivil tayyare kamplarının manzarası Mücadeleyi biliyorsunuz: Ak manya, kendisini kıskıvrak bağ- liyan, birçok silâhlardan mahrum eden Versay muahedesinin bu ağır bükümlerinden kurtulmak, diğer devletlerle müsavi haklara sahip olmak istiyor, Fransa ise Versay omuahedesinin, bilhassa Almanyayı eden kısımlarının bir harfine bile dokunulamayacağım, şiddetli ihtar- silâhlardan mabrum | lar şeklinde zaman zaman ortaya ! i atmaktadır. Fransanın (Obütün © endişesi, Almanyanın, Versay muahedesi hükümlerinden sıyrıldığı takdirde günün birinde kendi başına bir arp (felâketi (açacağıdır. Bu sebepledir ki Fransızlar Almen- yayı maddi ve manevi bir kontrol altında tutuyorlar. Almanya'da askeri mahiyet arzedebilecek en wfak bir hareket Fransanın şid- detli protestolarına sebep oluyor. Bu protestoların en yenisi birkaç gün evvel yapılmıştır. Biliyorsunuz ki Almanya, Ver- say muahedesi mucibince hava silâhlarından, yani tayyarelerden mahrumdur. Almanyada bugün bir tek bile askeri tayyare yoktur. O Buna mukabil Fransa hava ordusu noktasından dünya- nın en kuvvetli devletidir. Üç binden fazal harp tayyaresi var- dır ki hiçbir devlet bu sayıya yetişmemiştir. Almanya bu mü- vazenesiz vaziyeti, sivil tayyare- ciliğe ehemmiyet varmek suretile telâfi etmek gayretindedir. Bu göyretin neticesi olarak geçen haftalar içerinde Alman sivil tay- yarecilerinden kalabalık bir grup Almanya etrafında programlı bir hava devri yaptı. Bu turu yapan filo 150 sivil tayyareden mürek- kepti. işte bu hâdise, Fransızlar ta- afından askeri mahiyette görü- erek türlü türlü tefsirlere, hattâ ndişelere sebep oldu. Bazı Fran- ız gazeteleri bu hareketi, Alman- anın Versay muahedesine” aykırı arak gizliden gizliye silâhlan- nasının açık bir işareti olarak elâkki ettiler. Bir kısın gazete- ler ise Almanyanın böyle hare- setlere girişmesine müsaade edil- memesini şiddetle talep ettiler, Buna cevap! veren Alman ga- xeteleri ise, yapılan işin sadece i iktisadi bir hareket olduğunu, Geçende Almanya etrafında bir hava turu yapan sivil Alman fayyarecilerinden bir grap maksadın ticari tayyareciliği te- rakki ettirmekten ibaret bülun- duğunu yazdılar. Fakat hakikat şudur ki bugün | Almanyada ticaret ve &por işle- rinde kullanılan binlerce tayyarc © vardır. , Bunların günün birind: ufak tefek değiştirmeler ve ili- veler yapılmak suretile birer h»- va silâbı haline getirilmesinu mümkün olabileceği şüphesiz g rülmektedir. Yeter ki sulbün devamı hususundaki hüsnüniyet- ler ihlâl edilmemek suretile buha meydan verilmesin. Adalarda Şenlik (Haftası Adaları güzelleştirme cemiyetinin bu #eneki fanliyeti program 12 term muz önümüzdeki perşembe akşamıo- dan itibaren başlıyor. O akşam Yat klüp bahçesinde (Ekrem ve Cemal © Reşit Beyler tarafından sureti mahsus sada hazırlanan Oo gayet eğlenceli on dört tabloluk “Adalar zevüsü,, Darül“ bedayiin en mümtaz artistleri tarafın- dan temsil edilecektir. Bu temsilden sonra da şehrin en mükemmel cezbandile geç vakta kadar dan edilecektir. Bu müstesna şenliğe iştirak etmek isteyenler davetiye almak İçin Tepe- başında şehir tiyatrosuna (Darülbedayi) ve yahut Büyükadada Yat klübüne müracast ederek davetiye alabilirler. “Sİ Şehirden gelecek zevat için sabah sast üçte bir vapur tahsis edilmiştir. 13 temmuz cuma günü saat on sekizde de Adalar merkepleri arasında sür'at ve mukavemet koşuları yapılacak ve kezanavlara hediyeler, en eyi be kılınış ve en güzel prlana malik mer | kep saliplerme de münasip mükâfst verilecektir. Bu yarışlardan birisi Darülbedayi artistlerinin binecekleri merkepler are” sında yapılacaktır. J