; danin. bir aşırı .ıııı#j p kında olmadilar. at İKÂYE Bu Sütunda Hergün VATAN Kumandan Zeki Bey! Erdeğin bu esrarengiz adamının hayatı, hususiyeti hakkında kimse kat'i bir şey bilmezdi. Yalnız onun bir bahriye zabiti olduğunu uşağından öğrenmişlerdi. Zaten Kumandan Tâkabı zabitliğine şehadete lüzum göstermezdi. Onun emsalsiz kah- ramanlık — hikâyelerini — bilenler vardı. O, herkese ayni nezaket ve ayni şefkatle muamele eder, münzevi hayatımdan — memnun, kimse ile, samimi olmazdı. Hem azimkâr, hem yorgun, parlak, süzgün gözlerine şair gözü dene- bilirdi. Yani zihnen ve ruhan yorgun bir adamın gözleri. Birgün, tesadüf onu Erdeğe tebdilhavaya gelen beyaz saçlı şişman bir ihtiyar kadınla tanış- tırdı. Kısa zamanda aralarındaki ciddiyetin birdenbire samimi ar- kadaşlığa çevrilmesi Erdek hal- kının tecessöslerini tahrik eden pek mühim bir hâdise oldu. Bu iki ihtiyar hemen hemen her akşam deniz kenarında, zeytinlik- lerde dolaşırken candan bir mu- habbetle konuşurlardı. Bu gezinti dönüşlerinde ekseriya akşam ye- meklerini beraber yerlerdi. Bir- gün kumandanın, adabımuaşerete harfı harfına — riayet edea asri bir genç gibi ihtiyar kadının pardesüsünü kolunda — taşırken, kadının oturmak istediği bir taşın Üstüne mendilini yayması, Erdek gençlerini çok meşgul edebilirdi. Fakat — gençlerin kâfi derecede meşguliyetleri olduğu için kuman- far- mütecessis idareler kumandanın bu hareketini yaşına pek ayıp görmediler. İlık bir haziran akşa- mı, zeytinlikler arasından engin denizi — seyrederlerken — ihtiyar kadın beklenilmeyen — bir sual #ordu: — Zeki Bey.. hiç şüphesiz İstanbullusunuz. — Nasıl olup ta buraya gelip yerleştiniz? Bir anda ihtiyar kumandanın mütebessim — dudaklarında bir damla kan kalmadı. Kat bir cevap vermekten içtina; belli idi Y — Burası güzel de.. Hem gençliğimde buraya gelmiştim. Sanki bu sual her ikisinin de neş'esini silip götürdü. O akşam her zamandan evvel evlerine dön- düler. Onu takip eden günlerde neş'esizlik devam etti. Bir akşam ihtiyar kadın vaziyeti düzeltmek için mahçup bir tebessümle: — Osuali sormakla sizi muz- tarip eden bir noktaya dokundu- ğuma müteesifim, dedi. O, gözleri denizin ta uzakta bir noktasına dikilmiş, dalgın: — Olabilir! dedi ve herşeyi anlatmaya karar veren bir tavırla: — Görüyorsunuz ya beni daha pek gençken manea iİhtiyarlatan sebepler var. — Hepimiz öyle Zeki Bey. Kumandan Zeki Bey bir dakika '::ıyylk daldı. Sonra mahrzun ir gamimiyetle —tekrar söze W imiyetl — Fakat bugünün gençleri onların yaşında olduğumuz — va- manki — duygularımızı — iatihfafla karşılıyorlar... - Gençliğimin mu- ::ldoı bâtıralarile bağlı olduğum yere mütevekkil, olduğumdan Bdi ee ada z bazı KTT LN eeei e e ll LA AA a A D G C BAA t li er DÜM A e ea — A L D L l d SA A — L ALA U, Yazan: Firdevs İsmall İÇİN leştim, pek kısa geçen geçliğimi hemen hemen burada yaşadım. Devam etmekte mütereddit biraz durdu. — Bahriye mektebini bitirdi- ğim zaman henüz yirmi yaşında idim. Yirmi iki yaşında parlak bir mülâzim İken ilk izinimden istifade ederek Anadolunun bu şirin bucağına bir akrabamıza misafir geldim. Tesadüf, İstanbul- da hemşiremin — arkadaşlarından Süheylâ ismindeki kızın pederi de yazı geçirmek için Erdekte bir ev kiralamıştı. ( Tahminen yirmi bir. sene —evvel ) — burada geçirdiğim — günler, gençliğimin unutulmaz hatıralarile, rü'yalarile dolu günleri oldu. Süheylâyı se- viyordum. Hem de o zamana ka- dar hiç bir kadına karşı duy- madığım bir hisle... Pek sevdi- ğgim bir kızı manasız bir sözümle ebediyen kaybetmekten mi, bi- mem neden?. Ona bir kelime bile sevdamdan bahsetmedim. Fa- kat onun da hissiyalıma bigâne kalmadığının farkında idim. Hâlâ bugün her kaya, her sokak dö- nemeci, şu deniz kenarı, şu zey- tinlikler o günlerin iştiyaklı anla- rint hatırlatıyor. ve bana - Ümit ettiğim saadeti yaşatıyor. O za- man islikbali parlak, güzel bir zebit olduğum için beni sevenler pek çoktu. Fakat ben hayatımda ilk ve son defa onusevdim... bir- gün, iznimin son günlerinde, mah- cubiyetimi yenerek aşkımı Sühey- lâya söylemiye hazırlandığım bir günde İstanbuldan aldığım bir mektupla iradeiseniye ile Basra -kamadorluğuna yaver tayin olun- Kumandan bir dakika durdu. İhtiyar kadın onun yüzünde asil bir metanetin tecessüm ettiğini sezdi. Sesi heyecanda titreyerek devam etti: — O zaman ben vazifesine düşkün, ateşin gibi bir zabittim. Şimdiki gibi vatana karşı olan vazifemden başka birşey düşün- müyordum. İznim de bitmişdi. Bir dakika tereddüt etmeden İstanbu- la, oradan da ta Basraya gittim. — Sevgilinize birşey söyleme- den mi gittiniz? — Evet. Kadın hırçın bir hareketle: — Çok fena yapmışsınız, dedi. — Zannetmem. Bir daha dö- nüş ihtimali pek zayıf olan bir adamın bir genç kızı ümitle ken- dine bağlaması doğru olmazdı.. Üç sene orada kaldım. Nihayet harbin ilânile İstanbula döndü- ğüm zaman Süheylânın evlendi- ğgini öğrendim. Kimbilir? Belki benim aşkımı anlamadı. Belki de ok genç olduğu için aşkını itirafa qbî'ıla z:uîret edemiyen bir adamın hatıralarile uzun zaman yalnız kalmak istemedi. Sustu, heyecan onu gittikçe sarıyor, hareketlerinde zaptetmiye çalıştığı ihtilâçlar, gözlerinin, du- daklarının - kenarlarındaki — çizgi- lerde muztarip takallüslar — sezili- yordu. Ona derin bir rikkat ve merbametle bukan — ihtiyar kadın sükünu bozmaktan korkarak alçak sesle: — Bir daha onu aramadınız mı? diye sordu, onun saadetini sarsacaktım? O bende canlı aşkım gibi temiz bir hatıra olarak kaldı. Onu de- rin, Ümitsiz bir sevda ile sevdim! İşte ömrümün son günlerini ona SON POSTA İstanbul Lisesi Mozunları Toplanıyor İstanbul erkek lisesi mezun- ları cemiyetindan: Ceamiyete ait fevkalâde mühim meseleleri görüşmek üzere bütün İisemiz — mensuplarının tommuzun 13 üncü cuma günü sasi 10,30 da mektebin konferana salonun: da toplanmaları ilân ve rica olunur. Ticaret Kaptan Ve Makinistleri Cemiyeti Türk ticaret kaptan ve makinistleri cemiyetinin küşat reami yarın samat 17 de yapılacaktır. Cemiyetin merkezi Galata rihtımında, orta handadır. Harp Malüllerile Şehit Yetimlerine İkramiye Eminönü — askerlik şubesi reisliğinden: 1.- Milli Müdafaa Ve kâleti celilesinden 954 senesine ait şubemizde kayıtlı harp — malülleriyle şehit yetimlerinin ikramiye havaleleri gelmiş olduğundan — 11 tetmmuz 934 tarihine rastlıyan çarşamba gününden itibaren pazartesi ve çarşamba günleri Ikramiyeye müstahak kimselerin vesa- ikleri tamam — olarak saat 9,30 dan 17 ye kadar şubemize müracaatları, 2 — Ön senelik maaşlarımı almış olan şehit yetimleriyle henüz maaşları iadeten bağlanmamış olan on senelik maaşını — almış — malüllerle — vaziyeti meçhul kalan ve askeri malül olarak tesbit edilenlere ikramiye verilmiye- ceğinden boş yere şubeye gelmemeleri. $ — Bu sene ikramiyeler kısa bir müddet zarfında dağıtılacağından vilâ- yetimiz baricinde bulunan — eşhasın noterlikten musaddak vekâletaame ile vekillerine ikramiyelerini aldırtmaları menfaatları namına ilân olunur. Kır balosu — Himaysi Etfal Cemiyeti Kadıköy kaza İdare heyeti riyasetinden: Himayei Elfal Cemiyeti Kadıköy şubesi tarafından B. M. M. Reisi muhteremi Kâzım Paşa Hz.nin himayelerinde (19 temmuz 934) tarihine müsadif perşembe günü akşamı Su- adiye plâj gazinosu bahçelörinde bir kır balosu tertip etmiştir. Kadıköyün kibar ve hayırperver hanım ve beye- fendilerden mürekkep tertip beyeti tarafından idare olunan mevsimin en ne: (bal, r. vetliler ı;h#h“ İ 2:!#!!"'“9;“ ve Sundiyeden sabalh sant (4)te gidiş ve gelişte Kadıköyüne uğrıyacak hususi vapur temin edilmiştir. Yoksul Kadınları Davet Halkevi İçimal yardım — şubesi tarafından, yoksul kadınları elişlerini teşhir etmek ve satmak için ( 18 ) temmuzda Galatasaray yerli mallar sergisinde bir pavyon — ayrılmıştır. Evinde iş yapıpta, bu teşebbüsten benüz haberdar olmamış olan hanim- ların 12 temmuzdan 16 temmuz akşa- mına kadar eaat 14 ile 17 aramında Halkevine müracaat etmeleri bildiril- mektedir. Kredi mektupları - Esham ve tahvilât - Cari hesaplar küşadı- B Kasa icarı ve bilümum banka (B muamelâtı : İ SELÂNİK BANKASI Tesia tarihi 1899 Sermayesi 30-000.000 frank İdare merkezi ISTANBUL Türkiyedeki şubeleri; İstanbul, Galata, İzmir, Adana, Samsun, Mersin. Yunanistandaki şubeleri: Selünik, Kavala, Atina, Pire, dolu olan bu sessiz yerde geçir- mek için geldim. Bir tesadüf, bir mucize bir gün onu karşıma çı- karsa geçen uzun senelerin ört- tüğü güzelliğini belki gözlerim kalbimin herhalde onu tanıya- eminim. — Hayatta olduğunu biliyor musunuz ? — Bilirim. İhtiyar kadın inler gidi; — Bütün bunlar vatan için! dedi. * Ertesi sabah Zekl Hakiki, saf, kati tesirli ASPİRİN, P markar sını taşır. Ağrıları çabuk ve emniyetle gider: mek için başvuracağınız deva, dünyada meşhur » Gayet “müstahzarı olmalıdın Ambalajlarda ve melerin üzerindi markasının mutlakâ bulunmasına dik- mlâk ve Eytam Bankası İlâni E arı Pazarlıkla Satılık Arsalar Esas No, 548 443 343 metre arma. Yukarda yazılı arsalar Mevkiü ve Nev'i Teminat Lira Beşiktaşta Hasan Paşa deresinde yeni 1 kapı ve 3 harita No. h 265 metre arsa. Şişli « Kâğıthane caddesinde 7 kapı ve harita No bedelleri peşin ve taksitle ödenmek Üzere pazarlıkla satılacağından taliplerin 11 Temmuz 934 Çarşam- ba günü saat onda Şubemize müracaatları. — (402) Marmara Üssübahri Satınalma Komisyonu Reisliğinden: 80,000 kilo Kuzu, Koyun, Sığır Eti Münakasası tarihi 28 Temmuz 934 Cumartesi Günü Saati 4 te Marmara Üssübahri Kumandanlığı deniz efradı ihtiyecı bulunan senelik Etin kapalı zarf usulile 28 Haziran 934 tarihinde ihalesi icra kılınmış - taliplerin teklifatı haddi itidalde görülmediğinden kapalı zarf usulile 28 Temmuz 934 Cumartesi saat 14 te ihalesi icra edilmek üzere münakasaya vazedilmiştir. Taliplerin - şartname- lerini almak üzere Kasımpaşa'da Deniz Levazım Satınalma ve İzmitte Tersane kapısı üzerinde Üssübahri Kumandanlığı Satınalma Komisyonlarına müracaatları. “3709,, Hava Vaziyeti Rasathaneden tebliğ edilmiştir: Dün sıfır. dereceihararete ve deniz seviyesine indirilmiş baro- metre saat 7 de 762, saat 14 te 760 milimetre, — dereceihararet 7 de 19, 14 te 25, azami derecei- hararet 26, asgari derecehararet 15,5. Rüzgâr yıldız. poyrazdan esmiştir. Azami sürati saniyede 9 metredir. Amerikada Sıcak Faclaları Devam “Irr Pıllevyoık. 'Ihnl(ınAı ) — Bir n 'e sıcak dalgası sürmektedir. olmuştur. Beş kişi ııı'ı'ııuıı. Yeni Neşriyat: Mülkiye mecmuası — Her ay muntazaman intişar eden " Mülkiye ,, mecmuasının “99,, uncu sayısı dolgün münderecatla çıkmıştır. Bu içtimaf ve? siyasi ilimler mecmaaamı okuyucuları. miza tavsiye ederiz. Poliklinik — Her ay neşredilen bu tıbbi mecmuanın 12 nci numarasi birçok tanınmış doktorlarımızıu yazıla- rile çıkmıştır. j Azerbaycan yurt bilgisi — Ayda bir çıkan bu edebiyat, halkiyat we kültür. mecmuasının 3 üncü yıl 90 uncu sayısı da intişar etmiştir. * İkusat ve Ticarot mecmu- —— ası — Yüksek İktisat ve Ticarot mek- tebi talebe cemiyeti tarafından neşres dilen bu aylık mecmuanın 3 üncü sae yun da çıkmlştır. Hammın ( ihtiyar kadın kendini bu isimle tanıtmıştı.) Gittiğini söy- liyerek — kendine verilmek — için bıraktığı mektubu uzattı. - İhtiyar kumandanı müphem bir kuvvet, bu mektubu açmakta geciktiriyordu. Okuduğu zaman sapsarı kesildi. Ve bir et yığını halinde yatağına yıkıldı. Mektupta: * Süheylâ ölmedi. Sizi o za- man — anlıyamadığından, — hafif- meşreplikleri bir gencin hayatını inkisara v mütecssif gidiyor. Eğer onu tanısaydınız bugünkü elemi belki biraz dine- cekti. Onun da sizin gibi hayata olabilirsiniz. Allahaısmarladık. » Süheylâ Geçen günler Erdeğin müte- ceossis halkını bu esrarengiz adam hakkında derin bir düşünceye daldırdı. Çünkü ölmeden ölülerin hazin süküneti çöken bu adam deniz kenarında, dağlarda, zey- tinliklerde kendinin gölgesi bir hayal gibi dolaşıyor. Yüzünün güzel rengi hergün biraz daha uçuyor, uykusuz etra- ki siyah halka biraz bir zeytin ağacına dayanmış gözleri kapalı, yüzü hicap ateşile ken: “Eyvah onu tanımadımi,, — Güye inlerken görenle