- İngiltere Başa Geçmek Arzusunda.. İngiltere — harbiye — nazırı Lord Helşham birkaç gün evvel bir nutuk söyledi, devletler arasındaki silâhlan- ma yarışına tem lerek, İngiltere- nin bu işte geri kaldığını anlattı. Bu nutkun pek az kısımları “Son Posta,, da da çıkmıştı. Son - gelen İagiliz gazetelerinde okuduğumuza göre Lord Helşham'ın sözlerindan pek az mü- ikal etmiş. Hal- gelenlerden pek ehemmiyetlidir. Bu zat ezcümle diyor kir « Bizim birçok müstemlikelerimiz wardir. ki, bunlar başka — Avrupa devletlerini cezbeder. Ticaretimiz ve #ervetlerimiz başka devletlerin kıs- kançlıklarını tahrik eder. Biz bunları âenbata göre müdafaa etmek mecbu- riyetinde kalacağız. Bir silâhsızlanma mukavelesi akto- lunmazsa, İngiltere mutlak yeniden silâhlanma için icap eden tedbirleri ittihaz ederek başa geçmelidir. Vari- femiz ağırdır; çünkü dünyaya kendi yaziyet ve mevkdimizi — silâhlarımızla müdafaa edemiyeceğimiz fikrini vere- cek olursak, ve yahut bundan böyle müdafaa arzusundan uzak bulunduğu- | muz hissinl telkin edersek, . muhak- kak ki bir harp teblikesine doğru gitmiş olacağır. , Bugün denizde ön farzla #silâha sahip olan İngiltere, şu sözlerden an- lâşildiğina göre karada da en kuüv- yetli olmak davasını tahakkuk - ettir. mek arzusundadır. Bu arzunun - baş- heca — sebebide, harp tehlikesinin önüne geçmekmiş: Haydi hayırlısı, diyolim. — * ——— Alman Ticaret Buhranı İş Böyle Devam Ederse | - Fena Olacakmış Berlin, 28 (A.A.) — Hariciye Na« mırı Fon Nöyrat Almanyanın geçirdiği harici ticaret bubranından bahsetmiş buhranın Almanyaya çok zarar ver« diğini söylemiş ve gşunları İlâve dt. miştir: *— Bunun başlıca sebebi, diğer devletlerin para kıymetini düşürme« leridir. Bu vu?d ıııııı roka- kaldırmıştır. Eğer bu hareket devam ederse Almanya, için müthiş bir dar- be olur., “Son Posta,, _ A a İ İspanyada Vaziyet (Karışık | İspanya 28 ( A. A.) — Hükümel, İspanya » Katalonya ihtilâfının — halli maksadile meclisten fevkalâde salâhi- yetler İstemiştir. Fakat sağ conah fırkaları bundan memnun olmamıştır. Mecliste maarif bütçesinin müzakeresl esnasında da hararetli münakaşalar olmuştur. Yarın yapılacak olan feve kalâde salâhiyet lâyinasının müzake- resi, kabinenin istikbalini tayin ede- cektir. Bu lâyiha yüzünden — mubalif cümhuriyetçilerle sosyalistler arasın- dada galeyan husüle gelmiştir. İngilterenin Borcu Alacaklarını Alamazken Niçin Para Versin? Londra 28 — (A. A.) — İngilterâ tarafından Amerikaya verilen cevabi bir notada, diğer devletlerin kendisine olan berçlarını ödemediği şu sıralarda kendisinin de Amerikaya olan harp borçlarını ödeyemiyeceği bildirilmiştir. İngiliz - Fransız Ticaret Mukavelesi Londra 28 (A.A.) — İngili-Fransız ticaret mukavelesi imzalanmıştır. 'Askeri Doktorların Kongresi Liyej, 28 (A.A) — Beynelmilel as- 1 keri doktorlar kongresinde, harp c6s- j nasında gayri insani hareketlere mey- dan verilmemek için bir çok teklifler müzakere edilmiş bu arada yara- w hlar için barınıma şehirleri tesis ve | sivillere taarruz edilmemesi kabul edilmiştir. Romanya Ve Sovyet Rüsya Liberaller İadei Münase- bete Muarız Bükreş, 28 (A A.) — Mubhalif Hiberallerin reisi M. Bratyano, hükü- metten — Soöyyet — Rusya ile — siyasl münasebata başlanmasının nasıl cere- yan ettiğini sormuş vö Romanyada bir Sovyet heyeti bulununca komü- nlstlik tahrikâtı baş göstereceğini, bu yüzden iki hükümetin aram açı- lacağımı söylemiş, bu hususta hariciye nın Milli ve Edebi Tefrikası: 35 19.’ .6:.4 a Z 19 nazırından İzahat istemişlir. 29-6 » Z h Mebrure Samit ÖL GİBİ Önümdeki oyuna değil, ba- kışlarındaki ©- görülmedik ga- rip ısrarla sanki göz bebeklerime __—” kazıp bıraktığı onun haya- ne baktım, Kamaramıza çekildikten sonra da bütün gece, çayır çayır hep yandım. Hastalamır gibi bir ha- | lim — vardı. Baban Almanyanın aşıladığı yeni sevgilerinden biri- nin başında, salonda, bir poker karesinde olacaktı. Kendi kendime, — durmadan kararlar ve fikirler - değiştiriyor- dum. Sen alt yatakta uyuyordun. Alammda — kolonyalı bir — bezle, —ayakta, toparlak kamara pence- resinden, beyaz köpüklerin, kara dalgalarla — oynuşmasına — bak- yordum. Iı:ıı bu t= söylemeyi, ona © rüyamıdan Mlnlalam bal e Takıl- KA b Tn YAK AŞ | ı l : keyi haber verip * Beni koru ! ,, demeyi düşünüyordum. Bir dakika için çok doğru bulduğum bu ka- rardan, sonra yine cayıyor, içim- den o bir türlü çıkmıyan ürkek- likle, babandan korkuyor : “ Ya anlamasını bilmez de beni büsbü- tün kırarsa, ya yine o katı katı sözlerinden — birini söyler, beni adam hesabına almıyan o iç ezici alaylı kelimelerinden birini savu- rursal ,, diyordam. Lambayı söndürmüştüm. Biribirini yenmeye çalışan bu zat iki düşüncenin elinde ne kadar çırpındım bilmem. Baban geldi. Kamaranin kapısını açar açmaz: — Lambayı yakmayın kuzum! dedim. Onu yanima çağırmıya, ne olursa O:M â' l'iı.: söylemeye niyetlendim. Güverteden yüzüne aydınlık vuruyordu. Her halde epi bir para kaybetmiş oluılıh. Denız Sılabları İngıltere İle Amerika Gizli Gizli Muzakerelet Yapıyorlar Japon donanmasından bir müfreze, nekliye gçemilerile bir arada Londra, 28 (A. A.) — Başvekil Muavini M. Baldvin, 935 deniz kon« feransı hakkında Avam Kamarasında sorulan bir suali şüyle karşılamıştır: “— Amerika — murahhasları — ile | müzakerelere başladık. İtalya, Fransa ve Japonya Ve görüşmek hususunda Amerika ile aramızda fikir birliği vardır. Japonya, deniz kuvvetlerinin müsavlliği hakkında benüz bir teklif yapmamıştır. Müzakereler gizli yapıl- dıği için Fazla tafsilât veremem. » * Londra, 28 (A. A.) — İngiliz ve Amerika murahhasları umumi — bir uıplıııu yıpml'lır. Başveki! — M. ! Makdonald, M. Baldvin ve Hariciye Nazırı da bazir. bulunmuştur. Japonyanın Fikri Tokio, 28 (A.A.) — Japon mat- buatı, Fransanın 1935 deniz konfe- ransına Sovyetlerin de iştirakini arzu ettiğine dair olan haberleri resmi mahafilin şüphe ile karşıladıklarını yazmaktadır. Filhakika bu hafli Sovyetlerin iştirakinins, Almanyanın, panyanın ve diğer milletlerin de iştirakini davet edeceği, bu suretle, deniz konferansının da Cenevrödeki silâhları bırakma konferanmna benzi« yeceği ve şüphesiz ayni akıbete uğ- ri &ı kanaatindedir. Hava Kuvvetleri Azamı Hadde Kadar Yükseltilecekler Londra, 28 ( ALA. ) — Yakın bir | arttırılması hakkındaki bir zamanda bütün dominyonların da iş- tirakile umumi ve milli bir müdafaa konforansının içtiman davet olunması hokkında Lortlar Kamarasında cere- yan eden müzakert üzerine, Hava Neazırı Lort Londonderri, ban ameli güçlüklerin buna mani olduğunu söy« lemiğtir. Maamafih, Büyük Britanya ile do minyon hava kuvvetleri ârasında smkı bir iştirak temin edilmiştir. Hava kuvvetlerinin hemen iki misll Kaşlarını büsbütün çattı ve elek- triği çevirerek : — Yine mi şairliğin Canımı sıkma şimdi! dedi. Hazırlamıya çalıştığım kelime- lerin hepsi boğazıma tıkıldi. O daba bir şeyler homurdanâarak, pek duymadığım, şimdi de hatır- lamadığım, — galiba içinde sade *floş, kare,, lakırdıları geçen bir takım şeyleri, sıkıntılı öfkeli bir sesle söyledi, anlattı, sonra da soyunup Üst yatağa çıktı. Ben epey bir zaman, lambayı tekrar söndürmekten bile kork- tum, Horultusunu duymağa baş- ladıktan epey sonra, - elektrik düğmesini çevirdim, vapurun sal- lantısı arttığı için, — düşmiyesin diye senin yanına, alt yatağa oturdum ve, yüzceğizine bakarak Allaha çok çok yalvarıp düa ettim. tuttu? * Ertesi günü akşamı, sana ga- zoz almıya aşağıya inerken, orta salondan kocamın sesi beni ça- ğırdi: — Nihal, gel bak sana kimi göstereceğim? Ve yine karşıma ©o dikildi. Gözleri gözlerimin sanki en iç kıyrımlarına girer gibi bir bakışla elimi sıkan o oldu. teklife karşıda, Lort Londonderri, hükümetin herhangi bir diğer devletle havada müsavat teminine azmetmiş bulun- duğunu ifade eylemiştir. M. Henderson Ve Amele Fırkası Londra,28 (A.A.) — M. Henderson amele firkam umumi - kâtipliğinden çekilmiştir. Fakat veznedarlığı muha- faza etmek niyetindedir. Kocam bir şeyler anlatıyordu. Kulağıma vuran, kelimelerin ma- nası değil de sanki sade sesinin ahengi idir — Beyle tanışalı üç gün olu- yor. Bana mükemmel bir iş pro- jesi açtı, uzun uzun konuştuk ta, haberimiz yok, meğerse iki taraf- leahbap değil mi imişizt Sana anlattımdı ya, rahmetli amcamı bir aralık saraya jurnal etmişler« di. Halil Paşa olmasaydı zavallıyı sürgünden zor kurtaracaktık. Me- gerse o mübarek zat, Beyin dayı- ları imiş. Ondan sonra da Jlâf lâfı açtı, Üsküdar, Nuhkuyusu filân derken, senin Süheylâ Ha- nimin da biraderi oldukları anla- şildi. Pek çocükken — galiba hep beraber de oynarmışsınız. Tanr- madın mı yoksa canım, Vedat Melih Bey, Nuhkuyusundaki kom- şu konağın oğlu! Böylece daha birçok şeyler söyledi. Beni yanlarında oturtma- dan bırakmadı ve âdeta soğuklu- ğuümu sanki mazur göstermiye çabalar gibi “ona,, karşı büsbi- tün iltifatlı haller takındı. Hattâ © akşam, kamarada, seni bile uyandıran bir sesle ba- na çıkıştı, ÂAvrupa ve harp mu- hakkak onu da görgüsüz kafasını bozmuştu. AYT SaHi A, ı Gony_l İşleri Sayla 5. — Bu Senenin Mo- dasında Alâmeti Farika Nedir ? İstanbuldan epeyce — uzakta oturan bir genç kız. benden: — Bu — senenin — modasında *“alâmeti farika,, nın ne olduğunu sordu. -Saçlarında beyaz tellerin sıklaşmıya başladığı gündenberi moda cereyanını hayatının üçüncü safhasına atan bir kadın bu suale nasıl cevap verebilir.? Şehrimizin en meşhur bir terzisine baş vur- dum, edindiğim malümatı baş- — kalarına da faydası olur düşün« cesile buraya kaydediyorum: — “Elbisede bu sene yapılk — dığını gösteren “alâmeti farika,, bolluktur. Bluz kısmı dalgalıdır, ; bele doğru hafifçe daralır, sonra — yine bollanır ve dört beş etek plisi halinde ayaklara kadar iner, uzuncadır. Şapkaya gelince geniş kenarlı, düz tepelidir. Fransırlar bu elbiseye flottan diyorlar.,, Terziden aldığım — malümatı — yazdıktan sonra: Ş — Kızım en iyi moda sana — en fazla yakışanıdır, diyeceğim. — Evlenmiyen Okuyucumun Derdi ... Bana' kırk yaşında olduğu hab- de henliz evlenemediğini söyliyen ve sebebini de anlatan okuyucu- — ma gazate sütununda cevap ver- f mek mümkün — değildir. Fakat gösterdiği sebepleri izale edebile- — cek mahiyette gördüm. Eğer ad- | resini verirse, derdi bende kab — mak ve hemen mnutulmak kay- — dile kendisine —müfit olmıya — çalışırım. i — HANİNTEYzE 4 Alman Milli Divanı Berlin, 28 (A. A.) — Profesör Grim, Börsen Çaytung — yazetesine beyanatında — “Millet divanı, nin bir — kanlı mahkeme olduğuna dair bazı eenebi mahafilinde yapılan ittiham. ları manasız olarak tavsif etmiş ve — millet divanının eski Alman divanı — Aâlisinin yerine kaim — olduğunu ve bütün hukuki masuniyetlerin mahfuz bulunduğunu — söylemiştir. Eski ko- münist liderleri Taelmann işte bu millet divam huzurunda muhakeme edileceklerdir. l X Aklınca —sırası düşsün —düş- — mesin, medeni ve Avrupalı bir koca zihniyeti taşıdığını göster- mek istiyordu. Hem anlattığına — bakılırsa, Vedat Melih oltayı iyi atmıştı. Kocamın hep dönüp do- laşıp söylediği : ğ — Olgğanın dayısı sefir, bik mem nesi meb'us, nazır. İstanbula — gittik mi kolları sıvamalı, iyi işler çevirmeli, Hiç böyle nüfuz sahibi insanlarla düşüp kalkan bir ada- j ma güler yüz gösterilmez mi? Lâfı eluyordu. Aralarındaki yaş farkına ğ men nedense onunla lını_r:î tan, hoşlanıyor, benim dürgünlü- ğuma büsbün kızıyordu. ç Zıtedn Vedat Melih, ıull:hldı: 4 ana değil, iki günün : sana da lşeudhı sevdirdi Nesrin. Bu adamın en büyük kurnaz- lhığı, karşısındakinin zayıf dama- vını derhal sezip bulması, ve ona — göre dil dökmesi oluyordu. — Beni, şürle edebiyatla avla- — mıştı. Babana İş ve para lakır- dısı, bir sürü kazanç projelerile — kondını sevdiriyor, senin karşında dı en güzel oyılıyıcı hlklyılııL küçük bir khıyoıdı. I”“Aınıçuııı:ıı..Sıı:;'ıııı“m. A