28 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

* şebbüsü ile bakalorca meselesi , rinde şu veya bu şekilde kalem ! oynaması da ; tetkik Ğ ı her öekeane Hergün Bakalorea Meselesi * Bu sene yapılan imtihanlar wmumiyetle hazin bir netice ver- di. Büyük bir talebe kütlesi im- Hhanlarda — muvaffak — olamadı. | Bu vaziyete sebep olarak tale- | benin gayretsizliğini — gösterenler | vardır. Bilmukabil program ağır- | dan ve tedris heyeti zaafından bahsedenler de yok değildir. İmtihan ve bilhassa bakalorea meselesi, ilk defa bizde bir maarif mevzuu olarak yar al- | mıyor, -Başka memleketler meselâ Fransada bir hayli dedi- kodu ve münakaşaya sebep ol muş, bu münakaşalar orla tedri- satın ehemmiyetini bir zamanlar düşürtmek — derecelerinde — ileri gitmiştir. Nihayet üniversite rek- | törü Sebastiyen Şarletinin mü- dahalesi ve lise hocalarının te- eski ü değiştirmek mecbu- kalmıştır. Çünkü M. Şarletiye göre bakalorea talebe- nin izzeti nefsini kıracak bir ma- hiyet almıştı. Eski şeklini mu | hafaza etmesi mümkün değildi. Nihayet bu dava, bir bakalo- ren ofisi tesisi suretile halledildi. Bu ofisin — teşkiline ve imtihan osaslarının — dürüst — bir şurette tesbitine de Paris akademisi mü- fettişlerinden M. Lui Benaerts memur edildi. Tesis edilen bakaloreca ofisinin | ilk iyi neticesi bakalorea sualleri- nin dışarıya sızmamasını temin etti. Mektep müdür. ve — talim heyetlerinin - kâğıt sepetlerinde tesadüli olarak unuttukları sual- lerin müsveddelerini cle geçir mek te mümkün olmamıya baş- Tadı. 1933 de, tahriri imtihanlarda “Hrbl SO GÜY EARNDL T ÜLİEİR ta matlüp neticeyi temin etmiye | kâfi geldi. Bu gibi imtihanlarda mühim rol oynyan tavsiye ve iltimas meselesine gelince; Fransız baka- loren ofisinin bir iyiliği de bu belâyı ortadan kaldırmak olmuş- tur. Çünkü: Bakalorea evrakımın ü musahhihlere a b ha- edir. Bu musahhih- lerin hangi kısım talebe evrakını tetkik edecekleri ise son dakika- | a kadar meçhuldür. D ı[uyor ki talebenin ıvı—ılıı.:;ızeılî imkânsız bir hale Bu musahhihlerin sasa göre talebe evrakını etmeleri — lâzimgelece. ise, Sorbon Darülfünunu hocalarından mütehassıs kimsele- Fin riyaseti altında mümeyyiz he- yetleri vücude getirilmekte ve bazı evrak, bu heyetlerde gözden rilerek yapılacak tashih esası Mmüştereken kararlaştırılıp alâka- darlara gösterilmektedir. * Maamafih bir talebenin imti- han esnasında uğrıyabileceği tu- tukluk karşılaşacağı sualin aksi çıkabilmesinden âwıcık betbaht BGÜCB'C.N mani olmak için de, musahhih mümeyyizlere talebenin ders karnelerini tetkik salâhiyeti | verilmiştir. O süretle ki bakalorca | talebesi,rakamların riyazi kat'iyetine | mutlak bir kurban olmasın. Ma. ih bu mesele, Fransada dahi nüz halledilmiş değildir. Çünkü ıılmı Pariste bakalorca imtihan- giren (15) bine yakın tale- benin imtihan evrakım ayni göz- lük ve tek bir zaviyeden İtakarak tetkik etmek mümkün olamamak- tadır. * Onun içindir ki orada da bu mesele hâlâ mühim bir tetkik mevzuudur. Zira, iyi bir cemiye- | fin iyi bir başölye sınıfı tarafın- dan vücüde getirildiği kanaati tarafta şümullenmiş halindedir. C Resimli Makale Ihtikâr yapıp fazla para kazan- mak, başkalarının saflığını latismar ederek kasa — doldürmak ve - bü süretle bulanık suda balık avlamak her zaman mümkündür. Fakat bu gibiler bugün değilse yarın mutlaka şerefsizlik ve namussuzluk bataklığına düşmiye mahkümdurlar. Binaenaleyh daima şerelinizle yaşamıya ve alamız dik yürümiye çalışınız. SON 'POSTA Zy ga ÖÜ SON TELGRAF HABERLERİ Paramız Sağlamdır Londrada Yapılan Bir Toplantıda Mali Vaziyetimiz İzah Edildi Osmanlı Bankası umumi he- [ yeti bu ayın 19 unda Londrada toplanmıştır. Bu “th.hd- reis Herbert Lorens izahat verirken | bilhassa demiştir ki: «— Türkiye, ecnebi memleket- lerle olan mali ve ticar? münase- betlerini tanzime hususi bir enem- miyet vermiştir. Türkiyenin harici döviz tediyatı ihtısac. mühim | nispetlerde tatmin edilmiştir. Türkiye hükümetinin & yük- Muamele Vergisi Hazırlanar: Liste Tasdika Arzedildi Ankara, 28 (Hususi) — Mua- mele vergisi tenzilât cetveli âli tasdika arzedilmiştir. Listeye göre tahakkuk eden muamele vergileri üzerinden mükelleflere yüzde beş ile yüzde yetmiş arasında tenzilât yapılmaktadır. Çimento, tuğla, alçı, kireç ve dökümhaneler tenzilâttan istifade edememektedirler. Demir mamulâtı yüzde (50), doğrama yüzde (10), kimya sanayü yüzde on ilâ 20, iplik, büküm ve dokuma sanayii yüzde yetmiş, deri sanayii yüzde 5 ilâ 20 tenzilâta tâbidir. Buğday Koruma Memurları Ankara, 28 (Hususi) — Buğ- day koruma resmi kanununun tatbiki için değirmenlerde vesair yerlerde bulunacak memurların | kadrosu tanzim ve icra vekilleri heyetine sevkolunmuştur. İ İSTER İN Muharrir Selâmi İzzet Bey dünkü den bahsederken şunları yazıyor: * Bugün çalınan ve söylenen alaturka, alaturka değildir. Türkkâri sazın, dinlenirken gönüllerde coşturması gerektir. Halbuki, diği ve gördüğü gibi, bugünkü alaturka: * Aman Allah | hip bulunan İ Ibılar Vergisi sek ve salâhiyettar makamları Türl liyasının altıı partisinin mu- Küf inan kat'işyen azimkâr ok duüklarını — mühtelif — vesilelerle beyac etmişlerdir. Türk Hirası bugün Merkezi ve | Şarki Avrupada kıymeti resmi fiatler haricinde de düşük olmi- yan ve sağlam bir kotasyona sa- adetleri — mahdut müstakar paralardan biridir. Lâstik Ayakka- | Ankara, 28 (Hususi) — Mali- ye Encümeni lâstik ayakkabılar- | dan alınan verginin çoğaltılması | hakkındaki lâyihada mühim de- gişiklikler yapmıştır. Encümen lâstik ayakkapların beherinden 100 kuruş vergi alın- ması teklifi yerine kilosundan 50 kuruş alınmasını kabul - etmiş, lâstik ve şosonların — vergiden istisnası cihetine gitmiştir. Bütçe Encümeninde yapılan tadilâta göre de beyannamesi verilmeyen . veya eksik yerilen eşyanın vergisi bir misli fazla tahsil olunacaktır. Lâyihanın bu- gün Mecliste müzakeresi yapıla- caktır. Leh Nazırını Öldürenler Varşava, 27 (A. A.) Dahiliye nazırı mütevetffa M Piyerakiyi öldü- renlere ait tahkikat ileriliyor. Suikas- tin nerede — bazırlandığı — meydana çıkmıştır. Alman zabitasının de yar- dimile yı ve ecnebi birçok kimse- ler tevkif edilmiştir. Bunların aui- kastçi olduklarına dair — alâmetler vardır. AN İSTER yazısında musiki- dığı yok! yor. — Alaturkaya Türk — düygüsünü | T5 liyordu. herkesin bil- alaturkaya?.. , İSTER INAN ISTER İNAN_I(A! İNANMA! yandırmıl... , nâralarından başka hiçbir. his uyandır- Bir arkadaş, geçenlerde bu nâralardan şikâyet edi- hürmet Alaturkaya hürmet ödelim; edelim amma, Cümhuriyet Merkez Bankası- nin tedavüldeki evrakı naktiye | ve vadesiz taahhüdatının karşılık nişpeti tamamen altın olmak üze- re 12 ay zarfında *412,30 dan *415,87 ye yükselmiştir. Bu hal Türkiyeye para yatırmış olanlar için emniyeti artıran şa- yanıkayıt bir âmildir. Bu netice ticaret bilânçosunun geniş mik- yasta Türkiyenin lehinde olmasile elde edilmiştir. Balatta Âyin Esnasınpa Bir Ev Yıkıldı Dün akşam Balatta bir facia olmuş, bir ev çökmüş, altında kalan iki kadın ağır surette ya- ralanmışlardır. — Balatta Musevi Bayram oğlu dün gece oturan Bir Sözün Kısası Bizim feıîede Yatan Da Bu Keçinin Anasıdır ** Çorlu tarafında İstranca dağların- da bir yere gök yüzünd celeyin pek büyük bir taş düşmüş. ken perdelerle kapanmış odalar da bile binlerce mum kuvvetinde bir işık görülmüş. İşık geçtikten sonra da, otuz buçukluk topların çıkardıkları ses gibi, dehşetli bir gürültü duyul- muş.. Bu hadise şimdi ancak bir gazete telgrafına mevzu oluyor. Fakat on, on beş seae evvel gök yüzünden böyle büyük bir taş düşmüş olsaydı ? Ahmet Bey köyünün, Çorlunun, Lüleburgazın, bütün Rumelinin hatta İstanbulun birçok hanımları: Ayol — düydün mü, — derlerdi, Istranca dağları tarafında bir yerâ öyle büyük mur yağmış ki, uykuda bulunan gözler bile kamaşmış o nura kimse bakamamış.. Acaba oralarda yatan mübarek zatışerif kimdir? O ne mübarek evliyadırki Üstüne bu kadar büyük nur yağıyor! Vaktile, Şehzadebaşındaki Osman babanın da türbesi, şimdi sinema olan köşeden kalkmazdan evvel, Şehzade başı taraflarında oturanlardan pek çoğu onun üstüne böyle nur yağdığını gözlerile görmemişler miydi' liba o vakit onların gördüğü nut yine uzakta İstranca dağlarına düşen taş- gı olacak ki, Şehzadı nden hiç bahsetme: Gökyüzünden geceleri düşen taş- ların bir iyiliği pek büyük bir saha içinde görülebilmesidir. Onun için bir yere gökyüzünden bir taş düşünce büyük bir saha içinde yatan evliya« ların hepsi ondan istifade eder, on- lara inananlar nur düştüğünü gözle- rile gördükleri için, bir taşla birçok ..uğını itibarları artardı. iyle Üüzerine birçok defa nur yağmış, muteber bir evliyanın yattığı bir türbede şeyh efendi müritlerden birine kızar, tekkeden kovar. Fakat mürit aç kalmasın diye, ona bir keçi verir. ile mürit giderlerken bir gün Keçi ölüverir, mürit keçinin ölüsünün başında ağlarmya başlar, yoldan ge- çenler bu 'hale acıyarak beş on para sadaka verirler. Mürit — ağlamanın “ para getirdiğini gördükçö ağlamakta — devam eder ve ağladıkça zengin olur, keçinin gömüldüğü yerde büyük bir tekke yaptırır. £ Bu tekke itibar buldukça tabil öteki tekkeye zurar getirir, adaklar azalır, nihayet öteki tekkenin şeyhi bu rakip tekkeyi görmek için yola çıkar. Kendi tekkösinden kovmuş olduğu müridin burada şeyh olduğunu görür. Fakat yeni şeyh keçinin hikâ- i anlatınca hiç hayret etmez : Zaten der, birim tekkede yatan da bu keçinin anasıydı ! Şimdi de keçiler çok, gökten taşlar da düşüyor. Fakat bereket versin ki, tekkelere gökten nur yağacağına inananlar kalmadı. Zaten İnanan olsa da etin bu pahalılığı zamanında evine bir. kile e ne mutlu ! Evliyalara «t bütün kurban götürebilecek babayiğit zenginler nerede ? Yıldırım evine ahbaplarını toplyarak dini | Faciası âyin yapmak istemiş, ©ev davet- lilerle hıncahınç dolmuş, saat 21 “raddelerinde ayin yapılırken bir- denbire çokmüştür. Sultana ve | Fortine isminde iki akadın ağır | surette yaralanmışlardır. Florya Yangını Dün öğleden sonra Beşiktaşta çıkan büyük yangına ait tafşilâtı birinci sayfamızdan takip ede- l bilecek surette bildirmekteyiz. Dün bundan başka Filorya plâ- jındaki barakalarda da yangın çıkmış ve dokuz baraka yanmıştır. Ayrıca biri Tepebaşında, biri de kaydedilmiştir. edilmesi — lânmgeldiğini hangi | ayrılanların Gebze, Hıuuîi) k—yı.gî::ıç ün evvel sahil yolu kö; en ıYam:ıı:ı köyde çok acıklı bir yıldırım hâdisesi olmuştur. Şid- detle yağan yağmur esnasında Taban Osmanın evine düşen bir idırım pencereden içeri girmiş, ğçd çocuğa çarpmıştır. Bunlardan biri derhal ölmüş, diğeri sağ Yü * tarafından yanmış, üçüncüsüne * birşey olmamıştır.. Eve — düşen yıldırım ev eşyasından bir çoğunu, — su küpünü, su testilerini parçala- mıştır. Yaralı çocuk hasahaneye kaldırılmıştır. — * Bir Boykot Fatihte iki yangın başlangıcı da Kaldırıldı Şehrimizde — toplanan İdman — Cemiyetleri iltifakı umuümi mer- keri, bütçe ve diğer spor işlerini | tetkik etmiş, 934 bütçesini 80 bim | lira olarak kabul etmiştir. 4 Bu arada askeri yurtlardan daha — askeri — bir takımılada — oynıyamıyacaklarına — karar verilmiş, bu arada Fener- behçe kulübü umumi kâtibi Hayri — Celâl kararı da kaldırılmıştir. Bey hakkındaki boykot — ııxıuswıaigdm.şıw;