“ Doktorun Bını Söylodığı Sozler, Kalbimde Kalp Tedavısı ka Ona Bir Yer Vermeğe Sebep Oldu..,, Dedi. Fakat bu sözleri söyler- ken, sesi titremekte idi. Bu teş- histeki garabet, biraz tuhafıma gitti: — Pardon, doktor bey.. Zih- | daha ciddi bir tavur aldı. de ciddi bir şey söyleyeceksiniz, sandım deye, bağırdım. Doktor, şaşaladı. — Benim şu andaki alaycı vaziyetime karşı, Bir- nim okadar karışık ki.. Vallahi | denbire elimi kavradı. Heyecan- ne demek — istediğiniri — eyice anlıyamadım. O, başım biraz daha eydi. caketinin göğüs cebinden çıkar- dığı renkli ve kahn siyah çizgi- lerle — satrançlı — ipek mendilile dudaklarını sildi: — Maddi tedaviden ziyade... Manevi bir tedaviye ihtiyacınız var. Diyebildi. İçimden — taşan — kahkahayı zaptedebilmek için dişlerimi sık- tım; dudaklarımı ısırdim: — Şu halde.. Bir. pabucu büyük bulup ta okunmam mı lâzım geliyor, doktor bey?. O, birdenbire başını kaldırdı. Derin ve telâşlı bir nazarla yü- züme baktı: — Estağfurullah, efendim.. es- tağfurullah... Manevi tedavi de- — yince aklınıza niçin böyle bir şey geldi? —Bilmem ki.. bizde, maneviyat - deyince. insanın aklına soğan —kokan bir şeyhin ve yahut hoca- nın okuması gelir de.. — Ne yanlış fikir efendim... Şeyhlerin ve hocaların sarmısak kokan nefeslerinden daha mücs- sir tedavileri yok mu zannedi- yorsunuz?, — Var mı?.. — Ona ne şüphe?.. Meselâ sizin kalbiniz.. bence en Acil ve €n kat'i tedavisi, şu anda kalbi- — mizdeki boşluğu derhal doldur- . maktır. Artık — kendimi — tutâmadim. Vaziyetimin vehametini bir an için olsun unuta; lak bir kahkaha attım: a ___l“h" doktor bey.. ben Faki lubhye, Çıcıl.,cşmn me sokağı, 28 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan — yazı ve resimlerin bütün hakları malıfuz ve gazetemize Hittir. TÜRKİYE — (1400 750) 400 | 150 YUNANİSTAN 2340 1220| 710 | 270 E (2700 1400| 800 Abone bedeli değiştrmek indir. Adres kuruştur. Gelen evrak geri l ilânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 1 ” Fpül ilâvesi ı..'âuı'.'*"“""" Posta kutusu: Telgraf :Sonposta Telefon :20203 781 İstanbul kalkmıştım. dan titreyen ellerinde ılık ve tatlı bir hararet vardı. Elimi çekerek kendi kalbinin üstüne dayadı: — Bakınız.. işte, benim kal- bim de bomboş.. Ben de sizin gibi hastayım.. ben de sizin gibi, aynı tedaviye muhtacım... Ben sizi anlıyorum.. siz de beni anlayınız. Deye mırıldandı. O, bu sözleri söylerken göz- leri bulanmış.. kirpiklerinin diple- rinden birer damla yaş taşmıştı. Biraz evvel bana, bu kalbi yaralı hastaya acıyan doktora; şimdi ben.. Bu alil ve mariz ru- humla ben acıyordum. ki elimi de uzattım. Za- vallı doktorun ateşler içinde ya- nan alnında dolaştırdım. Başımı önüme eğerek: “ Aılıdıııı, doktor... Pekâlâ., Nasıl isterseniz öyle olsun. Diye mırıldandım, * Doktor gider gitmez, masanın başına oturdum, şu satırları yazı- yorum. Eğer günün birinde şu satırları okuyanlar olursa, beni sakın adi bir kadın zaafile, ve yahut şu düşkün — vaziyetimde elime geçen bir fırsatı kaçırma- mak kurnazlığile ittiham etmesin- ler... Eğer kalbim; şimdiyekadar önüme çıkan üç hodbin erkeğin iğrenç ve küstah gururile yara- lanmasaydı.. Ve bu yaralanan kalp, samimi bir aşk ihtiyacile çırpınmasaydı.. Doktorun benden alacağı cevap; hiç şüphesiz ki o en son ve parlak kehkaham olacaktı. Fakat.. Önümde eğilen müte- vazı başının her plâtin saçında | bir ıstırap sezdiğim bu elli beş yaşındaki doktor, en hissi ve en samimi bir ifade ile kalbimin en acıklı bir ihtiyacımı tatmin etti.. iki damla göz yaşı ile, hasta ru- huma büyük bir şifa veri, * 15 Kânunaani Dün akşam benüz yemekten Kapı açılıp ta içeri Nadire girer girmez, şaşırdım kal- dım. Nadirenin koltuğunun altın- da büyücek bir paket vardı. Her zamanki gibi neş'eli ve şakraktı. Daha kapıdan girer girmez; — Hadi bakalım, hazır ol.. gidiyoruz. Diye bağırdı. Hayretle sordum: — Nereye, Nadire?.. — Beyaz Rusların yeni açtık- ları penbegül barına. Doğrusu şaşaladım. Dik dik yüzüne bakarak: — Ne münasebet?. Biz, bara nasıl gideriz?. Diye —mırıldandım... O, hiç bozulmadı. — Şenliğini muhafaza ederek söylemeye başladı: (Arkası var) -Dr. KEMAL NURi Cilt ve Zührevi hastalıklar mütehassısı T Lora — (Uşağına| öyle küs- gün küsgün durma Jan, izin gü- nün olduğunu biliyorum. Fakat e yapayım?.. Dünya Kalay Sarfiyatı Artıyor Laheyden bildiriliyor: Kalay işlerini araştırma beynelmilel ofisi tarafından dünya kalay — sarfiyatı mübim — bir — tetkik hakkında yapılmıştır. İstatistiklere dayalı olan bu araştırmaya nazaran dünya kalay sarfiyatı geçen sene zarfında çok artmıştır. İstatistik dünya kalay sarfiya- tını marttan marta kadar bir sene itibar ederek mütalâa etmek- tedir. Bu hesaba göre (1934) Martında hitama eren sene zar- fında (129) bin ton kalay sarfo- lunmuştur. Halbuüki (1933) sene- sine rastlıyan on iki ay zarfındaki sarfiyat (100) bin tondan ibaret- tir. Bu iki rakama nazaran dünya kalay sarfiyatı bir sene zarfında yüzde (29) artmıştır. birinci mevkü Amerika birleşik memleketleri tutmaktadır. (1933) senesinde (36) bin ton sarfiyatta bulunan bu memleket, (1934) se- nesinde, bu miktarı hemen iki ' misline yakın bir rakam olan (59) bin tona çıkarmıştır. İkinci olarak gelen İngilterenin hissesi (1933) te (18) ve 1934) te 21 bin tondur, Sonra sırasile Almanya, Fransa, İtalya, Sovyet Rusya, Hindistan ve diğer memleketler gelmektedir. Kalay sarfiyatının artması ya- nında muvazi olarak dünya teneke istihsal ve sarfiyatının da artmakta bıılunılııgıı görülııoklıdîr Safranbolulu Mustafa usta, yeni ölçüler nizam- namesindeki şartlara uygun olar rak kantar yapmaktadır. Yapılan kantarlar hassasiyeti ve ayarı ve sağlamlığile muvaffakiyet ve tak- dir kazanmıştır. Kantarcılarda Kalay sarfiyatında dünyada | Mezar Başında Üfurukçuluk İki Kadın Curmumeşhut Halinde Tutuldu Dün Edirnekapı mezarlığı ci- varında devriye vazifesi gören jandarmalar, çok tuhaf bir hâdise tesbit etmişlerdir. Öğrendiğimize göre, Balatta oturan Nimet isminde bir hanım ile Anastasya isminde bir madam dün Edirnekapı mezarlığına git- mişler, on beş gün kadar evvel ölen Fethiye mahallesi bekçisi Hasan Ağanın mezarı başında diz çökmüşlerlerdir. İki kadın bir müddet bu vaziyette kaldıktan sonra bir aralık ceplerinden, üzerlerinde dualar yazılı kaşıklar ı muska vesair gibi şeyler çıkara- rak mezarın toprağına sokmuşlar- f dır. Fakat bu sırada jandarmalar tarafından görülerek yakalanmış- | lardır. Yapılan ilk soruşturmalar- | dan sonra ikisi de adliyeye veril- 124 Saatin Hâdiseleri Galatada Rıhtım caddesinde Kostantinidis vapur acentesi hiz- metçisi Simon Ef. acentenin lâv- hasını asarken merdivenden dü- şerek ağır surette yaralanmıştır. 4 Beykozda — Yaliköyünde Emin isminde bir çocuk ağaçtan düşerek yaralanmıştır. * Şoför Ahmedin idaresin- deki 2293 No.lı otomobil Fın- dıklıda Hamza isminde bir çocu- ğa çarparak ağır surette yara- lamıştır. 34 Balatta Süreyya Paşa fabs rikasında çalışan Nuriye H. is- minde bir kadın fabrikanın ap- testhanesinde düşerek başından yaralanmıştır. Tacir Mi, we . 'Değil Mi? Aldığımız malümata — göre; uyuşturucu — maddeler — inhisarı idaresile ticaret ve sanayi odası arasında bir ihtilâf çıkmıştır. Bu ihtilâfın mevzuu şudur: Ticaret odası, ticari Müuame- lât ile bilfil meşgul olması itiba- rile uyuşturucu maddeler inhisarı idaresinin odaya azâ kaydolun- masını istemiştir. Afyon İnhisarı İdaresi ise, resmi daireler hak- kında böyle bir kayıt keyfiye- tinin mevzuubahs olamıyacağını ileri sürmektedir. Buzhanelerden Şikâyet Buzhane fiatlarının pahalılaş- tırıldığı yolunda yapılan şikâyet- ler üzerine, ticaret Oodası hare- kete geçmiş ve bu işin tetkiki için bir komisyon teşkil edilmişti. Bu komisyn, son toplantısında ikinci defa olarak tekrar buzhane sahiplerini dinlemiş ve öne sür- dükleri iddiayı gözden geçirmiş- rın henüz dinlenmemiş — olması tacirler arasında bir endişe uyan- Hashizğlk Wmdınbırı « ş bulunan İktısat teş- w—d alacağı şekil hak- kında henüz resmi hiçbir tebliğ gelmemiştir. Yalnız, Ticaret Müdürlüğü komiserlerinden Hayreddin Beye, muvakkaten İstanbuldaki - vazife- sinde kalacağı bildirilmiştir. Diğer taraftan Sanayi Müfettişi Daniş Beyle mümeyyiz Ekrem Beyin muvakkaten eski vazifelerine de- vam edecekleri de söylenmektedir. tir. Fakat, asıl şikâyeti yapanla- Konferansta Çarpışmalar Silâh Konferansı Çıkmaz- dan Kurtulabilecek Mi? Londra, $ ( A. A.) — Cenevreden bildiriliyor: Silâhları bırakma — konferansının bürosu, dün husust bir celsede cere- yan eden uzun müzakeratı müttakip içtimaını bugüne tehir etmiştir. Anlaşıldığına göre, bu müzakere- lerden haliharırdaki Ümitsiz vaziyete çaresaz olacak hiçbir netice çıkma- mıştır. Taymis gazetesinin yazdığına göre görüşmeler esnasında iki noktainazar etrafında çarpışmalar olmuştur. Bune lardan biri konferansın yalnız silâları birakma - işile meşgul olması, diğeri de emniyet meselesinden daha evvel görüşmesine 4it tekliftir. Uzak Şarkta Moskova, $ (A. A.) — Sovyelt kıtasından — bir topçu müfrezesinle Mançuri hududunu geçmiş olduğunı dair Londrada intişar eden habe: kat'i surette tekzip edilmektedir. Avusturyada Komünizm Fırkanın Mallarını Hükümet Aldı “Viyana, $ (A. A.) — yer kapatılan komüniııw emlâk ve parasını dere etmiştir. İspanyada İldım Nümayiş! Madrit, 5 (A.A.) — İspanya dikta- törü dö Rıvırı 'nın oğlu tarafından idare edilen bir faşist mümayişi polle tarafından dağıtılmıştır. Mahküm Edilen Komünistler Koveol, (Lehistanda) S (A. A.) — Haydutlukla maznun 56 komünistin muhakemesi neticelenmiş ikisi on beş sene, üçü 12 #ene, beşi 10 sene ve diğerleri de 5 ilâ 8 sene arasında hapse mahküm olmuşlardır. Tehdit Mi? Londra, $ (A. A.) — Mülezyalılar semiyetinde bir nutuk söyleyen ceml- yet reisi demiştir. ki: * — Singapur deniz Üssünün inşa- atı, Uzak Şarkta sulhu muhafaza edecek en mühim bir İşarettir., İngiltereyi Protesto Amerika, Halkın Heyecana Düşürüldüğü İddiasında.. Paris S (A A.) — Deyli Meyl'la * Paris nüshasının yazdığına göre, İngiltere hariciyt nezaretinin talebi üzerine mühim bir İngiliz sıgorta girketi, Amerika cumhur reisi M. Ruzveltin — istifası — ihtimaline kendilerini sigorta ettirmek istiyen birçok — kimselerin taleplerini kabul etmekten artık imtina etmiştir. Bu gareteye göre, geçen hafta bu maksatla — şirkete —mi ıeııl eden kimselerin çokluğu, Vaşington bükü- metini şiddetli bir endişeye düşürmüş ve Amerika hükümeti — İngiltereyi protesto etmiştir. Kamayı Çekince Dolmabahçede — Kasımpaşalı Necati isminde biri Lütfi isminde birini kama ile kovalarken yaka- lanmi Neşriyatı — karşı Y T Cln# —"ı—-l" a Wkn ;:: uanın a - röpörtaj :ıhınıâ: yazıları, hikâye ve romanla- gile çıkmıştır. Karilerimize taysiye ederiz. 1 Havacılık ve spor — Bu temiz mecmuanın 180 nci sayısi da zengin münderecatla Çıkmıştir. Bu sayıda tay- yarelere ait birçok dolgün yazılar var- dır. Tavsiye ederir. Mülkiye mecmuası — Her uy muntazaman intişar etmekte olan Mül- kiye mecmüuasının (88) inci sayımı zengin münderecat ile çıkmıştır. Yeni eserler — “Dün ve yarın,, tercüme külliyatı olarak edebi, içtimai, iktısadi ve mali eserler neşretmiye buyp hyan kütüphane, son defa maruf Fransız muharriri Andre Moravanin © Aile çomberi ,, isimli bir romanını çıkarmıştır. Eser, L B. Alişan Bey tar rafımdan Hisanımıza çevrilmiştir. Fiati 100 kuraştur.