2 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

| Bu Başı Ne ———-—-- Aşk ve Macera Romanı -Sin Evvelki Günkü Ve Dün- kü Kısmın Hülâsaları: İstanbul - Berlin ekspresinin ye- mek salonunda. Biri çok güzel bir genç, biri yaşlı ve miyop, öte- ki çok şık ve daha ötekisi de korkunç bakışlı ve bir kokain mübtelâsına benziyen dört adam, ayni renkte ikl san hepsi do, ayrı ayrı kendilerine nit olduğunu iddia ediyorlar. Arala- rında çok nazik cümlelerle mü- Karşı masada - İstanbuldan Ber- line giden Iki genç kaz.. İkisinin de lâmi Fatma.. Dört adam ara- sındaki çanta münakaşası genç . Fatmaları çok alâkadar n Korkunç bakışlı adam bir aralık sesini yükseltiyor ve münakaşa büyüyor. Bu sırada Fatmalardan biri müdahale ederek dört erkek arasındaki çaata ihtilâfını halle- diyor. Genç ve — güzel erkek Fatmaya teşekkür ederek vagon- dan ayrılıyor. yataklı vagona girince fena halde hiddetleniyor ve elindeki çantayı fırlatıp Filenin üzerine atarakı — Allah belâsinı versin, diyor, u çantadan bir türlü kurtula- madım. Mutlaka başıma bir fe- lâket getirecek. Vagonda iri yan bir adam daha var. Cevap veriyor ı — Değiştiremedin mi ? — Hayır İmkân bulamadım. O sırada tren bir lstasyondan — ağır homurtularla hareket edi- O yordu. iri adam başını /ırhyı dön- meden konuşuyordu: — Hayat öyle güzel bir şeydir kd R kuvvetli bir küfür savurdu ve —.Hk Gmit etme dostum, dedi, kendime bir şey yapmak- “tansa,, seni geberimeyi - tercih — Bu Aasabiyetinin. ve bu — ginirinin sebebini lütfen bana anlatır. mısınız? ç — Artık ne yaptığımı bilmi- yorum. Tek şu belâdan kurtula- ,A yım diye başka insanların çanta- gını aşırmak — gibi küçüklükler — yapıyorum. P Şişman adam Faost operasın- — daki Mefisto gibi kalm bir sösle — güldü: ç — Aşırmak... Aziz dostum... Bir centilmen aşırmaz... Değiş- firiyorsun. — Gülünecek zaman değil jens bem başımı böyle bir be- lâya soktun, hem de... — Ne o... Şimdi de evinden kaçırılmış veya iğfal edilmiş bir — genç kız gibi ittihamlar... sebebi — felâketim sensin... Hayatımı mah- — vettin diye serzenişler, göz yaş- — ları mı başladı.. Ben sana bu- —a Vadi't ( Eraci(Veenii Vekti (özami | yasat! Güzeş 4 31| Akşamlız — |1 34 2 1l| Yatsr Di S9 ( zi 23 Yazan Suat Suzan nun İçin cebretmedim... Elimize bir servet düştü.. Ve sana ey Teddy dedim zengin olmak... Zengin olmak bile olmasa para kazanmak ister misin? Ve sen ne yaptın?. — Tabii kemali memnuniyetle para kazanmasını kabul ettim. — Ve netice... Netice ne oldu... Böyle Ahüvah. — Fakat ben baştan işin tehlikeli olabileceğini düşünme- miştim, fakat gazetede okuduk- tan sonra., — Gazete ne Bese Delikanlı füeuh'mlçi’:;ı duran gazeteleri karıştırdı ve: — İşte... İşte diye bağırdı. Breslön cinayeti ser levhalı bir yazının altındaki bir pasajı okudu. « Maktulenin cesedini Morgta teşhise gelenler içerisinde bir tren memuru vardır. Bu Breslon istasi- yonunda bu kadını gördüğünü söy- Tei -gılonlu olmadığı zannedilen bu kadın salı günü gardan çıkar- ken bu tren memuru - tarafından görülmüştür... Tren memurünun iddiasına göro maktülenin elinde sarı deriden torba şeklinde bir çantanın a vak'ada kadımın yanında çanta ve daha başka bir şey bulunma- miş oluşu bu cinayetlerin... Genç adam - süstü... — Ne buyurulur... — Vallahi Teddy... Sen otuz yaşında, palım ? 2-6-934 — Hayır yirmi altı... — Peki yirmi altı yaşında bir erkeksin kendi muhakemen ve kendi iraden vardır... Ne sen benden ne de ben senden akıl alır ve bununla hareket ederiz. — Ay bu parlak fikrin senin fikrin olduğunu inkâr mı ede- ceksin. ' — Hayır bu fikir benimdir ve ben bu fikirle iftihar ederim... Muvaffakıyet biliyor musun nedir?. — Nedir?.. — Âdeta bir serveti — Ya ademimuvaffakıyet azl- zim.. O nedir biliyor musun?.. Nedir dostum. — İki kafa., Dostum Jens cenaj; kölenizin kafası. teki kahkahalarla güldü: — Ah şu Şarklılar, dedi... Ne zengin muhayyeleniz vardır... Bu ne mübalâğa azizim... Bn ne mü- balâğa... Ayrıca da hayatı çok sevdiğin aşikâr... — Tabü,.. Yirmi altı yaşın- dayım... — Otuz dostum.... Doktoranı hâlâ veremediğin için yaşını mü- temadiyen saklamıya uğraşma. Ü saz Fafa hesabı verdi. Döviz farklarını o kavramıştı. Yola çıktıklarındanberi kasadar hep o idi. Fatoş el çantasından çıkar- dığı küçük aynada yüzüne bakıp düzeltmişti. Şimdi masadan kalkmışlardı. Kendi yerlerine gitmek — üzere vagondan vagona geçiyorlardı. ( Arkası var ) stanbul Sıhhi Müesseseler Satınalma Komisyonu Reisliğinden: Sıhhi müesseselerin 934 mali senesi ihtiyaçlarından olup ka- palı zarf usulile münakasaya konulan etler için teklif edilen fiatlar ile Bakırköy Akliye Hastanesinin sadeyağına teklif edilen “57,, ku- ruş ve Çocuk Hastanesile Tıp Talebe Yurdunun sadeyağına teklif edilen “59,45,, kuruş ve Heybeliada Sanatoryomu ile Kuduz Teda- vi müessesesinin sadeyağına teklif edilen “60,, kuruş ve ekmek için teklif edilen fiatların muvafık ve mutedil görülmemesinden ve Heybeliada Sanataryomunun ekmek ve francelasma bir güna talip zuhur etmemesinden bu baptaki ihale tehir edilmiştir. 5/ha- ziran/934 salı günü saat 14 te pazarlıkla muamele yapılacağından isteklilerin belli vakit ve saatte müracaatları. “2882,, İstanbul Sıhhi Müesseseler Satınalma Komisyonu Reisliğinden: Kapalı zarf usulile münakasaya konulan Sıhhi müesseselerin 1934 mali senesi kuru erzak ve mekülât ihtiyaçlarından kısmı âza- - mına teklif edilen fiatlar muvafık ve mutedil görülmediğinden iha- leleri tehir edilmiştir. 7 Haziran 934 perşembe günü saat 14 te pazarlıkla muamele yapılacaktır. İsteklilerin belli gün ve saatte müracaatları. “2922,, FEVROZİN FEVROZİN FEVROZILN FEVROZİN FEVROZİN FEVROZİN Grip, ağrı ve sızının düşmanıdır. — GÜZEL ORMAN ÇiFTLIĞİ AÇILDI Kadıköy, Acıbadem; Küçük Çamlıca Cuma ve Pazar günleri Alaturka ve Alafranga saz vardır. lını:ıı huıııl.."ı.!-d:ı' Si S KU Si ve bıtan —ı;—l.hı lerleri temin du-.i'ilf (17106) LOKANTA NOVOTNİ Beyoğlunun en güzel yeri TAZE BiRA En iyi yemekler HER — AKŞAMMUZIK Yeni Verg__ı:ğ _Z_'gt__b_fl_g_.îalıa:u#dğ Maliye Şubeleri Gece Ya- ( Baştarafı 1 inci sayfada ) ma kadar verilen beyannamelerin doğruluğu araştırılacak, beyanna- melerini vermemiş olanların vazi- yetleri tesbit olunacaktır. Yolsuz hareket edenler — hakkın da takibat yapılacak, — vergi — iki misli — olarak — derhal — tahsil edilecektir. Diğer taraftan, bugündan iti- baren değirmen ve fabrikalardan çıkarılacak unların çuval hesabile vergisi tahsil edilecek ondan sonra çuvalların ağzı mühürlenecektir. *Dünden itibaren, Milli müdas fan, istihlâk ve tayyare vergileri de tatbik sahasına girmiş bulun- maktadır. Dün, tütün ve müskirat bayi- lerinde satışlar yeni fiatlere göre yapılmıştır. Sigara ve tütün fiat- leri, 25 kuruşa kadar 20 para, 25 kuruştan yukarısı için de bir kuruş artmıştır. Enfiye ve tönbeki fiatlerine de bu nisbet dahilinde zam yapılmıştır. Bugün bütün müskirat ve tü- tün bayileri, bulundukları mınta- kanın İnhisarlar — Müdürlüğüne birer beyanname vermek mecbu- riyetindedirler, Bu beyannamede perşembe günü akşamına kadar, ellerinde — bulunan — maddelerin miktarı ve cinsleri gösterilmiş olacaktır. Bu beyannameler mu- kabilinde, bayilere müdafaa ver- gisi verilecek, bu pullar paketlere ve şişelere yapıştırıla- caktır. Dün, birçok tütüncüler ve müskirat bayileri, yeni vergileri hesap ederek satış yapmışlardır. Ancak, bunlar l& mevcut mal miktarını daha evvelden tes- bit ettikleri için, bugün pul tev- ziatı yapıldığı sırada müşteriler- den aldıkları fazla paranın tutarı kadar pul kullanacaklardır. Dün bu münasebetle, İnhisar- lar idaresinde bir içtima yapılmış, umum müdür Hüsnü Bey de hazır bulunmuştur. Bu toplantıda, bugün yapılacak tevziat işinde her hangi bir kargaşalığa meydan verilme- mesi için bazı tedbirler alınmıştır. Dünden itibaren tatbika baş- lanması icap eden dahili istihlâk vergisi hakkında bugün alâkadar- lara- tebliğat yapılması beklen- mektedir. İstihlâk vergisi alınması lâzım- gelen maddeler ve vergi nisbetleri şunlardır: Kahveden kilo başına 25, çay- dan 50, kakaodan 50, kauçuktan 100, pencere camından 4, kâğıttan kiloda 3, çimentonuntonundan 100 kuruş, her nevi deri ve köselenin kilosundan 16 - 30, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ve mamu- — lâtından 9 - 20 kuruş. yün üpliği ve yünlü mensucat ve mamulâ- tından 30-40 kuruş. Dünden itibaren, Tayyare ver: giside tatbik sahasıma — girmiştir, Bu vergi için, Damga matbaa- sında hazırlanmakta olan pu'lar kullanılacak, bazı eşya Üzerine yapıştırılacaktır. Diğer taraftan, Maliye Vekâ- letinde vilâyete Damga kanununda yapılan tadilât ta bildirildiği için, bugünden itibaren, verilecek isti dalara noter kâğıllarına ve mnaş mektedir. İstanbulLimanı Rekabet- ten Nasıl Kurtarılacak ( Baştarafı 1 inci sayfada ) caktır. Diğer taraftan transit olarak geçen vapurların — kısa bir. zamanda —kömür almala- rını temin için, liman, karantina gümrük işlerinin bir elden sür'atle bitirilmesi de kararlaştı rılmıştir. Çünkü, bugün limandan geçen bir vapar, bu Muameler tamamlanmadıkça, kendi ihtiyacı için bile olsa, kbı:;:“lıl.mımk- , — Halbuki, uzun =ı durmak / daha fazla mas- 932 de 110 bin tona ve nihayet geçen sene de 70 bin tona kadar düşmüştür. Buna mukabil, 929 senesinde — İstanbul — limanından geçen vapurlar, nisbet itibarile, 16 bin tonu lm!duğıı hı_lde bu |””” miktar, dört sene içerisinde 11 Himandan verilegelen kömür mik- tarı beş sene içerisinde, transit olarak geçen gemi miktarile ayni nisbet dahilinde azalmıştır. Bunun sebep ve âmillerine gelince; en başta liman tarifesinin, bize rekabet edecek vaziyette bulunan limanların tarifelerinden daha yüksek olduğu ileri sü- rülüyor. İstanbul limanında ton başma alınan üÜücret ( 155 ) kuruştur. Halbuki, Pire İHimanında ton başına (85) kuruş almmaktadır. Arada (70) kuruşluk bir fark vardır. Bu ııâ::kıj :ıııhahuı m geçen in ehemmiyet! telâkki g'lî!eı:ık nisbet d’;nk kabul olunuyor. Mart ayında, yeni bir tarife hazırlanarak ton başına alınacak ücret (117) kuruşa indirilmişti, Bu tarife, ilân edildiği halde üÜç aydanberi henöz tatbik sahasına konmamıştır, Hulâsa tercihe meydan br rakmıyacak şekilde ucuz kömür temini imkânları araştırılırken bir taraftan da liman tarifeleri üze- rinde —esaslıı değişiklikler ya- pılması lâzımgeldiği söylenmek- tedir. Verilen malümata göre İktısat Vekâleti bu imesele üzerinde e!ıî:ıııiyıde meşgül bulunmak- tadır, Dr. KEMAL NURi Cilt vo Zührevi hastalıklar mütehassısı yüzde 25 misbetinde bir tenezzül Beyoğlu: Rumeli han 16 kaydedilmiştir. Açıkça görünüyor ki, ai Ğ