6 Sayfa P İSle I Dünya Hüâdiseleri T— ——— — Radyo Makinesi Ders Veriyor Radyo ile dinlettirilen musiki Talebe artık| konserlerine, ajans haberlerine — son zamanda Avrupa- da üniversite ders- leri de ilâve edilmiştir. Bu sene Lozan radyo istasyonundan din- letilen derslerden bir vilâyet da- hilindeki lemiş ve istifade etmiştir. | Bu tecrübeden sonra Avrupa ibtisas mektepleri ve üniversite- leri dershanelerinde bir - verici telsiz istasyonu tesis etmiye baş- lamışlardır. Bu sene - İsviçrede mali kudreti yetmiyen ve mek- tebe devam etmek imkânını bu- lamıyan birçok talebe herhangi - bir radyodan — ders dinlemek suretile dere senesini geçirmişler | ve nihayette imtihana girerek muvaffak olmuşlardır. Bu usul bütün mektepler ta- | rafından kabul edilirse bir zaman sonra talebe mektebe — devam etmek mecburiyetinden kurtulacak demektir. Sabah akşam mektebe | gidip geleceğine önündeki rad- yoyu açacak, hocanin dediklerini dinliyecek ve bilmediğini öğrene- cektir. * Suvyeller son kinci Nikolanın zamanına Si git bazı vukuatı | M tesbit eden bir Rusyada - Ka filim vücuda ge- bir filim tirmişlerdir. Eı- | cümle (1905) senesindaki ihtilâl hareketleri bu filimde büyük bir yer almıştır. Ruşya Çın 1 Filmin muhtelif sahnelerinde | © zamanki nazırları ve Rus rica- Hni temsil etmek Üzere muhtelif rol alan aktörler çok muvaffak olmuşlardır. Bilhassa Çar Ikinci | Nikolayı temsil eden aktör, eski hükümdara — noktası — noktasına | benzemesi itibarile filimde şayanı dikkat bir muvaffakiyet kazan- mıştır. Bu zat evvelce ekmekçilik yapmakta idi, Çehre çizgilerinin | Çara pek ziyade benzemesi yü- zünden eski idare zamanında sa- | rayın hiddetini celbetmekte idi. | Birçok defalar kendisine polis tarafından — sakalının — kesilmesi ihtar edilmiş, birçok defalar da takibata uğratılmıştı. Çünkü aşağı tabakadan bir adamın hüküm- | dara benzemesi bir nevi hakaret | telâkki ediliyordu. Bu defa Sovyet sinemacıları | bu benzeyişten fevkalâde istifade | etmişlerdir. — Filmi — seyredenler “ve Çar 2zamanını bilenler sahne- lerin hakiki vukuata çok uygun olduklarını söylemektedirler. iLÂN - FiATLARI 1 — Gazetenin esas yazısile bir sütanan iki satırı bir (santim) sayıtır. 2— Sayfasına göre bir santi- min ilân fiatı şanlardır: ayfa |sayfa | sayfa | Diğer | Son Da | 3 425 İserler| sayfa 250 200/100 60 30 Keş: | Kış. | Köşe | Ka |K 3— Bir — santimde (8) kelime 4— Ince ve kalın yazılar tutacakları yere — göre santimle ölçülür. vasati vardır. | için tertibat | geçen SON POSTA nimalayaların Karlı Yamaçıarında Her Sene Binlerce Kişiyi Boğan Meçhul Bir Göl! bütün talebe ders din- | $ Himalayalarda insana dehşet veren cümudiyeler Koca Asya — kıt'asının ortasındaki Tibet yaylalarında, Sibirya çöllerinde Holandalıların ne işi var, diyeceksiniz? Fakat işte senelerdenberi bu memleketin | sey:âahları da Asyanın ortalarını fetetmek için içlerinden yüzlerce kurban vere vere hiç durmadan çalışıyorlar. Ingilizlerden, Fransızlardan geri kalmamıya gayret eden Holanda- hlar belki ellinci defa olmak üzere Himalaya'ya — tırmanmak almışlardır. Bu se- yahatlerdan hele bir tanesi çok şayanı dikkattir. M. Visser isminde Felemenkli bir coğrafya âlimi Karakurum cıvarını dünya haritasına bütün husus'yetlerile ilâve etmek için bir sefer — heyeti tertip etmişti. Maksadı Himalayanın biribirini kovalıyan tepelerinde, deniz sathından kilometrelerce sene | yüksek yaylalarındaki tabii vaz- yetleri tetkik ve bu arazinin henüz meçhul olan coğrafi husi- siyetlerini — tesbit etmekti. M. Visser bundan evvel iki defa daha bu maksat uğrunda yola çıkmıştı. Birisi tam iki yıl sür- müştür. Bu esnada bazı insan ayağı basmamış vadileri ve yedi bin metre irtifanndaki cümudiye- leri keşfetmişti. Bu fırsat ona cü- mudiyeler hakkında tetkikat yap- mak için imkân — ver- mişti. M Visser bu se- yahatten sonra yaz dığı * bir kitapta diyor ki; « Karakurum — dağ- 5ü larındaki- — cümudiyelere başka hiçbir yerde tesa- düf etmek mümkün de- gildir. Yeryüzünden — ha- | $ vaya — doğru ve tepeler- | den aşağı doğru parlak billürlar şeklinde sallanıp uzanan Stlagmit ve Stlak- titler tpkı rutuübetli bir mağaranın — içini — süsle- yen bir tabiat mucizesi gibidir. Kurak bir rüzgârın islık çalarak geçtiği bü sahalarda manzara insana garip bir sihirle tesir 5: eder. İnsanın hayalinde — bile canlandıramadığı bu harika — yalnız Himala- ya'ya mahsus bir şeydir. ,, Bundan başka âlim Visser insanlarca henüz tanınmış göller, kuşlar ve hayvanlar da görmüştür! lmin son tertip ettiği sefer heyetine bilhassa çok ehemmiyet verilmiştir. Bu defa M. Visser'in Karısı da seyahate iştirak etmiş bulunmaktadır. Yol, harita üze- rindeki ehemmiyetsizliğine rağmen hakikatte aylarca ve uzun süren bir yoldur. Mongolistandan giden bu yol Tibetten Karakuruma yükselmek için en aşağı Üç buçuk ay istemektedir. Yüz gün, yüz yirmi gün mü- alamamaktadır. Burada bir yerli Avrupahlara rastgeldimi derhal dönüp arkasını çevirmekte ve sorulan suallere cevap vermemek- tedir. Hele yiyecek, içecek gibi şeyleri kat'iyyen vermiyorlar. M. Visser'in sefer heyeti iki senedir medeni âlemle rabıtasını çözmüş bir haldedir. Yalnız bu dehşetli vahşet âleminde — bir vasıta heyetin işine çok yara- maktadır. Zaman zaman telsiz telgraf işaretlerile Holanda istasyonların- dan birini arayan M. Visser bir- kaç gün memleketi ile ve muh- telif ajanslarla muhabereye giri- tiyor ve vaziyeti hakkında izahat veriyor. Bir keresinde karısının hasta- landığımı acıklı bir lisanla haber veren âlimin imdadına hiç kimse koşamamış, günlerce süren mu- haberede doktorlar bazı sıhhi Her sene binlerce zavallığı boğan kanlı göl temadiyen tehlikelerle, soğuk ve güçlüklerle dolu geçecek olan bu —korkunç seyahatin — bütün engellerini aşmak — mühim bir meseledir. |Sefer heyetinin bera- ber aldığı Çin develeri, katırlar ve — köpeklerin birçoğu — daha Seyyah kafilesi yol üstünde yolun yarısında telef olmuşlardır. | Bu havalide rastgelinen güçlük- | | lerden birisi de yerli halkın Avru- | palılara karşı gösterdiği düşman- hk ve yaptıkları muameledir. Heyet yanma hiçbir yerli rehber tavsiyeler yapmaktan başka birşey | yapamamışlardır. Son defa Visser sefer heye- tinden coğrafya ve tabiiyat üle- mini alâkadar eden bir haber gelmiştir. Bu habare göre yedi bin beş yüz metre irtifaında bir dağ üzerinde yollarını kapa- yan büyük bir cümudi- yeyi aştıkları vakit ar- kada —yirmi dört kilo- metre — uzunluğunda ve yedi kilometre — genişli- ginde bir göle tesadüf et- mişlerdir. Yapılan tetkiklere gö- | ve bu göl yazın cümu- diyenin — altından — bir tünel açarak aşağı doğ- ruo akmakta — ve ak- M tıkça dınii büyütmek- . tedir. Buradan boşanan su- lar Hindistanda ve Çin- de müthiş su basmala- rına sebep olmakta, bin- lerce adam ve hayvan öldür mektedir. Söylendiğine göre M. Visser bu defa döndüğü vakit bilhas- sa coğrafya — âlemi dikkate değer malümat ve mü- şahedelerle dolu eserler — vere- cektir. için çok | Kari Mektupları Konyada Elektrik F ıatlecâ Konya Elektrik Şirketi kili başına 20 kuruş Ücret alıyor. pahalıdır. Ucuzlatılması mü: olamaz mı, kilovat kaydeden atlerden kira almması da tuh Bakkal tartarak verdiği mal terazi ücreti ahr mı? Şirket tığı elektriği ölçen saatten n kira alıyor? Sonra gündüzleri az cereyan veriliyor, bu ârt maz mı? Konya: komiser Hamdi oğlu Fikret Bir Saat Tamircisinin Kaz | Vergisi Hakkında Temeni 932 de senede 48 lira verdiğim ve saat tamirciliği tiğim dükkânımda 1080 kı kazanç vergisi tarhediliyordu. nisbet geçen sene 1620 k: bu sene de 2220 kuruşa yüks Halbuki 932 de kazancım küne nisbetle yüzde doksan H ve ©o zaman ben tarhe müşkilâtla — Yeriyor! M daha az kazandığım bu iki misli vergiyi nasil Adapazarında Meserrel a oteli karşısında saat tamirdil Arif Pendik Vapurları Hakkın Bir Temenni Pendikten — İstanbula günleri vapur 8,50 de hır ediyor, eyyamı adiyede de h ket saati 6,45 dir. Bunun sel bu seferleri yapan vapurların yükada iskelesinde gecdemcl dir, eğer bu vapurlardan Büyükadada bağlamayıp ta ge€ leri Pendikte bağlasa sabahley?” saat beşte veya 5,30 da harek etmesi mümkün olacak, bu su! le Pendikteki fukara halk için ©| pek büyük bir istifade temf edilmiş bulunacaktır. 4 N Pendik: Gelif || Cevaplarımız — Samatyada Hadiye Hanımı: 1 — Mektubunuzda — garahi olmadığı için dercedemedik. 2 — Mektep tenezzühlerin? talebeden navlundan biraz para alınmasının — sebebi veremiyecek olan talebenin diğer arkadaşlarının yardımı tenezzühe iştirak etmelerinin tf | mini içindir. 3 — Araba vapurile tenef zühler daima iyi netice vermiş? ve şehrimizdeki ecnebi kolonm | tenezzühlerinde ekseriyetle arat vapurunu tercih etmektedir. * Sultanahmette Akbıyık mahallet de eski polin memuru Kâmil Efendif” | — Mirastan mütevellit davaf zi kazandığınız takdirde | Tirasını Darüşşafakaya — teberf edeceğinizi - bildirerek — davanl? fahriyen der'uhde — edecek B avukat arıyorsunuz. Bu müracaf Baroya yaparsınız, belki arzu is'af ederler. M * İzmitte fotoğrafçı Ekrem Beye — Maliye Müfettişliğine İ adresinizi ihtiva eden bir m€ tupla müracaat ederek şikâyt” bulununuz efendim. * ; Çankırıda Abdurralman Efen! —İstanbulda Darülbedayi "4 dürlüğüne ve İpek Filim yosuna mektupla müracaat <& efendim. )