No. 26 “ Madam Mııinik, Eh tevekkeli; zengine dokun xtç, züğürtten uzak kaç; deme- | Mişler... Amma her zengini gö- :_ı-!.plı böyle sanmamalıdır. ha... V’&:hk senin Sait Efendi de X n babasıdır. amma, yumruğu- - mu sıka, altından yalar. Yanında kadın olursa, bazen ufak tefek masraflar eder. Amma yalnız kal- di mi; vallahi, billahi kuru ek- mekle yağsırz pastırma — yer... Aman kızım.. Sana zahmet amma biraz şuraları da toplayıver. Bu zahmetlerin boşuna değil ha. sen de soframıza geleceksin. Derhal itiraz 'ettim: — A..ne münasebet madam.. Hiç tanımadığım bir adamla.... Madam derhal sözümü kesti: — Amma, ne adam bir kere görmelisin... Melek mi, melek... kuzu mu, — kuzu.. — kibar mi, kibar...” Kınm —— Şimdi- böyle adamlar antika gibi nadir bulu- huyor. Hem — sen, Sait Efen- diden bir haber gelmezse kendime iş arayacağım; deyip duruyorsun. Bu zamanda iş, aramakla bulun- maz, ancak ahbapla, adam tanı- makla bulunur. Bu bizim Nami Beyin ise, bin tarakta bin bezi var. İıiediğin iş, onun iki duda- ğının arasındadır. Hadi bakalım, burada artık yapacağın hiçbir şey — kalmadı. Yukarı çık. Şöyle biraz kendini derle topla.. Aksi gibi arkana giyecek iyi bir elbisen de yok. Sait Efendi midir, nedir; © çingene herif te üstüne başına bir şey yapmadı ki.. Bu hasis hovardalar; kadın kısmını pastır- ma ile sıçan tutar gibi tutmak İstiyorlar. Eğer odada kalsaydım, madam daha birçok şeyler - söyleyecekti. Yavaş yavaş odama çıktım. Kar- yolaya sırtüstü uzandım. Düşün- meye başladım. Bu sefil hayata daha ne kadar zaman esir olacaktım?.. Düştü- güm bu karanlık uçurumun acaba daha ne dereceye kadar derinlik- lerine yuvarlanacaktım?.. Hayatındaki bütün menfaatları karşısına çıkan insanların zararına olarak — temin — etmiye — alışan madamın benden de büyük istifa- deler temin etmiye hazırlandığını vaziyetten birdenbire yakamı sıyırmak imkân ve ihtimali olma- dığı için şimdilik işi süküt ile geçiştirmiye karar veriyordum. I — Garetenin esas yazısile bir sütunun iki satırı bir (santim) sayılır. 2— Sayfasına göre bir santi- min ilân fiatı şunlardır: 'îoon 200 | 100 Ktş. | Keş. | Keş. | Keş. | Krş. | 3— Bir — santimde (8) kelime — vardır. 4— İInce ve kalın yazılar tutacakları gere — göre santimle ölçülür. — Yeni Zengin.. AA R ŞĞ eee gea pekâlâ hissediyordum, Fakat bu, | Bana, Çok Zengin Bir Adamı Takdim Etmek İstiyordu..,, —— —.v.2 Vakıa Sait Efendi giderken oda- mın bir aylık kirasile bu müddet zarfındaki yemek paramı madama Ppeşinen tesviye etmişti. Lâkin bu müddetin yarısı geçmişti. Bu bir ay biter ve Sait Efendi de * Madamın iddiası veçhile - beni unutur da geçerse benim halim ne olacaktı?. Şimdiden başımın Ççaresine bakmak, her ihtimale karşı kendime bir iş hazırlamak lâzımgeliyordu. Ben buna hazır- dim, Yalnız şu var ki, düşündü- gümü tatbik etmekten âcizdim. Çünkü —Sait Efendi — giderken, kendi —avdetine — kadar yalnız başıma sokağa — çıkmamamı ve hiç bir erkekle karşılaşmamamı sıkı sıkı bana tenbih etmiş; ma- damada ayni surette talimat ver- mişti. Ben, vaziyetim dolayısile bu 2damın - sözlerini dinlemeye macburdum. Fakat Madam Man- nik Sait Efendiye adi bir kira- cıdan başka hiçbir ehemmiyet vermiyor; küçük bir menfaati için de herkesle, her türlü mü- cadeleye girişebilecek derecede edepsizce bir cür'et gösteriyordu. Ben bunları düşünürken bir- denbire odamın kapısı açılmıştı. O zaman farkına yardı- M orlar hk tamamen kararmıştı. Başımı kaldırınaya lüzüm bile görmeden sordum: — Kim o?, —Benim.. Madam haber gön- derdi. Misafir geldi, çabuk aşa- ğiye gelsin; dedi. Bu cevabı veren hizmetçi ka- rı idi. Yerimden kımıldamadım. — Madama söyle.. Fena hal- de başım ağrıyor. Gelmiyeceğim. Diye bu acuze karıyı başım- dat savdım. Ve yine tefekkü- ratıma dalacaktım. Lâkin birkaç dakika sonra merdivenden ayak sesleri geldi. Odamın kapısı açılarak - elektrik düğmesi çevrildi. Madam, karyo- lamın başına dikildi. Evvelâ elini alnımda gezdirdi: — Seni yalancı seni.. Hiçbir şeyin yok.. Hadi kalk. Nail Bey geldili. Görsen ıoler.ıdiüii. Bu yılışıkça sözler birdenbire sinirime dokundu. Yüzümü duvara çevirdim : — Affedersin. Madam.. Ge- lemi — Canım niçin?. — Bilmiyorum. — İçimde bir sıkıntı var. — İşte iyi ya., Bir iki kadeh rakı İçeriz. Güler, söyleriz. Gra- mofon çalarız. Biraz açılırsın. öüüm Tidami n ayn ladam.. Hem biliyorsun ki Sait Efendi giderken ftenbih etti. Hiç bir erkekle karşılaş- mıyacaksın; . — A, a, a... Sen sahi delisin kızım. Senin aşağıya indiğinden, Nail Beyle oturup eğlendiğinden Sait Efendinin ne haberi olacak. Bahusus arada ben varım. — İşte daha iyi ya, Madam.. Giderken beni sana emanet etti. Bana söylediklerini sıkı hareket olur mu?, ÇArkası var) Şl;tetlerd"eı—ı—_Şikâyetll;ı - Bügün, Tramvaya Ait Olanları Okuyunuz Halk Umumiyetle Fiatleri Çok Buluyor, Kalabalıktan Şikâyetçidir Biliyorsunuz ki Nafia Vekâleti memleketteki imtiyazlı şirketlerin vaziyetlerini tetkik ediyor, bunların mukavele ile tesbit olunan şartları yerine getirip getir- mediklerini araştırıyor. Müsbet ve hayırlı neticeler vereceği muhakkak olan bu araştırmalara başlanırken “Son Posta,, da bir anket açarak halkın imti- yazlı şirketler hakkındaki şikâyetlerini sütunlarına geçirdi. Birçok kimseler muhtelif şikâyetler öne sürdüler, bu şirketler tarafından eksik görülen vazife- lerin tamamlanmasını istediler. ;İ;ntiya;ı : Çocuklu: b Biz bugünden itibaren her şirket hakkında ortaya atılan şikâyetleri madde v $ madde hulâsalar şeklinde bu sütunlara geçireceğiz. Bu iş bittikten sonra da 2ŞU ee şikâyetlere nit istidalar hazırlayarak Büyük Millet Moolisine ve Nafia Vekâ- letine takdim edeceğiz. Bugün, aldığımız şikâyetlerden — tramvay girketine taallük edenleri hulâsa ve tesbit ediyoruz: v - — 'Doktor kaç çocuğunuz var hanımefendi? Hasta —: Sekiz; Dördü ilk ko- camın Üçüncü karısından dördü de ikinci kocamın üçüncü karısından! #aeaarAEaEAEeLANSERecLAmSESİNERELAYERE c Yeni Neşriyat Meşhur Adamlar Ansiklopedisi Güzel bir cilt içinde bir yığın isim ve resim, Asırların çok arkala- rında kalan, chramların ve asma bahçelerin — harabelerine — gömülen uzak maziden bugüne kadar gelip geçen bütün — şöhretleri bu kitap cildi. içinde okuyor ve görüyoruz. Tabit beyaz perde üzerinde siyah aşıklı sinema filimlerini seyreder gibi.. Bu mazi filiminde bir iradesile bir devlete can veren, bir hücumu ile taçlar deviren kahram---lac, İlim, fen, sanek -“e0yat, politika gahet- SA at oynatanlar, hulâsa tarihin malı olmuş bütün iyi ve fena şöbretler rol almışlar. İbrakinı Ale- eddin Beyin ya-s-sı, Sedat. Sımavi Beyin hazırlayıp çıkardığı “ Meşhur adamlar ansiklopedisi,, terbiyevi öğe reticilik şartlarına göre hazırlanmış olduğu için her ktçüğün" mektep ürel :lrlzıflı Beyoğlu merkezi 1 ,, Evvelce Maçka durak | tayda depoya iyor. teri şeri Maçka kışlasının köşesi idi | saatlerce h'ııııv:;'rl İu&llyo!ı."' sonradan — değiştirildi. — Maksat IZ — Üshüdar framvay - şir- Otobüse müşteri bulmaktır. Şir- | keti harp malüllerinden — üÜcret. ketin bu oyunu hakkında Beşik- alıyor. taştan İhsan Bey nazarı dikkati 13 — Üniversite — talebesine celbediyor. çantasında ve her biyüğün kütüpa- nesinde bulunmasını yalnız faydalı değil, zarurâ de görüğoruz. Eskiden Türkçesizde “ Harinel Maarif, Dairel Maari, gibi terkiplerle isim verilen “ Ansdopedi , bugün irfan snhasında — grek — öğreticiler, gerekse öğrenecekle için bir ihtiyaç- tır. Bu sebepledir 6 Avrupada her ilim şubesi için muhtlif ansiklopediler neşredilir. “ Meşhurıdamlar ansiklo- pedisi , ni yazan v çıkaranı tebrik ederken öteki ciltrin de bir an evvel çıkarılmasım sekliyoruz. Vefa - Kınkapının Müsateresi Vefa - Kumkuajspor klübü temsil şabesi tarafından | Mayıs Çarşamba günü akşamı saat! de Ferah sinema- mada bir müsam? tertip edilmiştir. Müsamerede iki tsil verilecek, boks ve jimnastik numaları gösterilecektir. Piyano Üsameresi MI- Arpino Acelyan talebeleri ta- rafından 24 Mayı'erşembe günü saat 17,6 ta bir Piyanconseri verilecektir. Konserde birçok xynelmilel parçalar çalınacaktır. — Mbbi BukKonferans . Üniversite Onaryüslerinden Pro- ör İgersheine taralından bugün 18,6 ta Beyu Sakuçıkmazında 'ürk Tp cemiyealonlarında tıbbi bir onfarans verilecir. Konleransa arzu doktorlar gilir. Galataraylılar Galatasaraylılılemiyeti, her sene olduğu gibi bu &.de, mezün arkaâ- daşlarını - bir yertoplayarak seaelik bir ziyafet verece. Ziyafet bir ha- ziran cuma günülatasaray Mmektebi salonlarında tert edilecek, birçok cğl:ueeleı_ş:ı_ıı:l_ıgr Yurtta ' Her zaman ezin tekaüt sandığı bankadaki tasarmndır. Bunu - bil, belle ve tasarrufabını ihrmal etme, Müllt İktes Tasarruf Cemiyeti —llıou yolcular tramvay geldiği “vakit büyük bir hücum ile ara- 'balara binerler ve orada balık 2 — Biletçiler bozuk paraları olmadığını söyliyerek (10), (20), (30) paralarımızı; iç ediyorlar. 3 — Tramvay şirketi kendi vesaitinin yaptığı kazalarda bir para tazminatı vermemektedir. Hattâ şirket aleyhine açtıkları tazminat davasını kazananlar bile paralarını alamıyorlar. 4 — Arabalarda 30 kişi ol mak içabederken ekseriya 80 yol- cu alıyorlar. 5 — Tramvay şirketi her ta- lebeye tenzilât yapmamaktadır. 6 — Araba adedi azdır. 7 — En kalabalık zamanlar- da bile birinci mevki çok, ikinci mevki çok az işliyor ve bu yüz- den fakir halk çok sıkıntı çeki- yor. 8 — Akşamları saat (7 -8) sularında Karaköyden Bebeğe, Ortaköye gitmek üzere tramvay bekleyen halkın hali merhamete lâyıktır. Yirmi dakika, yarım saat beklemekte ayaklarına kara su istifi gibi istiflenerek yola revan olurlar. Bu, bir işkencedir. Önü- ne geçilemez mi? 9 — Her şey ucuzladığı hak de tramvay ücretleri hiç ucuzla- madı. Meselâ kömür fiatı, amele Ücreti, memur maaşları, İngiliz lirası düştüğü halde nakliye tari- telerinde bir tebeddül görülme- miştir. Nakliye ücretlerinde kü- surat kaldırılamaz mı? 10 — Kıt'a araları kıt'alar çoktur. 11 — Her sabah birçok ara- balar saat sekizden sanra Aksa- az ve masını bildirmektedir. tramvaylarda karne usulü kona- maz mı? 14 — Zabitan sivil giydiği za- man, hüviyet varakası gösterildi- t ği halde, kendilerinden tam ÜUc- ; ret alınıyor. l 15 — Talebeye yaş farkı! gö — — zetilmeden paso verilmeli, İ 4 16 — Tramvay saat 6 da iîî“'— + başlamakta 11,45 de paydos et- r mektedir. Halbuki mukavele mu- j cibince bu tramvaylar sık sık ve | saat | e kadar işlemek meçburi- * yetindedir. Ş 17 — Tek hatlı yerlerde çok fazla birinci, pek az ikinci işle- tiliyor. 18 — Tramvay şirketi Silivri- kapıya Tramvay yapacaktı, ne ok j du. Galiba hükümetle bir muka- velesi vardı. ( Yarın Elektrik şirketine ait şikâ. yetler ) Muallimler - Arasında Maarif — Vekâleti, — İstanbul Maarif Müdürlüğüne bir tamim göndererek bu sene ilkmektep muallimleri arasında nakiıller ya- pılıııııyıcığuıı bildirmiştir. Vekâ- let, Ankara, — İstanbul, — İzmir, Bursa gibi büyük merkezlerde hiç münhal bulunmadığını, bura- lara beyhude yere talip olunma- e DOYÇE ÜRİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkeri ; Berlin Türkiyedeki "bl!._'îf Galata - istanbul - izmir Deposu * İet, Tütün Gümrüğü * Her türlü banka işi *