4 Sayfa Ziraat Bilgisi (*) Gübre Meselesi £trafında —- - Evet, gübre hiç ihmal edeme- yeceğimiz bir servettir. Gübrele- rini köy meydanlarında yok ede- rek ellerini boş yere havaya açıp bereket isteyenlere bugünkü fen âlemi kahkaha ile güler. Avrupada bir çiftliği gezenler onun ilk defa gübreliğini görmeye giderler, Mü- terakki memleketlerde — herkes bilir ki toprak gübresiz ilerleye- mez. Gübreler uzvi ve kimyevi ol- mak Üzere iki büyük kısma ayrı- hrlar: Bunlardan birincileri azot, otas, fosfor gibi toprağın belli- E.;l. besleyisi madde'erini az veya çok bir ârada tamin ederler. İkincileri ise geçen hafta ııtkoııu'ı— muvazanesini temin Eâufçî dııopı'ılıtı eksilen mad- verme ararlar. wnym yıı.ıw: ve kimyevi güb- relerin leh ve aleyhinde senelerce münakaşa cereyan etmiş bulun- maktadır. Hakikatihalde her iki sınıf gübre de lâzımdır, Fakat herbhalde uzvi gübreler | bu İüzumda ön Gafta gelirler. | Çünkü uzvi gübrelerle ıslah edil- memiş topraklarda kimyevi güb- relerin faideli tesirlerde buluna- madığı sabit olmuştur. Esas me- sele ve toprağa gübre ilâvesinden | maksad gıda maddeleri arasındaki müvazeneyi denk tutmak olduğu- na göre her zaman toprağın ihtiyacını bilmek lâzımdır. İşte bu nokta şimdiye kadar olan ihtilâfların ana hattını teş- kil etmektedir. Bu toprakta — kendiliğinden yetişen yabani nebatlarm ve üzerinde yetiştirdiğimiz kendi nebatlarımı- zın gösterdikleri ahvalden çok İstifade edilmektedir. Yoksa top- rak tahlilinin dahi kâfi derecede kanaat getiremediğgi anlaşılmıştır. 1929 da Königsberg'te toplanan Beynelmilel ağdiyei — Nebatat koöngresi elde mevcut - usullerin kiçbirisinin toprakta mevcut ve nebat tarafından kabili istifade maddeleri kat'i surette göstere- mediği neticesine varmışlır. Bu çok nazik 'lıı'yei’kıı'_n- da toprağa rastgele gübre atma- nın ve hele evvelce konuştuğu- muz müvazene işine tesiri itiba- rile — kimyevi gübre — atmanın mabzurlu olduğu kendiliğinden anlaşılır. iftlik gübreleri dalma kim- ’Cwçfıt'lbrelî“rden daha az mah- zuru haizdirler. Kimyevi gübreler şekilleri ve terkipleri bakımından fazla bilgi ve görgüye muhtaçtır- lar. Fafrikaların reklamlarında bu gübrelerden — enginara kadar verilir, meyva eğıçlınıı"hu ka- dar atılır, bağlara bu kadar dö- ="M kayıtları çok lena — neticeler vermiştir. Böyle bir reçetenin Türkiyenin her toprağı için kullanılması zaten imkânsızdır. Onun için bu rek- lamlara kapılıp ta masraf edenlerin sırf kendi bilgisiz ve tetkiksiz ha- reketleri yüzünden bir netice ala- madıklarım işitiriz. Hulâsa —uzvi olsun kimyevi olsun gübre çok kıymetli bir top- rak unsuru fakat o nisbette dik- kat ve itinaya muhtaç bir ziraat işidir. Ve herhalde kimyevi güb- reler ortada mevcut reklâmlara bakarak çok daka dikkate ve itimada muhtaçtır. Kimyevi güb- relerin emniyetle istimalinin henüz bizim köylümüzün bilgisinin daha ziyade etraflanmasına müevakkıf olduğunu da hatırlamalıdır. Çiftçi () Ziraat hususundakl müşküllerintei sorumuz. Son Posta'nın (çiftçi) el aise cevap — verecektir. hususta o | SON POSTA aa Ca Ba aa İzmir MekteplilerBayramı Kı- zılçullu Ve Te ! İzmir (Hususi) | — 30,000 genç ve dinç talebe N Tepeköy mesire. lerile, Kızılçullu" da mektepliler bayramını tes'it etti. İkmektep talebeleri, şehre yakınlığı dolayı- sile talebe bay- ramını Kızılçuliu' da tesit ettiler. | Örtamektepliler ve Üşeli çocuklar !lı_uıuıî ilç. trenle epekö: deı!:.:ki ıı’:.:ıııür ve ağaçar altında — günlerini geçirdiler, 30 bin genç ve heyecanlı ço- cuğun, ayni neş'e ve ayni coşkun hisle eğlenmesi görülecek kadar güzeldi. Tepektyüne giden sekir bine yakın talebenin geçirdikleri | gün daha müstesna oldu. Her talebe kabil olduğu ka- dar mensup olduğu — mektebin firmasını muhafaza etmek — için Bergamanın 'Mesireleri Bergama ( Hususi ) — Kasa- bayı ortadan ikiye ayıran çay kenarında Tellikavak ve Tekke bogazı mesirelerinde bahar ve yaz tenezzühleri başlamıştır. Bu iki mesire her cuma hıncahınç dol- maktadır. Her iki mesire civarıan- da da gayet kıymetli ve tetkike değer eski eserler vardır. Bu mesirelerden birisinde es- kiden - elyevm Ayasofya camünin içinde bulunun - içi altın dolu küp- ler bulunmuştur. î(npleri bulanlar muhteviyatile beraber zamanım Padişahma vermişlerdir. Padişah da bu altınların en mühim kıs- mını bulana vermiş, ayrıca kendi- sini taltifen uştır. Bu sülâleye bıırpı:i': =.Pışdu denmektedir. Güdülde Asarıatikadan Pazar Camii Tamir Ediliyor Gü Hususi) — Fırka reisi Arif BîŞ:; (çılııkı?ı ııh::dır: delâlet ve tavassutile Güdüldeki eski ve kıymettar eserlerden Pazar camliinin tamirine başlan- mıştır. Tamirin 6 bin Jira sarfile ikmal edileceği anlaşılmaktadır. Bu paranın 4 bin lirası halk ta- rafından temin edilmiştir. Müte- bakisinide Evkafın vereceği tah- min edilmektedir. ' —_ocuklarin İ Her yerde olduğu gibi A çocuk bayramı büyük tezahuratla an bütün idare şubelerine tayin edümiştir. Resimde soldan sağa Belediye reisini, çocuk banka müdürünü, çocuk O gün kaz, Tepököyde Büyram yapan talebe faaliyet sarfediyordu. Bazı mek- teplerin müdür ve muallim- leri, — talebelerin — diğer mek- mektep çocuklarile kaynaşmasına mümanaat gösteriyorlardı. Halbu- ki talebeler için umumi bir bay- ram kabul etmek, talebeler ara- sında neşe ve zevkle başlıyan bir yakınlık tesisi fikrinden ileri gek miyor mu, gaye bu değilmidir ? Bu muhalazakâr zihniyet, ba- peköyde Yapıldı an — çocukların neş'elerini — bir hayli kırmıştır. iğleden sonra Vali Paşa, Te- peköyüne gelerek genç talebe grup- İarının arasına ka- rıştı. Orada, ço- cuklar arasında onlarla — birlikte neş'elendi ve ço- cukların neş'ele- rine neş'e kattı. * Tepeköyünde tesit edilen bir bayrama, İzmirin bellibaşlı bir mektebinin iştirak etmeyişi — tale- belere merak olmuştu. Öğleden sonra bu iştirak edemeyişin se- bebi, acı bir haber gibi kulak-» larda dolaştı. Ve öğrenildi ki bu mektebin talebelerii Tepeköyüne kadar gi- dip gelme tren ücretini vereme- dikleri için bayrama iştirak ede- memişlerdir. AL Adaan | Ünyede Spor Kulüpleri Ünye Türkspor kalübü azaları ve Terme gençleri bir arada Ünye (Hususi) — Ünyedeki Türk ve Hayatspor kulüpleri hüm- malı bir faaliyetle çalışmaktadırlar. Türkspor kulübü saz ve temsil hıyetleri ile Termeye bir seyahat yapmış, Hayatspor kulübü de Ünye ertzmektebi menfaatine bir müsamere vererek Baykuş piyesini temsil etmişlerdir. Türkspor kulübü badema cumaları Halkevi salonunda konserler vereceklerdir. Yakında her iki kulüp arasında maçlar da başlayıulhf. e AĞ KS Tavşanlıda Bir - Yangın Başlangıcı Tavşanlı (Hususi) — Çardaklı köyünde çırak —Mehmet oğlu Abhmedin — evinden — bir yangın çıkmış, fakat sirayetine meydan verilmeden söndürülmüştür. Tavşanlıda Tiyatro Tavşanlı (Hususi) — Ankara temsil heyeti şehrimize gelmiş ve dıyamanda da tesit edilmiştir. çocuklar doğru çocuk dare Ettiği Kaza Kızılcahamam Mekteplileri Geredede Gerede, (Hususi) — Bu sene mektepliler Bayramı geçen sene- lere nisbetle daha güzel olmuştur. Kızılcahamam yatı mektebi tale- beleri bu münasebetle Boluyu ve kazamızdaki Ramazandede mesiresini — ziyaret — etmişlerdir. Kasabamız Misakı Milli ve Zıya Gök Alp mektepleri talebeleri bu misafir arkadaşlarını ağır- lamışlardır. askerlik şube relisi, ve Jandarma kumandanı, çocuk hâkimi ve çocuk daktilosunu görüyorsunuz. Çocuk bâkimin altında görülen miniminiler de Malatyada 23 nisanda idareyi ellerine alıp Müddeiumumi, Vali, Başmubarrir, Polis Müdürü vesaire olan yavrulardır. İkraz Mı, | İstikraz Mı? | Bir zamanlar Osmanlıca içil zabıta memuru sılatını lakı= muallim Naciyi bazan © tenkitlerinde baklı görüyorum: Çünkü dil, çok hassas bir mev* zudür, en küçük kayıtsızlıklardı müteesir olur. Muallim Naci, hakikati bütün fecaatile sezc lerden ve dili korumak için çıll1 kalem çalışanlardan biridir. KA mal Bey, Ziya Paşa öonun k: çısından eserlerini kurtaramamı! lardı, Abdülhak Hâmit Bey hayli hücumuna uğramıştı. Fakat Muallim Nacinin -dı ğgim gibi- hakkı da vardı. Ke Beyin “Matbüülendam,, gibi te kiplerine, Ziya Paşanın: “Vaktaki Mısıra geldikte,, gibi cümleleri tahammül ve müsamaha göst mek doğru olamazdı. | Aradan elli sene geçtiği dilimiz şöyle — böyle düzeldi; halde bile Muallim Naciyi hast retle anmak ve içimizde arar:ak mecburiyetine düşüyoruz. Meselı dün günlük gazetelerin — birinde | şöyle bir yazı gördüm ; “İtalyam Yemene verdiği iştikrazlâr| © Muallim Naci böyle bir ibareyt karşı susabilir miydi ve susmi ması doğru değil miydi? Bu yanlış yazı bana bir fıkra hatırlattı: J Vaktile Babıâlide kelime doğ* ruluğuna çok kıymet - veren bif kalem amiri varmış. Bir gün ar“ kadaşlarından bir ona biri puslâ yazar, üç lira ( istikraz etmesini ) rica eder. lem amiri, ikra yerine istikraz kullanan arkada- şına şu cevabı verir: Yanlış kelime kullanan adama ben metelik vermem! Açıkgözler her devirde vardır'. — Kalem efendilerinden ve o güruh* tan biri macerayı sezince hemcü amirine bir tezkere sunar, üç lirâ “ ikraz ,, buyrulmasını diler — veee Parayı alır!.. Vakta ki aybaşı gelifa Kelem amiri ödünç verdiği parayf ister, O açıkgöz efendi, şu puslayi yazıp yollar: * Ben kelimeyi doğru kullan” — mıştım, üç lira bahşişi hak etmiş- — tim. mızı geri istemck — Şae nmuıza yakışmaz |,, | Fakat İtalyanın Yımeunı:ıy istikrazlar, bu fıkradaki keli oyunları kadar tatlı değil, sadece yanlış. — M. T Muşta Himayei Etfal Ve Hılkevli 39 Yavruyu Giydirdiler Muş, ( Hususi ) — Burada 23 elbise ve ayakkabı vermiş, a: Himayei Etfal idare heyetii Hamza Hilmi Bey de 6 yavruyu j Tekirdağlılar İbrahim Tali — Bayi Bekliyorlar : Tekirdağ (Hususi) — Trakya* yı bükümetimizin dilediği şekilde imar etmek için iş başına geçeti İbrahim Tali Beyin bugünlerdö şehrimizi teşrif buyurmaları bekt leniyor. Memleketimizi imar ede* cek olan İbrahim Tali Beyi $' Jamlamak - için resmi ve husuf teşekküller ve bilumum tarafından hazırlıklar — yapılmı$t Tekirdağ taklarla süslenmiştir. — ğ