M AA 9 SON POSTA ç Nisan Siyaset Âlem ! Fas Meselesinde Son Vaziyet © * Fransanin — başlıca müstemlekesi olan “ Fas , ta altı üy evvel başla- yan askeri hareket, bitmiş sayılabil.r: Bugün hemen bütün memleket fii'en Ağgal altına alınmış ve bu vazıyet stiden. topraklarda - vaskeci İat'alar vücude — getirilmiş, yollar açılmış, #elgruf ve telefon hatları çekilmiştir. Artık bu memlekette, asıl sahip- :"_"' hariçten gelenlere karşı İsyan SUkAr, ae “nali " yoktur, denilebilir. a het hıı;ı'auı"” gömülmüş bir h!ı] membalarından inlh:l:;:.l:; Miştir. Önde ve ümit verici bir &Gfük — vardır. Fuhakika “ Fas çın daha evvel işgal edim'ş olan ban yerlerinde petrol bulunmuştur, yeni İşgal edilen yerlerinde de bulunacağı ümit — edilmektedir. “Yalız ufukta kara bir nokta vari Fas'ın Okyanos sahilinde (60) kilometre uzunluğun. da ve (80) kilometre derinliğinde bir parçası — senenclerce evvel bir Kilâf — neticesi — olarak lıpıııyı a iyerilinişti, fakat İspanya bu u.pn.ygı famamen ve flen İşgal altına almayı Masrclli görerek ancak bir iki nol- tasında tutmakla İktifa etmişti. Şimdi a diğer paçaları Fransanın ada bele bu. topraklarda h'wu vez işgali Iı.!i.lquıııııyı S k".İ:l.lı. Bu dakikada Fransa- İspanyanın bu -h::ıı::k:::hhh' min edeceğlüden Ve bilhassa .'; kaçakçılığının — önüne “îm*—::dn tüphe eder görünmektedir. Ve anla- şıliyor ki bulunduğu ıGylı—ı.pıuol membaları — zengin sıktığı — takdirde bütün bu memleketin Yekpare olarak yalnız bir devlete sit olman lcap edeceği meselesi üzerinde müzakere Açılması imkânsız değildir. Para ae finda yaşıyoruz. Çin-Tibet Kalküta, 12 (Röyter) — Tibet hü. kümetinin, Tibet ordusunun büyük bir kısmını 'lıı!ıiı edeceği, Hindistandan İthâl edilen si!âh mübayaatını tahdit ıdıâıfik zannedilmektedir, u kararın, Tibet çll nerede ise bu günlerde bir yakkında olacağına delâlet ettiği söyleniyor, İktisadi Harp Mı? Londra, 12 —— — Japonyamın - bütün dünyaya karşı giriştiği İztisadi raka. te karşı, iktısadi bir TP ilân elmek meselesini tetkik eden bir gazete, bunua boş bir bayalden baş. ka bir şey olamayağını yazıyor. ALAY Bu akibet onun izzeti nefsini başka — bir netice Onun her şeyi en sade cep- Mmac :.&“ dimağı bu gönül erasında ona ; ğini kestiriyordu. ÖRE NT DA eğlenen, çok - bilen İnsanlar / arasında — yeri yokta. İstanbulda daha fazla kalmış olsa belki knındığ. L a yeniden kaybedecekti. hatini Onun yıpranmıyan mıyan kafası hükmünü :: ı’::':î me yoldan verebiliyordu, ç Şerefini kurtarmak için biran evvel Diyarıbekire avdet etmesi lâzımdı. Gülsüm Altınkum gezin- tisinin gecesinde buna karar vermişti. Kai Ertesi gün öğle yemeğini Gök- suda hep beraber yiyeceklerdi. ı Daha sabahtan Necdet ile kah- Yaltısını hazırlarken genç kız ar- “ Son Posta » nn Edeli Türkemi 4t HARİCİ TELGRAFLAR Amerika'da Küçük Bir Haydut Şikago, 12 — 13 yaşında bir ço- cuk iki yaşında bir kız çocuğu kaçırdığını polise itiraf etmiştir. Kır çocuğu gehir haricinde bir binanın tavan arasına çıril çıplak olarak rürzgüra ve- yağmura maruz bir şekilde bırakılmıştır. Kızcağzın inlemeleri İki gencin nazarı dikkatini çekmiş, polise haber verilmiştir. Feci :ı'ı-mv“"*ı buluaan — kiz. hemen aldırı! hastanede 8" tür, cuk —l.:—lbıy. v.u[ıix.“ öe Londra, 12 — Moskovadan bildi. ıllly:n Şimdiye kadar Çelyuskin ka, zazedelerinden altmı 5 tarafından lıımııııııı'qı::ı.l SA Buzlar — üzerinde kurtarılmalarını bekleyen 28 kişi daha vardır. Bir Tarihçi Öldü Havana, 12 — Sabık küba Cüm- II:ıı 'd.i:ei:ııiıdıı ve meşhur. tarihçi- Alfred Ünü Zayma, 73 yaşında Beynelmilel Zibniyet Dünya, Henüz Bu Zihni- yetten Çok Uzakmış! Londra, 12 — Lortlar Kamarasın. da, Milletler Cemiyetinin himayesi altında beynelmile! bir polis teşekkülü vücude getirilmesine Lıilını bükü. metinin taraftar olup olmadığı hak- kında zorulan bir sual üzerine hükü. met namına şu cevap verilmiştir : “ —- Dünya, beynelmilel zihniyet- ;:ıı'nhmıı“px uzak bulunduğu için 'gillere kümeti le bi kabul edemez.,, SN İş Kavgası Dablin, 12 — Nafın işlerine almân iki bia İşsiz Geretlerin arttırılmaması yüzünden iş müdürlüğüne taşla hü- cum — etmişler, -po'isin müdahalesi neticesinde bir kişi ölmüş, bazılari da yaralanmıştır. Japonyada Tevkif Edilen Bir İngiliz Londra, 12 — Hariciye Nazırı Avam kamarasında, Japonyada tevkif edilen İngiliz Vilyam Maksvel'in ser- best bırakılması veya muhakemesinin yakın bir vakitte yapılması hukzusun- da sefaret - tarafından teşebbüslerde bulunulduğunu söylemiştir. 13. 4. 934 Lahıt E Acele etmeyin. Daha j gezecek çok yerimiz var. Münir; ile ğihbirgih adaya gMüreccği: ülsümün ince siyah yukarı kalktı: "sl — Yok Yyözbaşıbey. Vazifem de var. Bana bava tebdili verdi- ler amma bilinmez belki yerime birini alırlar. Kimsesiz bir kızım, Sonra sıkıntı çekerim, Necge!: — Öyle şeymi olur acanı " dedi. Başhekim bana isterse :l'lıı ay gelmesin onun yeri emindir. Dedi. Vazgeç a canım. Belki ya- kında düğünümüz olur, Giz de bulunursunuz. Gülsüm cevap bulup vermek Amerika Meclisinde Kaabame senena er erecenaneenaneN Japonyanın İfşa Edilen Gizli Emelleri SIT Bir hatıra: Evvelki sene Çin-Japon horbinden Bir safha Vaşington, 12 ( Havas Ajansı) — Demokrat mebuslardan M. Siroviç Ticareti bahriye komisyonunda şu beyanatta bulunmuştur: “ — Geçen yaz, Sovyet Rusyayı ziyaretim esnasında, harp vukuunda, Üsler tesisi için ve Birleş'k hükümetinin arazisini müdafaasız bı- rakmasından istifade ederek şimali Alaskayı Japon ordu ve douenmasının nasıl l:ıı'ı,ııpıaıccklniıl, teferruatile gösteren plânlar ve haritalar gördüm. Şandiki halde Japonya ile val bir harp tehlikesi yoktur. Fakat Ale- uten adaları ve Alaska boyunca İstih- kâznlar yapmalıyız. Resmi Sovyet şahsiyetleri bütün — M. Ruzvelt Bir Senede Yaptığı İşleri İzah Ediyor Nevyork, 11 — Cümhur reisi M. Ruzveltin bugün neşredilen millete bir senclik faaliyetinin bir nevi hesa- bımı veren raporunda bilhassa denili- yor kir “Evvelce kullamlan tedbirlerden ve © zaman aranılan gayelerden baş- ka olmuk itibarile, alınan tedbirler ve eriş lmek İstenilen gayeler bakımından siyasetim, belki ihtilâlcidir. Fakat bu me faşist, ne de komünist bir siyaset- tir, Bu # yaset, her türlü sınıf ve bu- sust firkamn — ortadan — k ası şek'inde tezahür etmektedir. , için çok sıkıntı çekti. Nihayet gülümsemiye çalışarakı — Zarar yok, dedi. Düğünü- nüz olduğu zaman ben gelrim. — Derek kararınız kat'i! — Öyle istişorum yüzbaşı bey. O dakikada Necdet kuman- danlığını, silâhşorluğunu ele alıp Oona: — Öyle bir şey olmaz. Daha bir ay otur! Diye sert bir emir vermiş ol- saydı, Gülsüm itaat edecekti. Fakat arzasınun bö le inceden inceye münakaşa edilişi davasın- da kendi fikrinin galebe etmesi- ni temin elti. Nihayet Necdet işi lâtifeye dökerek: — Yok canım, daha kalırsı- nız, Bakınız ne kadar istifade ettiniz İstanbu'dan.. Dedi. 'O aralık Münirenin hizmetçisi yalıdan bir haber getirmişti. Saat kaçta hareket edileceğini soru- yorlard. Araya başka mevzular da girdi. Bu avdet kararı ka- Maninıiıdlcıuıııılı:ııek hislerini kontrol etmek için muıem kollanmıya baş- lamıştı. Böyle beraber bulunduk- Siberyayı, Filipin adaları ve uzak Şark- taki diğer arazinin müstakbel Japon arazisi gibi tayin eden baritaları bana gösterdiler. Hatta Japon mekteplerin- de, çocuklara, bütün bu arazinin hu kuken Japonlara ait olduğu öğretil- mektedir. » Japon Sefirine Göre Nevyork, 12 (ALA.) — Amerika ile Japonya arasında İmzalanan ilk tica- ret mukavelesinin 80 inci yıldönümü münasebetile verilen bir ziyafette Ja- pon sefiri BL Saito demiştir ki: “ — Japonya uzak şarkta sulhun idamesi için Amerika ile müştereken çalışmıya hazırdır. , Amerika .. . Bütçesi - — Kazanç Vergisine Yüzde On Zammedildi Vaşington, 12 — (A AJ — Ayan meclisi, dünkü içtimamda, hali mü- zaksrede bulunan 1934 âönesi mali müvazene kanununun metninde barı tadilât yapmıştır. Bu tadilâta göre, irat ve kazanç vergisine Fevkalâde olarak yüzde 10 zam adilmektedir. Bu yüzden tahmin edilen varidat faz'ası, 55 milyon dolara baliğ ola- caklır. ları sırarlada Necdete fazla soku- luyor, onunla çok teklifs.z şaka- lar yapıyor, sevmediği nefret ettiği halde adeta hafif kadınlara yakışır lâlübali hareketler yapı- yordu. O zaman Gülsümün göxzleri bu mahrem manzarayı görmemek ister gibi başka taraflara çevri- liyor, bir zaman dalgın ve hare- ketsiz duruyordu. Bu çekingen, içli hareketler Münirenin gözün- den kaçmıyordu. Gülsümün Nec- dete karşı derin ve gizli bir temayül beslediğinden artık şüp- hesi kalmamıştı. Genç kız bunu keşfettikçe Necdeti kendi havasına ve koku- suna mahküm eîcuk aşırı hare- ketleri arttırıyordu. O gün eğlentiden Münire derin bir yorgunluk Gülsüm de ümitsiz bir ıstırapla avdet ettiler. Ertesi gün Necdet erkenden bir işi için İstanbul'a ı-..i.ıı.dar 'İP'"HG o, yemeğe Öı::ıııııı Gülsümü yarı hazır- lanmış buldu. Genç kız. çantala- rını yerleştirmişti. künedi — O kadar yalvardım, dinle- temedim. Kuzum sen de - söyle Bir Evlâtlık Seviyorum Nasıl Evleneyim? “ O, zengin bir ailenin evlât- lığıdır. Ben 28 yaşında ufak bir dükkân sahibi bir san'atkârım, Sevişiyoruz. —Evlenmeğe — karar verdik. Fakat kızın bulunduğu ailenin muvafakat — etmiyeceğini zannediyoruz. Kızı kaçırmak müm- kün, fakat bunu da doğru bulmur yorum. Ne yapalım ? Osmanelde M. A, Kız, eğer on sekiz yaşını geç. mişse, bulunduğu aile evlenmesi- ne mümanaat edemez. Kız istere se evlenir, isterse evlenmez. Kr zın sizinle evlenmek - istediğini öğrenince, vereceği cevap “evet,, ten başka bir şey olamaz. * Adana'da Zeynep Hanima, Kocamıza dışarsını aratmamak için, onu eve isındırmak İâzımdır. Kavga gürültü öonu daha çok eve den uzaklaştırır. Eğer iylikle eve getiremezseniz, o vakit ayrılmakla tehdit edersiniz. Madem ki size muhtaç variyettedir, yola gelme- mezlik edemez, *Bm Ankara'da Ş. M. Arkadaşınızın karısını caydırıp evlenmek ahlâken doğru olmaz. Kocasını aldatan kadin yarın sizi de aldatabilir. Bahusus - çocuğu olan bir kadın başınıza belâ olur, * 'Ankamı'da M. Ş. T. Elendiya Yanlış yoldasınız. Bu vaziyete tahammül edemezsiniz. Kızı gör- memeğe ve unultmaya çalışınız. HANIMTEYZE Yunanistan Ve Bulgaristan Atina, 12 (Havas) — Her iki memlekete mütcallik, muallâk mese- — leleri halletmek üzere, Yunanistan ile Bulgaristan arasındaki müzakere- lere yakında yeniden başlanacağı ha« ber verilmektedir. İki memleket beynindeki ihtlâf iktisadi mahiyette bulunduğu cihetle — gazeteler bu sefer, kat'i bir itilâf zemini — bulunacağını Üümit etmek- tedirler. Diyordu. ğ Gülsüm bugün neş'eli görünü- yordu. Daha Necdet müdahale etmeden o başladı: — Zaten yüzbaşı beye bahset« miştim ya.. Herhalde Diyarıbekire dönmem İâzım. Burada kalmak isterdim. Fakat vazifem, işim.. Sonra biliyorsumuz, kimsesizim. Necdetin annesi hakikat pek alıştığı Gülsümden ayrılmak iste- miyordu. Genç — kızın çenesini olşıyarak: — Ne re gidip te, dedi. Kal burada, Kız evlâdım yok. —Necdetimin mürüvvetini göreyim. Seci de bu- rada ev, bark sahibi ederiz. ü Gülsümün esmer çehresi Jandı. Uzun, kıvırcık kirpik'eri karıştı. Sesi titriyordu. Hislerini beyecanını belli etmemek - için gülümsemiye çalıştı: — Ne diyorsunuz valdehanım, :ı(ı:i’ kızı İstanbulda ev bark Ssa- AYA olabilir. mi?: Biz yine — kendi kasabalarımızda — yaşayar —— biliriz. Necdet kıpkırmızı olmuştu. Annesi farkında olmadı: — Ne demek, dedi. Kısmet bu.. köye, şehre bakar mı biç, Xa