12 Nisan SON FUSTA Siyaset Âlemi Fransız Diplomasisi Faaliyette Nisan içinde toplanacak olan si- yi bırakma konferansı, bu kon- Barla relai M. Hendersonla Fransız Mizan Diş Gol Bartu'nun Pariste atlarım müteakıp ma- yının yirmi” üçüne Cenevre'de, bu kapzıkde Şimdi, ansın bürosı sçılnıştır. Geçmiş En ire mühtelif devletlerin silâhlar meselesi bakkındâki telâkkilerinde hasıl oluy, yanması muhtemel o değişikliklere ittla hasıl etmek için olacak. arada da, bu tarihi, kabul Miireciki İ, kler, haberler, bunun kabul kaydediyorlar; Görüşün kon Çünkü, kadn ilaclar w bir şey yap- ri bu arada göze hariciyenini eğer hâdise, Fransiz londa ise ağn ile anlaşmak yo- Esasen M Bare dağa gayrettir. ler yapmak m; mate bir; şey- tarihini mayıs vip; <dir ki konferans Bu suretle, Alman, kadar uzattı, e bırakacak “7? #mrivaki kare AYI tatmin eg nşmalarla ve vgul oluyor, ecek © esaslarla Silâhlar m büroya Nitekim (gelen ettirildiğini ya * zaman dana. <2 Süreyya Alman Fransız Temasları Paris, 11 ( Havas ) — Hari Ea M. Birtu dün akşam Mei peni M Kökster'i | kabul €derek © mi iki memleket arasındakiler ilel meseleleri rma öğ Ke See şekoslovakyaya seyahat esnasında Berllar da oğvar 2 orada Alman devlet adamları ile görüşeceği hakkındaki sayialar imamen yalandır. > Üç Yahudi Gazetesi Mehk aş Şeye. NU (ALA) — Burada mm holü udi gazetesi, Alman mallarına p Aİ yapılmasını tavsiye ettik, için 500 “Lit,, para cezasına ekil edilmişlerdir. Para cezası verilmez mes'ul muharrirler bapsedileceklerdi? M. Ruzvelt'e Karşı Amerikada Mühtelif Teş- kilât Ve Eşhas Harekete Geçecekler Gibi Nevyork, 11 (A. A.) — Nevyork Amerikan gazetesi, gizli zabıta me- murlarından birinin şikâyeti üzerine Savage, isminde zengin bir sigorta mın tevkif ve sonra bin dolar makti kefaletle serbest bırakılmış yazmaktadır. Simsarın tev- pe Cincinatti, 11 (A.A.) — Poj Reisicümhur M. Ruzvelt'in. milli kal kınma plânımı baltalamak için geniş keli ye Yapmış olan bir teşkilâttan gönderilmiş iz si : gizli — vesikalar bul. : * aşigton, İl (A. A). Reisicüm- hur M. Ruzveltin Müşavirlerin. baz ihtilâl çıkaracaklarına . ve tertibat al. dıklarına dair beyanatta bulunan M. Virt sorguya çekilmiş ve bunu bazı mühim şahsiyetlerden duyduğunu söy- lemiştir. İsimleri verilen bu şahsiyet. ler, böyle bir” dey sörlemeli bildirmişlerdir. * 7. < Yismediklerini York (Amerike) — 11 (A. A) Gizli Kü-Klüks-klan cemiyeti, Ruz- veld'in o müşavirlerinden © bazılarının çirkin kareketleri hakkında tahkikat icrasını istilzam eden cesurane me- saisinden dolayı Dr. “Vird'i tebrik etmiş ve kendisine müzaheret etme- sine karar vermiştir. Kalkütada Bir Müslüman Belediye Reisi Kalküta, 11 (A.A) — Kalküta'da iğ a olarak bir Müslüman, dün, iye reisi seçildi. Bu intihap bazı arışıklıklara i.e m Ml me terketmi ir, Bomba İle Parçalanan NV Çocuklar > Vi UÇA A) — Novagro- oyvotluğunda Voloşva köyünde köy çoğukları bir bomba bularak eş başlamış, bu sırada patlıyan mba, dört çocuğu öldürmüştür. Gümüş Madeninin Ki Kiymetlendirilmesi aşington. 11 (A.A) — Â, j- ri am gümüş madenini ymetlendirilmeşi için yapılan kanun lâyihasını kab i v ul etmiştir. “Son Posta ,, nın Edehi Tefrikusş 40 — 12-404 ALAY EM e e Necdete doğru — Yapı R i gr meğe başladılar. o Gülsüm | vallahi ç,e 0 yüzbaşı bey, böyle siplak denecek bir halde | © Necdeçe oluyorum. mi ecdete yaklaşmaktan utanıyor, | temamile sılattıktee ei raktı, mer gözleri kamaşır gibi ir iütedi ini > çalyüri © Yüzünü kapamaya | ile oynayın. Deniz e ik Le > ui. Münire ona ilk sü Di et bu tatlı esmer genç | ketleri öğretmeye çakiikek Nec- — ilk defa yakından tetkik Gergin, teze bir derisi vardı. sünün tenis topu gibi sert n N elâstili olduğu ne kadar İnce tenasü, : kiklerden geçen te — rinde bile pek az bulunurdu. Münire onu adeta sürükler gibi Necdetin yanına getirdiği zaman delikanlı avuçlarile yüzüne deniz suyunu Oatmağa başladı. Gülsüm bir elile sıkı sıkı Müni- reye tutunarak kendini muhafaza etmeğe çalışıyordu det yüze yüze açıldı. * Pa yemeğini gazinoda yi- Necdet onlara bira içirdi, Gülsüm ilk defa ağzına koy- duğu bu mayhoş içkinin hafif keyfini tatmıştı, Açık hava, ten- halık, Münireye ve Necdete alış- Li si — İstanbula gek iğindenberi çok gülm leri bugün giçek babçesi gid. nire onu dahı el içiriyor, şakalaşiyordu. Onun Necdete karşi olan duy Silâhlar Konferansı. 23 Majısa Kaldı. Büroda İse Nutuklar Söyleniyor Konferms toplantısına bir bakış Cenevre, 11 (A. A.) — Silâbları bırakma bürosu dün öğleden sonra toplanmıştır. Reis M. Henderson umumi komisyon içtimaıın 5 mayısta yapılmasını teklif etmiş, İngilterenin murahhas ve Mührühas Lordu M. Eden de ba kararın verilebilmesi için büro kararının 30 alsana tehir edilmesini istemiştir. Bu hususta yapılan müzakere ne- ticesinde büronun 30 nisana doğru toplanmasına ve 23 mayısta da umumi komisyonun davetine karar verilmiş- tir. Fakat M. Henderson müzakere- lerin alacağı şekle göre, bu tarihi değiştirebilecektir. Bu meyanda M. Henderson bir nuluk söylemiş, Lort Eden bu nutka bazı müdahaleler yapmıştır. Lorltan sonra söz alan Sovyet murahhas yoldaş Borir Stein mümkün oldüğu sr çabuk bir zamanda (Sovyetlerin “ mütearrızın tarifi,, ve Amerikanın “ sdemitecavüz teklifleri , nin tetkik edilmesini is- temiştir. Yoldaş bu meyanda bütün dünyaya şamil olduğu (takdirde, Sovyet Rusyanın her türlü silüblarıni asgari bir şekilde birakmıya haze olduğunu bildirmiştir. Bundan sonra Fransız murahhası M. Mass'gh kürsüye gelerek, Alman- yanın milletler cemiyetinden çekili şindenberi, bilkassa kıymet v& miktar gusunu çözmek, hislerini sakla- mıya alışmamış bu köy kızını söyletmek için çok uğraştı. Nec- det onun bu hareketlerini genç hasta bakıcıya karşı samimi bir arkadaşlık hissine veriyor, mem- nun oluyordu. Maamafih oMünirenin obütün gayretine rağmen Gülsüm tabii halinden birşey kaybetmedi. Bu dafa onun Necdetle kendi mü- nasebeti karşısındaki vaziyetini kontrol etmek için Gülsümün yanında Necdete fazla lâübali davrandı, Hattâ Adada Necdetin ayıpladığı o hareketlerine (yakın Şımarıklıklar yaptı. Gülsüm bu hareketler karşı- sında da itidalini bozmadı. Akşama doğru Hisara avdet ettikleri zaman Necdet Münireden evvel davrandı. Akşam yemeği için onu kendi - evlerine davet etti, * «Gülsüm» ün İatanbuldaki is- tirahat müddeti bir ayı doldur- muştu. Genç kıza Boğazın serin ve iyotlu havası çok yaramıştı. Sıbhati hergün hissedilir bir renk- te tazeleniyordu. Yalnız bünyesi sıhhatini bulduğu halde kafası yoruluyordu. O zamana kadar bislerile ya- itibarile yeniden silâlanmayı istihdaf eden programların feshi gibi yeni hâdiseler olduğunu söylemiştir. Murahhas bu meyanda Almanyanın 13 mart tarihli notasındaki, derhal yeniden silâhlanma ve diğer devlet- lerin silâhlalarını birakmasını İsteyen ut teklifleri kaydetmiştir. MU Masigli bundan sonra, esas meselelerin ay- dınlanması için İngilterenin gösterdiği gayretleri göstermiş, konferansa, müm- kün olduğu kadar çabuk bir zamanda vaziyetin bir bilânçosunun verilmesi için Fransiz hükümetinin çalışacağını bildirilmiştir. Bundan sonra İsveç, içre, Polonya (o murahhasları söz alarak müsbet bir neticeye varılması arzularını göstermişlerdir. Gönül İşleri Siz Komşularınız- da Evlenen Bir KızGördünüzMü? Bu suali dün akşam vapurda karşıma rastgelen iki kız soru- yorlardı. Bunlar, işlerinden dönen iki genç kızdı. Yanlarında yaşlı ca bir kadın vardı. Kızlar gülüşerek kendi arala- rinda bir şeyler konuşuyorlardı. YYanlarındaki ihtiyar bir müddet kulak misafiri oldu. Nihayet kız- lara dönerek; — Çocuklar dedi, siz bu ha- reketlerinizle istikbalinizi baltala- dığınızın farkında mısınız? Siz böyle erkekler gibi eğlenir, sev- gili hayatı yaşarsanız evlenebilir misiniz? Kızlardan biri bu füzuli mü- dahâleye biraz kızar gibi oldu. Fakat sonra gülerek sordu: — Teyze, siz komşularınızda Ve tanıdıklarınızda evlenen bir kız gördünüz mü? Ben kendi muhi- timde görmedim. Birçok kızlar tanırım ki ogüzeldirler, evlene- mediler. Ben ki onlardan çir kinim, Oben evlenebilir miyim? Bugün erkekler evlenmiyorlar, onun için biz gençliğimizi boş bir ümit ve hayal içinde öldürmek istemiyoruz, yaşamıya çalışıyoruz. İhtiyar kadın cevap veremedi. Ben şaşırdım kaldım. Genç kız haksız değildi. Fakat bence mesele yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar sualini pek andırıyor. Bugün gençlerin evlenme cesaretini kıran sebeplerden biride kızlarımızın serbest (o hayatları (değil midir? Diğer sebepleri inkâr etmiyorum, Fakat birçok gençlerin bu yüzden evlenmekten korktuklarını da yar Amerika - İngiltere| “» beren. Ticaret Münasebatı Vaşington, 11 (A. A) — İngiltere Ticaret Nazırı M. Kunciman'aın, bu- günkü vaziyetin Amerika ile bir gümrük mukavalesi yapmıya müsait olmadığı hakkında verdiği beyanat, bükümet mabafilinde hayretle kar. gılanmiş, hu yolda hiçbir teşebbüs Lüleburgazda Sarmısaklı çiftliğinde M. Muharrem Beye: 200 milyon lira ile İstanbulun alnız abideleri yapılamaz, değil tanbul, siz 300 milyon lirayı çok bir para mi sanıyorsunuz. Baksanıza müflis bankerin riyaset ettigi şirketlerin ( sermayesi 5 de yapılmadığı ve yapılmıyacağı bül. | milyar lirayı buluyor. dirilmiştir. HANIMTEYZE İm RM şamıyan genç kız şimdi kendisini özen ve düşündüren ggörülmez, bilinmez, anlaşılmaz teessürlerin tazyiki altında kalmıştı. Yüzbaşı onu çok meşgul edi- yordu. Fakat Yüzbaşının bir İstanbul kızile nişanlı oluşu owun bu te- essürlerini beslemeye engel olu- yordu. Genç kız bu duygularından kendi kendine utanıyordu. Nec- detin bilgili, akıllı, hünerli bir İstanbul kızile nişanlı oluşu ona ait duyguların kalbinde filizlen mesine karşı en büyük haildi. Sonra Gülsüm bu hislerinin onu tazyik etmesinden utanıyordu dal O başkasına ait bir erkek için böyle hisler duymayı affede- miyordu. Buna rağmen o şuuruna hâkim olan gizli duygular mütemadiyen kafasını kemiriyor ve yavaş yavaş bünyesine de (o tesir ( edi; ilk zamanlar bunu bir e arge sonra Necdetle daha yakından meşgul olmak isteyişi, bazı hâdiseler, hareketler karşısında (o heyecana düşmesi, kıskançlık hisleri duyması onun ururunu Ve sonra vicdanını hare“ Çi kız başkasına ait bir en br eyle aya etmesini kabul O edemiyordu. Sonra bu erkek te kendisine bir temayül eseri 'göstermiş değildi. O çok nazik ve iltifatı da orsa bunun yegâne sebebi duyduğu minnettarlık hissinden ibaretti, Devletin koca bir yüzbaşısı ona gönül verecek değildi ya. Gülsüm kendisini yüzbâşıya lâyık görmüyordu. Sonra yüzbaşı güzel bir İstan- bul kızına nişanlı idi. Obu noktalan düşünürken nasıl olup ta kalbinde böyle ya- başladığına İN bu en bu davayı sezmiş olsa ilir nasıl gülecek, onunla eğle- Hele o müstehzi İstanbul kızı bunu bir ihtimal olarak tasavvur etse kimbilir onunla nasıl alay edecekti. O Münirenin ince, gizli ve aşikâr istihzalarını farketmiyor değildi. Fakat ayni şekilde mu- kabele edemediği için bunları anlamamazlıktan gelmeyi tercih ediyordu. Gülsüm bu vaziyette İstan- bulda daha fazla kalmayı tehli- keli buluyordu. Yüzbaşıya karşı galebe edeceğinden korkuyordu. ( Arkası var )