12 Nisan 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

l Sebep — 'Artık karımla yaşamıya- Sağımı anladım, ayrılacağım! — Ayrılmak istemene sebep ? * On iki senelik evliyim dü- Hakader böyle bir fikrim yoktv, dün! — Âranızda bir şey mi geçti. din _Mlkki dı:::dir biribirimiz- övüm,; “ul'del ilk defa düön - e emede Bazauna dönerek: ;r hapse mah- W Üten hâkim E?ç:g_vu mı? Hâkim aber.. gönderin, © Yemeğe gele- HlvV. ö Rinlü A::ı c a k n miyeceğim, — Onu biz bilir.. — Ben buldum Allah berhalde — Aden” çdedi.. yarattıktan sonra dü; miştir: “Adem Baba yalnız, taşın. bulmuş, keyfine bakıyor. B—.ıha,k.hh olmaz.. Ben buna. birde Arkadaş yaratayım!,, d.m"d" Günakh mı kuzam sevmek, ei, etek Hantımefendiciğim! Yanlışlıkla ııııııı. ha bi D ledi : b n — Hayatnı karkıncı bı.hıı::: yaşıyorum.. Biraz düşün: ten g. b ve etti; 'Onra ilâ. ba ” sen Nah pı:; gamberin gemi- sine bindin mi ? — Hayır ço cuğum. — Peki amma büyük baba tı- fanda — boğuk =kl:ılnb nasıl labildi; | ildin onu B Hammqendıcığlm- Zu ıdr;lı :mi biraz, Söz ait 'anımefendiciğimi Hoşlanı, “S N var ki âı:: sertlik yakışmar; B :'-od..u ı:;ı:ı" VĞ | Heaydiren üi ciğimi Ben sizi sevdim, demek; İ ğör:“f'ı': Baharda Bir genç kıza sordum: — Hangi mevsimde en çok caaınız sikilir.. — Baharda! — Tuhaf şey.. — Tuhaf değil, acı şey. Baharda papatya çok bu- lunur, Papatyayla seviyor, sevmiyor diye fal bak- mak ta adetimdir. Ekse- riyetle nihayette sevmiyor çıkar. Bu yüzden canım sıkılır. İmkân var — Dün iki saat mi- temadiyen söz söyledim, karım sesini ç karmadan iki saat beni dinledi. — İmkân yok inar mam! — İmkân var, inan, ben radyoda — konferans — Siz hiç ağır değilmişsiniz.. verdim, ©o da, — evden dinledi. ince entarimi giydim. Moda Beyaz mı Maslak — yolunda — otomobili Garson sordu: erkek — kullanıyor, kadın — onun — Emriniz? yanında — oturuyordu. İkide bir — Bir bira getir, birini bek- "k('eğ[;:h kağl liyorum da.. aha bızlı. — Beyaz ı yoksa siyah mı? — Daha hızlı. T lik etmi x Diye bağrıyordu. Z e Na daha | *it değil .. — Hızlı gidiyorur işte, ne olacak. : — Bir kaza çıkarmadan dö- Nersek, modaya uymamış - oluruz. — Biz daba kalki — Ben gayritabil yaradılmış bir kadınım! — Vah vah bamımefendi neniz var? — Şir ..khyıbilirîın! — Affedersiniz. Efendim. Be- yaz bira m, siyah bira mı emre- dersiniz diye sormuştum! ,d.nıilııı,huııı.yıııııwm a şimdi? Şimdi de ayağı çarpıyor. * Tenbih Doğan futbcl oynadıktan son- ra daima kana kana su içerdi.. annesi birkaç defa tenbih etmiş- ti.. fakat Doğan bir türlü dinle- miyordu.. — Ne yapayım tenbihini unutuyorum.. Annesi bir cuma ona bir kâğıt bardak verdi.. — Bunu oyundan sonra ha- tırla.. yarım saat dişini sık.. su içme.. sonra çıkarır rahat rahat içersin. Olur mu evlâdım?. Dedi. Doğan futbol oynadı.. Terledi. Susadı.. çeşmeye gitti.. cebinden kâğıt bardağı çıkardı.. Annesinin tenbihi batırına geldi; — Canım ne olur ki, çok - su- sadım.. biraz içerim dedi. Kâğıt bardağı açtı.. içinden şöyle bir posulacık çıktı. ; * Hani sen bana söz vermiş- anneciğim.. tin?. Su içmiyecektin - daha ya- | fırlar, bugün almıştı. mm saat bile olmadıl. His Kadın kocasından bo- şanacaktı, — bir avukat tuttu. Avukat mahkemeye girdi. Kadını kocasından ayırmıya muvaffak - oldu. Kadın bunu haber alır almaz sevinçle avukatın yazıhanesine koştu. Avu- kat masasında oturuyordu. Sevincinden boynuna atıl- di: — Beni kurtardınız.. Avukat geri çekildi. — Hanımefendi — hali- nizden, vekâlet Ücretim- den bir miktar keseceğir nizi hissediyorum! Oradan Tanıştırdılar: — Ben, Beyefendiyi eskidenberi tanırım, Siz Konyada — bulunmadımız değilmi ? — Hayır! — İşte oradan tanışı- — Duvardan kolay alabilmeniz için bugün en yoruz, ben de Konyada hiç bulunmadım. —a aa Gitti, geldi — Mehmet Bey evde mi? — Mehmet Beyi ne yapacak- tınız? — Bana yüz lira borcu vardı, onu istiyecektim. — Dün akşam Edirneye gitti. — Şaka söyledim, ben ona yüz lira getirip geldim. — Öyle mi, oda bu sabah Edirneden geldi. _! Doğruluktan Bıkarım, Bendeniz bazı bazı.. Çabuk baştan çıkarım; Bendeniz bazı bazı, Bu işlerde gözüm pek, Fazla deği? hem pek pek; Atarım bir iki tek Bendeniz bazi bazı. Hoş Sözler Uyku Kan koca uyuyamadılar, Ko- cası kalktı. Eczahaneye gitti. Yarım saat sonra geldi: — Bir uyku ilâcı alıp geldim. Küçük köpeği yakaladılar, uy- ku ilâcımı ona içirdiler. Köpek mütemadiyen havli- yordu. Karı koca da bu yüzden uyuyı e yle ise Kan koca vaporda — idiler. Erkek sordu: ; — Karıcığım oturduğun yerde, ü orsun " MA B asağian Beik bi serinlik var, gayet rahatım! — Öyleyse oradan kalk ben oturacağım ! Düşmesin Yeni evlenmişlerdi, daha bir ay olmadan kadın kalp sektesin- den ölüverdi. Erkek çok ağladı, fakat ne yapabilirdi ? Tabutu taşıyanlardan - birinin bir yol dönemecinde ayağı kaydı. — Tabut yere düştü. Bir gelir Tabut omuzlarda taşınıyordu. Bir. yol dönemecine geldileri Müteessir koca tabutu taşıyanlara: birinin ayağı kayıp düşmesin. ! Bazı Bazı Çapkın değillm amma, Alırım hiç darılma; Bir güzeli yanıma Bendeniz bazı bazt.. Sokulurum her Dönerim birdenbire; Sarışından esmere Bendeniz bazı bazı.. Ne Melâhat — Hamm — yaman bir kadındır.Çok şey bilir, — Bir kadi- nin bilmesi lâ- zimgelen şeyleri bilmedikten sone —| ra ötekiler neye torlar artık ölüs me de çare bu- lacaklar.. — Ve kimse ölmiyecek. — Felâket de- gene, günün bi- rinde — mirasa — ümidi — e " N