kk SON POSTA Sayfa 5 Leşler Diriltilemezler Milletler cemiyeti ismi verilen Cenevredeki teşekkülün gün geçtikçe nüfuzu zayıflıyor. Beynelmilel politika üzerinde büyük devleterin müessir olabilmelerini temin edici mükemmel bir vasıta olan bu cemiyelin bu dev- tetlerce bu nüfuzunü kaybetmemesi tâzemdır. Onun içindir ki İngilterenin Cenevreye olan merbutiyetini ifade edici ban tezahürler yapılmak iste- miyor. Bu maksatla bu ayın on iki ve on üçüncü günleri Londranın merke- Yinde büyük mitingler tertip edilecek, milletleri Cenevreden uzaklaştırmıya matuf muhtelif cereyanlara hücumlar yapılacak, tezabürlerde - bulunulacak- tır. Yapılacağı haber Overilen bu mitingin Odört safhaya syrilacağı, birincisinde; Avrupa ve dünya salhu mevzu- bahs edileceği, İngilterenin infirat siyasetine taraftar olmadığının (ân olunacağı; İkinci safhada ise mes'uliyetsiz bir #ulh fikri şayanıkabul olmadığına göre haksız yere tecavüze uğramış bir milletin diğer bütün milletler tarafından müdafaası icap edeceği; üçüncü ve dördüncü safhalarda ise gi- İâh tahdit etmeden sulh temin oluna- mıyacağı ve dünyanın terakkisi için milletlerin © teşrikimesaisinin elzem olduğu mütaleaları müdafaa ve isbat Mpa. : w maksatla söz söyliyecek olan adamların arasında İngilterenin en benam şahsiyetleri, siyaset, ilim, fen, fikir adamları vardır. Bu da gösleri- 7 MR Cemiyetinin tesirini mirmel derecelerinde uğraşan barı millellör, “şimdi bu vericiler en ziyade kendileri mü'cesir olu- sie Be Çinin uğradığı akıbet, illetler emiyeti, i tamtırallı > mevrulardaz Atan için kimseler yine yüz kızartan bir totiha yel gere mi? anaalimce nevreyi müdafaa ettiklerini iddiğ elenir ei dürmüşlerdir. — Süreyya Borçlarını Ödemiyenler Amerika Bu Gibi Devlet- lere Borç © Para Vermiyecek varmi şar e er an kanun milletlere ma varilmemesi hakkındaki yihası kabul edilmiştir. Hari, cümeni reisi, eski lanma vere yaşı olana dr la eee bildirmiştir. borç Münire ondaki bu değişikliği ilk hamlede geçirdiği hastalığa vermişti. Her ıstırap bazı ruhi buh- ranlar yapabilirdi. küçük bir grip geçirenlerde bile hâssasiyet artı- yordu. Tabiati infiale, inkisara müstait olanlar bilhassa hastalık- tan sonra çok hassas oluyorlardı. Fakat Necdet bugünkü vazi- yette hiç te böyle değildi, Hastalığından eset kalmamıştı. Eskisinden daha Sıbbatli olduğuna şüphe yoktu. Fakat ahlâkındaki ve ruhundaki değişiklik inkâr edilmiyecek kadar göze batıyordu. Hele bugünkü dürüşt hare- keti çok ağırd. £ Affedilecek tarafı yoktu. O kadar cür'etkârdı ki gü- Nahını unutturmak için çalışa- cak yerde onu burada yalnız başına bırakmak suretile daha ağır bir hakarette bulunmuştu. Bunda belki de yemekte aldığı ALAY E Sil Meselesi Yine Canlandı Londra, 5 (A. A) — M. Hender- son, milletler cemiyeti silâhları bırak- ma şubesi müdürü M. Agnides ile 10 nisanda toplanacak silâhları bırakma bürosu içtimai hakkında görüşmüştür. Her iki diplomat Londradan 6 nisanda Parise giderek Fransız Hari. ciye Nazırı M. Bartu ile görüşecek, müteakiben Cenevreye avdet ede- ceklerdir. Bükreş, 5 (A. A.) — Romanya Ha- riciye Nazırı M, Titülesko, ayın yedi. sinde Bükreşten giderek silâhları birakma işlerile meşgul ola- caktır. Nanırın Cenevrede Sovyet Rusya Hariciye komiseri Litvinof yoldaş ile tuluşacağı zannedilmektedir. Deniz Silâhlarına Gelince Londra, 5 (A. A) — Amerikanın. 1935 deniz silâhlarım tahdit konfe- ransı toplanmasından evvel İngiltere ile bir noktainazar teatisi yapmak istediğine dair © çıkarılan © habörler asılsızdır. Ancak Vaşiügten ve Lon- dra arasında yapılmakta olan görüş- meler 1935ten sonra inşa olunacak gemilerin (o hacimleri (Oüzerinde bir aolaşma ile neticelesmiş görünmek. d Muahedeler M. Titülesko Siddetli Bir Nutuk Söyledi Bükreş, 5 (A.A) -—— Romen Harici- ye Nazırı M. Titülesko mecliste söy- lemiş olduğu bir nutukta büyük harp- sonra Macaristena imzalattınlan Trianon muahedesinin Romanyahlara hakiki haklarından daha az hukuk temin eden bir muahede geklind pi om söy emiştir. vi zi lazır, Bundan so al; ül Macaristanın, muahedeleri yeniden tetkik arzularını abes ve tehlikeli bulmakta, küçük itilâfa teminat ve ren a takdir etmektedir. M. Titülesko kir iktısadi ai ya Romanyanın her zaman hazır ol. duğunu söyledikten sonra muahede- a mmm şiddetle | muhalefet Nutuk neşredilmiş ve memlekette büyük bir tesir uyandırmıştır. Meclis mutkun suretini her tarafta duvarlara astırmağa karar vermiştir, Makine Sanayii > — Tas bildiriyor. sanayii 4807 ir a wn im gon ve lokömeti, bitirmiştir. K EM Ri fazla içkinin de tesiri vardı. Fakat Necdet mazbut m ruhu ince, ahlâkı Ondaki bu değişikli halde daha esaslı al ve geliyordu. Hayatının her nökta- sında ayni dürüşt'ük vardı. Hatta annesine karşı da ayni sert, hoyrat muameleyi yapıyordu. Acaba eski sevgisi kalmamış mıydı? Münire bu noktaya varınca hafif bir ürperme geçirdi. bula kadar gelen şu hobat, battal köy kızını mı seviyordu? Bu düşünce onun zaten heye- can içindeki ruhunu büsbütün bulaudırdı. Buna ihtimal verme- el ile muk muamelesi ayese edince aksini de diişünemiyördü | “reltir, HARİCİ TELGRAFLAR Müstakbel Alman Donanması Şimdi De İngiltereyi Bir Düşüncedir Aldı Almanyanın meşhur cep Alman Amiralı Paris, S5 (A. A.) — li Tet graf akk İ bir Alman donanmasının tekrar te- sisi için Berlinde düşünülen ve daha şimdiden yapılmış bile olan plânlar hakkındaki baş makale sini tetkik eden Tan gazetesi diyor ki “Işte İngilizleri düşündürecek dir mevzu. Almanlar kara kuv- vetlerinden sonra hava ve deniz zırhlısı o Doyçland, yukarıda İ Röder kuwvetlerinide bir sira takip ederek tekrar tesis etmeği düşün- mektedirler. “Bu üç kuvvet biribirine sıkı bir surette bağlıdır. Ve İngiliz- lerin hatası, Almanların hava ve deniz hâkimiyetini temine çalış- mak istemeden sadece tekrar Ve kara kuvveti tesis etmekle iktifa edeceklerini zannelmiş olmaları- dir. Müthiş Facialar Amerika'da Su Baskını Yüzünden Birçok Kimseler Boğularak Öldü Ne 5 A.) — Memleketin sea ee kısımlarında ların ani olarak çözülmesi yüzün- den on kişinin ölmüş olmasından korkulmaktadır. Tufan gibi yağmurlar, sakin akan rm kun seller haline ge Seller erleri ve ağaçları mektedir. Hüdson - Yisconsin - de iki set; O halde Necdet neden doğ- rudan doğruya ona hakikati söylemiyorda. Erkek ruhlarının asaleti yoktur. Onlar için aşk, bir an içindeki heyecandan iba- diye söylenen iddiaları batırladı. Kim bilir belki Necdet te o ince, o hassas tayyareci de bir köy kızına gönül vermiş ola- bilirdi. Fakat Necdet gibi temiz kalpli bir gencin böyle bir gönül nından kurtulamadığı tak- dirde hayatını, ümidini ve istik- halini bağladığı genç kıza haki- katten bahsetmesi lâzımdı. Necdet bilâkis bugün ona adeta bir metres muamelesi yapıyordu. Bugünkü hareketi başka'ne şe- kilde te'vil edilebilirdi? Fakat Necdet rw kızını seviyorsa... Bu takdirde... Geni kız o kadar dalmıştıki birdenbire arkadan sokulup göz“ lerini ellerile kapayanın kim ol- anlayamadı. Fakat hafif bir (Reved'or) kokusu ona yüzünü kapayan elle- rin kime ait olduğunu anlattı. Adaya gelirken vapurda çan- tasındaki tüpten Necdete biraz sürmüştü. Gözlerini - örten sert parmakların sahibi o idi. i suların gr ez ve enkaz ile delinere! iştir. Bundan” başka Ollaboma'ya tabi boğularak kayboldu; taşan sularda ayi ğu haber verilmektedir. Ayrıca Elk Siti vadisinde beyaz ve 14 kırmızı derili insanın alabetinden (oo endişe (edilmektedir. Vashinta ırmağının taşıması yüzünden © Tazyik artıyordu. Necdet onu sarsar gibi başını ileri geri götürüyordu. i Nihayet genç zabit onun ina- dını yenemiyeceğini anladı: — Söyle bakalım, dedi. Ben Münire kırık bir sesle cevap verdi: — Hekarete uğramış bir kr un yol arkadaşı. z Negdetin parmakları çözüldü. Yanına geldi. Eellerini tuttu: — Yalnız yol Eer mi? Nişanlısı, sevgilisi değil mi? Münire omuzlarını kaldırdı: — Bir nişanlı veyahut sevgili arkadaşına hakaret eder mi? — Ben hakaret mi ettim? — Bu bahsi tekrar etmiyelim olmaz mı Necdet! i — Darılmadın y — Hayır. Fakat anlamak is- — Her halin, hareketin, hatta düşünüşün değişmiş. Necdet kendi kendini tartmak kontrol etmek ister gibi durak- ladı. ç — Garip şey, dedi, Ben far- Karilerle Baş Başa “O evli bir kadındır. Fakat > Gönül İşleri kocası olduğu halde beni çılgınca seviyor. Ne yapayım. Yusuf Kadım kocasına terkediniz ve ona da bunu tavsiye ediniz. * “Ayni evdeyiz. Kız nişanlı, fa- kat bana ilâmaşk ediyor. Ne söylemeli ?,, H.Y. Eğer kız hoşunuza gidiyorsa ve sizin de ona meyliniz varsa nişanını bozdurup sizinle nişan lanmasımı teklif ediniz, * “Dört aydır bir kızla sevişk yoruz. Evvelce mektuplaşıyorduk. Şimdi mektup göndermiyor. Ne dersiniz ? ,, ne Gazisntep A. N. Bulunduğunuz şehir gibi dar bir muhitte hir kızın mektuplaş- ması ne kadar güçtür bilmez misiniz ? * “Karısından mahkeme kararile ayrılmış bir gençle »işanlandım. Fakat Adliye evrakı meyanında talâk kararı da yandı. Nişanlımın. büviyet kâğıdında evi olduğu yazılı, onun için nikâh olamıyoruz. Ne yapalım. Melihat 'ekrar mahkemeye müracaat e başkasile evli bulun duğunu söyleyerek boşanma ka- yarını tazelettirirsiniz. Bu nihayet bir iki aylık bir iştir. HANIMTEYZE e onsamanmakamnenanannsny nana kırmızı derili kaybolmuştur. Başak Saflık, sular altında kalmış ve sayısız hayvanat boğulmuştur. Ottario eyaletinde e Koraval'de 60 kadar feyezan yüzünden evlerini, b lena türke mecbur olamğlarlırı Bir Soğuk Dalgası Roma, 5 (A. A) — Juliyen Vene- dik'inde bir soğuk dalgası esmiş ve derece Postimia'da sıfıra düşmüştür. Soğuk kırlarda çiçekler ve ağaçlarla terat teşkil etmektedir. Pola'da derece | sıfırdan aşağıdır. karşı duyduğun hisleri karşılaş” tırırsan bu farkı daha çabuk am | larsın zannederim. di Necdet susuyordu. l Münire yavaş bir sesle devam — Birşey değil, fakat bu hareketler, bu vaziyetler beni | şüpheye düşürüyor. | — Nasıl? i — Bilmem, bana öyle geliyor bunları beni sinirlendirmek, | soğutmak için bilhassa yapı- | ? j Necdet irkildi: — Ne münasebet? | — Olabilir ya. Bana verilmiş | sözlü geri almak için bir vesile hazırlamak ihtimalleri hatıra gelir. | — Bunu nasıl hatırından ge | çirirsin Münire? — Hatırımdan geçirmek iste | mem, fakat ne kadar kagan # E N