Ü iveret Atomi” 3Yı K FBFt REFAİ'RASR I ZFP5Ad SBis M. Muşanof'un Nutku Ve Balkan Misakı Balkan misakının aktinden sonra, bu misakın haricinde kalmayı tercih eden Bulgaristanın, salâhiyetli bir ağız yasılasile vaziyelini ve görüşünü ın- me izah etmesini beklemek zaruri idi. Bulgar Başvekili M. Muşanof beklenen bu izahı yâptı ve Bulgaristanın bu misak haricinde kalmasını icap etti. ren sebepleri anlattı. M. Muşanofun bu münasebetle kullandığı İisan ne derece =n bir diplomata yakışıklı ise, mü ret için ileri “sürdüğü deliller de o n'spette zaiftirler. M. Muşanof Bulgar milii duygula- rının böyle bir teşekküle e mani olduğunu söylüyor ki bBu Mmazereti haklı görmek munsifane olur. Fakat /— yine misaka iştirak etmemekle ala- 'bileceği sarih teminatı müphem bir istikbalin tereddüt verici hâdiselerine talik etmiş bulunuyorki asıl bu tarzı hareketi anlamak müşkül oluyor. Diğer taraftan M. Muşanof'un mi- saka karşı mühim bir telmihi var. dir. Sulhun / kuüvyetlenmesini ” hedef tutmak için yapıldığım kabul et. mekle beraber vaziyetleri düzeltmek gibi üzerine bir vazife almış olan Milletler Cemiyetinin bu hizmetini muslihane suretle görmesine imkân ü..:::hı uzak olduğuna işaret Binaenaleyh bu mü etmekle, biı,yll.lfetlum'cı::.l,-ıır H sakının 19 uncu maddesi mucibince letler arasında mevcut muahede- leri - ieabında muslihane bir - surette tadil :şiı yapabileceği kiymetli ta- ::":E' l".î::d. kfe:l:;:: feragat göz- sil demek istediği ise n Balkan misakı, nfııeıın"'cd.:'ı,eu :::1!:”"' Tüh- ve esasatına mua- Halbuk! bu göri Balkan ıııiulu.ı nM.iu:l:çd'amiy.u Mmisakının tavsiyesi mucibince mımn- takavi- bir ihtiyaca mukabele — için vöcude getirilmiştir. Mületler Cemi- yeti Mmisakının 19 uncu maddesi, Milletler Cemiyetinin, lüzumu halinde Cemiyet azalarını, aralarındaki mua- hedeleri tetkik ve günün ihtiyaçlarile telif etmiye davet edebileceğini kay- deder. — Yeni k alakadarların telâkkisince bir j iyacın mahsulü- dür. — Binaenaleyh, iddia olunduğu Bibi —zararlı mahiyette, füzuli bir eser değildir. Milletler Cemiyeti mi- sakının 19 uncu maddesi ise, Ancak, alâkadarların rızasile tatbik oluna. bilir, #Binaenaleyh, bir mıntakada Ly. lunan müteaddit devletlerin müşterek hudutlarını emniyet ve kefalet altına almaları kadar tabil bir Şey — tasav. vur. edilemez. — Süreyya Zira he eee agiğal “ Son Posta y nin Edeli Tefrikmm aa Z Münire elile ince uzun, sarı kumlu bir yol gösterdi : — İşte âşıklar yolu, Başlarının üzerinde yeşil bir çatı örülmüş gibidi. Çam dallarına sürüne sürüne ince yola çıktılar. Necdet sert ve ani bir hare- ketle kolunu Münirenin belinden dolaştırdı. Genç kız irkildi ve haykırdı ; — Necdet ne yapıyorsun? > O tekrar - kucaklamak — ister gibi ikinci bir hamle ederek onu kolundan yakaladı: — Ne kaçıyorsun. Ne var? Münire arkasını bir çama da- yamak fırsatımı buldu. Ezici bir bakışla onu süzüyordu. — Sana ne oldu Necdet? Ne Kkadar naziktin sen? ü : Yüzbaşı ellerini arkasına ka- Yüşturmuş, tabii olmıyan bakış- ALAY” Amerika'da Feyezan Minesota Eyaleti Sular Altında Sen Pol, 4 ( AA ) - Amerika — Fazla miktarda yağan yağmurlar ne- ticesinde birçok nehirler taşmıştır, Bu yüzden dört kişi ölmüş, dört kişi yaralanmıştır. Maddi zararlar çok büyüktür. Bir. çok ahali #suların taşması Üzerinö kaçmağa mecbur olmuş, Vişconsin ve Şipva'da yüz kadar işçi — sularla çevrili. kalmışlardır. Silâhlar Bahsi,, Fransa Harıl Harıl İngilte- reye Cevap Hazırlamakla Meşgul Paris, 4 (A. A.) — Hariciye N: M. Boartu ile Hariciye Nmıı’ıu |ı= leri, İagilizlerin emniyet ve silâhları bırakma hakkında Fransız noktalna. zarına ait malümat taleplerine cevap hazırlamakla meşguldür. Ortaya atılan meselelerin chem- miyetleri, bu metnin tahririne büyük bir dikkat verilmesini emretmektedir. Metin, hazırlanınca Nazırlar verilecektir. İtalya Da Temaslara Başlıyor Roma, 4 (A. A.) — İtalya Hari- Suviç, bu ayın 'a Eknı Başvekil M. Makdonald, Lort Eden ve Hariciye Nazırı Sir Con Simonun Roma ziya- retlerini iade edecektir. Bu seyahatte siyasi meselelerin görüşülmesi beklenmektedir. Silâhları bırakma — meselesinde İtalya kendi yBoktainazarımı — değiştirmemiştir. —- İitalya Ve Çekeslovakya Paris, 4 (ALA.) — Pari - Suzr ga- zetesine son Roma protokolları üze- rinde beyanatta bulunan Çek hariciye nazırı M. Benes demiştir ki: “— kılyı. Almanya, Macaristan, Avustarya ve bütün dünya ile teşriki mosaiye hazırım. Şu şartla ki, Fransa ile bu hususla anlaşmış olmamız Takk a Yo AĞL letler Meclisi Nevyork, 4 (A, A.) — 20 kadar Amerika cemiyeti tarafından Ameri- kanın Cemiyeti Akvama girmesi için hazırlanan tahriri teklifi eski Harbiye :'lıaıy-ı" Mhıîıqı;;lon Baker de imza miştir. 'a ü ü SA Tz Gehbükümele, tünya Milletler Cemiyeti mushedesinin - ye- etmektedir. niden tetkikini tavsiye 5A 934 “Cahit FN mana vermek İster gibi mirildandı: değil misin, Öperim de. Kim klnıı? Ba Milnıre' onün — hareketlerinin ve Bsözlerinin - tabit olmadığına hükmederek teskine çalıştı: İriz Ben şeni daha ciddi gör- miye alıştım Necdet. Haydi yürü- yelim! Yüzbaşı itaat etti. Yürüdüler. Fakat Münire yolun nihayetine kadar gitmeyi lüzumsuz buldu. — Yorulacağım. Çoktanberi yürümedim. Dönelim Necdet! dedi, O cevap vermeden sür'atli bir yarım sol etti. Ve asker adımlarile Hıristosa aydet ettiler. Münire onun. bu hareketlerini yemekte fazla aldığı alkole ve- | vetli bir Paylaşılamıyan Kemik Almanya İle İtalya, Avusturya İşini : Hal!edemedler Avusturyanın Alman emellerine mukavemeti, Alman; haşımları tarafından bir mevi muzafferiyet şek- linde telâkki edilmektedir. Bu telâk- kiye göre, milli sosyalizmin Avustur- yada başı * ezilmiştir. Binaenaleyh Avusturya şimdi tam İstiklaline ka- vuşmuştur. Buna dair Fransız mem- balarından gelen son telgraf şudur: f " 4 (AA.) — Temps tesi yı::.;ıi— bir başmakalede Apvııışı.ı'ı;ıdı Başvekil M. Dolfüs'ün Avusturyadaki milli sosyalizme vurduğu darbeyi izah etmekte ve bu teşkilâtın diğer aman- sız düşmeni olan Başvekil muavini M. Fey'in son nutkile artık Avustur- yanın tam bir istiklâlle yaşıyabilece- gine kanaat getirildiğini söylemektedir. Staviski Rezaleti İki Memur Mühim İfşaatta Bulundu Paris 4 (A.A.) — Staviski rezaleti üzerinde, adliye dün İş Nezareti me- murlarından iki kişiyi dinlemiştir. Memurlar nazırın - kalemimahsustan aldıkları kir telefon emrile Dubarriye müslacel bir mektup yazarak Bayon bonolarının satılmasına delâlet etme- sini istediklerini söylemişlerdir. Danimarka Denizcilerinin Grevi Kopenhag, 4 (A. A.) — Denizciler Birl'ği 11 nisanda grev ilânına karar vermişlerdir. Avrupa İktısat Konferansı Viyana, 4 (ALA) — Avru, deve letleri arasında iktısadi konferans 16 mayısta parlâmentoda toplanacaktır, Cenubi Amerikada Da İhtilâl Şaylası Bocnos-Ayres 4 ( A. A.) — Bir ihtilâl o'acağına dair çıkarılan endi- geli şayialar tamamen bayalidir. riyordu. Hakikatte Necdet çok nazik, içli ve ince bir gençti. Zaten Necdeti ona sevdiren, ısın- dıran da bu inceliği, nezaketi idi. Hıristosa geldikleri zaman Münire oturup bir kahve içmelerini teklif etti. Necdet cevap vermeden ara- baya doğru yürüdü. ’;lhnln olduğu yerde kalmıştı. Arzusunun reddedilişi değn. sözünün cevapsız bırakılışı onu bir adım atamıyacak kadar şa- şırtmıştı. Arabacı hayvanların boynuna taktığı yem torbalarını alırken Necdet bağırdı: — Haydi, marş, gidiyoruz! Münire sert bir kamçı gibi kulak tozunda şaklayan bu emirle bir damar kopmuş gibi kalbinin tıkandığını hissetti. Gözleri bulan- mış, çamlar, gazino binası, hay- vanlar tersine dönmüştü. Beyni kafasının içinde haşlanmış gibi yanıyordu. Uğuldayan — kulakları — aynı kelimeleri parazite tutulmuş kısa mevceli bir oparlör gibi bozuk ve kırık zaptetti: — Haydi, marş, marş gidi- yoruz, Fakat bu ikinci emir, altüst olan müvazenesini düzelten kuv- tesiri yaptı. e LA ASA Küba'da Yine Bombalar Patladı, Silâhlar Atıldı Havana, 4 ( AA ) — Dün, dört bomba patlamış ve gehrin muhtelif noktalarında silâhlar atılmıştır. Bun- dan başka makineli tüfeklerle mü- cehhez beş haydut, “Royal Bank Of Kanada, şubesine hücum — ederek (10,000) dolar alarak kaçmışlardır. Diğer taraftan muhtelif makamlara namzet olanlar, karışıklıklar çıkar- mışlar. Yüksek hazine memurlarına hücum etmek istemişlerdir. Kıtaat memurları himaye — mecburiyetinde kalmıştır. İngilttere Borç Yapıyor Londra, 4 (A.A.) — Hazine neza- reti, (1959) dan (1969) a kadar öden- mek Üüzere yüzde üç Ffaizli ve (150) milyon İngiliz lirahk bir lııtllırız yar ağını bildirmektedir. İbraç fiyatı Püsde (98) dir. 'Ba dtikrazda Oi edilen para ile hazine bonoları öde- necektir. Bu emir doğrudan doğruya gürürünü — kırbaçlamış gibi sik kindi. Gözleri mütbiş bir istihza ışığı —ile — parladı. — Sinirleri gerildi, Başı yükseldi. Ve haka- ret dolu bir sesle haykırdı: — Hayır. Ben kalacağım! Yüzbaşının ağzı- bir. borazan gibi arabacıya döndü: Ve tekerlekler döndü. Erkek at kişnedi. Yüzbaşının başı geriye dön- medi ve araba yokuştan aşağı inerek kayboldu. Münire tamamile kendine hâ- kim olmuştu. Heyecanını kendine bile itiraf etmekten çekinir gibi hafif bir şar- kı mırıldanarak gazinonun Sedef adası tarafına konmuş piliyanlar dan birine doğru yürüdü. Ve uzaktan onu takip eden garsona emretti: — Bir gazoz getiriniz. Şimdi vücudunu bez koltuğa bırakmış, çantası dizlerinin üze- rinde, başı ellerinin arasında çam- ların altından görünen denizi seyrediyordu. İlk defa hâdise üzerinde dur- maktan kaçındı. Mütemadiyen beşka şeyler düşünmiye - çalıştı. Fakat bütün aradığı mevzular Karilerin Suallerine Cevaplarım “Evli bir kadınım. Çirkin de- gilim. Fakat kocam güzellere düşkün. Sokakta, veya bir to; lantıda güzel bir kadın gör mü gözlerini ondan kaldırmaz. Kıskançlıktan çıldırıyorum. Fakat onu bu hareketinden menedemi- yorum. Ne yapayım? — Gülten Bu kötü huy birçok erkek- lerde vardır. Fakat çok defa teh-' likesizdir. Bakıp geçmekle iktifa edenlerden korklııı:ılııu. Yalnız ken- di tuvaletinize, üstünüze başmıza fevkalâde itina ederek onun dik katini Üzerinize celbetmeye çalı- şınız. Evde rahat ve saadetini temin ediniz. Bu suretle onu mütecaviz kurtarmış olursunuz. * “Ben fakir bir ailenin kızıyım. Babamdan kalmış büyükçe bir evimiz var. Annemle bu evde yalnız yaşıyorduk. Fakat gelirimiz olmadığı için annem evin odala- rını bekâr talebeye kiralamıya başladı. Bunlardan bir genç, benimle — alâkadar WY*; Halbuki nişanlıyım. Nişanlım vaziyeti beğenmiyor. Annemi de keyfiyetten haberdar etmeye ce- saret edemiyorum. hıb'adır olmad.ğımı temin etmek — istedim. Tabit inanmadı. Halbuki hakikaten hiçbir kadınla münase- bette değilim ve bu eldiven ağ- lebi ihtimal arkadaşlarımdan biri tarafından muziplik olsun diye cebime konmuştur. Fakat nişan- hıma derdimi nasıl anlatayım? Adnan Doğrusu güç vaziyet, maama-. fih, eldiveni g"ıı:n!mıu veriniz. ve şüphe ettiği kız ve kadınlar nez- dinde tabkikat yapması için ser- best bırakınız. Bu süretle kismen olsun onu samimiyetinize inan- dırmış olızmıııuııHA’ş NB sanki iltifak etmişler gibi onu döndürüp dolaştırıp aynı noktaya getiriyorlardı. Genç kız bu cereyana fazla mukavemet edemedi. Şimdi vakayı bütün vuzuhile yine yaşıyordu. İlk defa Aşıklar yolunda Nec- — detin hoyratça hareketi ile başlıyan Tatsızlık nihayet o elim müsa. demeye kadar varmıştı. Münire bu hâdiseyi etrafile tekrar yaşatan bu çarpışmada kendisinin hiç bir günahı, kastı olmadığı noktasına varıyordu. O şerefini, izzetinefsini mü- dafaa etmekten başka bir şey Yüzbaşı ona o kadar laübali ve o kadar hoyratça sa- — rılmıştı ki yol ortasında bu hare- ket ancak umumi bir kadına ya- pılabilirdi. Hattâ — terbiyeli bir erkek bundan bile çekinirdi. Şimdi vaziyeti daha eyi mu- hakeme — edebiliyordu. Necdet adeta dağ başında önüne köy kızı çıkmış bir çoban gibi hare- ket etmişti. Nişanlı olmak hiç bir zaman bu şekilde hareketi affettiremezdi. Ne olmuştu? O kadar ince ve terbiyeli, hattâ bir erkeğe fazla görünecek kadar mahcup görünen Necdete ne olmuştu? (Arkası var) bir hale gelmekten Da eei zz di GöLÜn eeei Hai ö