Asır Kadın erkeğe: — Simdi sür'at asrındayız.. Diye bir parça daha sokuldu. n pastırma yemişti, ağzı ko- kuyordu, erkek bir parça daha uzaklaştı: — Hem de telsiz telefon ae rındayız. Uzaktan da biribirimizle konuşmağa imkân var. Bahane Züğürt; bir otcmobil garajına girdi. Yepyeni otomobillere alıcı gözile baka baka dolaştı. Garajın müdürü yanına yaklaştı; züğürdün ön tekerleğinden arka çamurlu- ğuna kadar süze süze bıkhğı bir otomobili göstererek sordu; — Bu makineyi almayı ister Her görüşünde canım, Berlle alay etmel Ne olur küçöük hanım; Benimle alay etoe! Boy uzun sırık gibi, Rel bükük kırık gibi, Deyip bir mrık gibi Benimle alay etmel Şuna da bak, bak diye, Hay koca kulak diye; Çıldırmış bunak diye Benimle alay etmel! Kuarşımda bir an durup; Yüzünü buruşturup, Her halime takıp kulp; Benimle alay etme! Bak istemem hir daha, Atma öyle kahkaba; Kızarsam fenadır ha Benimle alay etme! — İki samur peşim sıra yürü- mekten bıkmadınız mı? — Bıktım Hanımeferi! Ben de onu söyliyecektim: Müsaade ederseniz iki saat te, yanınızsıra yürüyeyim! Başladınsa sezmeye, Doğrusunu söyleyim. ü gezmeye; aK Slü İstedim ben beraber, Dolaşalım birçok yer; D gilmiş fakat kader Doğrasunu — söyleyim. Bir otoya binelim, Sikildik aa inelim; Kotrayla — gerinelim, Doğrusunu - söyleyim. Hem sen genç, ben de genç, Güzel Buluşlar Hapishanede Sabıkalı bir kere daha hapis- işti. Mesleğe haneye — girmi, V"'* dahil olmuş olan bir sordu : — Dostlarımzdan kimse görmeye gelmez mi ? — Dışarıda benim dostüm yok ki, dostlarımın hepsi | dalar. «i İ PD'yemezdik; erken, geç.. Yi Bu sevdadan? sen de geç, Doğrusunu - söyleyim.. Kabahat bilmem kimde? Bana ben ne dedim de, Metelik yok cebimde Doğrusunu — söyleyim.. Mizahçı ü şapkalarım, paltalarını verirlerdiz. ni İ — Geçen gün yine böyle bir hâdise misiniz? l a lmuştu. İlk defa ziyarete g , h i y v a * * L zur vırH;ı)ı" KA S n Neden? Külfet îlı;:llıı5 B.'khir-.ıuo .Wğ ! â en, hizmetçi: — Nanıl Bir “mahilerefüödimü | & Wypp yöye, Mehmet - Bey | “ ” ? Affedersiniz, “dedi, — bir — Dabha bu sabah on günlük ğinii .nkoyn::ı Ahmet Beyden yanlışlık.. Ben hizmetçiyim, ha- bir otol?('ıı abonmam aldım, bu ahp Yetiyerdll a ga M ıııı:;eudl ödek * etomobili de alacak olursam; ”? istedi: Suphi B. hanrma döndü: 3 lüzumsuz yere fazla masraf etmiş — Neden? Affedersiniz hanımefendi — Diye sordula — Bu hafta Tt SEÜE eet ğ ada iye solr r: ğim de, |— Tz veli Sör ği vancağız — yerde ö yatarsa rahatsız Ahmet Bey on oluyor.. lirayı nr:i:ü' " —Yazı D t l:d.' eC benden on lira borç alabilmek — Ya kocan? Kü e ARIR n YEDO T büyük bir kül- ;î. 'î:“_ fete girmen lâzım mıyor. n Çarnaçar karyo- ı':“ ""ı lanın ayak ucum- Yü ":"Z"ı a Si da itâmaşk ettim.. - K bir nisanda itâmaş| uyuyor. —-K:ın::lllmqk etmek için bir nisanı m bekliyordun? — Evet, bir yalan söyleyip onu aldatmak istemiştim. r ; Çoban köpeği, av köpeği vars Onun Da ııılık:emVı — Hani bakılınca görülmiye- | çalmasını bilir misiniz? dır; bu da mütecessis köpeği.. Adamcağızın — ayakkabısının yapayım, — bakın hiç ———0 Töpeği.. — Nasıl Değişir altı eskimişti, Bir ayakkabı tamir- cisinin dükkânına girdi; — Bu ayakkabıya bir pençe amma gizli pençe bakınca görülmiycek! — Pekâlâ efendim bir pençe Güzel, şık, zarif blrh&ıı, bana dedi ki: — Peşime bir erkek di müştü, — yaşlı İ bir adamdı. Ben adamlardan hiç hoşlanmam am- ma, peşime bir. k ü bulundu. Gr e Ayağa kalktı, odi ğ Üü lanın içinde — Yaşlı adamlardan Mmam, dedi, güzelim ve şı hoşlan- çünkü ben gencim, kım., — dikkat ettim, yaşlı adam tütüncüden bir paket sipahi ocağı aldı. ve yöz liralık bozdurdu. Sonra da bana döndü: — Siz Ayşe H. sumz; değil mi? dedi, tereddüt etmeden: — Evet! lemek istemedim. W—Yıı Wd:“*""“' dpahi ocağı — aldıklan — sonra değil mi? — Kocam bir kadın kalbini anlayacak kabili- yette adam değill — Hem senin kocan ne iş yapar, onu ediyordum? — Kalp hastalıkları mütebassısıdır. mı?, ğ İki gün sonra Bakıe ayakkabıyı almaya çi:ti. hrca belli — olmayzcak .dene'ı çe değil biçimsiz bir yama m' âdetimdir. de.. — Siz ekseriyetle meyva resmi yapmayı kadın resmi yapımıya tercih ediyorsunuz. — Resim biter bitmez, —modellerimi yemek cekti? Ayakkabıcı cevap verdi: — Tabii, hele ayağınıza giyi- riz üstünden hiç belli değildr. Herkes tabanınızın altını kaldırıp bakacak değil ya! — Ya Ayşe Hanım siz? —