SON POSTA Sayfa 5 Uzak Şark Bulutlardan Temizleniyor Bir zamsnlar beynelmilel siyaset gfkunu karartan uzak şark vaziyeti girme aydınlanmık istidadını gös” iyor. Bunun sebebi Amerika &le Japonya hariciyeleri arasında cereyan Bien diplomelik muhal erelerdir. Gön günlerde Sovyet R bile bir nebze endişeye düşüren, “tg muhabe- i Jepon hükümetinin ön eysk an hareketidir ki setebiyet vermiştir. Şöyleki: Çine karşı yaptığı hareket ve bundan doğan vaziyeti Fi bir surette kuvvetlendirmek (istiyen (© Japonya şan Sovyet Rusya, gerek Amerikaya rşı meydan okur bır vaziyet almıştı. Onun, ber gün bir parça daba artan pis karşısında Sovyet İş tası ti R ee 1 sile: için fedakârlık spması zaruri olda, Böylece bir Ke Rusya - Amerika anlaşması imkân dahliine girdi Bundan kaşka Şaposyanın herhangi bir tecavüzüne arşı o koyalilmek (o İçin O Sovyet Rusya, “Avrüpada hem (O hudut bulunduğu . devletlerle ademitecavöz misakları ektelt. Geçen sene alelâ- €ele tahkim ettiği Uzak Şark hudut- Tarımı, arada geçen zaman zarfında kuvvetlendirdi. Bu sırada, Japonyaniın vaziyeti de pembe renk değildi. Askeri hereketlerden doğan şiddetli mali sıkıntıya giriyordu. Ayrıca rejimini esasından değiştirmek salâhıyetleri o İmparatora isteyen askeri bir cereyan başeöstani işi, Bir mevi istibale devini memleketi pe z “eye sokmak akıl — irene her teşebbüsünü e ae bilen Japon beki tinden N bir hareket ensmezdi. İşte bu siilerin tesiri ile, Japonya Amerikaya bir nota verdi ve Japonyanın Lötün di in ala be halinde usumu kere daha tekrarlamak faydalı telâkki edildi. ileti bu mürâcaate al ceva; li Kaf adar Del NR Kar eiye Nazırnnın dilinden memnuniyet beyan Paz bir mukabele yapıdı. im er bu safhadadı imal, bir müddet için ak ağ —— edecektir. Fakat muvakkat in kuvy, kişaf, Zirn, Uzak Şarkta, bu iki etin çarpışması mukadderdir, Büreyya maa Şako İhtilâfı Cenevre, 31 — Cenubi Amerika. daki Şako ihtilâf alvsm cemiyetinin toplantısında tetkik edile- 14 ma; sektir, vi ALAY” Hastalığı zâmanında (daha mülâyim, daha sakindi. Bir ipek | *3i gbi örlüler, yastıklar ara- sında süzülüp gidiyordu, Hastalığı urasında onun .bir kere hiddet- diği, . ağzından bir çirkin ke- lime çıktığı görülmemiş, işitilme- mişti, Fakat hastaneden çıktıktan #onra sanki eski Necdet tama- men kaybolmuştu. Şimdi eve ge- Ruhi vaziyette nasıl bir şiklik olduğu meçhuldü. ve Münireye karşı olan sevgisi bütün hararetile devam ediyordu. Genç zabit ona verilmiş sözün, ona , Açılmış kalbin sadık bir bekçisi w en ümitsiz zamanların» |. hatırlamıştı, Fakat halindeki i Siaviski Rezaleti Paris 31 (A. A.) — Staviski mese- lesinin tabkikatile meşgul komisyon, dün de sabık Dahiliye Na- un M. Frot'yu dinlemiştir. M. Frot ifadesinde, Puvatu ve Franko Rumen bankalarının Staviski tarafından nak- di yerdim görüp görmediğini bilme- diğini söylemiştir. Komisyon Lundan sonra polis komiseri M. Smonu din. lemiştir. Komiser, Emniyeti Umumiye dairesinde bir çok namussuz eşhaş bulunduğunu ve Staviskiye ait tahki- katın ber defarında durdurulduğunu ş ve demiştir ki ; — Eğer, Staviski 933 kânunuev- yelinde tevkif edilmek istenseydi, bu iş çok kolay olabilirdi. Ve yine zabıta isteseydi Staviski Paristen kaçamazdı.,, » Paris 31 (A, A) —6 gubatta çıkan karışıklıklar peticesinde ö'enler üze- rinde yapılan morg muayenesinde 13 kişiden 12 sinin resmi zabıta kurşun- ları il öldürüldüğü anlaşılmıştır. İtalya - İspanya Bir Meseleden İhtilâfa Düştüler Madrit, 31 (A. A.) — İtalyan sey- risefain şirketlerinin, yeni sene Ak- deniz seferleri yol tarifesinde Barse- lon ve Valansiya limanlarına oğramayı kaldırılması dolayısile burada büyük bir infial husule gelmiştir. İtalyanın bu kararı geri almesına kadar, İtalyan mahsulâtına boykot yapılması İtalyan gemilerine yolcu binmesine ve eşya yükletilmesine mani olunması düşü- nülmektedir. Böyle İnsanlığa Can Kurban! Pontevedro,3i — Hapishanede kan tüküren bir siyasi mevkufun basta- neye kaldırılmaması, diğer mevkuf- lar arasında heyecana sebep olmuştur. Vali bu heyecanı teskin için plan bastan; tırtmış, fakat İstinaf mahkerzasi, Yealnin buna salâh'yetli olmadığına karar vererek hastayı tekrar hapishaneye göndermiştir. Biraz sonra hasta öldüğü için mevkuflar term ii bir heyecan başgös- İspanyada iş Ve işçi ihtilafı ri, 31 — İngant #9 vermemek hakkındaki Mad ame'eye müşterek kararlarının tetbikıni yedisine bırakmışlardır. SN Cahit EMRi A değişiklik, bu hırçınlık ve sertlik 2 SE iygi da hiç te gayritabii gek * Haydarpaşada onları Necdetin annesi ve Münire ile bir arkadaşı karşıladılar, Necdet İstanbula ille adımını atan Gülsümü elinden tutup vagondan indirirken onları gördü : — Oh.. Bizimkiler gelmişi Bu cümle Gülsümün gözlerini, sathına rüzgâr esmiş bir deniz gibi dalgalandırdı. Etrafına ba- inde eden Gülsüm H. budur Münire, galiba Fikret sana bab- İki genç kız, biri ince, üzün, bulunan ! Siyaset Radyosunda Sık Sık Duyulan İki Ses M. Musolininin Yeni Beyanatı Paris, 31 (A. A) — Pari - Suar yazelesi, son Ro ma görüşmeleri ve orta Avrupada bir mesaj iştiraki için imzalanan proto- kollar Özerinde İta'ya Başvekili M. Musolininin o bir mülâkatını neşret- mektedir. M. Mu- e tında ezeümle di- yor ki “— İtalyanın, si lâbları birakma meselesine dair ölen plân Fransa- nın noktainazı hepsinden d. yakındır. O Konfe- ransın ismi “silâh. ların tahdidi ve silâhlanına nisbe- tinin tesbiti kon- feransı,, olmalıdır. Avrupa haritasının halihazır şeklinden müteessir olan Bir Ecnebi Karikatürü; Hitler Ve Musolini memleketler için, muahedelerin tadili her zaman bir gün meselesidir. Bu muahedeler imza edildiği vakit, hiç kimse onların ebediyeline iman etmiş değildi. Fransiz » İtalyan münasebatı düzelmiştir. Fakat ba münasebatı bir hüsnü” neticeye bağlamak için yalnız sözler değil, 15 senedenberi muallikta kalan messi.i mevzubalın edelilecek büsnüniyet ve ef'al lâzımdır. Faşist rejimi, her | ister. Faşizmin daha görülecek birçok işleri pp halde, barutu ateş'iyecek değildi vardır. Ve bunları da ancak su de başaratilir.,, Silâhlanma Gayreti İtalya, Avusturya İle Macaristana Va- gonlarla Silâh Gönderiyormuş Belgrat 31 (A. A.) — Havas Ajan- sından: Yale İli bir Vi Avusturyayı ve Macaristanı silâblan- dırmakta olduğu tafsilen temin edil“ mektedir. Burada çıkan Politika gazetesi Avusturya tekzibine karşılık bazı mühim ve şayanı dikkat haber- ler vermektedir. Gazeteye göre 9 martta San Kandido hududu istasyonuna (4) Avusturya ve (id) İtalya vazonun- dan mürekkep bir katar gelmiş, ve öteki yine boylu, fakst kalma. Göz göze geldiler. Münirenin çük eli uzandı, Gülsümün sert avuçları içinde çok kısa bir za- man kaldı, Necdet annesine dönmüştü. Ayni cümleyi ona da tekrar etti. Ruhsar Hanım evvelce “ vun geçirdiği kaza ve sonra tat- bik odin a usulü hakkında yarım yamalak bir şeyler öğrenmiş- ti. Buna rağmen Necdetin yanın da böyle bir genç kızla gelişine mana veremedi. Gülsüm elini yek olma kızım, Safa in! dedi. Onun vaziyetini ancak vapura gird kleri zaman izah edebildi. O zaman, Ruhsar H. Gülsü- mün iki ellerini tutup gözlerinin defo ba seni anana, babana bağışlasın kızım. Sen bem cesur hem şefkatli bir kızsın yavrum. De irnire onları dikkatle dinler- ken Necdet ilâve etti: — Gülsüm Hanım bir iki ay burada hava tebdili yapacak. Doktorlar yazın Diyanbekiri ağır buldular. Münire ilk defa lakırdıya ka- a A tedaviye | içinde bulunan İtalyan askeri, bu vagonları Avusturya askerine teslim etmiştir. Yine bu gazetenin aldığı malümata göre Avuslurya vagonla- rım Üzerlerindeki örtüler, Linz'de değiştirilirken, vagonlerda bir yığın karnabahar altında 4 zirhlı otomobil ve muhtelif silâhlar ve öniformalar görülmüştür. Bu vagonun Avusturya» da mı kaldığı veya Macaristana sevkedildiği benöz meçhuldür. Di. ait tafsilâtı hep başka yerlerden öğrendik. Ne garip oldu bilseniz Necdet Bey? Genç yüzbaşı onun ne mak- satla böyle söylediğini anladı: — Hakkınız var, dedi. Fakat herşeyi yazıp sizi korkutmak iste- medim. İlk defa vaziyetim tehli- keli imiş. Beni okumaktan yaz- maktan menettiler, Fikret bana kâtiplik etti. Sonra da nasıl olsa geleceklim, Beni sıhhalli görmeniz daha iyi olmadı mı? Ruhsar Hanım oğlunun gözle- rine bakıyor: — Çok şükür dünya gözile gördüm. Allah seni kurtaranlara da dert vermesini Diye mırılda- »ileire Necdet biraz sözümü, sayıf.amış buldu... Buna rağmen eski nş'esi deram ediyordu, Genç kız onunla bir an evvel yalnız kalmak istiyordu. Hisara geldikleri zaman Needet: — Ben birez dinleneyim. Ye kanayım. Akşam yemeğine size gelirim Münire! Dedi. * Tayyare macerasını bütün taf- silâtı ile anlatan yenç yüzbaşı ni- hayet sözü kan nakli meselesine getirince münire sordu: — Ondan evvel bu hastaba- Gönül İşleri Romancılar Bu Hükümlerinde Haklı Mıdırlar ? Size, ecnebi romanlarında ka- dın bakkında rast geldiğim bazı fikirleri naklediyorum, Bu hüküm» ler," svrupanın bugünkü kadını hakkında yürütülmüş mütalea- Jardır, “ Beraber yaşadık,, isimli İn- gilizce bir romandan: “Bir genç kız için kendisini giydirecek bir erkek bulunmama- sı ayıptır. ,, * Diğer bir romandan: “Bir erkeği evlenmiye sevket- menin en doğru yolu, onu ilk za- manlarda ihmal ediyor, ehem- | miyet vermiyor görünmek, ve ni- İ ayet kendisine sizi elde etme- nin çok göç olduğu kanaatini vermektir.,, * Diğer bir romandan: “ Evlendiğiniz zaman kocani- zn yaptıklarını görmemezlikten geliniz. Fakat bu kadını rahatsız eder, Onun içindir ki bedbaht kâ-, dınlar, mesut kadınlardan fazla- dır., * Diğer bir romandan: “ Güzel kadın erkeği yorar ve üzer, Çünkü mütemadiyen takdir edilmek ve beğenilmek HANIMTEYZE Bir Tansih Birçok ok iyucularım, Hanımteyzenin Sas biha Zekeriya Hanım olduğunu zanmediyapi we mektup'arım onun namına gönderiyor af, Sabiha Hanın bu slitunle bçbir alâkası yoktur. * Okuyucuların yanlış bir zahaba düşmemeleri için tavzih olunur. Hiz ğer taraftan Graz ve Brün den buna benzer birçok katarların geçtiği ha» ker verilmektedir. Bundan on gün kadâr evvel Talerhofa, İtslyan dip- Jomatları tarafından 13 tayyare ge- dirilmiş, pilotlar birkaç gün sonra gimendiferle avdet etinişlerdir. Verilen malümeta PARA saraya 750 ku at tayyare- gri edeli birlikte tayyare Jevanmatı da getis rilmiştir, kıcı İle biç tanışmamış mı idin Necdet, — Hayır. Hatta ameliyat olup bittikten sonra dekterlar bana; — İşte sana kanını verip ha- yatını kurtaran kız budur. Diye gösterdiler. — Onu bu fedakârliğa sev keden bir sebep olduğunu biç düşünmedin mi ? — Hâdiseden evvel kendisini tanısaydım, Yabut o beni tanısay- dı belki birçok sebepler aranabi- lirdi. Fakat ben hastaneye ilk defa girmiştim. Değil hastabakı- cıları, doktorları bile tanımıyor” İ“Üiünire önüne bakarak ilâve çok iyi ahbap olduğunu söylüyor- ei Doğru söylemişler. benim için sıhhatını kaybeden bu kim- sesiz köy kızına teşekkür etmek bozulan sıhhatini inde ettirmek benim için vazife idi. Hatta yal nız benim değil, bu vazifede an nemin de, senin de rolünüz olmas lıdır. Bütün Diyaribekirde onun fedakârlığı bir destan olmuştur. Mink yencardiği bir infin içinde dudaklarını büktü: (Arkası var) : !