çi | | | | ! | İ | | Ziya Sakir îklıdulhımit ileMKImil Pa- fak etmişler. tiyetin tekrar il(ıııı:w karar e.'j“vırııı.iyşleı. Bunun için de, avcı taburlarının Yanya'ya gönderilmesini Harbiye Nazırı Ali Rıza Paşaya söylemiş- ler, Ali Rıza Paşa lşıbul etme- 3 Buna binaen harbiye neza- inden azledilmiş... Halbuki, o günden bugüne kadar devam eden bu rivayet, kat'iyen doğru değildi. Ali Rıza Paşanın — harbiye — nezaretinden uzaklaştırılmasındaki maksat, şu sebeplerden ileri gelmişti: “1 — Ali Rıza Paşa, bir har- giye nazırında bulunması lâzımge- “len evsafı haiz değildi. O mev- kü işgal ettiği gündenberi or- dunun gerek talim ve terbiyesi ve gerek noksanlarının ikmali - hususunda kâfi detecede - bir kudret gösterememişti. Bununla beraber, Meclisi Hassı Vükelâda da - evvelce yazdığımız gibi - ordu namına büyük bir zaaf ve &ciz göstermişti. 2 — Ali Riza Paşa, Kâmil Paşanın maksat ve programını tatbik edememiş, ordunun siya- setle alâkasını kesememişti. 3 — Avcı taburları, sık &ık Yıldız sarayı civarındaki araziye geliyorlar. Orada tatbikat yapı- yorlardı. Bu hal, Abdülhamidin evhamına dokunmuş; bu taburla- rın başka yerlerde talim ve tatbikata çıkarılması defaatla Ali Rıza Paşaya ihtar olunmuştu. Halbuki Ali Rıza Paşa, Cemiyeti rencide etmekten çekinmiş, bu hususta Avcı taburlarına hiç bir 4 — Ali Rıza Paşanın bu hallerine mukabil, İkinci Ordu Kumandanı Nâzım Paşa ikinci » Orduda göze çarpacak bir faaliyet fösteriyor.. —Hergün — ordusuna ik mikyasta talimler, manev- ralar yaptırıyor.. - İttihatçı zabi- tana pek okadar yüz vermiyor.. Sonra da, iki fırka askerle, yir- mi dört saat zarfında (Filibe) ve (Sofya) yı alıvereceğini söy- liyor.. ve hattaa, bu bapta mes- vliyet dehi deruhte ediyordu. İşte, bu —sebeplere binaen böyle nazik bir zamanda- Nâzım Paşa gibi celadet gösteremeyen ve her gece cemiyet murahhasla- rile temas ederek ancak - onların direktiflerile hareket eden Ali Rıza Paşaya itimat edilememiş, tepdiline karar verilmiş.. Kâmil Paşa tarafından yazılan gizli bir mektupla Nâzım Pş. İstanbula devet edil : Bahriye Nazırı Arif Hikmet Paşanın tepdili meselesine gelince: Donanmayı teşkil eden bazı ge- niler, Marmaraya manevra yapmıya çıkıyorlar; ondan sonra da gele- rek Beşiktaş önünde demirliyor- lardı. Bu gemilerin Yıldız sarayı karşısmda sıralanmaları Abdül- hamidin - sinirlerine dokunuyor.. orada kaldıkları müddet zarfın- da sık sık (cihannüma) kasrına gliyor; meşhur dürbünü ile gemi- lerde cereyan eden ahvali taras- sut ediyor; sabah akşam yapılan top talimlerinde, tesadüfen top- ların Yıldız. cihetine çevrildiğini görünce, evhamdan evhama dü- düşuyor. Bü sırada ortaya oçıkan . bir he Göğereeeeecenara DesaLARALARE KEREAKAsEAAELELACEE çüncü Kısım No, 34 esiğa” C l Bahrige nazırı Arif Hikmet Poşa yia, Abdülhamit üzerinde çok ena bir tesir husule gelirmişti. Bu tivayete nazaran ordu ve do- . ÜTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkt mahfuzdur. — Nasıl doğda?.. Ali Rıza Paşa, İttihatçı Zabitana Yüz Vermemişti | nanmanın ittifakile Abdülhamit, sal- tanatından iskat edilecekti... Or- tada hiçbir sebep olmadığı için evvelâ Abdülhamit bu şayialara ehemmiyet vermek istemedi. Fa- kat daha hâlâ saray muhitinde olan bir takım şuursuzlar, sıksık avcı taburlarının - Yıldız. civarına sokulmasını, donanmanın da de- niz tarafından ayrılmamasını ileri sürerk bu rivayetleri teyit edecek ve Abdü!hımiâe büsbütün endişe verecek sözler çıkardılar. Abdül- hamidin evhamını büsbütün art- tırdılar. Vaziyetten telâş eden- Abdül- hamit, Kâmil Paşayı celbederek bu hallerden şikâyelte bulundu. Kâmil Paşa, bir taraftan Abdül- hamide teminat vermekle beraber âer taraftan avcı taburları için i Rıza Paşayı, donanmanın Be- şiktaş önüne sokulmaması için de Bahriye Nazırı Arif Hikmet Pa- şayı tazyik ediyordu... Bu esnada nezaret umuruna taallük eden bazı — ihtilâflar —zuhur — etmiş; Arif Hikmet Paşa Bahriye Neza- retinden İstifa etmişti. Fakat, ye- rine münasip bir zat bulununcıya kadar, istifasının kabulü — tehir edilmişti. Harbiye Nazırı Ali Rıza Paşa- Nasıil Yaşadı?.. Nasıl Öldü?.. nın teptili. Abdülhamitle Kâmil Paşa arasında - kararlaştırıldığı zaman, Bahriye Nezareti meselesi de halledilmek istenildi. Nâzım Paşanın — İstanbula getirtilip te Harbiye Nezaretine tayin edildiği gün, Arif Hikmet Paşanın da istifası kabul olunarak yerine Bahriye mektepleri Nazırı Hüsnü Paşa geçirildi... İşte, bu mesele- nin iç yüzü, tamamen bundan Mesele, cemiyet mahafiline akseder etmez, kıyametler koptu. Merkezi umumi azaları Kâmil Paşanın çevirdiği bu manevra karşısında; Tanin, Şurayı ümmet ve Tercümanı hakikat gazetele- sile beraber ateş püskürüyordu... Meclisi mebusanda da İittihatçı mebuslar derhal harekete gelmiş- ler, Kâmil Paşanın meclise cel- bile bu meselenin istizah edilmesi hakkında beş mebusun imzasile riyasete bir takrir vermişlerdi. O gece, bizzat Talât B. iki defa Ali Riza Paşanın Çarşıka- pısındaki — konağına gitmiş ve meclisi mebusan riyasetine hita- | ben Ali Rıza Paşaya şu garip maalli arzuhali yazmıya icbar etmişti. (BHarbiye Nezaretinden istifa etmediğim halde, esbabı muc.besi bildirilmeksizin Mısır Fevkalâde Komiserliğine tayin edilmiş oldu- ğumu geçen çarşamba günü Sad- razam Kâmil Paşa Hz. Babiâliye davetle şifaben tebliğ ve ahiren irsal buyurdukları tezkere — ile de teyit eylemişlerdir.. Ahkâmı mukaddesenin katiyen ve tama- men — muhafazasına — cümlemizin ahtümisak - eylediğimiz. Kanunu Esasiye ve hayatı Meşrutiyeti Os- maniyeye külliyen muhalif bulu- nan şu lebliğ ve tevcihin, tarafı acizanemden hiçbir veçhile kabul “olunamıyacağını arz ve kanunen | ADAPIZAR TÜRL TİCARET . — S CBBANKASI * tahtı teminde bulunan hukuku sarihamın — muhafazasını muhteremei — meb'usandan - talep ve istida eylerim olbapta| 81 Kânunusani 324 All Rıza (Arkam' var) ll heyeti | | yor. Nihayet Emine Hanımın Evi Masal Değil, Hakiki Hikâye! — Deve Oluyor! Valde, Git D —-———— erdini Mülkün Sahibîne Anlat! Bugün okuyucularımıza gayet enteresan bir vak'adan bahsede- ceğiz. 70 lik bir ihtiyar kadının âhır ömründe nasıl aldatıldığını hayretle okuyacağınız bu vak'a bir masal değil, şehrimizde cereyan etmiş hakiki bir hâdisedir. öt Vak'anın kahramanı, Hırkai- şerifte Haci Ünveys mahallesinin külhan sokağında oturan Emine mim — isminde — yaşlı — bir kadıncağızdır. Ve iddiasına göre hâdise şöyle olmuştur. Yeni Bir Kiracı Bundan bir müddet evvel Emine Hanımın yalnız — başına oturduğu evceğizine kiracı olarak bir ıilğ“ge.liyor. Ve 6&7 ay ka- dar kalıyor., Fakat Emine Hanım yeni cısından çok memnun- dur. Çünkü kendisine fevkalâde hörmet ve mezaket gösteriyor, bir dediğini iki etmiyorlar.. kira- yı daha ay başına birkaç gün kalaraktan ve peşinen veriyorlar.. bundan iyisi can sağlığı değil mi? İşte kadıncağız da böyle düşü- nerek - kiracılarına - iyiden iyiye bel bağlıyor. Gün — geçtikçe içli dışlı oluyorlar. Eşyalar Çalınıyor Yalmz bu arâda gerek ev sahibinin gerek kiracıların birçok defalâr eşyaları çalınıyor.. Gidip birlikte polise.haber veriyorlar.. Fakat bir netice çıkmıyor. Bir Talip Var * Derken günün birinde güler yüzlü kiracılar Emine Hanmıma yepyeni bir şeyden bahsederek: * — Bilirsin ki nikâh altında” ölmek sevaptır, diyorlar.. Filvaki sen yaşını başını aldın ama, za- rarı yok.. Bizim akrabamızdan doktor Şerif Bey isminde bir tüccar var.. Senin iyiliğinden, temiz kalpliliğinden fırsat düş- tükçe bahsetmiştik. Sana ta- lp çıktı. eh, — yıldızın. açık demek ki.. sen de ihtiyarsın, o da ihtiy: üstelik senin harcın, borcun var.. o ise zengin.. sana ha)_ııl yoldaşı olur, geçinir gider- Siniz.. , Bu teklif Emine Hanımın üzerinde evvelâ pek aykırı bir tesir birakiyor ve miritkirin edi- üç halle yola ge- tirmek kabil olabiliyor. Görücüler Geliyor! Kısa bir zaman içerisinde iş ilerliyor. — Kiracıların ve damat beyin akrabası olduğu söylenilen birçok kerli ferli kimseler Emine Hanımı zi:arete başhyorlar.. Ka- ptmn önünde hergün bir otomo- bil duruyor. Kadıncağ z gençliğinde görme- diği bir saadete kavuştuğunu an- hyor.. Bu arada görücüler gidip geliyorlar. Ve her iki tarafın da tam bir muvafakati alınıyor. İş Çatallaşıyor.. Bu hayırlı nikâha tayassut eden kiracılar diyorlar ki: — Damat bey mütaassıptır, onun için hem yeni, hem de eski tarzda nikâh kıyılmasını istiyor. Ev sahibi kadıncağız buna da | muvafakat ediyor. Ve tayin edi- len günde nikâh memuruna gitmek üzere hep birlikte yola çıkıyorlar, Lâkin Emine Hamımı nikâh me- murunun önüne değil de bir No- | tere gölürüyorlar, Orada, işin inceliğini anlama- sına meydan vermeden - elinden bir senet alhyorlar. Bu suretle, sahibi buluıdnğn__.biıicik evinin *i ahzü kabzına,, taallük eden her türlü salâhiyeti kendi muva- l fakatile vermiş oluyor. Düğün Gecesi l Bundan sonra Emine Hanımı | iki gece için Bahçe köyüne da- | vet ediliyor.. daha sonra Beşik- taşta uzunca ovada damat Beyiu evine geliyorlar. Kadıncağız iki hayat yoldaşı- nı burada görüyor ve nihayet ası| düğün yapılıyor. Bir hocafendiye İ gizli nikâh kıydırıyorlar. O gecc sabaha kadar eğleniliyor. * Bir Ay Sonra.. Emine H., Doktor Şerif Beyin bu evinde bir ay kahyor., Fakı' Şerifin yüzünü ancak on be; günde bir görebiliyor.. Lâkin bir gün kapının önünde ahbap- larından birisine — rastladığı za- man, onun teşviklerine kapılarak evine dönmek arzusunu göste- riyor. Ve hemen © çarşaf- landığı gibi doğrüca — riPeyışe- rife geliyor. Yeni Kiracılar.. Bir de ne görsün.. Biricik 'evi- ni baştanaşağı kiracılar kapla- mamış mı? Sorup — soruşturuyor.. — “ Seni tanımıyoruz, ev sahibi ile konu- şun.. Biz kira ile oturuyoruz ,, diyorlar. İşin İçyüzü Emine Hanım, iş buraya gelip dayandıktan sonra vaziyeti yabiliyor. Nikâh memuru diye Notere götürdüklerini, elinden senet aldıklarını, Beşiktaşta kal- dığı Müddet * zarfında da evi usülü dairesinde sattıklarını öğ reniyor. Fakat eve girerek mamakta ısrar ediyor. Haydi Mahkemeye.. Emine Hanım evden çıkma- | mak için ayak diriyor anif >, bu | sefer evin ahi ı? ’lıhs— meye müracaat BĞ / içbir sıfatı olmadan işg — — İdla- sile bir tahliye dav — gar, Emine Hanım bu sıra 3 cami civarında başına bu " , 1c lardan birkaçını polise y)y' riyor. Fakat yapılan tahkikat bu- tün muamelelerin kanuni - şekle müstenit — olduğune — gösterdiği için tekrar serbest bırakılıyorlar. Bunun üzerine Emine Hanım da, dördüncü hukuk — mahkemesine müracaat ederek bir “iptali se- net,, davası ikame ediyor. Kadının iddiasına göre; bütün bu işleri başına örenler Şeh Kâ- mil ve ağabeyisi doktor Şerif — isminde iki kişi ile'Fatma İrfan- adlı bir' kadındır. Ve kiracılar, görücüler, gizli nikâh hep bunla- rın idaresi altında kendi adam- ları tarafından yapılmıştır. Bu şayanı diklat dava yakın- dneina etcdelecektir. -— TAKVİM — İ Hızır Gün — CUMARTESİ — | 30 EYLÖÜL 933 M48 Arabi Rum! 5 Cema, ahar e ee uııoıtng « Öğle (od0 106i ve a Prği fi zü adi İ00 | sa DY ca 4 DS L Eylül - 1842