Silâhları Bırak- ma Konferansının Arifesinde.. Silâhlanr Bırakma — Konferansının tarihi yaklaştıkça — devletleri — telâş almaktadır. Çünkü bu toplantıda, Almanya ve Almanya gibi bugünkü fili vaziyetten memnun olmıyan ve Mmuahedelerin gadrine uğrıyan millet- ler - silâhlanma müsavatı istiyecek- lerdir. Bu talebi teblikeli bulan karşı taraf ise, şimdiye kadar olduğu gibi, zayıfın kuvvetli seviyesine çıkmasın- dan ise kuvvetlinin tedricen zayıf derecesine İnmesi esasını müdafaa edecektir. Fakat bu tez şimdiye kadar Mmamıştır. Onun içindir ki silâhsızların kargpınnda mevki alan Fransa, İngil- terenin de muzahereti ile bu defa tarih bir vaziyet alıp son sözünü söylkmek ve: — Siz tehlikt — yaratıyorsunuz. Kuvvetimizle — karşinırda — durarak sulhü muhafara eden bizleriz! gibi bir garip mantık oyunile işin içinden çıkmak istemektedir. Fakat bunun için behemehal İngiltereyi kendi dağarcığına koymuş ve tarafına imale eylemiş bulunmak lâzımgeliyor. Şimdi, İngiltere e Fransa arasında bu anlaşmanın pazarlığı başlamak üze- redir. Eğer bu pazarlıkta Fransa İngiltereyi mat ederse Alman davası Buya düşmüştür. Aksi halde dananın kuyruğu kopmuyacaktır. amma Al. manya istediğinin çoğunu kopara kopara alacaktır. — Süreyya Havanada Ame- rikalılar Aleyhine Nümayiş Yapıldı Havana, 11 — M. San Martin tahlif edilmiştir. Sonra sarayın önün- de toplanan binlerce halkın önünde hutuk söylemiş, ada ahalisine azami hi le İnkılâp programını tatbik edeceğine yemin etmiş, Kü- banın terakkisi ve refahını istediğini, bütün milletlerle daha dostane mü- nazebat arzu ettiğini bildirmiştir. Havana, 11 — Burada Amerikalı- ların emperyalizmiine karşı protesto makamında olmak üzere bir nümayiş . — Hatipler Sen Martini Nevyork borsasının tahrikâtına — âlet olmakla ittiham etmişlerdir. Bundan tonrâ komünistler sahneye girmişler ve daha şiddetli testolarda bulun- muşlardır. Cezpedo'nun iktidar mev- küne getirilmesi istenmiştir. Almanya Tehdide Geçti! Bugün Yapılacak Şey Avusturya'nın Almanya ile Birleşmesidir, Diyorlar Viyana 11 — Alman milliyetçi sosyalist fırkasının Avu işlerile uğraşan müfettişi M. H.m: Avur-, turya Başvekili M. Dolfüs'ün Alınanya ile Avusturya arasındaki münasebet- lerin gerginliğini gevşetmiye ve Al- manya (ile uzlaşmıya müstenit bir siyaset takibini düşünmekte olduğuna dair olan bazı dedikodular hakkır şu sözleri söylemiştir. Z lıfl'. :lıbi:ht, l—&-; nuhıı.myı. « arafından — ne; lilen beyanatta bilhassa dlyu&x M. Dolfüse karşı bu gün taklı edilmesine imkân bulunan bir t siyaset yolu vardır. O da Avusturyada iktidar mevkiinde bulunan şimdikl hükümeti ek için çalışıp uğ- raşmak yoludur.,, Bu sözlerden sonra M. Habieht Almanyanın dileklerini açıkça şöyle saymıştır: 1 — Avusturyadaki milliyetçi sos- yalist fırkasının siyasi haklarım ye- TEREL AYA ADK llli —— Avusturyadaki milliyetçi sos- ğı!lıuıı aleyhinde alınan bıı.'ıylı'ı: ted. irlerin ortadan kaldırılması, 3 — Avusturyada teşkil edilecek bir “intikâl devresi hükümeti , ne milliyetçi sosyalist fırkasının da di; fırkaların kuvvetlerile mütenasip surette iştirakinin temini, 4 — Yeni teşrüi intihabın yapıla- cağı tarihin kararlaştırılması ve bu intihabatın vereceği neticeye muvafık bir kükümet teşkili. * Habicht sözlerini şöyle bitir. miştir. “ Benim ülküm hâlâ Avusturya ile Almanyanın birleşmesidir. Almanya bu gayeye sulh ve sükün içinde ileri götürecek yollardan yürüyerek varacaktır.,, Küçük Tayyarelerde Yeni Rekor Aranıyor Varşova, 11 — Leh sivil tayya- recilik teşkilâtının relsi kaymakam Filipoviez, Leb imalâtından bir tay- îıreyı binerek ve yanına bir de vüz- aşı alarak bugün havalanmıştır. Filipoviez ikâ kişilik turizm tayya: relerine malısus uçuş rekorunu hiç- bir yere uğramadan kırmak niyetin- dedir. Tayyare 560 kilo ağırlığında- dır. Bu tayyare saatte orlalama he- sapla 173 kilometre uçmak şartile 26 saatlik bir uçuş için gerek olan benzinini alabilecek büyüklüktedir. Tayyareciler Moskova, Vladivostk ve tokyo istikam >tinde uçmaktadırlar. dir * Le Bourget, 11 — Tayyareci Az. solant ile Lefevre dün 14,15 te Oran- da yere İndiler, Dünkülerin R'manı Burhan Cahit Sabahlara kadar asker dikişi | Üzerinde göz nuru döken dullar, yetim kızları yalnız bir ümit için çalışıyorlar. Memleketin selâmeti. Türk neferi cepheden cepheye Yalnız bir maksat için koşuyor. Türkiyenin kurtuluşu. Bütün bu necip kahramanlık levhalari ya- finda insanı iğrendiren, feragat ve fedakârlıktan soğutan çok çir- iN ve pis sahneler var. Vesika ile bir lokma mısır ekmeğini zor bulan, buna mukabil ttini, kemiğini, canını feda eden tabakalarının içinde yeni tü- Teyen bir harp nebbaşları sınıfı Yar ki askerin gıdasmdan, halkın tafakasından — bırsızlık — ederek Zengin oluyorlar. sana uzun uzadıya yaz- Mak istemezdim. Fakat fikir ve buakaşa sahası okadar dardı ki Mevzuları İstanbulda serbest- Ç* konuşmak bile kabil değil. için astıraplarımın — uzak deki Hdostlara anlatmakla Sen ne âlemdesin. Son mektubunda artık - şu İs- veç macerasınım hakikatini itiraf ettin. Senin için hakiki saadetler dilerim, Bana hiç olmazsa karı koca bir resminizi gönder. Seni okadar göreceğim geldi ki, o de- dikodulu Paris seyahatırın /böy- le bir netice vereceğini belki sen de hatırından geşirmezdin. Fakat tesadüfler ne garip şeyler ba- zırlar. Bereket bu kıyamet başladığı zaman Pariste değildin. Kendile- rini fikir âleminde okadar yakın- dan takip ettiğimiz Fransızlar herhalde bu hengâmede kendile- rine karşı cephe aldığımızı gö- rünce sana pek iyi muamele et- mezlerdi. İstihbarat işlerinde sana ok- dukça iyi bir para verdiklerini biliyorum. Herbalde sıkıntı çek- miyorsun, Eğer İstanbulda yapı- lacak bir işin olursa hemen yaz. Talât Paşa ile aramız çok iyi. Yeni yeni hâdiselere doğru ğv 4 Fransız tahtelbahirleri Brüksel'i ziyaret etüler, Resmimiz soldan başlıyar rak Öriçit, Dane, Medüz gösteriyor. ve Dyan — tahtelbahirlerini Brüksel kanalında iWlilletlerCemiyetinin Top- lanma Zamanı Yaklaştı Silâhları Azaltma Konferansı Vazifesine Müstakil Şekilde Devam Edecek Cenevre, 11 — Milletler Cemiyeti meclisi 22 eylülden İtibaren '“Eı:" mıya — başlıyacaktır. Büyük u te 25 ilde lanacaktır. âg:ki lî:?inüı 16 sında mürzake- relerine yeniden başlıyacak olan si- lâhları azaltma konferansının Millet- ler Cemiyeti büyük meclisinin müza- kereleri dışarısında kalacaktır. Bu- nunla beraber Milletler Cemiyetinin fanliyeti hakkında her sene yapılması âdet olan umumi müzakerelere silâh- ları azaltıma meselesine de - takılıp kalınacağı veya kalınmyacağı mese- lesi merakla soruşturulmaktadır. Bu- bütün dünyayı başka herhangi ir işten daha ziyade meşgul eden bu mühim mescleden açıkça bahsedil- miyecek olşa bile milletler cemiyeti büyük meclisi müzakerelerine muvazi gidiyoruz. Bakalım ne olacak? Berlin - İstanbul yolu açık kal- dıkça seninle rahat rahat muha- bere etmek imkânı var. Dünya- nn yarın ne şekil alacağı malüm olmadığına göre bu fırsattan isti- fade edelim. Bana mümkün ol- duğu kadar sık mektup yaz. Hoş şimdi bir yandan resmi vazifen, bir taraftan hususi aile meşguliyetin senin vakitlerini za; te!î:'yleı"kâfidir. Fakat ne ol.: eski dostlukları unutmazsın zan- nederim. — Gözlerinden — öperim kardeşim. Ahmet Rifki * Harp devam ediyor. Ateş her yanı sarıyor. Büyüklü, küçüklü yirmiye ya- kın devlet bu ateşin içinde.. A- merika harbin siklet merkezini değiştiren ağır bir silâh halinde | itilâf grupunun bulunduğu tarafta yer aldı. Almanlar hafif bir sarsıntı- dan sonra militarizm kuvvetine güvenerek yine doğruldular, İngilizler geniş mikyasta uzun bir mücadeleye hazırlamr — gibi hücam tertibatı alıyorlar. Almanlar ( Marn )de mıhlan- dılar. Kayserin büyük erkâmı harbi- yesi nihal zaferin yalnız Fransız olarak bu iş hakkında bazı görüşme- ler yapılmıyacağını natıl zav ve tah- min edebilir. Şimdiki halde hüküm süren fikir- ler ve zanlar günün siyasi meselele- rinin Milletler Cemiyeti büyük mec- lisinin müzakerelerine hâkim olaca; fikrindedir. Hatta denilebilir ki Mü letler Cemiyeti böyük meelisi on dördüncü toplantısı * Silâhları azalt- ma , İsmi altında 16 teşrinicvvelde başiryacak olan tüyük “ Oyun ,, un âdeta bir başlangıcı olacaktır. Kıral Faysal'ın Na'şı Bağdat. 11 — Kıral Faysal'ın ce- nazesi Bağdada cuma günü gelecek- tir. Cenarze #layında 250 bin kişi bulunacağı tahmin edilmektedir. cephesinde kazanılacağını anladığı için İngiliz - Fransız - Amerikan batlarını sökecek çareler arıyor. Fakat mücadele neticesiz bo- guşmalardan ibaret. Harp uzadıkça her devletin istihbarat, espionage teşkilâtı ge- | nişliyordu. Bilhassa İsviçre, Holan- da gibi muhasımlar arasındaki bitaraf memleketlerde türlü nam ve unvanlarla muhtelif teşekküller peydah olmuş, mütemadiyen ça- lışıyorlardı. Ahmet Reşit Berlin merkezi ile muhabereyi azaltmıştı. Çünkü işe ait yazdığı mektuplara cevep alamıyordu. Ona adeta: - — Bizri çok meşgul etme, ay- dan aya paranı alıyorsun yal Diyorlardı. Ahmet Reşit memleketine şu sırada daha fazla müfit olamadığı için üzülüyordu. İşler pek azdı. Harp devam ediyordu. Genç adam bu fırsatan isti- fade etmek istedi. İskandinav edebiyatı hakkında derin bir tetkik eseri hazırlamıya başladı. Genç karısı ona yardım edi- yordu. di siki hepsi dahildi. Villâ Türkiye'deki geniş yazı — Baş Başa Sevdiğim kızı benimle evlen- miye ikna için zengin olduğumu söyledim. Halbuki fakir bir aile- min çocuğuyum. Evlenince bu ya- İamm meydana çıkacak ve belki © vakit bu iş bozulacak, çünkü kızın gözü yüksekte, halbuki kızı pek çok seviyorum, Ne yapaca- ğamı şaşırdım. Feridun Yanlış başlamışsınız. Bir defa yalancılıkla ev karulmaz. Er geç meydana çıkacak bir yalanla bir kız aldatılabilir mi? Hakikat mey- dana çıktıktan sonra ne olacak? Maamafih — kızında — paraya tamaan sizinle evlenmiye razı olması herhalde iyi alâmet değil, Demek ki sizinle değil, paranızla evleniyor, o halde bu işten hayır yoktur. İşi nikâha kadar götür« meyiniz. x Çalıştığım yerde amirim mü- temadiyen bana evinden bahsedi- yor. Karısından şikâyet ediyor. Kendisini anlıyan bir kadın bula- madığını, — bu yüzden — betbaht olduğunu anlatıyor. Bu şikâyetin gittiği yolu beğenmiyorum. Mana- sını anlıyorum, ceyap vermiyorum. Fakat nihayet tahammül edilmez bir hal alıyor, ne yapayım. Ca Çaresiz, o işte bulunduğunuz müddetçe bu şikâyetlere kulakla- rınızı kapayamazsınız. Hissettiğiniz tehlike de varittir. Kurtulmak için bu işten çıkmaktan başka çare görmiyorum. Fakat işe devama mecbursunuz, ciddiyetinizi boz- mayınız, yüz vermeyiniz ve bu bahislere iştirak etmeyiniz. Ni- hayet bir gün söz söylemiye mec» bur olursanız bu bahislerin sizi alâkadar etmediğini söyleyiniz. $ * Pişman Hanıma: Ağız kokusu ve daimi malü- liyet kanunda ayrılık sebepleri arasında sayılmaktadır. Böyle bir vaziyet varsa istifade edebilirsin. HANİMTEYZE odası tam istediği gibi rabat, sakin bir mütalea köşesi idi, Bu odayı evvelce Mösyö Kok modin yalnız kitap rafları, yaz- hanesi, koltukdarı, elektrik terti- batı ile onlara hazırlamıştı. Ahmet Reşidin bütün arzula- rını pek iyi bilen Gretta bu odayı birkaç gün içinde büsbütü de- giştirdi. Duvarları açık yeşil yağlı boya ile boyattı. Ayni renkteki yerli kitap raflarına Ahmet Reşidin Paristen irdiği — kitapları — yerleştirdi. adamın muhtelif mevzulara, S L Batleli. birsok , i vardı. Onları da kendi tasnifine göre klüsörlere yer- leşlirdi. Masanın yerini değiştirdi. İki köşe penceresinin önüne getirdi. Büyük yeşil abajurlu lâmbayı sola aldı. Geniş masanın üzeri kalın lügat kitapları ve gazetelerle do- luyordu. Sabah erken - kalkıyorlardı. Banyodan ve kâhvaltınan -sonra bir buçuk, iki saat süren bir yü- rüyüşe orlardı. Karı kota Bu etüde f:ğzı edebiyat şğ-ü.uı_ı'ı!. resim, mu- | met tutturup ©on kilometre yürü- meden evdet etmiyorlardı. ( Arkam var )