Yugoslavya'da Casus Şebekesi Tutuldu Yugoslavya — zabıtası, geçen ay Belgrada dok- san kilometre ka- dar uzak bir or- man — kenarında bir güvercin ele geçirmiştir. Da- Casuslardan Biri De Bir Kuştur ha doğrusu avdan dönen bir avcı | bütün gün dolaştığı halde bir şey vuramıyarak eli boş döner- ken, bir dal üstünde bu güver- cini görmüş ve üzerine - ateş et- | miştir. Fakat kuş ölmemiş, ka- nadı hafifçe sakatlanmıştır. Bu sayede avcı, kuşu kolayca yaka- lamıya muvaffak olmuştur. Fakat bunun kanadının altında ince bir | teneke tüp içinde bir kâğıt par- çası bulunduğunu görünce kuşu zabıtaya tevdi etmiştir. Bu saye- 'de, Yuğoslavyada ötedenberi faa- liyette bulunan bir casus şebe- kesi meydana çıkarılmış, bu şe- bekenin başlıca azası ele geçmiş ve mahkemeye - verilmiştir. Bu arada, maznun kuş ta malh- keme huzuruna - çıkarılmış, tip- kı bir insan gibi muhakeme edilmiş, casuslardan bir kısmı ile beraber idama mahküm olmuş ve kurşuna dizilmiştir. Tarihte, vatan hiyaneti cürmile ilttiham altına almarak muhakeme edilen | ve idam olunan hayvan yalnız | bu güvercin değildir. Daha bir- çok köpek vesair hayvanlar böyle idam sehpası önünde veya askeri bir müfrezenin karşısında can vermişlerdir. * Inî:ı başpeskoposlarından yal bu sene verilecek da bütün dünyaya bir - teklifte bu- lunmaktadır. Bu zata göre 1933 Nobel sulh mükâfatını Alman Başvekili M. Hitlere vermelidir. Çünkü takip ettiği politika ile kısa zamanda sulh temellerini son derece kuvvetlendirmiştir. Meselâ şimdiye kadar hiçbir suretle an- yapmıya sevketmiş, Yahudi- lerle Katoliklerin — barışmalarını temin eylemit Avusturya — ile Almanyanın ir gümrük birliîî apmaları — ihtimallerini, şimdilil iyen — ortadan — kaldırdıktan başka şımarık bir çocuk gibi ikide bir, her vesileden bilistifade sesini yükselten küçük itilâfa bile î:ı“ıiııms.. '::k.k susturmuştur. yi oposu — soruyor: — Dünyada hangi insan bu derece kısa bir. zamanda umumi sulha bu suretle hizmet edebi- miştir? on zamanda tutulan bir sanayli nefise istatistiki, Almanya'da, bil- ADIŞU hassa );ln musiki iyatroZevki| östadının seneler- den beri rakabet hıl?îudc bulun- duğunu gösteriyor. üstatlar Verdi ile Wagner'dir. Geçen sene, Verdi'nin eserleri Almanya- da 1420 defa oynanmıştır. Buna mukabil - ikincilik Wagner'dedir. 1385 temsil ile bu mevki almak- tadır. Bunlardan sonra üçüncülük Puccini'ye geçiyor. Fakat aradaki fark azimdir: 783 temsil. Mozarın eserleri ise 732 defa temsil edil- mişlerdir. 1933 genesinde en fazla temsil edilen operalar Lo- hengrin, Tanhauser veya Çar- men'dir. 1932 de ise birinciliği Contes d'Hoffmann kazanmıştır. Maamafih son senelerde operaların ehemmiyeti azalmaktadır. Buna mukabil operet ile komedi fazla temsil edilmektedir. Bunun sebebi halkın rağbetsizliği değil, mas- raflarda tasarraf yapmak zaru- retidir. —— TARİHİ MUSAHABE —— Hey Gidi Veziri âlişan: Bin Kese Zekât İçin Kırk Bin Kalaylı Koz Ahmet Paşa, as- len Kayserli idi. Genç yaşında İs- tanbula gelmiş; bir müddet burada bulunan bir hemşerisinin yanında barındıktan sonra saraya intisap etmiş; mümtaz ve yaver bir talie malik olduğu için, günün birinde veziriazamlık makamına geçmişti. Vaktile uzun müddet taham- mül ettiği sefalet hayatının inti- kamını almak için bir tantana ve alâyiş içinde yaşıyor; mü- zeyyen — elbiselerle — gezmekten pek hoşlanıyordu. Hergün en ağır Hint dibalarından, Çin ketenle- rinden bir kıyafete giriyor divanda başma giydiği kallâvinin üstüne, bir gelin gibi altın kılaptan ve teller çektiriyordu. Veziriâzamın bu halleri şehir- de çirkin dedikodulara meydan veriyordu. Hatta, onu sokakta görenler, gülmekten ve — alay etmekten — kendilerini — menede- miyorlardı... Halkın bu istibzası, saraya kadar ı.luelııig ayni his- lerle mütehassis olan Üçüncü Ah- met bile bir gün ona: —Veziriâzam olanların haşmet ve libasta sair vüzeraya - iltibas- ları reya olmayıp, itibarda seref- raz oldukları gibi esbabı ziynet ve haşmette de anlardan müm- taz olmak, lâzımei şanı sedarettir. Ve amma bundada itidal ge- rektir. lerine nihayet vermek istemişti. Fakat, Ahmet Paşa, mevkiinden okadar mağrur ve yaptığı işlerin pek makül olduğuna o derece kani idi ki: ne bu gibi imalara ehemmiyet veriyor ve ne de etrafında cere- yan eden alay ve istihzaları, üs- tüne malediyordu. Ahmet Paşa, yalnız cahil de- ğil,; Aym zamanda, ahmaktı da... Her sözünde mübalâgaya kapılır. Ve ekseriya bu mübalâgalarda gülünç derecelere varırdı... Her hangi mecliste olursa olsun öl- çüsüz söz söyler; koskoca bir veziriâzam olduğu halde yine bu sözlerine herkesi güldürerek ken- disini maskara ederdi. D;miı ve bu gülünç hareket- | î 1 tiren Kızlatagası Süleyman ağa, birkaç defa onu önüne oturtmuş.. Afrika çöllerinden — gelen bu Arap köle; meşrikten mağribe kadar hükmeden “(Devleti aliyei osmaniye) nin veziriâzamına na- sihatler vermiş: — Ayol, bir parça endazeli söyle, şu lâflan... Boğazın dokuz bi olduğunu hiç duymadın mar... Demişti !.. Fakat Ahmet Paşa mübalâğadan bir türlü vazgeçe- miyor; mümkün değil sözlerine bir ölçü veremiyordu. Bir gün Yalı köşküne gelmiş.. Huzura girerek bir müddet kal- dıktan sonra, çıkmış, yalının te- neffüs odasında bir müddet isti- rahat etmek istemişti. Odanın pencerelerinin —önü kalabalıktı. Veziriâzam da bir pencerenin önüne geçmiş oturmuştu. Pence- relere toplananlar, Sarayburnun- da karaya vuran büyük bir Yu- nus balığına — bakıyorlar, hay- vanın büyüklüğü hakkında konu- şuyorlardı. — Ahmet Pş., dayanamadı. Mev- küni ve haysiyetini unutarak o da söze karıştı. Bir müddet kaptam- deryalık ettiği için büyük balık- lardan bahis açtı. Fakat sonun- da, şu koca saçmayı yuvarladı: - SON POSTA | pın İLÂN FİATLARI 1—-İlâsın tek sütun 1 satırı gazetenin metin yazısil. vasati 4 kelimedir. 2 — Ayni yazının 2 satın 1 santimdir. 3- —Daba kahın ve dahâ ince yazılar santim ile besap edilir. K 4— Baylfamına göre ilünlar aşağıdaki Hatlara tâbidi: Santimi 400 25850 200 100 — Şunda, bir büyük Jıı»lık_ Keseye Ma- lik Olmak Gerektir! çıkmış.. herkesi taaccübe düşür- müş. Sanki bu da bir şey midir?. | Ben kaptan iken Akdenizde bir balık çıkmıştı ki: Tulü hesap edilse, buradan Eyüpsultana ka- dar vaz Derdemez orada bulunanlar, bu sözlere gülmemek için dudak- larını ısırmışlar ve Veziriâzamın bu ahmakça yalanına şaşıp kal- şlardı — Yie bir gö dörüğüdeki uşak vesair - bendegfnin — çok- luğundan bahsedilirken, ölçüyü kaçırmış : St gıııh bunlar da nedir?. Bir zamanlar, âlem benim etba ve huddamım idi. Diyerek mubataplarının hayret ve istihzasını celbetmişti. Günler geçtikçe, Ahmet Pa- şanın hafifliği artmış ve kendisile musahabette bulunabilecek mev- kide olanların da artık alaylı ce- vapları başlamıştı. Bir gün, zenginlikten bahis açılmıştı. Ahmet Paşa, memleke- tinde bulunan ailesi efradının ser- vetü samanından bahsediyor; on- ların malik olduğu malü emvali saya saya bitiremiyordu. Nihayet bu, mübalagalı serveti hulâsa et- mek istemiş: — Amcalarım, şol kadar sa- hibi servettirler.ki: beheri her sene bin kese zekât verirler. Demişti... Acem mübalagasını bile bir hayli geçen bu söz üze- mecliste bulunan Silâhtar rine, Osman Ağa kendini zaptede- memiş: — Hey, veziriâlişan!.. — Ne buyuruyorsunuz?.. Bu, ne miktar zekâttır. Bin kese zekât vere bilmek için kırk bin keseye malik olmak gerektir. Bu miktar akça ise, devlet hazinesinde bulunmaz. — Diye Ahmet Paşayı mahcup etmek istemişti. Fakat Ahmet | Paşa, pişkindi. Kızlarağası Süley- man Ağanın sayesinde devletin en yüksek makamını işgal eden bu adam, yine lisanına hâkim olamıyor.. O sakta kafa ve mu- vazenesiz dimağ ile koca devletin dahili ve harici umurunun idaresi başında bulumuyordu. Ş Y Kari Mektupları Karilerin Suallerine Cevaplaaım Urfa'da E. R. Reye: — Ankarağa Devlet Demir yollar — idaresine bir mektupla müracart ediniz.. Çünkü alaca- ğiniz memuriyet malüm değildir. Bu hususta ancak orası size ma- lümat verebilir.. * Kadıköy Moda cad. No. 225 de A, Adnan Beye: — Mevzubahs cevap, bu işle | alâkadar olan Adnan beye aittir. Ve kendisi de cevabın a-2 k adressiz ismine verilmesini istc- miştir efendim. * Burhaniye hapishanesinde Göme -i Zâbir oğlu Hakkı Elendiyer Bu mesele madem ki, Adliy<- | ye intikal etmiştir, hakkınızı an- cak orası teslim eder.. Sabır edin'z elinizdeki raporları mahkeme,c gözsteriniz.. öcmy Kekişehir Alanönü mahallesi Hecı Hafız sokuği No. 42-44 Ali Ocmun oğlu Ali Beye: — Bu mesele askeri in bata taallük ettiği için yazmaktan bizi mazur görünüz efendim. Seyhan okuyucularımızdan Melülat Hantma: Ki — Ağabeyinizin — hastalığının ne olduğunu bildirmiyorsunuz. Sıkı bir tedavi usulü takip edil- diği takdirde bu göğüs hastalığı İstanbulda tedavi edilebilir. Bu- nunla beraber bir mütehassısa mutlak surette müracaaliniz lâ- zımdır, ——i SON POSTA lstanbul 7-9-1933 Paralar ( Satış ) kuruş kuru, 9 Meterlin 6RK00| 20 kuzan IB — 1 delar M100| | gilin Avün MA B0 ör. Franecn — İTOOO| — T pezeta YA BO Hret g22— | 1 .Nark SDi B0 tr. Belçika — 137,00| —1 aoti p 20 drahml Z00 | 1 Pengö 2, 20 e. İavişre — BZ0 — | 20 ley 2,0 V0 leva 35 b0 | 20 dinar İRy— Vilerin — | | Çerveneş. —— Çekler Lenden — GTLSÜ — | Prag 158025 MNer - gerk — €,6820 | Viyama — — 4At Parle 26 Madrti 6,6607 Milano 8975 Berlin 1,908in Birlikesl 1,10 Varşova 4282 Atina 829023 | Peşte 388 Cenevre 2443 — | Bükreş 7196175 Bofya 65 Helgrat 34,00 Amıstecdanı — LİZ3 — | Messova 100950 | Hisse Sönetleri İ Lirn Lira | İş Banık.(Nama) ÜŞÜ |Amadelu'i 100V. VO Ti Y | Gazk DY MK : (Nlces #D — | İet. Tramvay — 48))) 01:: Bank. 5— | Oskudarsa — 1170 Gökeü'nayüye 1öa | Yerkes Tn 0,900 | Havagml Wl.ra A WOOV. 2SŞIÜ | Y lefoa IŞO » — *0 P." 23425 | Bementi Za,r> Esham va Tahvilât . Lira Tara 1093 ikramiyeli 08,00 | Rejt Bd datikrem Dahiil 97400 ( Ribti S n n Bls SA | Üsklidar vu — llvi.fı Bağdat lertip | 9,23 | Terkes Glçü - » MüLI5 | Klektrik .a BORSA HARİCI Tahvllât - Meskükâl Lira Lira * oalti B2ER0 | VReşati DA G a ha Ca | « H3 | İnce beşibirlik alia Res . KSS (Ca keriyetr, GAEI. | Mesidiye 3 | Tiamer araali SAD — | Benlnet (Os. B.) 256 | B LN D süyl | Kalın beşibirlik altın | (yanlij — , 070 “Oümhüriyei) ç8 | Yasir KaFa ııı= VAmle) *ÖE5 |.» e LĞ VHamli) SÜİ ” e SS örmenlşkir,